• Buradasın

    Yargıtay itme eylemini kasten yaralama olarak değerlendirdi mi?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Evet, Yargıtay itme eylemini kasten yaralama olarak değerlendirmiştir.
    Örneğin, Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin 31.05.2021 tarihli kararına göre, taraflar arasında çıkan tartışma sırasında sanığın katılanı evin önünden uzaklaştırmak için ittirmesi kasten yaralama suçunu oluşturur 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Yargıtay ilke kararı nasıl uygulanır?

    Yargıtay ilke kararları, iş hukuku ve ceza hukuku gibi çeşitli alanlarda uygulanır ve aşağıdaki şekillerde hayata geçirilir: 1. İş Hukuku: Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin ilke kararları, iş hukuku uygulamalarında birliği sağlamak ve adil çözümler getirmek amacıyla kullanılır. 2. Ceza Hukuku: Yargıtay'a göre, şüpheden sanık yararlanır ilkesi, ceza davasında sanığın mahkumiyetine karar verilebilmesi için mutlaka sanık yararına değerlendirilmelidir. 3. Yargı Etiği: Yargıtay Yargı Etiği İlkeleri, hâkimlerin ve yargı personelinin etik davranışlarını düzenler.

    Yargıtay yaralama suçunda iştirak iradesini nasıl belirler?

    Yargıtay, yaralama suçunda iştirak iradesini belirlerken şu unsurlara bakar: Birlikte suç işleme kararı. Fiil üzerinde ortak hakimiyet. Eylemin aşamaları. Ayrıca, azmettiren kişinin sorumluluğu, verdiği talimatla sınırlıdır ve genellikle azmettirdiği fiilden sorumlu tutulur.

    Kastı aşan yaralama kaç yıl ceza alır?

    Kastı aşan yaralamada verilecek ceza, TCK 87. maddeye göre belirlenir. Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama durumunda, ceza bir kat artırılır. Organ veya duyu kaybı, yüzde sabit iz gibi durumlarda ceza 3 yıldan 6 yıla kadar olabilir. Ömür boyu sürecek hasar veya hamile kadının çocuğunu kaybetmesi gibi durumlarda ceza 5 yıldan 10 yıla kadar çıkabilir. Kastı aşan yaralama cezası, mağdurun yaşadığı zararlara ve suçun niteliğine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Önemli not: Ceza miktarı, yasal düzenlemelere ve mahkeme kararlarına göre değişiklik gösterebilir. Kesin ceza miktarı için bir avukata danışılması önerilir.

    Kastı yaralama ve basit yaralama arasındaki fark nedir?

    Kasten yaralama ve basit yaralama arasındaki temel fark, yaralama fiilinin ağırlığı ve mağdur üzerindeki etkisidir. 1. Kasten Yaralama: - Tanım: Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan eylemdir. - Ceza: Türk Ceza Kanunu'na göre, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. - Nitelikli Haller: Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı, silahla, canavarca hisle işlenmesi gibi durumlar cezayı artırır. 2. Basit Yaralama: - Tanım: Kasten yaralama fiilinin, kişi üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olmasıdır. - Ceza: 4 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezası öngörülmüştür. Özetle, kasten yaralama daha ağır sonuçlar doğururken, basit yaralama daha hafif ve kolayca tedavi edilebilecek yaralanmaları kapsar.

    Kasten yaralamada uzuv kaybı nasıl değerlendirilir?

    Kasten yaralamada uzuv kaybı, ağır yaralama suçu kapsamında değerlendirilir. Türk Ceza Kanunu'nun 87. maddesine göre, kasten yaralama sonucunda mağdurun bir organını kaybetmesi, ağır neticeler arasında yer alır ve bu durumda fail hakkında 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülür.

    Kasten yaralama 86 3 şikayete bağlı mı?

    Hayır, kasten yaralama suçunun 86/3. maddesi şikayete bağlı değildir. Türk Ceza Kanunu'nun 86/3. maddesinde düzenlenen nitelikli kasten yaralama suçlarında, mağdur şikayetçi olmasa dahi Cumhuriyet Savcılığı resen soruşturma başlatmakla yükümlüdür.

    Kasten yapılan ne demek?

    Kasten yapılan, bir eylemin bilerek ve isteyerek gerçekleştirilmesi anlamına gelir. Türk Ceza Kanunu'na göre kast, suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesi olarak tanımlanır. Kast, doğrudan ve olası olmak üzere iki şekilde ortaya çıkar: Doğrudan kast: Fail, belirli bir sonucu bilerek ve isteyerek gerçekleştirmek amacıyla hareket eder. Olası kast: Fail, eyleminin bir sonucu doğurabileceğini öngörmesine rağmen, bu sonuca kayıtsız kalarak hareket eder. Kasten yapılan eylemler, genellikle taksirli eylemlere göre daha ağır cezalara tabidir.