• Buradasın

    Dekompresyon ne demek?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Dekompresyon, bir kişinin yüksek basınçtan düşük basınca geçiş yaparken vücudunda meydana gelen gazların serbest kalma sürecidir 23.
    Dekompresyon (vurgun) hastalığı ise, su altında yapılan dalışlarda, vücuttaki dokularda ve kan dolaşımında çözünen gazların, yüzeye çıkıldığında tekrar gaz haline dönüşmesi sonucu ortaya çıkan bir sağlık sorunudur 14.
    Dekompresyon uygulamaları, yavaş yükselme, önceden planlanmış duraklar ve alternatif gaz karışımları gibi yöntemlerle gerçekleştirilir 3.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Dekompressif cerrahi nedir?

    Dekompresif cerrahi, sinir kökleri veya omurilik üzerindeki baskıyı azaltmak amacıyla yapılan bir işlemdir. Bu terim ayrıca omuzlar, dizler ve vücudun diğer eklemlerindeki belirli tipte artroskopik ameliyatlara da atıfta bulunabilir. Dekompresif cerrahi, genel anestezi altında, uzman bir cerrah tarafından gerçekleştirilir. Dekompresif cerrahinin bazı türleri: Mikrovasküler dekompresyon. Dekompresyon cerrahisi.

    Dekompresyon hastalığı kaç aşamada olur?

    Dekompresyon hastalığı, iki ana aşamada incelenir: 1. Tip 1 Dekompresyon Hastalığı: Genellikle kas-iskelet, cilt, lenfatik ve periferik sinir sistemi tutulumu gözlenir. 2. Tip 2 Dekompresyon Hastalığı: Kardiyopulmoner, odyovestibuler ve santral sinir sistemi tutulumu ile daha ciddi semptomlar görülür. Dekompresyon hastalığı, etkilediği sistemlere göre farklı alt tiplere de ayrılabilir.

    Kompresyon ne demek?

    Kompresyon, baskı, sıkışma, sıkıştırma anlamlarına gelir. Kompresyon kelimesinin kullanıldığı bazı alanlar: Tıp: Kompresyon atrofisi, kompresyon kırığı, sinir basısı, varis çorabı gibi terimlerde kullanılır. Otomotiv: Piston yukarı hareket ettiğinde silindir içindeki hava ve yakıt karışımının sıkıştırılabildiği maksimum basıncı ifade eder. Bilgisayar: Dosya sıkıştırma, veri sıkıştırma gibi işlemlerde kullanılır.

    Dekompresyon durakları nedir?

    Dekompresyon durakları, dalışın son aşamalarında yüzeye çıkmadan önce yapılan ve vücuttaki gazların kontrollü bir şekilde atılmasına yardımcı olan duraklardır. Bu duraklar, genellikle 5 metre derinlikte olup, 3 dakikalık bir süreyi kapsar. Dekompresyon hastalığı, dalış sırasında vücutta çözünmüş halde bulunan gazların, özellikle azotun, su yüzeyine ani çıkış sırasında baloncuklar halinde ortaya çıkmasıyla oluşur.

    Dekomprasyon hastalığı neden olur?

    Dekompresyon (vurgun) hastalığı, kısa sürede yüksek basınçlı bir bölgeden alçak basınçlı bir bölgeye geçilmesi nedeniyle vücutta gaz kabarcıklarının oluşması sonucu ortaya çıkar. Başlıca nedenleri: Ani ve hızlı yüzeye çıkış. Derin ve uzun süreli dalışlar. Yetersiz dinlenme aralıkları. Yetersiz dalış eğitimi. Basınç odalarında çalışma. Dekompresyon hastalığı yalnızca deniz dalışlarında değil, uçuş ve yüksek irtifa durumlarında da nadiren görülebilir.

    Perkütan lazer dekompresyon nedir?

    Perkütan lazer dekompresyon, diğer adıyla perkütan lazer disk dekompresyonu (PLDD), belirli omurga fıtıklarının tedavisinde kullanılan minimal invaziv bir yöntemdir. Bu işlemde, omurgaya büyük bir cerrahi müdahalede bulunulmadan, lokal anestezi altında bir ponksiyon yöntemi uygulanır. PLDD’nin temel amacı, fıtıklaşmış diskin hacmini azaltarak sinirler üzerindeki baskıyı hafifletmektir. PLDD, mikrocerrahi müdahaleye gerek duyulmayan ancak şikayetlerin önemli olduğu durumlar için mükemmel bir alternatiftir. Her hasta PLDD için uygun olmayabilir; bu nedenle tedavi, kişiye özel bir tanıya dayandırılmalıdır. PLDD işlemi, yaklaşık 30-40 dakika sürer ve açık ameliyatlara kıyasla çok daha küçük bir kesi ile yapılır. Lazer tedavisi, farklı tekniklerle uygulanabilir ve mutlaka uzman bir doktor tarafından değerlendirilerek uygulanmalıdır.

    Tıpta dekompresif kraniektomi nedir?

    Tıpta dekompresif kraniektomi, geleneksel tedavi yöntemlerine yanıt vermeyen yüksek kafa içi basıncını tedavi etmek için kullanılan cerrahi bir işlemdir. Dekompresif kraniektomi, aşağıdaki durumlarda uygulanabilir: travmatik beyin hasarı; orta serebral arter enfarktüsü; anevrizmal subaraknoid kanama. Dekompresif kraniektominin hasta sonuçlarını iyileştirmedeki etkinliği hakkında hala tartışmalar olsa da, kontrol edilemeyen kafa içi basıncı olan hastalarda son çare olarak hala yaygın olarak kullanılmaktadır. Dekompresif kraniektomi hakkında daha fazla bilgi almak için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: norosirurji.dergisi.org; tjn.org.tr; caybdergi.com.