"Reflect" kelimesi İngilizce'de çeşitli anlamlara gelir:
- Yansıtmak, göstermek 145. Örnek: "The drop in consumer spending reflects concern about the economy" (Tüketici harcamalarındaki düşüş, ekonomiyle ilgili endişeleri yansıtıyor) 5.
- Düşünmek, derinlemesine düşünmek 134. Örnek: "I need a little time to reflect upon it" (Bunu iyice düşünmek için biraz zamana ihtiyacım var) 34.
- Aksetmek, yansımak 135. Örnek: "His image seemed to be reflected many times in the mirror" (Görüntüsü aynada birçok kez yansımış gibi görünüyordu) 3.
- İfade etmek, belirtmek 145. Örnek: "The moon shines because its surface reflects light from the sun" (Ay parlıyor çünkü yüzeyi güneşten gelen ışığı yansıtıyor) 5.
5 kaynaktan alınan bilgiyle göre: