• Buradasın

    Depremden dolayı taksir davası açılır mı?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Evet, depremden dolayı taksir davası açılabilir.
    Depremden dolayı taksirle öldürme, taksirle yaralama ve genel güvenliğin kasten tehlikeye atılması gibi suçlar işlenebilir 125.
    Taksir, suçun kanundaki tanımının öngörülebilir olmasına rağmen, neticenin öngörememesi durumunda söz konusu olur 14. Ancak, deprem riski taşıyan bölgelerde binaların inşa edilmesi sırasında, müteahhitlerin ve denetim görevlilerinin olası sonuçları öngörebileceği kabul edilir 14.
    Bu tür durumlarda, olası kast veya bilinçli taksir değerlendirmeleri yapılır 145.
    Dava açma süreci, suçun işlendiği yerin Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyet dilekçesi verilmesiyle başlar 2. Belirli bir şikâyet süresi yoktur, ancak zamanaşımı depremin meydana geldiği günden itibaren hesaplanır 25.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Depremden dolayı idareye karşı dava nasıl açılır?

    Depremden dolayı idareye karşı dava açmak için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. İdari mercie başvuru: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 13. maddesine göre, dava açmadan önce eylemi gerçekleştiren idareye başvurulmalıdır. 2. Başvuru süresi: Zararın öğrenilmesinden itibaren bir yıl, depremin meydana geldiği tarihten itibaren ise beş yıl içinde başvuru yapılmalıdır. 3. Başvurunun reddi veya cevap verilmemesi: İdare başvuruyu 30 gün içinde red ederse, red kararının tebliğinden itibaren 60 gün içinde dava açılmalıdır. 4. Görevli ve yetkili mahkeme: Deprem nedeniyle açılacak davalar için görevli mahkemeler idare mahkemeleridir; yetkili mahkeme ise zararın meydana geldiği yerdeki idare mahkemesidir. Dava süreci karmaşık olabileceğinden, bir avukattan hukuki danışmanlık alınması önerilir.

    Taksir ne anlama gelir?

    Taksir, Arapça kökenli bir kelime olup "bir işi eksik yapma" veya "bir şeyi yapabilirken çekinip yapmama" anlamlarına gelir. Hukuki anlamda taksir, bir kişinin istemeden (kasten olmaksızın) fakat dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak bir zarara veya suça sebebiyet vermesi durumudur. Taksir, kendi içinde bilinçli taksir ve bilinçsiz taksir olarak ikiye ayrılır: Bilinçli taksir: Kişi, eyleminin bir zarara yol açabileceğini öngörür ancak yine de yapar ve sonuç doğurur. Bilinçsiz taksir: Kişi, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket eder ama yaptığı eylemin bir zarara yol açabileceğini hiç öngörmez. Taksirli suçların cezalandırılması, toplumsal düzenin korunması ve bireylerin daha dikkatli ve özenli davranmalarını teşvik etmek amacı taşır.

    Taksir sonucu yaralanma ne zaman suç olur?

    Taksir sonucu yaralanma, kişinin dikkatsizlik, tedbirsizlik veya özensiz davranışı nedeniyle bir başkasının fiziksel veya psikolojik olarak zarar görmesi durumunda suç teşkil eder. Bu suçun oluşması için aşağıdaki unsurların bir araya gelmesi gerekir: 1. Failin hareketi: Failin ihmali veya tehlikeli bir durum oluşturması. 2. Netice (yaralanma): Bir kişinin yaralanması. 3. Nedensellik bağı: Failin hareketi ile yaralanma arasında doğrudan bir bağlantı olması. 4. Kusurluluk: Failin taksirli bir davranış sergilemiş olması. Türk Ceza Kanunu'nun 89. maddesine göre, taksirle yaralama suçu için 3 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezası öngörülmüştür.

    Taksirle ne demek?

    Taksir, ceza hukukunda failin dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmemesi sonucu istemeden bir zarara yol açması durumunu ifade eder. Taksirli suçlar, bir kişinin dikkatsizliği veya özensizliği sonucu meydana gelen suçlardır. Taksir, iki türde incelenir: Basit taksir: Kişinin olayın gerçekleşmesi sırasında özensiz davrandığı durumları kapsar. Temel taksir (bilinçli taksir): Kişinin özen ve dikkat gösterme yükümlülüğünü daha ağır şekilde ihlal ettiği durumlarda meydana gelir. Taksirli suçlar, kasıtlı suçlara göre daha hafif cezalarla cezalandırılır.

    Basit taksir ve bilinçli taksir nedir?

    Basit taksir ve bilinçli taksir, Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) tanımlanan iki tür kusurluluk halidir. Basit taksir, failin öngörmesi gereken bir neticeyi öngöremeyerek, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı bir hareketle fiili işlemesidir. Bilinçli taksir, failin neticeyi öngörmesine rağmen, gerçekleşmeyeceğini umarak hareket etmesidir. Temel farklar: Neticenin öngörülmesi: Basit taksirde fail neticeyi öngörmezken, bilinçli taksirde neticeyi öngörür. Cezai yaptırım: Bilinçli taksir, basit taksire göre daha ağır cezai yaptırımlar gerektirir.

    Taksirli suç nedir?

    Taksirli suç, kişinin niyetinin suç işlemek olmadığı, ancak tedbirsizlik veya ihmalkârlık sonucu suçun meydana geldiği suç türüdür. Bazı taksirli suç örnekleri: taksirle öldürme (TCK 85); taksirle yaralama (TCK 89); taksirli iflas (TCK 162); genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması (TCK 171). Taksirli suçlarda failin amacı suç işlemek değildir; ancak dikkatsiz ya da ihmalkâr hareketler sonucunda istenmeyen bir sonuç ortaya çıkar.

    Depremden dolayı kimler yargılanıyor?

    Depremden dolayı yargılanabilecek kişiler, yıkılan binaların yapımında ve denetiminde sorumluluğu bulunanlardır. Bu kişiler arasında: Müteahhitler. Fenni mimarlar ve mühendisler (fenni mesuller). Belediye yetkilileri (yapı ruhsatı verenler, yapı kullanma izni verenler, yapı denetim görevlileri). Tadilat yapanlar. Ayrıca, imar mevzuatına aykırı yapıları yasal hale getiren imar affı sorumluları da yargılanabilir. Yargılama, kusur ve nedensellik bağına bağlıdır; yani kişilerin kusurları ve binaların yıkılması ile ölüm veya yaralanmalar arasında bir ilişki kurulması gereklidir. Cumhuriyet savcıları, delillerin kaybolmaması için enkazlar kaldırılmadan önce delil tespiti yapmalıdır.