• Buradasın

    Dara düşmek ne demek?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    A weary middle-aged man in a modest Turkish home sits at a wooden table with an empty wallet and a single coin, his head resting in his hands as steam rises from a simple pot of çorba on the stove.
    Dara düşmek deyimi, iki farklı anlamda kullanılabilir:
    1. Parasal sıkıntıya uğramak 135. Örnek cümle: "İyice dara düştük, geçinmekte güçlük çekiyoruz" 3.
    2. Sıkıntılı veya tehlikeli bir durumla karşılaşmak 13. Örnek cümle: "Bu aralar o aile iyice dara düştü" 3.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Sıkıntıya düşmek ne demek?

    Sıkıntıya düşmek, TDK'ye göre "darlık, yokluk içinde olmak" anlamına gelir. Ayrıca, ruhen tedirginlik duymak anlamında da kullanılır.

    Dara ne anlama gelir?

    Dara kelimesi, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşır: Ağırlık ölçüsü: Kabı ile beraber tartılan bir nesnenin kabının ağırlığı. Terazi dengeleyici: Terazide dengeyi sağlamak için hafif gelen kefeye ağırlık olarak konulan taş, demir, çivi gibi malzemeler. Araç ağırlığı: İçinde yük taşınan aracın boş durumdaki hali. İsim: Farsça kökenli bir erkek ismi olup, "hükümdar" veya "tanrı adlarından biri" anlamına gelir. Ayrıca, dara kelimesi eski İran hükümdarlarından dokuzuncusunun ismi olarak da kullanılır.

    Dara ve darasını almak ne demek?

    Dara, bir nesnenin kabının ağırlığı anlamına gelir. Darasını almak ise, içine bir şey konulacak kabın ağırlığını tartmak demektir.

    Dara düşmek deyimi nasıl kullanılır?

    Dara düşmek deyimi, hem maddi hem de manevi anlamda kullanılabilir. Örnek cümleler: "Babası o kadar dara düştü ki sonunda arabasını satmak zorunda kaldı." "Yaşadıkları sonrasında dara düşünce bunalıma girip kendini çevresinden uzaklaştırdı." "Düğünden sonra dara düşüp tüm altınları bozdurduk." "Bu sene dara düşmemek için ekonomik plan yaparak harcamaları kısıtladık." "Günde güne dara düşüyoruz, geçinmek artık bizim için çok zor." "Düğün için çok harcama yapınca damadın ailesi çok dara düşmüş." "Dara düştüğü zaman evdeki her şeyini satmak zorunda kaldı." "Dara düşünce en yakın arkadaşımı aramak zorunda kaldım."