• Buradasın

    Riskli bölgelerde yapılan yol tünel veya baraj çalışmalarının sebep olduğu afet nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Riskli bölgelerde yapılan yol, tünel veya baraj çalışmalarının sebep olduğu afetlere dair bilgi bulunamadı. Ancak, bu tür çalışmaların yol açabileceği bazı afetler şunlardır:
    • Deprem: Yol, tünel ve baraj inşaatları, yer kabuğundaki dengeyi bozarak depremlere neden olabilir 24.
    • Heyelan: Eğimli yamaçlarda yapılan çalışmalar, toprak dengesini bozarak heyelanlara yol açabilir 24.
    • Sıvılaşma: Yeraltı su tablasının altındaki tünellerde, gevşek zeminlerde sıvılaşma riski oluşabilir 3.
    Ayrıca, tünel inşaatlarında aktif fay hatlarına yakın bölgelerde, fay hareketleri de afet riski oluşturabilir 3.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Barajlar neden tehlikeli?

    Barajların tehlikeli olmasının bazı nedenleri: Boğulma riski: Baraj göllerinin zeminleri engebeli olup, su derinliği ani olarak değişebilir ve bu da boğulma riskini artırır. Düşük su sıcaklığı: Barajlardaki suyun sıcaklığı düşük olduğundan, ani kramp riski yükselir ve vücut ısısının düşmesine bağlı olarak hipotermi olasılığı ortaya çıkar. Kaldırma kuvveti: Tatlı suyun kaldırma kuvveti, deniz suyuna göre daha düşüktür, bu da yüzmeyi zorlaştırır. Teknik tehlikeler: Barajların etrafında, can güvenliğini tehlikeye atabilecek teknik aletler bulunabilir. Ekolojik riskler: Barajlar, akarsuların getirdiği alüvyonları tutarak kıyılardaki deltalara besin maddesi taşınmasını engeller ve bu da tarımda verimliliğin düşmesine neden olabilir. Ayrıca, barajların çökme veya patlama riski de bulunmaktadır; bu durum, çevreye milyonlarca tonluk su kütlelerinin yayılmasına ve ekosistemde uzun süreli tahribata yol açabilir.

    Afet riski olan bölgelerde hangi yapılar yapılmamalıdır?

    Afet riski olan bölgelerde yapılmaması gereken yapılar şunlardır: Plansız ve düzensiz yapılar: Jeolojik açıdan sakıncalı alanlar üzerinde yapılan yapılar risk taşır. Ahşap yapılar: Ahşap evler, yangın gibi afetlerde hızla yanabilir. Mühendislik hizmeti almamış yapılar: Denetimsiz ve kaçak yapılar risk oluşturur. Taşıyıcı sistemi ile oynanmış yapılar: Kolon ve kirişlerin kesilmesi veya projede öngörülmeyen eklemeler yapılması yapıların dayanıklılığını azaltır. Dere yatakları ve vadi tabanlarına yapılan yapılar: Bu bölgeler su baskını ve heyelan riski taşır. Yanıcı, patlayıcı ve kirletici maddelerin depolandığı yapılar: Bu tür yerler iskan alanlarıyla iç içe olmamalıdır. Ayrıca, afet riski olan bölgelerde yapıların zemin özelliklerini dikkate almadan yapılması da risk oluşturur.

    Baraj yıkılması neden olur?

    Baraj yıkılmasının bazı nedenleri: Uzun süreli yağışlar ve taşkınlar. Yetersiz dolusavak kapasitesi. Baraj gövdesinde veya temelinde borulanma. İşletme aşamasında ekipman yetersizliği ve bakım eksikliği. Uygun olmayan tasarım veya malzeme kullanımı. Yer kaymaları. Terörist saldırılar. Depremler. Kasıtlı yıkılmalar. Baraj gölünün aşırı akım alması.

    Baraj ve yol çalışmaları heyelana neden olur mu?

    Evet, baraj ve yol çalışmaları heyelana neden olabilir. Heyelanı tetikleyen nedenler arasında, doğa olayları ile sınırlı olmamak üzere, heyelana elverişli alanlarda yapılan inşaat çalışmaları da zeminin kayma riskini artırır. Bu nedenle, özellikle yol, tünel ya da baraj çalışmalarında heyelana karşı önlemlerin alınması çok önemlidir.

    Karayolu ulaşımının etkileri nelerdir coğrafya?

    Karayolu ulaşımının coğrafya üzerindeki etkileri şunlardır: 1. Ekonomik Faaliyetler: Karayolu ulaşımı, sanayi bölgelerinin çevresinde gelişmiş karayolu ve demiryolu hatlarının görülmesiyle ekonomik faaliyetlerin yoğunlaştığı bölgelerde daha fazladır. 2. Coğrafi Özellikler: Dağlık ve engebeli araziler, ulaşımın zorluğunu artırarak karayolu ve demiryolu gibi ulaşım ağlarının gelişimini kısıtlayabilir. 3. Nüfus Yoğunluğu ve Yerleşim Yapısı: Nüfus yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerde ulaşım sistemleri genellikle daha gelişmiştir. 4. Çevresel Etkiler: Karayolu taşımacılığı, fosil yakıt kullanımından kaynaklanan sera gazı emisyonlarını artırarak hava kirliliği ve gürültü gibi çevresel sorunlara yol açar. 5. Doğal Koyların Kullanımı: Denizyollarında, hinterlandı geniş olan doğal koylar, ulaşım için büyük önem taşır.

    Afet risk yönetimi nedir?

    Afet risk yönetimi, ülke, bölge, kent veya yerleşme birimi ölçeğinde tehlike ve riskin belirlenmesi, analizi, riskin azaltılabilmesi için imkân, kaynak ve önceliklerin belirlenmesi, politika ve stratejik plan ve eylem planlarının hazırlanması ve yaşama geçirilmesi sürecidir. Afet risk yönetimi, afetlerin kötü etkilerinden kaçınmayı ve onları azaltmayı hedefler. Bu süreçte: Risk analizi yapılır. Hasar düzeyi belirlenir. Önlemler alınır. Afet risk yönetiminin temel amaçları arasında: Can ve mal kaybına yol açabilecek riskleri minimum seviyeye indirmek; Afetlerden birinci derecede zarar görenleri kurtarmak; Afet sonrasında hayatı normalinden daha iyi bir şekle dönüştürmek; İş sürekliliğini, hizmetlerin devamını ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak yer alır. Afet risk yönetimi, afetlerin gerçekleşmesinden önceki faaliyetleri kapsarken, afetler gerçekleştikten sonraki çalışmalar afet kriz yönetimi olarak adlandırılır.

    Afet risk azaltma planı nedir?

    Afet risk azaltma planı, afetlerin neden olabileceği fiziksel, sosyal, ekonomik, çevresel, psikolojik zarar ve kayıpları önlemek veya etkilerini en aza indirmek amacıyla hazırlanan ulusal bir plandır. Türkiye'de bu plan, 2022 ile 2030 yıllarını kapsayan Türkiye Afet Risk Azaltma Planı (TARAP) olarak AFAD koordinasyonunda hazırlanmıştır. TARAP'ın bazı amaçları: Afet öncesinde hazırlanarak uygulanması gereken afet risk azaltma çalışmalarının temel prensiplerini belirlemek. Dayanıklı, güvenli, hazırlıklı, sürdürülebilir, afete dirençli yaşam çevreleri oluşturmak. Plan, aşağıdaki kurum ve kuruluşları kapsar: Kamu kurum ve kuruluşları. Yerel yönetimler. Özel sektör. Sivil toplum kuruluşları. Üniversiteler. Gerçek kişiler.