İşte beş tane atasözünün hikayesi:
- "Azıcık aşım kaygısız başım" 1. Orta çağ Anadolu toplumlarında, fazla mal ve mülkün insanın başına bela açacağına dair bir inanç vardı 1. Bu atasözü, kişinin mütevazı bir hayat sürerek huzurlu olmasını öğütler 1.
- "Ne ekersen, onu biçersin" 12. Tarımla uğraşan toplumlarda, çiftçiler ektikleri ürünlerin niteliğine göre hasat alırlardı 1. Bu atasözü, insanların emek ve çabalarının karşılığını mutlaka alacağını, şansın değil çalışmanın hayatı belirlediğini anlatır 1.
- "Damlaya damlaya göl olur" 3. Anadolu'nun su kaynaklarının sınırlı olduğu bölgelerde, suyun damlalar halinde birikmesi ve sonunda büyük bir su birikintisi oluşturması gözlemlenmiştir 3. Bu atasözü, sabır ve istikrarın büyük işler başarmadaki önemine vurgu yapar 3.
- "Yalancının mumu yatsıya kadar yanar" 2. Elektriğin olmadığı yıllarda, medresede eğitim alan çocuklar aralarında ders çalışabilmek için uygun bir ortam yaratmak amacıyla her birinin bir akşam mum getirmesi şartıyla anlaşmaya varırlardı 2. Bu atasözü, söylenilen yalanın çok geçmeden ortaya çıkması durumunu anlatır 2.
- "Gülü seven dikenine katlanır" 5. Efsaneye göre bülbül, çiçeklerin kraliçesi güle aşıktır 5. Gülün dikenini fark etmez ve gülün toprağına karışan kanıyla gül kırmızı olarak açar 5. Bu yüzden “Gülü seven dikenine katlanır” sözü kullanılır 5.
5 kaynaktan alınan bilgiyle göre: