• Buradasın

    CMK madde 252 ve 253 birlikte uygulanır mı?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    CMK madde 252 ve 253 birlikte uygulanabilir, çünkü rüşvet suçu (madde 252) uzlaştırma kapsamına giren suçlardan biridir (madde 253) 34.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    CMK el koyma maddesi nedir?

    CMK'da (Ceza Muhakemesi Kanunu) el koyma, 123-134. maddeler arasında düzenlenmiştir. CMK'ya göre el koyma kararının dayanakları: Hakim kararı. Cumhuriyet savcısının kararı. Elkoyma kararının uygulanabileceği eşyalar: Suçta kullanılan veya kullanılmak üzere hazırlanan araçlar; Suçun konusunu oluşturan eşyalar; Suçtan elde edilen gelirler; Sahte belgeler veya dijital veriler. Elkoyma kararının usulü: El koyma kararında el konulacak eşya açıkça belirtilmelidir. Gerekçesiz veya genel ifadelerle verilen kararlar hukuka aykırı sayılır. El koyma işlemi sırasında, eşya bir tutanakla kayıt altına alınır ve tutanağın bir örneği şüpheli veya sanığa verilir. Elkoyma kararına itiraz, CMK m.128'e göre 7 gün içinde yapılabilir.

    CMK 254 maddesi nedir?

    CMK 254 maddesi, "Mahkeme Tarafından Uzlaştırma" başlığını taşır ve şu şekildedir: > "Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. > Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. > Uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkemece yargılamaya kaldığı yerden devam olunur." Bu madde, kamu davası açıldıktan sonra suçun uzlaştırma kapsamında olup olmadığının tespiti ve sonrasında izlenecek yolu belirler.

    CMK mevzuatı nedir?

    CMK (Ceza Muhakemesi Kanunu) mevzuatı, Türkiye'de ceza muhakemesinin nasıl yapılacağını, bu sürece katılan kişilerin (hâkim, savcı, avukat, şüpheli, sanık vb.) hak, yetki ve yükümlülüklerini, korumaya ilişkin tedbirleri ve mahkeme kararlarına karşı denetim yollarını düzenleyen geniş anlamlı kurallar bütünüdür. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, 4 Aralık 2004 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilmiş ve 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. CMK mevzuatına şu sitelerden ulaşılabilir: mevzuat.gov.tr; cocukhaklari.barobirlik.org.tr; barandogan.av.tr.

    CMK'nın 251 ve 252 maddeleri nelerdir?

    CMK'nın 251 ve 252. maddeleri, basit yargılama usulünü düzenler. CMK madde 251: Asliye ceza mahkemesinin, iddianamenin kabulünden sonra, adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verebileceğini belirtir. Sanık, mağdur ve şikâyetçinin beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmelerinin isteneceğini ve duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceğini ifade eder. Mahkûmiyet kararı verilirse sonucun dörtte bir oranında indirileceğini ve belirli durumlarda hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilebileceğini veya ertelenebileceğini belirtir. CMK madde 252: 251. madde uyarınca verilen hükümlere karşı itiraz edilebileceğini ve süresi içinde itiraz edilmeyen hükümlerin kesinleşeceğini açıklar. İtiraz üzerine hükmü veren mahkemenin duruşma açarak genel hükümlere göre yargılamaya devam edeceğini belirtir. Basit yargılama usulü, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı gibi durumlarda veya soruşturma ya da kovuşturmanın izne veya talebe bağlı olduğu suçlarda uygulanmaz.

    5271 sayılı kanunun 253 maddesi nedir?

    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesi, uzlaştırma kurumunu düzenler. Bu maddeye göre, aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur: soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar; şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ceza Kanunu'nda yer alan bazı suçlar (kasten yaralama, taksirle yaralama gibi). Uzlaştırma, bir uzlaştırmacı eşliğinde, şüpheli veya sanık ile mağdur veya zarar görenin bir araya gelerek uyuşmazlığı, mağdurun zararını gidererek veya belirlenen bir edimi yerine getirerek sona erdirmeyi amaçlar.