• Buradasın

    Maziye hasret mi müstakbele arzu mu?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    "Maziye mi hasretsin, müstakbeli mi arzuluyorsun?" ifadesi, geçmişe özlem ile geleceğe yönelik umut arasında bir ikilemi ifade eder 14.
    Bu ifade, aynı zamanda Emre Özcan'ın bir videosunun başlığı olarak da kullanılmıştır 24.
    Ayrıca, Risale-i Nur'da geçen bir sözdeki ifadeye de benzemektedir: "Maziye, mesaibe kader nazarıyla ve müstakbele, measiye teklif noktasında bakmak lazımdır. Cebir ve İtizal, burada barışırlar" 35. Bu söz, geçmişe kaderle, geleceğe ise cüzi irade ve teklifle bakılması gerektiğini belirtir 3.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Hasret çekmek neden olur?

    Hasret çekmenin bazı nedenleri: Ayrılık ve uzaklık. Kaybedilen zaman veya yer. Fiziksel ve ruhsal boşluk. Bir hedefin gerçekleşmemesi. Hasret, sadece fiziksel mesafelerle ilgili olmayabilir, bazen ruhsal bir boşluğu da ifade edebilir.

    Maziye hasretim ne demek?

    Maziye hasretim ifadesi, geçmişe duyulan özlem anlamına gelir. Bu özlem, geçmişte yaşanan güzel zamanların, anıların ve değerlerin kaybolmasıyla ortaya çıkan hüzünlü bir bağlılık olarak tanımlanabilir. Ayrıca, maziye duyulan hasret, nostalji duygusuyla da yakından ilişkilidir. Örnek bir kullanım: "Her dinin değil yalnızca, her siyasi düşüncenin bir asrı saadeti var: bütün hayırlar geçmişte yaşandı bitti hissiyatına yaslanan güçlü bir geçmiş yatırımı."

    Hasret ne anlama gelir?

    Hasret kelimesi, özlem anlamına gelir. Ayrıca, hasret kelimesinin diğer anlamları şunlardır: Kuruyan ağaç yaprakları; Ele geçirilemeyen veya elden kaçırılan bir nimete veya kıymetli şeye üzülüp yanmak; İç çekme, inleme, üzüntü, iç sıkıntısı, keder, zahmet, eseflenme, özleyiş.

    Müstakbel ne demek?

    Müstakbel kelimesi, Türk Dil Kurumu'na göre "ileri bir tarihte beklenen, gelecek" anlamına gelir. Ayrıca, "müstakbel" kelimesi genellikle evlenmeyi düşünülen kişi hakkında "müstakbel eşim" şeklinde kullanılır. Örnek cümleler: "Tarih, bu iki unsur çerçevesinde insanlığın yaşadığı hadiselerin sebep ve neticelerini tahlil ile milletlerin müstakbel yollarını aydınlatan bir meşaledir". "Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Medîne’de bir mültecî durumunda değildi. Bilâkis O, müstakbel bir dünyanın baş mîmârı, lideri, rehberi, yeni kurulan İslâm Devleti’nin başkanı, velhâsıl her şeyiydi".