• Buradasın

    Atatürk zamanında kadınlar eğitim görürken hangi kanun?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Atatürk döneminde kadınların eğitim görmesini sağlayan en önemli kanun, 3 Mart 1924 tarihinde çıkarılan Tevhid-i Tedrisat (Öğretim Birliği) Kanunu'dur 234. Bu kanunla ülkedeki tüm eğitim kurumları Millî Eğitim Bakanlığına bağlanmış ve kız çocuklarının erkeklerle eşit haklar ile eğitim görmeleri amaçlanmıştır 24.
    Ayrıca, 1926 yılında yürürlüğe giren Medeni Kanun ile kadın ve erkek, Türk vatandaşı olarak eşit sayılmış ve miras ile mülkiyet hakları bakımından eşitlik getirilmiştir 45. 1924 tarihli Anayasa'nın 87. maddesi ile de ilköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunlu hale getirilmiştir 5.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Kadınların eğitim hakkı ne zaman verildi?

    Kadınların eğitim hakkı, 3 Mart 1924 tarihinde çıkarılan Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile birlikte erkeklerle eşit şartlarda tanınmıştır.

    Atatürk ve cumhuriyet kadınları kimlerdir?

    Atatürk ve cumhuriyet kadınlarından bazıları şunlardır: Afet İnan. Sabiha Gökçen. Nezide Muhiddin. Sadiye Ardahan. Türkan Saylan. Safiye Ayla. Bahriye Üçok. Ayrıca, Kurtuluş Savaşı yıllarında cepheye mühimmat hazırlayan, düşmanla savaşan veya cepheye erzak, mühimmat taşıyan Kara Fatma, Halime Çavuş, Gördesli Makbule, Tayyar Rahmiye gibi kadınlar da cumhuriyet kadınları arasında yer alır.

    Atatürk kadınlara seçme seçilme hakkını neden verdi?

    Atatürk, kadınlara seçme ve seçilme hakkını, kadın-erkek eşitliğini sağlamak ve ülke kalkınmasını desteklemek amacıyla vermiştir. Atatürk, kadınların Milli Mücadele'deki rolüne ve toplum içindeki önemine inanarak, 1930 yılında belediye seçimlerinde, 1933 yılında muhtarlık seçimlerinde ve son olarak 1934 yılında milletvekili seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanımıştır. Atatürk, bu konuda şunları söylemiştir: "Türk inkılabını tarih anlatırken, bunun bir kurtuluş olduğunu söyleyecektir. Bu kurtuluşun çeşitli safhaları içinde, bilhassa kadınların kurtulmasını anacaktır".

    Atatürk'ün kadınlara verdiği eğitim hakları nelerdir?

    Atatürk'ün kadınlara sağladığı bazı eğitim hakları: Karma Eğitim: 3 Mart 1924'te kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile kız-erkek ayrımı yapılmaksızın tüm eğitim kademelerinde eşit eğitim hakkı tanındı. Zorunlu İlköğretim: 20 Nisan 1924'te yürürlüğe giren Anayasa'nın 87. maddesi ile ilköğretim kız-erkek herkese zorunlu hale getirildi. Meslek Eğitimi: 1933'te Kız Teknik Öğretim Müdürlüğü kuruldu ve kız çocuklarına mesleki eğitim vermek amacıyla Pratik Kız Sanat Okulları ile Olgunlaşma Enstitüleri açıldı. Yüksek Öğrenim: Atatürk, kadınların bilim ve fen alanlarında eğitim alarak erkeklerle eşit düzeyde yetişmelerini destekledi. Ayrıca, Atatürk, kadınların siyasi ve toplumsal haklara sahip olmasının insanlığın mutluluğu ve prestiji açısından gerekli olduğunu savunmuştur.

    Atatürk hangi dönemde eğitim reformu yaptı?

    Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanının ardından eğitim reformları gerçekleştirmiştir. Bazı eğitim reformlarının gerçekleştirildiği dönemler: 1924: Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitimde birlik sağlanmıştır. 1928: Harf Devrimi ile Arap alfabesi yerine Latin alfabesi kabul edilmiştir. 1933: Üniversite Reformu ile İstanbul Üniversitesi yeniden yapılandırılmıştır. 1937: Köy Eğitmenleri Kanunu ile köyler için öğretmen yetiştirme merkezleri kurulmuştur.

    Atatürk döneminde kaç tane eğitim sistemi vardı?

    Atatürk döneminde tek bir eğitim sistemi bulunmaktaydı. 3 Mart 1924'te çıkarılan Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitimde birlik sağlanmış, medreseler ve okullar Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlanmış, yabancı ve azınlık okulları devlet kontrolüne girmiştir.

    Atatürk cumhuriyetin ilk yıllarında hangi ilkeye önem vermiştir?

    Atatürk, cumhuriyetin ilk yıllarında cumhuriyetçilik, halkçılık, laiklik ve devletçilik ilkelerine önem vermiştir. Cumhuriyetçilik: Atatürk, cumhuriyetin değiştirilemez bir değer olduğunu ve devlet yönetiminde kişisellik ile keyfiliği önlediğini savunmuştur. Halkçılık: "Halkın halk tarafından, halk için idaresi" anlamına gelen bu ilke, halkın devlet için değil, devletin halk için var olmasını hedefler. Laiklik: Dinin devlet işlerinde etkili olmamasını ve vicdan hürriyetini sağlamayı amaçlar. Devletçilik: Türkiye'nin ekonomik ve sosyal kalkınmasını sağlamak için devlet işletmeciliği ile özel sektör işletmeciliğinin uyum içinde çalışmasını öngörür.