"Trainee" kelimesi, belirli bir işi nasıl yapacağını öğrenen kişi anlamına gelir ve genellikle şu şekillerde kullanılabilir: Cümle konusu olarak: "The trainee demonstrated exceptional problem-solving skills" (Stajyer, olağanüstü problem çözme becerileri sergiledi). Cümle nesnesi olarak: "The supervisor assigned the trainee a challenging project" (Süpervizör, stajyere zorlu bir proje verdi). Sıfat olarak: "The trainee-led workshop was a great success" (Stajyerin yönettiği çalıştay büyük bir başarı oldu). Örnek cümleler: "The company hired several trainees to work in the new department" (Şirket, yeni departmanda çalışmak üzere birkaç stajyer tuttu). "As a trainee, you will be working closely with experienced professionals" (Stajyer olarak, deneyimli profesyonellerle yakından çalışacaksınız). "She started as a trainee and worked her way up to management" (Stajyer olarak başladı ve yönetim kademesine yükseldi).