• Buradasın

    Öznelerarasılık Husserl nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Edmund Husserl'in felsefesinde öznelerarasılık, ben ve başkası arasındaki ilişkinin iç içe geçmesinin gerekliliği ve bunun ancak öznelerarasılık ile mümkün olabileceği anlamına gelir 23. Husserl, her şeyin kaynağının bilinç olduğunu ortaya koymak istemiş ve kurucu görev verdiği sürece "konstitüsyon" adını vermiştir 2.
    Husserl'e göre, nesnel bir realitenin varlığı, tecrübe eden öznenin, başka ve ona yabancı olan bir özneyi tecrübe etmesiyle mümkündür 5. Yabancı bir özneye dair deneyim, hem kişinin hem de diğerinin bedensel olarak var olmasına bağlıdır 5.
    Husserl, öznelerarasılığı şu şekilde tanımlar:
    • İki ya da daha fazla bireyin belirli bir konu hakkında aynı kanıya sahip olması 1.
    • Üçlü bir grupsallık içinde, özne, öznelerarasılık ve dünya arasında kurulan ilişki 2.
    Husserl, ayrıca "yaşamdünyası (Lebenswelt)" kavramıyla, diğer iki tür öznelerarasılık durumunu da içeren bir öznelerarasılık tarzından bahseder 5.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Husserlin fenomenolojisi nedir?

    Edmund Husserl'in fenomenolojisi, özün kendisini göstermesi, fenomen olması imkânını araştıran ve sağlayan bir bilimdir. Husserl'in fenomenolojisinin temel özellikleri: Yönelimsellik: Bilinç, nesnenin algısını zihinde kurar ve evrenle kesintisiz bir ilişki içindedir. İndirgeme (Reduktion): Fenomenolojik indirgeme ile varlığın özünü meydana getirmeyen somut özellikler ayıklanır. Sezgi: Öz, sezgi sayesinde doğrudan bilinebilir. Yaşama dünyası: Bilimlerin de nesnelerini soyutlamak zorunda olduğu ana kaynaktır. Husserl'in fenomenolojisi, hem “öz”ün bilinebileceğini ileri süren bir öğreti hem de “öz”e ulaşmak için kullanılan bir yöntemdir.

    Edmund Husserl neyi savunur?

    Edmund Husserl, fenomenoloji olarak bilinen felsefe akımının kurucusudur. Husserl'in savunduğu bazı görüşler şunlardır: Felsefenin bağımsız bir varlık alanı: Husserl, felsefenin, fenomenlerden oluşan bağımsız bir varlık alanına sahip olması gerektiğini savunur. Özlere dönüş: "Felsefe, felsefelerden değil, şeylerden, fenomenlerden hareket etmeli; şeylere, fenomenlere dönmelidir" sözüyle, felsefenin doğa bilimleri ve psikolojinin deneysel yöntemlerine öykünmeyi bırakıp kendine yeni bir rota çizmesi gerektiğini savunur. Yönelimsellik: Bilincin her zaman bir şeye yönelmiş olarak, yani bir şeyle ilişkili olarak veya bir şeyin bilincinde olarak var olduğunu savunur. Paranteze alma: Fenomenlerin özüne ulaşabilmek için, daha önce edinilmiş bilgilerden, ön yargılardan ve rastlantısal özelliklerden uzaklaşılması gerektiğini savunur. Mutlak varlık olarak bilinç: Husserl, indirgenmiş bilinci mutlak bir varlık olarak görür. Husserl'in düşünceleri, varoluşçu felsefe ve yeni ontoloji gibi akımların ortaya çıkmasını da sağlamıştır.

    Frege ve Husserlin anlam anlayışı nedir?

    Frege ve Husserl'in anlam anlayışları şu şekilde özetlenebilir: Frege: Anlam (Sinn), nesneyi belirli bir bağlamda ifade eder. Gönderge (Bedeutung), ifadenin nesnel ve mantıksal anlamını temsil eder. Frege, anlamın taşıyıcısı olarak "fonksiyon" kavramını kullanır. Frege, anlamın özneden bağımsız bir yanının olduğunu öne sürer ve anlamı ideden ayırır. Husserl: Noema, anlam mefhumunun tüm edimler alanına genelleştirilmesidir. Bedeutung, dilbilimsel ifadelerin ve edimlerin anlamını ifade eder. Husserl, anlam taşıyıcısı olarak "boş noema" kavramını öne sürer. Husserl, Frege'nin Platoncu realizmini eleştirerek, nesnelliğin temellerini saf transendental bir özler alanında bulmaya çalışır.

    Özne ve öznelerarasılık ne demek?

    Özne, cümledeki yüklem tarafından bildirilen yargıyı gerçekleştiren öğedir. Öznelerarasılık ise, karmaşık bir meselenin farklı kişilerce aynı ölçüde tanınabilir ve anlaşılabilir olduğu durumları ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. Felsefede, psikolojide, sosyolojide ve antropolojide kullanılan bir kavram olan öznelerarasılık, solipsizmin zıttıdır ve insanın sosyalliğine vurgu yapar. Öznelerarasılığın bazı özellikleri: Toplumsal ilişkiler: Toplumsal ilişkilerin karşılıklı olarak kurulabilmesi. Mutabakat: İnsanların bilgi veya yaşama dünyalarında deneyimledikleriyle ilgili olarak, mutlak bir nesnellik iddiasında bulunmasalar bile, mutabakata erişebilmeleri. Çoklu özne: Bir önermenin veya hipotezin doğruluğuyla ilgili olarak genel bir uzlaşmanın söz konusu olması.