• Buradasın

    Atatürk şehircilik anlayışı nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Atatürk'ün şehircilik anlayışı, modern ve planlı bir kentleşme modelini öngörüyordu 23. Bu anlayışın temel ilkeleri şunlardır:
    1. Sürdürülebilir Kalkınma: Çevre, tarım alanları ve su havzalarının korunmasını sağlamak, ağaçlandırma yapmak 1.
    2. Planlı Altyapı: Kentlerin ve kasabaların önceden düzenlenen imar planlarına göre gelişmesi 23.
    3. Eğitim ve Kültür Hizmetleri: Sağlık, eğitim ve kültür hizmetleri için bina ve tesisler yapmak, bu alanlarda sosyal projeler yürütmek 13.
    4. Ulusal Mimarlık Sentezi: Mimarlık alanında ulusal değerleri yansıtan, çağdaş ve bilimsel temellere dayanan bir sentez oluşturmak 2.
    5. Toplumsal Devrimler: Kentleri, toplumsal değişim ve ilerlemenin merkezi olarak görmek ve bu doğrultuda reformlar yapmak 3.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Atatürk hangi şehir plancısını getirdi?

    Atatürk, farklı şehirlerde planlama çalışmaları için iki Alman şehir plancısı ve bir Fransız plancı getirmiştir: 1. Hermann Jansen: Ankara'nın planlanması için 1932 yılında Alman şehir plancısı Hermann Jansen'in planı uygulanmıştır. 2. Henri Prost: 1936 yılında İstanbul'un imar planı için Fransız plancı Henri Prost görevlendirilmiştir.

    Atatürk hayatı boyunca neler yaptı?

    Mustafa Kemal Atatürk, hayatı boyunca birçok önemli başarı ve reform gerçekleştirmiştir: 1. Kurtuluş Savaşı: 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkarak Kurtuluş Savaşı'nı başlatmış ve halkı işgale karşı örgütlemiştir. 2. Türkiye Cumhuriyeti'nin Kuruluşu: 29 Ekim 1923'te Cumhuriyeti ilan ederek Türkiye'nin ilk cumhurbaşkanı olmuştur. 3. Hukuk ve Siyasi Reformlar: Osmanlı şeriat hukukunun yerine modern ve laik bir hukuk sistemi getirilmiş, tekke ve zaviyeler kapatılmıştır. 4. Eğitim Reformları: Harf Devrimi ile Arap alfabesi yerine Latin alfabesi kabul edilmiş, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu kurulmuştur. 5. Ekonomik Reformlar: Devletçilik ilkesini benimseyerek sanayi ve tarım alanında büyük atılımlar gerçekleştirmiştir. 6. Kadın Hakları: Kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. Bu reformlar, Türkiye'nin modern bir yapıya kavuşmasını sağlamış ve ülkenin çağdaş dünyayla entegrasyonunu hızlandırmıştır.

    Atatürkçülük ve Atatürk ilkeleri arasındaki fark nedir?

    Atatürkçülük ve Atatürk ilkeleri arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: Atatürkçülük, Türk milletinin ihtiyaçlarından doğan, toplum hayatına yön veren gerçekçi ve millî bir sistemdir. Atatürk ilkeleri ise, Atatürkçülüğün temelini oluşturan ve tam bağımsızlığı ile çağdaşlaşmayı sağlamayı amaçlayan altı ilkeden oluşur: 1. Cumhuriyetçilik: Milletin egemenliğini kendi elinde tuttuğu bir devlet şeklidir. 2. Milliyetçilik: Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temel felsefesidir ve tam bağımsızlığa dayanır. 3. Halkçılık: Herkesin kanun önünde eşitliğini ve hiçbir kişi ya da gruba ayrıcalık tanınmamasını öngörür. 4. Laiklik: Din ve devlet işlerinin ayrı olması, devletin hukuk kurallarına göre yönetilmesidir. 5. Devletçilik: Devletin ekonomik ve sosyal alanlarda planlama yapması ve rol oynamasıdır. 6. İnkılapçılık: Toplumun ve devletin değişen şartlara göre kendini yenilemesi ve gelişmesidir.

    Atatürk döneminde yapılan yenilikler nelerdir?

    Atatürk döneminde yapılan bazı önemli yenilikler şunlardır: 1. Cumhuriyet'in İlanı: 29 Ekim 1923'te cumhuriyet resmen ilan edildi ve devletin adı Türkiye Cumhuriyeti olarak belirlendi. 2. Halifeliğin Kaldırılması: 3 Mart 1924'te halifelik kaldırıldı ve din işlerini yürütmek için Diyanet İşleri Başkanlığı kuruldu. 3. Eğitim ve Öğretimin Birleştirilmesi: 1924'te çıkarılan Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile tüm okullar Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlandı. 4. Şapka Kanunu: 25 Kasım 1925'te çıkarılan kanunla devlet memurlarının şapka takması zorunlu hale getirildi. 5. Laikliğin Anayasaya Girmesi: 5 Şubat 1937'de laiklik ilkesi anayasanın ikinci maddesine eklendi. 6. Medeni Kanun'un Kabulü: 17 Şubat 1926'da İsviçre Medeni Kanunu örnek alınarak hazırlanan Türk Medeni Kanunu kabul edildi. 7. Soyadı Kanunu: 21 Haziran 1934'te soyadı kanunu çıkarılarak her Türk vatandaşına bir soyadı taşıma zorunluluğu getirildi.