Venkatasubramanian'a göre adil eşitsizlik, herkesin aynı maaşı almasıdır. Farklı yeteneklere sahip insanlar farklı şekillerde kazanç sağlar. Entropi, dağıtılan adaletin ölçüsüdür
Üniversite hayatına giriş ve temel İngilizce eğitimi verilir. Türkçe dil becerileri ve iletişim teknikleri öğretilir. Diplomasi tarihi ve ekonomi dersleri müfredatta yer alır. Dört yabancı dil (Fransızca, Almanca, Rusça, İspanyolca) öğretilir
Bu video, bir ekonomi uzmanının Haziran enflasyonu ve Temmuz ayında yapılacak maaş artışları hakkında detaylı bilgi verdiği bir analiz içeriğidir.. Video, Mayıs enflasyonunun açıklanmasının ardından Temmuz ayında yapılacak maaş artışlarının nasıl hesaplanacağını anlatmaktadır. Konuşmacı, beş aylık enflasyon verilerini paylaşarak, Haziran enflasyonunun %25 civarında çıkması durumunda SSK ve Bağkur emeklilerinin %35-40, memurlar ve memur emeklilerinin %30-35 oranında artış alacağını açıklamaktadır.. Ayrıca refah payı, taban maaş ve kök maaş artışları hakkında bilgiler verilmekte, memur emeklileri ile SSK-Bağkur emeklileri arasındaki maaş eşitliği konusu ele alınmaktadır. Konuşmacı, 3 Temmuz'da açıklanacak enflasyon verisinin zam kararlarına etkisini vurgulayarak, izleyicilere siyasi mesajların yerine ekonomik konulara odaklanmalarını tavsiye etmektedir.
Bu video, bir televizyon programında sunucu ve ekonomist Cüneyt Akman arasında geçen bir röportajdır. Programda ekonomi ve siyasi konular ele alınmaktadır.. Röportajda öncelikle Merkez Bankası'nın 200 baz puan faiz indirimi kararının mantıksızlığı ve siyasi nedenlerle verildiği tartışılmaktadır. Ardından halkın ekonomik zorluklarla karşı karşıya olduğu, AKP'nin "hormonlu büyüme" stratejisi ve döviz kuru manipülasyonu konuları ele alınmaktadır. Son bölümde ise Türkiye'nin Mali Eylem Grubu'nun gri listesine alınması ve bunun siyasi zemin taşıdığı konusu tartışılmaktadır.. Röportajda ayrıca halkın siyasi olarak tepki göstermesi gerektiği, seçim sürecinin bu konudaki kurtuluş yolunu belirtmekte ve halkın ekonomik zorluklarla başa çıkma yolları hakkında uyarılar da verilmektedir.
Düzenleyici devlet, küresel kapitalizmin siyasal alandaki gücünü artıran bir modeldir. Model, piyasa, devlet ve toplum ortaklığını önermektedir. Ticaret hakkı, düzenleyici devletin temel dayanağı haline gelmiştir
Bu video, bir haber programı formatında olup, sunucu ve konuklar arasında geçen bir tartışma içermektedir. Programda Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer siyasi figürlerden bahsedilmektedir.. Video, Türkiye'deki döviz kuru krizi ve yeni ekonomi modeli etrafında şekillenmektedir. Özellikle 20-21 Aralık tarihlerinde yaşanan dolar kurundaki dalgalanmalar, küçük yatırımcıların zarar görmesi ve büyük yatırımcıların bu durumdan faydalanması konuları ele alınmaktadır. Programda, doların 18 liradan 13 liraya düşmesi ve bunun ardından yaşanan kur dalgalanmaları, kur garantisi uygulaması ve bu sistemin yasal dayanağı olmaması gibi konular tartışılmaktadır. Ayrıca, Diyarbakır'dan bir vatandaşın çalınan doları bulma hikayesi de paylaşılmaktadır.
Bu video, bir biyoloji öğretmeni tarafından fakülte kulübünde yapılan kapsamlı bir akademik konuşmayı içermektedir. Konuşmacı, "küresel sömürü sistemi ve çıkış yolları" konusunu ele alırken, Mete Cengiz ve Sezai Karakoç gibi isimler de konuşmada yer almaktadır.. Konuşma, insanın evren, dünya ve toplum hakkındaki bakış açısını, küresel sömürgecilik sisteminin işleyişini ve bunun sonuçlarını ele almaktadır. Konuşmacı, dünya genelindeki eşitsizlik, zorunlu yoksulluk, mültecilik, ekonomik adaletsizlik ve kapitalist sistemin işleyişini sorgulayarak, bu sorunların çözüm yollarını tartışmaktadır. Ayrıca, Kürt sorunu, bölgedeki siyasi oyunlar ve İslam ülkelerinin birleşmesinin önemi gibi konulara da değinilmektedir.. Konuşmacı, eğitim sisteminin eksiklikleri, dil hakları, ırk hakları gibi toplumsal meseleler ve teknolojinin gelecekteki potansiyel tehlikeleri gibi konuları da eleştirel bir bakış açısıyla incelemektedir. Konuşma, Müslüman ülkelerin coğrafi avantajlarından yararlanmaması ve gençlerin dünya düzenini değiştirmekteki potansiyeli gibi konularla sona ermektedir.
Türkiye uzun süredir ekonomik istikrar arayışları yürütüyor. İstikrar programı toplumun tüm kesimlerine eşit şekilde uygulanamıyor. Gelişmiş ülkelerin politikaları Türkiye'ye uyarlanamaz. Önce seçimlik politikalar uygulanmalı, sonra serbest piyasa kuralları konulmalı
Bu video, İşçi Dayanışması Bülteni'nin 132. sayısı olup, Türkiye'deki ekonomik kriz ve bunun emekçiler üzerindeki etkilerini anlatan bir belgesel formatındadır.. Video, AKP'nin 12 Eylül 1980 öncesi kuyruk çilesini siyasi malzeme olarak kullanmasından başlayarak, günümüzdeki tanzim satışları ve işsizlik kuyruklarına kadar uzanan bir anlatım sunmaktadır. Ekonomik krizin Türkiye'de yarattığı yoksulluk, gıda fiyatları, tarım sektörünün çöküşü ve işsizlik oranları detaylı olarak ele alınmaktadır. Video, emekçilerin bu duruma karşı direnişini ve gelecekteki değişim için umutlarını ifade ederek sona ermektedir.
Bu video, iki konuşmacının borsa piyasası ve ekonomik konular hakkında tartıştığı bir program formatındadır. Konuşmacılardan biri Ayşenur Arslan olarak tanımlanmaktadır.. Video, Cumhuriyet gazetesinde çıkan "Miyase İlknur Borsada Sızıntı Vurgunu" haberi üzerine başlıyor. Konuşmacılar, Amerikan yatırım fonlarının Merkez Bankası'nın kur korumalı mevduat kararı açıklanmadan önce banka hisselerinde satışa geçtiğini ve bu durumun "içerden öğrenenlerin ticareti" (insider trading) olarak nitelendirildiğini tartışıyorlar. Ayrıca, doların seçimden bu yana yedi lira yükselişinin tuhaf olduğunu ve kur korumalı mevduatın Türkiye'ye maliyetinin sekizyüz milyar lira ile bir trilyon lira arasında olabileceğini belirtiyorlar. Video, Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konudaki tutumu ve siyasi yorumları üzerine de duruyor.
Kapitalizm devlet ve sermaye arasındaki özdeşleşmedir. Çin'in yükselişi kapitalist olmayan bir piyasa ekonomisine işaret eder. Reformlar devlet müdahalesini azaltmış, ihracatı teşvik etmiştir. Çin'in yükselişi dünya genelinde eşitsizlikleri azaltabilir
Bu video, bir röportaj formatında olup, sunucu ekonomist Profesör Dr. Ercan Ekmekçioğlu ile Türkiye'nin ekonomik durumu ve Merkez Bankası'nın rezervleri hakkında bir tartışma içermektedir.. Röportajda, Merkez Bankası'nın 128 milyar doları sattığı ve bunun kimlerle yapıldığı konusundaki şeffaflık eksikliği ele alınmaktadır. Profesör Ekmekçioğlu, bu işlemlerin uluslararası normlarda açık ve şeffaf olması gerektiğini vurgulamakta, ekonomik sorunların çözümü için öneriler sunmaktadır.. Röportajda ayrıca, bu rakamın 2021 bütçesinin tamamına tekabül ettiği, Merkez Bankası'nın otonomiyetinin kaybı ve ekonomik sorunların çözümü için siyasi partiler, sendikalar ve iş dünyasının birlikte çalışması gerektiği belirtilmektedir. Ekonomik ve sosyal konsey gibi kurumların yeniden canlandırılması gerektiği de vurgulanmaktadır.
Rant sağlama meşru zeminde gerçekleşir, örneğin imar değişikliğiyle arsa değer artışı. Rant kollama, devlet tarafından yaratılan suni rantı elde etme çabasıdır. Doğal rantlar piyasa mekanizmasıyla oluşur, rant kollama siyasi süreçte gerçekleşir
Bu video, bir konuşmacının "Dar Koridor" adlı kitabını Türkiye'ye ve günümüz konjektörüne uygulamak amacıyla yaptığı bir sunum formatındadır. Konuşmacı, James Robinson ve Profesör Murat Üçer ile birlikte yazdığı çalışmalar hakkında bilgi vermektedir.. Sunum, adaletin ve kurumların gelişiminin nasıl sağlanabileceği, koridorda büyümenin özellikleri ve zorlukları, demokrasinin ekonomik ve sosyal faydaları ve Türkiye'nin ekonomik ve kurumsal sorunları üzerine odaklanmaktadır. Konuşmacı, Türkiye'nin son 15-20 yıldır kurumsal olarak geri giden ülkeler arasında en önde olduğunu ve "dar koridor"da olmamak sorununun sivil toplumun güçlenmesiyle çözülebileceğini vurgulamaktadır.. Sunumda ayrıca refah devletinin önemi, şirketlerin gücünün dengelenmesi, ekonomik özgürlüğün gerekliliği, 1980'lerden beri artan eşitsizlik ve orta tabakanın çökmesi gibi konular ele alınmaktadır. Türkiye'nin ekonomik performansı, toplam faktör verimliliği ve teknolojik ihracat oranları incelenmekte, özellikle 2006 sonrası dönemde yaşanan gerileme vurgulanmaktadır. Konuşma, soru-cevap bölümüyle devam etmekte ve kadınların ekonomiye ve demokrasiye katılımı gibi konulara değinilmektedir.
Bu video, bir sunucunun Ozan Gündoğdu'nun "Big Mac Endeksi" başlıklı yazısını yorumladığı bir ekonomi analizi içeriğidir. Sunucu, Türkiye'nin ekonomik durumunu Big Mac endeksi üzerinden değerlendirmektedir.. Video, Big Mac endeksinin ne olduğunu açıklayarak başlıyor ve Türkiye'deki Big Mac fiyatının diğer ülkelerle karşılaştırmasını yapıyor. Türkiye'de bir Big Mac'in 180 TL (5,57 dolar) olduğu, bu fiyatın Amerika'daki 5,35 dolardan daha yüksek olduğu belirtiliyor. Ayrıca, Ankara Sanayi Odası Başkanı Şeki Ardıç'ın sosyal yardımların bağımlı kitle yarattığını ve çalışanlara verilmesi gerektiğini söylediği bilgisi paylaşılıyor. Video, Türkiye'nin ekonomik durumunu ve siyasi dengeleri ele alıyor.
Bu video, Türkiye'deki döviz piyasasındaki dalgalanmaları ve bunların arkasındaki olası nedenleri ele alan bir analiz içeriğidir. Videoda Cumhurbaşkanı Erdoğan, Damat Berat Albayrak ve diğer siyasi figürler hakkında bilgiler verilmektedir.. Video, Ekim ayı başında 8,80 TL seviyesinde olan doların kısa sürede 9,85 TL'ye yükseldiğini ve sonrasında bir liralık bir bantta dalgalanarak geri döndüğünü anlatmaktadır. Konuşmacı, bu dalgalanmaların planlı bir kur hareketi olduğunu iddia ederek, hükümetin açıklamalarının ardından doların ani yükseliş ve düşüşlerini örnek göstermektedir. Ayrıca, bu durumun sadece küçük yatırımcıların zarar görmesine neden olurken, hükümete yakın iş adamları, bankalar ve büyük yatırımcıların zenginleşmesine olanak sağladığını belirtmektedir. Video, "Doları kim aldı?" sorusuyla sonlanmaktadır.
Bu video, Özgür İktisat grubu tarafından düzenlenen açık dersler kapsamında iktisat tarihçisi Şevket Pamuk tarafından sunulan akademik bir konuşmadır. Konuşmacı, Türkiye'nin ekonomik gelişimini tarihsel bir perspektiften incelemektedir.. Sunum, Türkiye'nin son iki yüzyıldaki ekonomik gelişimini, büyüme oranlarını ve diğer ülkelerle karşılaştırmalarını grafiklerle göstermektedir. Konuşmacı, Türkiye'nin 1950'lerden günümüze kadar dört temel siyasi-ekonomik döngü içinde olduğunu iddia ederek, her döngünün iki aşamasını (olumlu başlayan "A" aşaması ve daha sonra zorlaşan "B" aşaması) detaylı olarak incelemektedir. Sunum, katılımcılarla soru-cevap bölümüyle tamamlanmaktadır.. Konuşmacı, Türkiye'nin ekonomik büyümenin nedenlerini, siyasi rejim değişikliklerinin ekonomiye etkilerini, DPT modelinin uygulanması, IMF müdahalesi ve Osmanlı döneminden kalma toprak sahipliği politikalarının günümüz ekonomisine etkilerini ele almaktadır. Ayrıca, iktisat tarihinin son yıllarda artan popülerliği ve sosyal bilimlerde kurumların önemi de tartışılan konular arasındadır.
Bu video, bir eğitim dersi formatında olup, bir öğretmen tarafından ülkelerin bölgesel ve küresel ölçekte doğal kaynak potansiyeli konusu anlatılmaktadır.. Ders, sanayi devrimi sonrası doğal kaynaklara olan talebin artışı ve fosil yakıtların (petrol ve doğalgaz) dünya üzerindeki dağılımını ele almaktadır. Öğretmen, petrol ve doğalgaz rezervlerinin en çok olduğu ülkeleri grafiklerle göstermekte, fosil kaynakların tükenme noktasına gelmesi sonucu gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere karşı siyasi ve ekonomik baskı kurduğunu açıklamaktadır. Ayrıca, doğal kaynak yönünden zengin ve sanayileşmiş, zengin ve sanayileşmemiş, fakir ve sanayileşmiş ülkeler örnekleri verilmektedir. Dersin sonunda, bir sonraki derste enerji güzergahları ve etkileri konusunun işleneceği belirtilmektedir.