Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Abbas" şiirinin konusu, şairin geçmişe duyduğu özlem ve kaybolan gençlik yıllarına geri dönme arzusudur. Şiirde, Abbas karakteri, şairin geçmişine yolculuk yapmasına yardımcı olan bir figür olarak karşımıza çıkar. Şiirin bir diğer konusu ise, Abbas’ın sihirli seccadesiyle zaman ve mekânda yolculuk yapılarak, bir dudağı yerde bir dudağı gökte olan Abbas’ın yardıma koşması ve insana çeşitli konularda (karnın mı acıkmış, yırtıcı hayvanlar arasında mı kaldın, uykusuz gecelerde yârin hicranı ile mi yanıyorsun) yardım etmesidir. Ayrıca, şiirin bir başka rivayet edilen konusu ise, Beşiktaş’ta bir meyhane olduğu ve Cahit Sıtkı’nın efkarlı bir öğlen vakti gittiğinde, sakinin Cahit Sıtkı’ya “Şimdi olmaz akşam gel” demesidir. Şiirin konusu hakkında farklı rivayetler bulunmakla birlikte, asıl konunun şairin kendi anlatımı olduğu kabul edilmektedir. Cahit Sıtkı, şiirin hikayesini 1944 yılında Cumhuriyet gazetesine yolladığı yazıda şöyle anlatmaktadır: > “Yıl 1941… Cahit Sıtkı Edremit-Ilıca, Sahil Muhafaza Taburunda yedek subay olarak başlar askerliğine. O yıllarda yedek subay sayısı az olduğundan her yedek subaya bir emir eri verilmektedir. Birliğine gittiğinde bölük yazıcısından künye defterini isteyen Cahit Sıtkı, kendisine emir eri seçmek için sırayla isimlere bakarken birden bir isim dikkatini çeker. Abbas oğlu Abbas… Bu isim şairimizi çocukluk günlerine götürür ve büyükannesinden dinlediği masalı anımsatır. > Olayın devamını gazetedeki yazısında şöyle anlatır: > “Bölüğü içtima ettirip gözüme kestirdiğimi seçmeye gönlüm razı olmadı. > – Ben sakat komtanım! > – Ulan senin neren sakat? > Sol kolunu gösterdi. > Anladım, çolakmış! > – Sen benim emir eri olur, Abbas? Dedim. > Hiç kıpırdamadan: > – Olur komtanım! > Abbas, Cahit Sıtkı’nın emir eri olur. Oturduğu evin alt katını ona tahsis ederler. İkisi de vaziyetten