• Buradasın

    Cemiyetçilik ve toplumculuk aynı şey mi?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Cemiyetçilik ve toplumculuk kavramları farklı anlamlara sahiptir:
    1. Cemiyetçilik: Bütün sosyal bilimleri yalnız sosyolojinin bir dalı olarak sayan ve bunların sadece sosyolojik metotlarla açıklanabileceğini söyleyen görüşün adıdır 1.
    2. Toplumculuk: Toplumsal refahı devlet inisiyatifinin getireceğini savunan, işçilerin yönetime katılmalarına ağırlık veren ve sosyal demokrasiyi içeren siyasi öğretidir 23.
    Bu nedenle, cemiyetçilik ve toplumculuk aynı şey değildir.

    Konuyla ilgili materyaller

    Bireyci ve toplumcu düşünce nedir?

    Bireyci ve toplumcu düşünce, bireylerin ve toplumun öncelikleri ve değerleri konusundaki farklı yaklaşımları ifade eder. Bireyci düşünce, bireyin haklarını ve çıkarlarını toplumun haklarından üstün tutar. Toplumcu düşünce ise, sosyal çerçeveye sıkıca bağlanmayı ve toplumun bireylerini gözetmeyi vurgular.

    Cemiyetçi ne demek?

    Cemiyetçi kelimesi, "cemiyet işlerinde çok faal kimse, cemiyet adamı, dernekçi" anlamına gelir.

    Demokrasi için toplumcu düşünce nedir?

    Demokrasi için toplumcu düşünce, toplumun özyönetimi ve örgütlenmesi temelinde şekillenir. Temel ilkeleri arasında: - Çoğulculuk: Farklı kimlik ve kültürlerin varlığının ve özyönetim haklarının kabulü. - Ekolojik bilinç: Doğa üzerindeki egemenliğin reddedilmesi ve doğayla uyumlu bir yaşam. - Kadın özgürlüğü: Toplumsal yaşama katılımın öncelenmesi. Ayrıca, demokrasinin hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı ve insan haklarına dayalı olma gibi evrensel ilkeleri de toplumcu düşüncenin demokrasi anlayışında yer alır.

    Cemiyetçiler neyi savunur?

    Cemiyetçiler, Milli Mücadele döneminde iki ana grupta toplanmıştır: yararlı cemiyetçiler ve zararlı cemiyetçiler. Yararlı cemiyetçiler, işgallere karşı direnişi savunmuş ve şu ilkeleri benimsemiştir: - İşgal kuvvetlerine karşı bölgesel direnişler örgütlemek. - İşgalleri protesto etmek için miting ve gösteri düzenlemek. - Basın ve yayın aracılığıyla işgallerin haksızlığını dünyaya duyurmak. Zararlı cemiyetçiler ise, işgaller karşısında teslimiyetçi bir tavır sergilemiş ve şu görüşleri savunmuştur: - Osmanlı Devleti ve padişahlık çizgisinde olmak. - Kurtuluş için İngiliz ve Amerikan mandasını savunmak.