Ahmet Mithat Efendi'nin "Çengi" romanı, Cervantes'in ünlü eseri Don Kişot'a atıfta bulunarak, hayal dünyasında yaşayan ve bu hayallerin peşinden giden Daniş Çelebi'nin hikayesini anlatır. Romanın dört bölümünden her biri bağımsız bir hikaye gibi görünse de, kahramanların birbirleriyle olan bağları dördüncü bölümde çözülür. Birinci bölümde, Daniş Çelebi'nin tanıtımı yapılır ve annesi Saliha Molla'nın onu cin ve peri hikayeleriyle büyüttüğü anlatılır. İkinci bölümde, Canbert Bey'in kızı Melek'in dış dünyadan soyut bir şekilde büyümesi ve evden kaçışı konu edilir. Üçüncü bölümde, erkeklere parmak oynattırmasıyla ünlenen Sümbül Hanım ve onun Melek'i kullanarak Cemal Bey'in mücevherlerine el koyması anlatılır. Dördüncü bölümde, Sümbül Hanım, Cemal'e tüm gerçekleri açıklayarak kendisinin Melek'in annesi olduğunu ve bu oyunları mirasçı olarak hayatını sürdürmemesi için oynadığını itiraf eder. Roman, toplumun eğitimi ve ahlaki değerler üzerine odaklanır.