• Buradasın

    Sözlü tarihte neden güvenilir değildir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Sözlü tarihin güvenilir olmamasının bazı nedenleri şunlardır:
    • Hafıza ve algı hataları: İnsanlar, kendileri için önemli gördüklerini hatırlar, hoş olmayan deneyimleri anılarından dışlama eğilimindedir 124. Bu durum, anlatılan hikâyelerin inandırıcılıktan uzaklaşmasına yol açabilir 12.
    • İmaj oluşturma: Kaynak kişiler, olayları kendilerini aklayacak şekilde sunabilir veya yalnızca kendilerini iyi algıladıkları olayları hatırlayabilirler 12.
    • Değişkenlik ve uydurmacılık: Sözlü tarih görüşmeleri, değişkenlik, uydurmacılık ve kısmilik gibi koşullardan etkilenebilir 1.
    • İletişim sorunları: Katılımcıların konuştuğu dil anlaşılmayabilir 4.
    • Kullanım izni: Katılımcı, sözlü verilerinin kullanımı için gerekli feragat formunu imzalamayabilir 4.
    Ancak, sözlü tarih uygun şekilde kullanıldığında, resmî veya yazılı kaynaklarda ulaşılamayacak önemli detaylara ulaşmak için önemli bir araç olabilir 12.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Sözlü tarih nedir kısaca?

    Sözlü tarih, tarihi yazılı belgelere ek olarak, yaşayan bireylerin belleğe dayalı anlatıları aracılığıyla yazma ve sıradan insanları, gündelik yaşamı ve öznelliği tarihin araştırma alanına dahil etme dürtüsüyle şekillenen disiplinlerarası bir çalışma alanı ve araştırma yöntemidir.

    Sözlü ve yazılı tarih arasındaki fark nedir?

    Sözlü tarih ile yazılı tarih arasındaki temel farklar şunlardır: Yazılılık: Yazılı tarih, yazı ve belgelere dayanarak tarihin sınıflandırılmasını ifade ederken, sözlü tarihte yazı veya belge yoktur; sadece birilerinin anlattıkları veya kulaktan kulağa aktarılan bilgiler bulunur. Güvenilirlik: Sözlü tarihin güvenilirliği, yazılı tarihe göre daha düşüktür çünkü anlatıcılar arasında bilgi her aktarıldığında değişebilir. Kullanım Alanı: Yazılı kaynaklar, yazının icadından sonraki dönemleri aydınlatırken, sözlü kaynaklar yazının bulunmadığı veya yaygın olmadığı dönemlerde tarih biliminin başvurduğu önemli bir veri kaynağıdır. Bilgi Türü: Yazılı tarih, genellikle olayları, kuralları ve durumları doğrudan aktarır; sözlü tarih ise daha çok kişisel deneyimlere ve anılara dayanır.

    Sözlü tarih çalışmasında nelere dikkat etmeliyiz?

    Sözlü tarih çalışmasında dikkat edilmesi gerekenler şunlardır: Görüşülecek kişinin belirlenmesi. Görüşmenin amacı ve kapsamının açıklanması. Onam alınması. Soruların hazırlanması. Dinleme. Sözün kesilmemesi. Geri bildirim. Deşifre.

    Sözlü anlatım süreci nedir?

    Sözlü anlatım süreci, bir düşünceyi, duyguyu veya isteği sözlü olarak başkalarına iletmeyi içerir. Bu süreç, şu adımları kapsar: Hazırlık: Konuşmacı, konu hakkında gerekli bilgiye sahip olmalı ve konuşma amacını belirlemelidir. İfade: Konuşmacı, konuyu sınırlayarak gerekli ayrıntılara yer vermeli ve bir yargıya varmalıdır. Etkili İletişim: Konuşmada ses, vurgu, tonlama, jest ve mimiklerin doğru kullanılması önemlidir. Dinleyici Etkisi: Konuşmanın, dinleyicilerin ilgisini çekecek şekilde sunulması gerekir. Sözlü anlatım, hazırlıksız konuşmalar (günlük konuşmalar, söyleşiler) ve hazırlıklı konuşmalar (konferans, panel) olarak ikiye ayrılır.

    Sözlü tarihte hangi sorular sorulur?

    Sözlü tarih çalışmalarında genellikle şu tür sorular sorulur: Kişinin bilgilerini öğrenmeye yönelik sorular: "Adınız soyadınız nedir, doğum tarihiniz nedir, nerede yaşadınız?". Belirli bir olayı araştırmaya yönelik sorular: "Bu olay yaşandığında kaç yaşındaydınız, ne tepki verdiniz, bu dönemdeki yayın organlarının durumu neydi?". Aile ve yaşam öyküsü ile ilgili sorular: "Aileniz hakkında bilgi verir misiniz, kardeşiniz var mı, varsa cinsiyeti ve yaşı nedir?". Manevi değeri olan eşyalar hakkında sorular: "Sizin için manevi değeri olan ve geçmişi hatırlatan bir eşyanız var mı?". Soruların fazla genel olması, istenilen bilgiye ulaşmayı zorlaştırabilir.

    Sözlü tarihin temel ilkeleri nelerdir?

    Sözlü tarihin temel ilkeleri şunlardır: Görüşülecek kişinin korunması: Görüşülen kişinin hakları üstün tutulur ve bire bir görüşme esastır. Anıların toplanması ve saklanması: Belirli döneme ait anıların toplanması ve saklanması esastır. Belleğe dayalı anlatım: Sözlü tarih, belleğe dayalı anlatımlara dayanır ve bireysel değerlerin ve eylemlerin geçmişi nasıl biçimlendirdiğini ortaya çıkarır. Yeniden üretim süreci: Yaşanmış olanla kişinin anısı arasında bir yeniden üretim süreci vardır. Tamamlayıcı belgeler: Sözlü tarih ürünleri, diğer tarihsel belgeleri tamamlayan, teyit eden veya çürüten ya da destekleyen işlevlere sahiptir. Katılımcı gözlemcilik: Görüşme süreci, "katılımcı gözlemcilik" tekniklerinin de kullanıldığı bir anlama faaliyetidir. Disiplinler arası yaklaşım: Sözlü tarih, tarih, sosyoloji, antropoloji gibi farklı disiplinlerle benzerlik gösterir ve bu disiplinlerin yöntemlerini kullanır.

    Sözlü ve yazılı iletişimin olumsuz yönleri nelerdir?

    Sözlü iletişimin olumsuz yönleri: Geri bildirim eksikliği. Dil yanlışları ve söyleyiş bozuklukları. Vücut dili ve jest-mimik eksikliği. Yazılı iletişimin olumsuz yönleri: Kalıcı olması. Daha fazla zaman ve çaba gerektirmesi. Geri bildirimin geç olması veya olmaması. Vücut dili ve jest-mimik kullanılamaması. Yanlış anlamalar.