• Buradasın

    Sözlü ve yazılı kaynaklar nelerdir tarih?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Tarihin sözlü ve yazılı kaynakları şunlardır:
    1. Yazılı Kaynaklar 124:
    • arşiv belgeleri (fermanlar, antlaşmalar, mektuplar) 12;
    • yayınlar (kanunlar, kararnameler) 1;
    • hatıralar ve otobiyografiler 124;
    • gazeteler ve dergiler 124;
    • edebi eserler 12;
    • resmi veya özel mektuplar 4.
    2. Sözlü Kaynaklar 123:
    • destanlar, hikâyeler, efsaneler, mitoslar 123;
    • tarihî şiirler 13;
    • atasözleri ve fıkralar 13.
    Ek olarak, tarih araştırmalarında kullanılan diğer kaynak türleri şunlardır:
    • Kalıntılar 125. Arkeolojik kazılarda elde edilen taş, toprak, kemik ve çeşitli madenlerden yapılmış eşyalar, mağara resimleri, mezarlar gibi malzemeler 125.
    • Çizili, sesli ve görüntülü kaynaklar 125. Haritalar, planlar, taş plaklar, fotoğraflar, filmler gibi kaynaklar 125.
    • Birinci ve ikinci elden kaynaklar 125. Birinci elden kaynaklar, olayın yaşandığı döneme aitken; ikinci elden kaynaklar, bu dönemden sonra ortaya çıkan veya birinci elden kaynaklardan türetilen eserlerdir 125.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Sözlü edebiyat nedir ve örnekleri?

    Sözlü edebiyat, yazılanın aksine konuşulan veya söylenen bir edebiyat türüdür. İslamiyet öncesi Türk edebiyatında sözlü edebiyat örnekleri: Koşuk: Sığır denilen sürek avlarında söylenen, doğa, aşk, savaş ve yiğitlik konularını işleyen şiirlerdir. Sagu: Yuğ adı verilen ölüm törenlerinde, ölen kişinin erdemlerini ve ölümünden duyulan hüznü dile getiren ağıtlardır. Sav: Bugünkü atasözlerinin ilk biçimi olan, yaşam, toplum ve insan doğasıyla ilgili öğütler veren özlü sözlerdir. Destan: Toplumu derinden etkileyen olaylar sonucunda halk arasında kendiliğinden oluşan, uzun nazım türleridir. Sözlü edebiyat ürünleri, daha yazının bulunmadığı dönemlerde dinsel törenlerde üretilmeye başlanmış ve kuşaktan kuşağa aktarılarak yaşatılmıştır.

    Sözlü kültür nedir?

    Sözlü kültür, yazının olmadığı toplumlarda kayıtlara geçmemiş ve konuşma dili yoluyla kuşaktan kuşağa aktarılan kültürdür. Sözlü kültür ürünleri arasında şunlar yer alır: - atasözleri; - deyimler; - destanlar; - masallar; - türküler; - ninniler; - ağıtlar; - tekerlemeler; - maniler.

    Sözlü tarihte neden güvenilir değildir?

    Sözlü tarihin güvenilir olmamasının bazı nedenleri şunlardır: Hafıza ve algı hataları: İnsanlar, kendileri için önemli gördüklerini hatırlar, hoş olmayan deneyimleri anılarından dışlama eğilimindedir. İmaj oluşturma: Kaynak kişiler, olayları kendilerini aklayacak şekilde sunabilir veya yalnızca kendilerini iyi algıladıkları olayları hatırlayabilirler. Değişkenlik ve uydurmacılık: Sözlü tarih görüşmeleri, değişkenlik, uydurmacılık ve kısmilik gibi koşullardan etkilenebilir. İletişim sorunları: Katılımcıların konuştuğu dil anlaşılmayabilir. Kullanım izni: Katılımcı, sözlü verilerinin kullanımı için gerekli feragat formunu imzalamayabilir. Ancak, sözlü tarih uygun şekilde kullanıldığında, resmî veya yazılı kaynaklarda ulaşılamayacak önemli detaylara ulaşmak için önemli bir araç olabilir.

    Sözlü tarih nedir kısaca?

    Sözlü tarih, tarihi yazılı belgelere ek olarak, yaşayan bireylerin belleğe dayalı anlatıları aracılığıyla yazma ve sıradan insanları, gündelik yaşamı ve öznelliği tarihin araştırma alanına dahil etme dürtüsüyle şekillenen disiplinlerarası bir çalışma alanı ve araştırma yöntemidir.

    Sözlü kültürün özellikleri nelerdir?

    Sözlü kültürün bazı özellikleri: Aktarım: Bilgi ve kültür, konuşma veya şarkı yoluyla bir nesilden diğerine aktarılır. Anılar ve bilgi birikimi: Bir grubun nesiller boyunca ortaklaşa taşıdığı anılar ve bilgi birikimidir. Duyu organları: En önemli duyu organı kulaktır. Somutluk: Bilgi, soyut olmaktan ziyade hep insan deneyimine dayalıdır. Yarışma dinamiği: Üretim genellikle yarışma dinamiğine göre gerçekleşir. Kalıplaşma: Atasözleri, deyimler, tekerlemeler gibi söz kalıpları kullanılır. Hafıza: Bilgiler, bellekte depolanır ve hatırlanmaya müsaittir. Toplumsal yapı: Kültürel mirasın aktarımında dil önemli bir rol oynar. Teknolojik eksiklik: Okuma, yazma ve bilgiyi aktarmaya yarayan teknolojiden yoksundur. Tutuculuk: Sözlü kültür, tutucu ve gelenekseldir.

    Sözlü tarihte hangi sorular sorulur?

    Sözlü tarih çalışmasında sorulabilecek bazı sorular şunlardır: 1. Kişisel Bilgiler: Adınız, soyadınız, doğum tarihiniz ve yeriniz. 2. Aile ve Akrabalık: Anne ve babanız hakkında bilgi verir misiniz, kardeşleriniz var mı. 3. Günlük Yaşam: Çocukken hangi oyunları oynuyordunuz, hangi okullarda okudunuz. 4. Önemli Olaylar: Bu olay yaşandığında kaç yaşındaydınız, ne tepki verdiniz, olaya nasıl müdahale ettiniz. 5. Toplumsal ve Kültürel: Yayın organları o dönemde nasıldı, bu olay sonrasında şehrinizde günlük hayat nasıl değişti. Bu sorular, araştırmanın amacına ve konuya göre özelleştirilebilir.

    Sözlü tarihin temel ilkeleri nelerdir?

    Sözlü tarihin temel ilkeleri şunlardır: Görüşülecek kişinin korunması: Görüşülen kişinin hakları üstün tutulur ve bire bir görüşme esastır. Anıların toplanması ve saklanması: Belirli döneme ait anıların toplanması ve saklanması esastır. Belleğe dayalı anlatım: Sözlü tarih, belleğe dayalı anlatımlara dayanır ve bireysel değerlerin ve eylemlerin geçmişi nasıl biçimlendirdiğini ortaya çıkarır. Yeniden üretim süreci: Yaşanmış olanla kişinin anısı arasında bir yeniden üretim süreci vardır. Tamamlayıcı belgeler: Sözlü tarih ürünleri, diğer tarihsel belgeleri tamamlayan, teyit eden veya çürüten ya da destekleyen işlevlere sahiptir. Katılımcı gözlemcilik: Görüşme süreci, "katılımcı gözlemcilik" tekniklerinin de kullanıldığı bir anlama faaliyetidir. Disiplinler arası yaklaşım: Sözlü tarih, tarih, sosyoloji, antropoloji gibi farklı disiplinlerle benzerlik gösterir ve bu disiplinlerin yöntemlerini kullanır.