• Buradasın

    Muris müvazaasında tazminat nasıl hesaplanır?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Muris muvazaasında tazminat, taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki değeri esas alınarak hesaplanır 1.
    Bu süreçte mahkeme, aşağıdaki adımları izler:
    1. Net terekenin tespiti: Taşınmazın miras bırakanın ölümü tarihindeki değeri değil, karar tarihindeki değeri belirlenir 1.
    2. Sabit tenkis oranının belirlenmesi: Uzman bilirkişiden tenkis raporu alınır 13.
    3. Tazminat miktarının hesaplanması: Belirlenen değer, sabit tenkis oranıyla çarpılır ve tazminat miktarı bulunur 13.
    Ayrıca, muris muvazaası davasında davacı lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilir ve dava değeri üzerinden harç ve yargılama gideri hesaplanır 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

      Yanıtı değerlendir

      5 kaynak

      1. hkavukatlik.com
        1
      2. avkadirlale.com.tr
        2
      3. kutelhukuk.com
        3
      4. mustafakok.av.tr
        4
      5. libertashukuk.com.tr
        5

    Konuyla ilgili materyaller

    Muvazaa tazminatını kim öder?

    Muvazaa tazminatını, miras bırakanın gerçek iradesini yansıtmayan ve muvazaalı olduğu tespit edilen işlemleri gerçekleştiren kişi veya kişiler öder. Muris muvazaası (mirastan mal kaçırma) durumunda, taşınmazın kötü niyetli üçüncü kişiye devredilmesi halinde tazminat, bu kişiden talep edilir. Ayrıca, muvazaa nedeniyle zarar gören mirasçılar, Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesine dayanarak tazminat talebinde bulunabilirler.
    5 kaynak

    Tazmin bedeli ne demek?

    Tazmin bedeli, hukuka aykırı bir eylem veya ihlal sonucunda meydana gelen maddi veya manevi zararların telafi edilmesi amacıyla ödenen bedeldir. Tazmin bedeli iki ana kategoriye ayrılır: 1. Maddi tazminat: Mal varlığına yönelik zararları ifade eder. 2. Manevi tazminat: Kişilik değerlerinde, duygusal durumda veya ruhsal sağlıkta meydana gelen zararların telafisini kapsar.
    5 kaynak

    Muris muvazaası 1 2 sayılı İBK nedir?

    Muris muvazaası 1/2 sayılı İBK, 1.4.1974 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı'dır. Bu karar, miras bırakanın tapulu taşınmazlarının temliklerinde yaptığı muvazaalı işlemlere ilişkindir.
    5 kaynak

    Muris Muvazaasında kimler davacı olabilir?

    Muris muvazaası (mirastan mal kaçırma) davasında davacı olabilecek kişiler: Saklı pay sahibi olsun veya olmasın, miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar. Yasal mirasçılar. Atanmış mirasçılar. Evlatlıklar ve onların alt soyu. Dava açamayacak kişiler: Mirası reddedenler. Miras hakkından feragat eden kişiler. Mirastan çıkarılan kişiler.
    5 kaynak

    Muris muvazaası davası nedir?

    Muris muvazaası davası, miras bırakanın, diğer mirasçılarını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla yaptığı karşılıksız kazandırmaları satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi göstererek gerçekleştirdiği hileli işlemin geçersizliğinin tespiti ve buna dayanılarak oluşturulan işlemlerin iptali talebiyle açılan davadır. Muris muvazaası davasının unsurları: Miras bırakanın gerçek iradesinin, mirasçılarını miras hakkından yoksun bırakmak olması. Miras bırakanın bu iradesini, üçüncü kişi ile yaptığı anlaşma ile gizlemesi. Muris muvazaası davasını, saklı pay sahibi olsun veya olmasın tüm mirasçılar açabilir.
    5 kaynak

    Muris muvazaası 3 kişiye satış tazminat davası ne zaman açılır?

    Muris muvazaası nedeniyle 3. kişiye satış tazminat davası, miras bırakanın ölümünden sonra her zaman açılabilir. Bu tür davalar, zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi değildir.
    5 kaynak

    Muris muvazaası ve inançlı işlem aynı şey mi?

    Muris muvazaası ve inançlı işlem aynı şey değildir. Muris muvazaası, mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapılan, gerçekte bağış olan bir işlemin tapuda satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi olarak gösterilmesidir. İnançlı işlem ise, bir malvarlığı değerinin teminat veya idare amacıyla, belirli bir süre sonra geri alınmak şartıyla devredilmesidir. Bu iki kavram arasındaki temel farklar şunlardır: Üçüncü kişileri aldatma: İnançlı işlemlerde böyle bir amaç yoktur, oysa muvazaada üçüncü kişileri aldatma amacı vardır. Hukuki geçerlilik: İnançlı işlemler hukuken geçerli kabul edilirken, muvazaalı işlemler geçersizdir. Zamanaşımı: Muvazaada tespit ve hükümsüzlük için süreye tabi olmama kuralı varken, inançlı işlemlere dayalı hak talepleri 10 yıllık genel zamanaşımına tabidir.
    5 kaynak