Jim Collins'in "flywheel (flywheel etkisi)" kavramı, iyi bir şirketin "iyi-den-mükemmel-olana" dönüşümünün, tek bir belirleyici eylem veya büyük bir program yerine, tutarlı bir yönde uygulanan birikimli çabalarla gerçekleştiğini anlatır. Collins, bu durumu "dev bir, ağır bir flywheel'i (büyük, yatay bir aksa monte edilmiş devasa bir metal disk, yaklaşık 30 fit çapında, 2 fit kalınlığında ve yaklaşık 5.000 pound ağırlığında) döndürmeye çalışmak" ile açıklar. Collins'e göre, "flywheel etkisi" şu mesajları verir: Sabır ve disiplin: Anahtar, doğru çarklar yerine oturduğunda, kırılmanın gerçekleşeceğine inanarak sabırlı ve disiplinli olmaktır. Doom loop (felaket döngüsü): İyi şirketler, yavaş çalışma sürecini atlamaya çalışırsa, kötü kararlar ve hayal kırıklıklarıyla dolu bir döngü olan "doom loop"a düşerler. Wall Street ve momentum: Büyük şirketler, Wall Street'in kısa vadeli kâr baskılarına rağmen, flywheel'i döndürmeye devam ederek sürdürülebilir momentum elde ederler. Collins, bu kavramı ilk olarak "Good to Great" kitabında ele almış, daha sonra "Turning the Flywheel" adlı eserinde bu konuyu genişletmiştir.