Yazeka
Arama sonuçlarına göre oluşturuldu
Sıkışmak kelimesinin bazı anlamları:
- Kalabalıktan dolayı birbirine çok yaklaşmak 124. Örnek: "Üç hademe, ebe, hasta bakıcı merdivenin orta sahanlığında sıkışmışlar, sedyeyi çevirmeye çalışıyorlar" 14.
- İki şey arasında kalmak 124. Örnek: "Parmağı kapıya sıkışmış" 14.
- Yerinden oynamamak 14. Örnek: "Vida sıkışmış" 14.
- Dar bir yere zorla sığmak veya sığdırılmak 124. Örnek: "Karşıda apartmanın köşesine sıkışmış baraka kahveden bir adam, bir kürek ateş çıkardı" 14.
- Zor bir durumda kalmak 124. Örnek: "Osmanlı İmparatorluğu sıkışınca üç milyon asker çıkarabiliyordu" 14.
- Sıkıntı ve darlık vermek, çarpıntı duymak 124. Örnek: "Göğsü sıkışmış" 14.
- Tuvalet ihtiyacı gelmek 14.
5 kaynaktan alınan bilgiyle göre: