Durum hikayesi örneği olarak aşağıdaki metin verilebilir: Sonbaharın Sessizliği Saat sabahın erken saatleriydi. Pencereyi açtığında serin bir rüzgar yüzüne çarptı, yaprakların hışırtısı evin içini doldurdu. Ela, kahvesini alıp pencere kenarındaki eski ahşap sandalyeye oturdu. Bir süre sessizliği dinledi. Her sonbahar, bu küçük kasaba yavaş yavaş altın bir örtüyle kaplanırdı. Ela, pencereden dışarıya bakarken zamanın ne kadar hızlı geçtiğini düşündü. Geçen yıl aynı zamanlarda, hayatında bambaşka şeyler vardı. Müdavimi olduğu kafe kapandığında tanıştığı Ahmet ile uzun sohbetler ederdi. O günler yavaşça zihninde canlanmaya başladı; Ahmet’in kahkahası, elindeki kitabı bir kenara koyup paylaştıkları çay… Derin bir nefes aldı. Şimdi her şey daha farklıydı. Ahmet başka bir şehre, yeni bir hayata gitmişti. O ise burada, bu sakin kasabada kalmıştı. İnsan yaşamı boyunca ne kadar çok değişiklikle karşılaşıyordu; bazıları hoş, bazıları ise hüzün vericiydi. Ela’nın gözleri, hafifçe yağmaya başlayan yağmura takıldı. Yağmur damlalarının pencereye vuruşunu izlerken, hayatın süregelen döngüsünü düşündü. Her mevsim, her dönem yeni başlangıçlar ve bitişler getiriyordu. Geçmişe ağırlık vermeden, geleceğe umutla bakmak gerektiğini anladı.