• Buradasın

    Çalan davulları çaydan aşağı hikayesi nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    "Çalın Davulları Çaydan Aşağıya" türküsünün hikayesi, 1893-94 yıllarında Rumeli'deki kolera salgını sırasında geçer 4.
    Hikaye şu şekildedir:
    • Rüstem Ağa'nın Mazganlı köyünden gelen Mehmet ile Fitnat arasında bir aşk başlar 13.
    • Aileleri, gençlerin evlenmesine karar verir ve Nasiriç'teki çiftlikte davullu zurnalı bir düğün planlanır 13.
    • Ancak, düğün gününe üç gün kala Fitnat kolera nedeniyle hayatını kaybeder 13.
    Fitnat, ölümünü haber veren ve aşkını dile getiren bir türkü söyler: "Çalın davulları çaydan aşağıya, mezarımı kazın dostlar belden aşağıya" 12.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Çalın Davulları Çaydan Aşağı hangi yöreye ait?

    "Çalın Davulları Çaydan Aşağı" türküsü, Rumeli (Selanik) yöresine aittir.

    Altay Türkleri neden davul çalar?

    Altay Türkleri, çeşitli nedenlerle davul çalar: Ruhlarla iletişim: Davul, ruhlarla ilişkiye girmek, onları yakalamak veya içinde ruhları toplamak için kullanılır. Ayinler ve ritüeller: Şamanlar, yer altına inmek veya gökyüzüne yükselmek gibi ritüellerde davul kullanır. Bağımsızlık sembolü: Bir topluluğa davul vermek, ona Tanrı'dan gelen "kut"u, yani bağımsızlığı vermek anlamına gelir. Korunma: Davulun sesi, kötü ruhları korkutmak için kullanılır. Evrensel sembolizm: Davulun yüzeyindeki resimler, kozmik alemi ve dört ana yönü simgeler.

    Çalın davulları sözleri kime ait?

    "Çalın Davulları" türküsünün sözleri anonimdir. Türkü, Zülfü Livaneli tarafından "Veda" albümünde seslendirilmiştir.

    Çalın Davullar kimin bestesi?

    "Çalın Davulları" türküsü, anonim bir halk türküsü olarak kabul edilir. Ancak, bağlama sanatçısı Nihat Kaya tarafından 1985 yılında ses sanatçısı Hüseyin Yaltırık'tan derlenip notaya alınmıştır.

    Çalın davullar türküsünün hikayesi nedir?

    "Çalın Davulları" türküsünün hikayesi şöyledir: Çalışmak üzere köyünden Selanik'e giden Mehmet, kumaş mağazası sahibi Rendalı Rüstem Ağa'nın yanında iş bulur: > “Çalın davulları çaydan aşağıya Mezarımı kazın bre dostlar belden aşağıya Suyumu kaynatın kazan doluncaya… Aman ölüm zalim ölüm üç gün ara ver. Al başımdan bu sevdayı, götür yâre ver.” Düğününe üç gün kala ölen Fitnat Hanım'ın yarım kalan türküsünü Mehmet devam ettirir: > “Selânik içinde selâ okunur, Selânın sedası cana dokunur. Gelin olan kıza kına yakılır. Aman ölüm zalim ölüm, üç gün ara ver. Selânik Selanik… Issız kalasın. Taşına toprağına bre dostlar, diken dolasın Sen de benim gibi yarsız kalasın. Aman ölüm zalim ölüm üç gün ara ver.” Türkü, Rumeli göçlerinin acısını ve ayrılık temasını işler.