• Buradasın

    Malpratiks davasında idarenin rücu hakkı var mı?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Evet, malpraktis (tıbbi hata) davasında idarenin rücu hakkı vardır 134.
    İdare, zarar görene tazminat ödedikten sonra, tıbbi hatanın hekimin kişisel bir ihmali veya kusurundan kaynaklandığını tespit ederse, ödediği tazminatı ilgili hekime rücu edebilir (geri isteyebilir) 34.
    Ancak, 2025 yılında yapılan bir yönetmelik değişikliği ile idarenin rücu hakkı, hekimin kasten görev gereklerine aykırı hareket ettiğinin kesinleşmiş ceza mahkemesi kararıyla belirlenmesi haline bağlanmıştır 5.
    Malpraktis davalarında rücu hakkına ilişkin hukuki süreçlerin detayları karmaşık olabileceğinden, bir avukata danışılması önerilir.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Malpraktiste illiyet bağını kim ispatlar?

    Malpraktis (doktor hatası) davalarında illiyet bağını ispat yükü genellikle hastada (davacı tarafta) yer alır. Hasta, tıbbi müdahalenin hatalı olduğunu, bu hata nedeniyle zarar gördüğünü ve hata ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğunu ispatlamalıdır. Ancak, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, özellikle aydınlatılmış onam alınmadığının ispatı durumunda, ispat yükü tersine dönerek hekime veya sağlık kuruluşuna geçebilir.

    Malpractise soruşturma sonucu ne olur?

    Malpraktis (doktor hatası) soruşturma sonuçları şu şekilde olabilir: 1. Beraat: Hekimin cezai sorumluluğuna gidilemeyeceği yönünde karar verilir. 2. Ceza verilmesine yer olmadığı kararı (CYOK): Yeterli delil bulunamadığında bu karar verilir. 3. Mahkumiyet: Hekimin kasten yaralama veya öldürme gibi suçlardan cezalandırılmasına karar verilir. 4. Adli para cezasına çevirme: Mahkeme, hekime adli para cezası verebilir. 5. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB): Ceza ertelenebilir veya hükmün açıklanması geri bırakılabilir. Soruşturma sürecinde, bilirkişi raporları ve hekimin eyleminin tıp verilerine uygunluğu gibi unsurlar dikkate alınır.

    Malpraktis sigortası neleri kapsar?

    Malpraktis sigortası, sağlık çalışanlarının mesleki faaliyetleri sırasında bilgi, beceri veya özen eksikliği nedeniyle hastalarına verdikleri zararları kapsar. Bu sigorta kapsamında, hastalar veya hasta yakınları tarafından açılacak davalarda: Mahkeme masrafları. Avukatlık ücretleri. Tazminat bedelleri sigorta şirketi tarafından poliçede belirtilen limitler dahilinde karşılanır. Malpraktis sigortası, kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan hekimler, serbest çalışan hekimler, diş hekimleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan hekimleri kapsar. 2025 yılı itibarıyla, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) tarafından yapılan düzenlemelerle teminat limitleri artırılmıştır. Risk gruplarına göre belirlenen yeni azami teminat tutarları şu şekildedir: I. Grup: 1.000.000 TL. II. Grup: 2.000.000 TL. III. Grup: 3.000.000 TL. IV. Grup: 4.000.000 TL.

    Komplikasyon ve malpraktis arasındaki fark nedir?

    Komplikasyon ve malpraktis arasındaki temel farklar şunlardır: Neden: Malpraktis, hekimin bilgi, beceri, özen veya dikkat eksikliği nedeniyle hastaya zarar vermesidir. Komplikasyon, tıbbi bir müdahale sırasında veya sonrasında, tüm önlemler alınmış ve tedavi standartlarına uygun bir şekilde yapılmış olmasına rağmen ortaya çıkan, öngörülemez veya öngörülebilir ancak önlenemeyen olumsuz sonuçlardır. Önlenebilirlik: Malpraktis genellikle önlenebilir bir hatadır; hekim özen gösterseydi bu zarar oluşmayabilirdi. Komplikasyon her zaman önlenemeyebilir; hastanın genel sağlık durumu, tedavinin doğası gibi faktörlerden kaynaklanabilir. Hukuki Sonuçlar: Malpraktis durumunda hekim sorumlu tutulur, tazminat ödenebilir ve cezai yaptırımlar söz konusu olabilir. Komplikasyon durumunda genellikle hekim sorumlu tutulmaz; ancak, komplikasyonun önlenebilir olması veya hekimin ihmali söz konusuysa malpraktis olarak değerlendirilebilir.

    Hâkimin hukuki sorumluluğu ve rücu nedir?

    Hâkimin hukuki sorumluluğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 46. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, hâkimin yargılama faaliyetinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak devlet aleyhine tazminat davası açılabilir: Kayırma veya taraf tutma ya da taraflardan birine olan kin veya düşmanlık nedeniyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmesi. Sağlanan veya vaad edilen bir menfaat nedeniyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmesi. Duruşma tutanağında yer almayan bir nedene dayanarak hüküm verilmesi. Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılması. Rücu, devletin ödediği tazminat nedeniyle sorumlu hâkime ödeme tarihinden itibaren bir yıl içinde başvurmasıdır. Hâkimin hukuki sorumluluğu, hukuki, cezai ve disiplin sorumluluğu olarak üçe ayrılır.

    Malpraktis nedir?

    Malpraktis, sağlık profesyonellerinin (hekim veya sağlık çalışanı) tıbbi müdahale sırasında yapılan uygulama hatası sonucu hastanın zarar görmesi durumudur. Bu terim, hatalı tanı, yanlış tedavi, cerrahi hatalar veya diğer tıbbi uygulamalardaki hataları kapsar. Malpraktis durumunda, hasta veya hasta yakınları, sağlık profesyonelinin hataları nedeniyle maddi veya manevi zarar gördüklerini iddia edebilir ve bu durum tazminat davalarına yol açabilir.

    Malpraktis davasında maddi tazminat olarak ne talep edebilir?

    Malpraktis (doktor hatası) davasında maddi tazminat olarak talep edilebilecekler: Tedavi ve ilaç masrafları; Kazanç kaybı (iş göremezlik nedeniyle kaybedilen gelirler); İş gücü kaybı tazminatı (görme bozukluğu, uzuv kaybı gibi durumlarda); Cenaze giderleri (doktor hatasından kaynaklı hastanın ölümü halinde); Destekten yoksun kalma tazminatı (hastanın mirasçıları tarafından talep edilebilir); Mevcut şartlarda ortaya çıkan büyük değişiklikler; Yoksun kalma zararları. Maddi tazminat için zararın tam olarak ispatlanması gereklidir.