• Buradasın

    Durum hikâyesinin ilk örneği nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Durum hikâyesinin ilk örneği, Rus yazar Anton Çehov tarafından verilmiştir 125. Bu nedenle, durum hikâyesine aynı zamanda "Çehov tarzı hikâye" de denilmektedir 25.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Olay ve durum hikayesi unsurları nelerdir?

    Olay ve durum hikayesi unsurları: Olay Hikayesi (Maupassant Tarzı): Olay: Belirli bir olay örgüsü ve merak unsuru ön plandadır. Karakter: Genellikle ana karakterin başından geçen bir olay anlatılır ve onun yaşadığı değişim vurgulanır. Mekan ve Zaman: Nettir, olayın geçtiği ortam sadece bir arka plan görevi görebilir. Anlatıcı: Olaylar, kişi, yer, zaman ögelerine dikkat edilerek okuyucuya tüm çıplaklığıyla aktarılır. Durum Hikayesi (Çehov Tarzı): Olay: Belirgin bir olay örgüsü yerine, bir anı, ruh hali veya yaşamın sıradan bir kesiti anlatılır. Karakter: Karakterlerin iç dünyası ve duyguları ön plandadır. Mekan ve Zaman: Genellikle belirsizdir, olayın geçtiği ortam sadece bir arka plan görevi görebilir. Anlatıcı: Okuyucu, olayın devamını hayal edebilir veya hikayeyi kendi bakış açısına göre tamamlayabilir.

    Durum hikayesinin en önemli temsilcisi kimdir?

    Durum hikayesinin en önemli temsilcisi olarak kabul edilen kişi, Rus yazar Anton Çehov'dur.

    Durum ne anlama gelir?

    Durum kelimesi, Türkçede çeşitli anlamlara sahiptir: Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hal, keyfiyet, mevki, pozisyon. Duruş biçimi, konum, tavır. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hal. Fiziksel ve ruhsal bakımdan bir sporcunun kondisyonu (spor terimi). Vücudun, herhangi bir bölümü üzerinde, alıştırma için aldığı biçim (cimnastik terimi).

    Durum ve Çehov hikayesi arasındaki fark nedir?

    Durum hikayesi ve Çehov hikayesi aynı kavramları ifade eder. Bu hikaye türünün temel özellikleri: Olay örgüsü: Belirgin bir olay örgüsü yoktur, günlük yaşamın herhangi bir kesiti anlatılır. Karakterler: Karakterlerin derinlemesine tanıtımı yapılmaz, iç dünyaları ve duyguları ön plandadır. Mekan ve zaman: Mekanlar sade bir şekilde betimlenir, zaman belirsiz olabilir. Anlatım: Merak ve heyecandan çok, duygu ve hayallere yer verilir. Sonuç: Hikaye bir sonuca bağlanmaz, okuyucunun hayal gücüne bırakılır. Bu hikaye türü, ismini Rus yazar Anton Çehov'dan aldığı için "Çehov tarzı hikaye" olarak da adlandırılır.

    Olay ve durum hikayesi örnekleri nelerdir?

    Olay Hikayesi Örnekleri: Ömer Seyfettin. Guy De Mauppassant. Durum Hikayesi Örnekleri: Anton Çehov. Sait Faik Abasıyanık. Memduh Şevket Esendal. Durum hikayesi örnekleri arasında şunlar sayılabilir: Memur’un Ölümü - Anton Çehov. Bir kişinin sabah uyandığı andan itibaren elini yüzünü yıkaması, kahvaltısını yapması ve bir telefona cevap vermesi. Durum hikayelerinde genellikle şu özellikler bulunur: Olaylar arka planda kalır. Günlük yaşamdan kesitler anlatılır. Serim, düğüm ve çözüm bölümleri bulunmaz. Genel olarak ruhsal çözümlemeler anlatılır. Okuyucuda merak uyandırıcı etkisi bulunmaz. Beklenmedik bir son üzerinden hikaye bitmesi beklenemez.

    Durum ve olay arasındaki fark nedir?

    Durum ve olay arasındaki fark, edebiyattaki hikaye türleriyle ilişkilidir: Olay Hikayesi: Belirli bir olayın, çatışmanın ve gelişimin anlatılmasıdır. Serim, düğüm ve çözüm bölümleri bulunur. Merak unsuru ön plandadır. Mekanların kişi üzerindeki etkileri üzerinde durulur. Durum Hikayesi: Belirli bir zamanda ve mekânda yaşanan bir durumun, karakterlerin duygu ve düşüncelerinin anlatılmasıdır. Olay örgüsüne pek rastlanmaz. Merak unsuru ön planda değildir. Zaman ve mekân detayları genellikle ön plana çıkmaz.

    Durum hikayesi örneği nedir?

    Durum hikayesi örneği olarak aşağıdaki metin verilebilir: Sonbaharın Sessizliği Saat sabahın erken saatleriydi. Pencereyi açtığında serin bir rüzgar yüzüne çarptı, yaprakların hışırtısı evin içini doldurdu. Ela, kahvesini alıp pencere kenarındaki eski ahşap sandalyeye oturdu. Bir süre sessizliği dinledi. Her sonbahar, bu küçük kasaba yavaş yavaş altın bir örtüyle kaplanırdı. Ela, pencereden dışarıya bakarken zamanın ne kadar hızlı geçtiğini düşündü. Geçen yıl aynı zamanlarda, hayatında bambaşka şeyler vardı. Müdavimi olduğu kafe kapandığında tanıştığı Ahmet ile uzun sohbetler ederdi. O günler yavaşça zihninde canlanmaya başladı; Ahmet’in kahkahası, elindeki kitabı bir kenara koyup paylaştıkları çay… Derin bir nefes aldı. Şimdi her şey daha farklıydı. Ahmet başka bir şehre, yeni bir hayata gitmişti. O ise burada, bu sakin kasabada kalmıştı. İnsan yaşamı boyunca ne kadar çok değişiklikle karşılaşıyordu; bazıları hoş, bazıları ise hüzün vericiydi. Ela’nın gözleri, hafifçe yağmaya başlayan yağmura takıldı. Yağmur damlalarının pencereye vuruşunu izlerken, hayatın süregelen döngüsünü düşündü. Her mevsim, her dönem yeni başlangıçlar ve bitişler getiriyordu. Geçmişe ağırlık vermeden, geleceğe umutla bakmak gerektiğini anladı.