Makam Dağı, önemli bir tarihi ve manevi merkez olarak kabul edilir çünkü: Hz. Zülküf'ün makamı: Kur'an-ı Kerim'de adı geçen ve sabrıyla bilinen Hz. Zülküf'ün uzun yıllar bu dağda tefekküre çekildiğine ve ibadetle meşgul olduğuna inanılır. İnanç turizmi: Özellikle Ramazan, Mevlid Kandili ve Kadir Gecesi gibi özel günlerde ciddi bir ziyaretçi yoğunluğu yaşanır; insanlar dua eder, adak adar ve kurban keser. Doğal güzellikler: Dağın taşlık yapısı ve çevresindeki bitki örtüsü, doğa tutkunları için cazip bir ortam sunar. Manzara: Dağın zirvesinden Ergani ilçesinin tamamı ve Diyarbakır ovası görülebilir. Tarihî değer: 924/1518 tarihli Tahrir Defterlerinde vakıf kaydının bulunması, Osmanlı döneminden önce de var olduğunu gösterir. Ayrıca, Makam Dağı, hem Müslümanlar hem de Hristiyanlar için kutsal kabul edilir; yöre halkı tarafından Kürtçe "Çiyaye Meryemana" olarak da adlandırılır.