• Buradasın

    En ilginç deyim nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    En ilginç deyimlerden bazıları ve hikayeleri:
    • Pabucu dama atılmak: Osmanlı döneminde, kalitesiz ayakkabılar üreten zanaatkarlar cezalandırılır ve kusurlu ayakkabılar sergilenmek üzere dükkanların damına atılırdı 12.
    • Ateş pahası: Kanuni Sultan Süleyman, bir kömür kulübesinde konakladığında, ev sahibi ısınmak için yaktığı ateşe bin altın değer biçti 25.
    • Dingo’nun ahırı: 1800’lü yıllarda Taksim’deki atlı tramvayların durak noktalarından biri olan Rum asıllı Dingo adlı kişinin ahırından gelir 25.
    • Çarşamba pazarı: İmparatorluk döneminde İstanbul’da, haftanın farklı günlerinde kurulan büyük pazarlardan biri olan Fatih Camii avlusu, yeri kısmen değişse de hala kurulur ve kalabalığı, kargaşayı ve düzensizliği ifade etmek için kullanılır 3.
    • Yelkenleri suya indirmek: Fatih Sultan Mehmet döneminde, bir Ceneviz gemisinin yelkenlerini indirmemesi üzerine, gemi topa tutularak batırılmıştır 3.
    Bu deyimlerin hikayeleri, onların dilimizde neden kullanıldığını ve ne anlama geldiğini açıklar.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Deyimin özellikleri nelerdir?

    Deyimlerin bazı özellikleri: Kalıplaşmış ifadeler: Deyimlerdeki kelimelerin yerleri değiştirilemez ve eş anlamlıları kullanılamaz. Mecazi anlam: Genellikle gerçek anlamlarından ayrı, mecazi bir anlam taşırlar. Değişmez yapı: Deyimlerin yapısı genellikle sabittir ve kelimelerin yerleri değiştirilemez. Anlam derinliği: Deyimler, anlatıma derinlik ve renklilik katar. Kültürel unsurlar: Bir toplumun kültürel ve tarihsel ögelerini yansıtırlar. Geniş kullanım alanı: Edebiyattan günlük konuşmaya kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir. Atasözlerinden fark: Deyimler anlık durumlar için ve sözü söyleyen kişi ya da kişiler için geçerlidir, atasözleri ise tüm zamanlar için ve herkes için geçerlidir.

    5 tane deyim ve hikayesi nedir?

    Beş deyim ve hikayeleri: 1. Çizmeden Yukarı Çıkmak (Çizmeyi Aşmak). 2. Avucunu Yala. 3. Saman Altından Su Yürütmek. 4. Ağzını Bıçak Açmamak. 5. Altı Kaval Üstü Şeşhane.

    Az bilinen deyimler ve anlamları nelerdir?

    İşte bazı az bilinen deyimler ve anlamları: Abacı kebeci, sen neci. Ağız kavafı. Cemaziyelevvelini bilmek. Fütur getirmek. Hık mık etmek. Şirazesinden çıkmak. Tebelleş olmak. Altmışaltıya bağlamak. Voli vurmak. Ayyuka çıkmak.

    2 tane deyim ve anlamı nedir?

    İki deyim ve anlamları: 1. Ağzını bıçak açmamak: Kırgınlıktan, üzüntüden ya da herhangi bir sebepten ötürü söz söyleyecek durumda olmamak. Örnek cümle: "Boşuna uğraşma, evin yanışına öyle üzülmüş ki ağzını bıçak açmıyor". 2. Akla karayı seçmek: Bir işi başarmak uğrunda çok yorulmak, sonuca kadar zahmet çekmek. Örnek cümle: "Seni buluncaya kadar akla karayı seçtim". Diğer bir örnek: 3. Baltayı taşa vurmak: Farkında olmadan karşısındakini kıracak ya da kötü bir sonuca yol açacak söz söylemek, davranışta bulunmak. Örnek cümle: "Kendini bilmezin biri baltayı öyle bir taşa vurdu ki".

    10 tane deyim söyler misin?

    İşte 10 deyim: 1. Ağzında sakız gibi çiğnemek. 2. Akla karayı seçmek. 3. Baltayı taşa vurmak. 4. Burnunun dikine gitmek. 5. Canına tak etmek. 6. Daldan dala konmak. 7. Dağ fare doğurdu. 8. İpe un sermek. 9. Nevri dönmek. 10. Zemheri zürafası (gibi).

    10 tane deyim ve hikayesi nedir?

    10 deyim ve hikayeleri: 1. Çarşamba pazarına dönmek: Osmanlı döneminde İstanbul'da kurulan büyük ve kalabalık çarşamba pazarlarından gelir. 2. Dingo'nun ahırı: İstanbul'daki atlı tramvayların Taksim'deki Dingo adlı Ermeni vatandaşa ait ahırda dinlendirilmesi hikayesine dayanır. 3. Dolap çevirmek: Eski konaklarda harem ile selamlık arasında gizli haberleşmeyi sağlayan dolaplardan gelir. 4. Yelkenleri suya indirmek: Fatih Sultan Mehmet döneminde, bir Ceneviz gemisinin saygı gereği yelkenlerini indirmemesi üzerine batırılması hikayesine dayanır. 5. Kabak tadı vermek: Fatih Sultan Mehmet'in yaptırdığı medresede, özellikle cuma günleri kabak yemeklerinin bıkkınlık yaratması ile ortaya çıkmıştır. 6. Foyası meydana çıkmak: Kuyumcuların mücevherlerin üzerine sürdüğü foya maddesinin zamanla dökülmesi ve yalan söyleyen, sahtekarlık yapan kişilerin yalanlarının ortaya çıkması ile ilişkilidir. 7. Çizmeden yukarı çıkmak (Çizmeyi aşmak): 19. yüzyılda bir ressamın, bir şövalye tablosundaki çizme kusurunu fark eden bir kunduracının düzeltmesiyle ortaya çıkmıştır. 8. Saman altından su yürütmek: Bir köylünün, ırmaktan gizlice su çalmak için açtığı gizli kanalı samanla gizlemesi hikayesine dayanır. 9. Kozunu paylaşmak: Kastamonu'da cevizliğin paylaşımındaki haksızlıklardan doğmuştur. 10. Gemileri yakmak: Sezar'ın ordusunun, düşman karşısında geri çekilme imkanını ortadan kaldırarak savaşı mecbur etmesi ile ilişkilidir.

    En uzun deyim hikayesi nedir?

    En uzun deyim hikayesi hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, bazı deyimlerin hikayeleri şu şekildedir: Çarşamba pazarına dönmek: İmparatorluk döneminde İstanbul'da haftanın farklı günlerinde çeşitli semtlerde büyük pazarlar kurulurdu. "Çarşamba pazarı" veya "Çarşamba pazarına dönmek" deyimi, kalabalığı, kargaşayı ve düzensizliği ifade etmek için kullanılır. Lafla peynir gemisi yürümez: Bir peynir tüccarı, gemilerin güvenli bir şekilde varması için para ödemeyi vaat etmesine rağmen, gemi kaptanı "Lafla peynir gemisi yürümez" diyerek bu vaatlere inanmadığını gösterir. Eski çamlar bardak oldu: Bir delikanlı, askerden döndüğünde köyündeki büyük çam ağaçlarının kesildiğini görür ve babasının "Eski çamlar bardak oldu" sözüyle, babasının ona gönderdiği harçlıkların bu ağaçlardan yapıldığını anlar.