Çanakkale Destanı adlı bir hikaye:

1915 yılında, Çanakkale'nin her yönüyle sessizliğe büründüğü bir dönemde, Ahmet adında genç bir delikanlı yaşarmış 2. Ahmet, toprağın özlemiyle büyümüş, vatanına olan sevgisiyle büyümüştü 2.

Bir gün köye bir haber gelmiş: İtilaf Devletleri, Osmanlı topraklarına göz dikmiş ve Çanakkale Boğazı'na ulaşmak için büyük bir saldırı hazırlığı yapıyormuş 2. Ahmet, bu haberi duyduğunda içi burkulmuş 2.

Ahmet, Çanakkale’ye gitmek için köyünden ayrılmaya karar vermiş 2. Bir sabah, annesinin gözyaşları arasında, babasının "Evlat, senin yüreğin vatan sevgisiyle dolu. Allah yolunu açık etsin" diyerek uğurladığı genç Ahmet, düşmanla savaşmak üzere yola çıkmış 2.

Çanakkale’ye varan Ahmet, arkadaşlarıyla birlikte savaşın içine dalmış 2. Zorlu koşullar, soğuk rüzgarlar, açlık ve korku her birini sarmış 2. Ancak hiç biri Ahmet'in yüreğindeki vatan sevgisini sarsamamış 2.

Bir sabah, büyük bir çatışma sırasında, Ahmet ve arkadaşları, düşmanın denizden yapacağı saldırıya karşı hazırlıksız yakalanmış 2. Her şeyin sona erdiğini düşündüğü bir an, düşman kuvvetlerinin denizden gelmeye başladığını görmüş 2.

Ahmet, kalbinde "Vatan sağolsun" diyerek, Çanakkale Boğazı’nı korumak için son bir kez daha savaşa katılmış 2. Ve bir anda, gelen top sesleriyle birlikte her şey karamış 2. Ahmet, son bir nefes alarak yere düşmüş 2.

Ancak içi rahatlamış, çünkü Çanakkale'deki kahramanlık, toprağını korumak için verilen can, asla unutulmayacak ve tarih boyunca her Türk evladının hafızasında yaşayacakmış 2.