Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bilim insanları, akademisyenler ve konuşmacılar arasında geçen bir sohbet programıdır. Konuşmacılar arasında Fatih Altaylı, Celal Şengör, Emrah Sefa Gürkan, Dr. Çağrı Mert Bakırcı, Murat Bardakçı ve diğer akademik kişiler bulunmaktadır.
- Programın ana konusu bilim iletişimi, popüler bilim ve akademik sistemler üzerine bir tartışma sunmaktadır. Sohbet, Carl Sagan'ın bilim iletişimi alanındaki etkisi ile başlayıp, Doğu ve Batı toplumları arasındaki bilimsel yaklaşımlar, Türkiye'deki eğitim sisteminin sorunları, akademik yapı ve bilimsel düşünce eksikliği gibi konuları ele almaktadır. Ayrıca, deprem bilimi, iklim değişikliği ve bilimsel kaynakların erişilebilirliği gibi konular da tartışılmaktadır.
- Sohbette ayrıca Stephen Hawking, David Attenborough gibi popüler bilim insanlarının başarıları, Türkiye'deki "Evrim Ağacı" projesi, bilimsel yanlış bilgilerin düzeltilmesi, bilimsel düşünceyi yaygınlaştırmak için yapılan çabalar ve üniversite bağışları gibi konular da ele alınmaktadır. Konuşmacılar, bilim iletişiminin önemi, eğitim sistemindeki eksiklikler ve bilimsel düşünceyi topluma nasıl aktarabileceğimiz konularında çeşitli görüşler sunmaktadır.
- 00:18Programın Konusu ve Konukların Tanıtımı
- Sunucu, memleketteki problemlerin büyük bölümünün temelinde bilim yoksunluğu olduğunu 15 yıldır vurguladığını belirtiyor.
- Bu akşam saf bilim konuşulacak ve bilim yayıncılığı konusunda değerli bir konuk, Evrim Ağacı platformunun kurucusu ve yöneticisi Dr. Çağrı Mert Bakırcı ile Emrah Sefa Gürkan davet edilmiş.
- Konuklar arasında bilim iletişimi konusunda farklı görüşler olduğu belirtiliyor.
- 02:26Carl Sagan'ın Değerlendirilmesi
- Çağrı Mert Bakırcı, Carl Sagan'ın bilimi popüler etme konusunda dünyada bir numara veya en azından iki numara olduğunu ve bilim iletişimi işini kendisinin de yaptığını belirtiyor.
- Sagan'ın bilimin fildişi kalelere hapsolmaması, halka inmesi ve düzgün bir dil kullanılması gerektiğini savunduğu vurgulanıyor.
- Sagan'ın etkisi "Sagan etkisi" olarak adlandırılıyor ve akademisyenlerin popüler bilime bakış açısının yıllar içerisinde nasıl değiştiği ile ilgili.
- 04:36Bilim İletişiminin Önemi
- Sagan'ın yükselişinden sonra ve halkın buna olan pozitif tepkisinden sonra, akademisyenlerin halkla bir arayüz kurma konusundaki bakış açısı ciddi bir şekilde değişmiş.
- Bilim iletişiminin artık akademik çalışmaların %10'una kadar ağırlık verilen ve fon başvurularında önemli bir kriter haline geldiği belirtiliyor.
- Çağrı Mert Bakırcı, bilimin halka inmesinin çok önemli olduğunu düşünerek Carl Sagan'ın bilim iletişimi konusundaki etkisini destekliyor.
- 06:25Celal Şengör'ün Görüşü
- Celal Şengör, Carl Sagan'ı abartılmış bulduğunu ve kendisinin de tanıdığını belirtiyor.
- Şengör, Sagan'ın kendisini tanımadığı bir konuda tebliğ vermesi ve kendini daha iyi göstermeye çalışması konusunda eleştiriyor.
- Şengör, Sagan'ın 1965 yılında bir makalede intihal yaptığı ve bunu yaymamak gerektiğini düşündüğünü anlatıyor.
- 11:04Popüler Bilim İnsanları
- Steven Hawking gibi bilim insanları popüler olabilir, ancak kitaplarındaki her cümle arkasında uzun bir araştırma süreci vardır.
- David Attenborough gibi bilim insanları, konularını derinlemesine araştırır ve belgesellerinde her detayı gösterir.
- David Attenborough hem biyoloji, botanik, zooloji hem de jeoloji konularında uzmandır ve 80 yıldır bu işi yapmaktadır.
- 13:34David Attenborough'un Başarıları
- David Attenborough, bilim bilgilerini popüler bir şekilde anlatmaya başarıyla ulaşmıştır.
- İngilizler bir araştırma gemisine "Sir David Attenborough" adını vermişlerdir.
- David Attenborough'un abisi de sanatçı olarak Lord unvanı almıştır.
- 14:47Jurassic Park ve Dinozorlar
- Jurassic Park filmleri dinozorları korku öğesi haline getirmiştir.
- Filmlerde yanlış bilgiler verilmiştir, örneğin Velociraptor'ın tüylü olduğu gibi.
- Dinozorları korku öğesi olarak tanıtmak yerine, onları ilgi çekici ve ilginç hayvanlar olarak sunmak daha doğru olurdu.
- 16:36Türkiye'de Bilim İletişimi
- Fatih Altaylı'nın yaptığı bilim iletişimi, Türkiye'de popüler bilim iletişiminin yapılabileceğini göstermiştir.
- Evrim Ağacı projesi, Türkiye'de bilim iletişiminin bir meslek olarak yapılabileceğini kanıtlamıştır.
- Fatih'in teklif ettiği bilim programları, Türkiye'de bilim iletişimi alanında önemli bir değişime sebep olmuştur.
- 19:17Bilim İnsanlarının Vakti
- Bilim insanlarının vakti yoktur şeklindeki iddia, genellikle ortalama bilim insanlarından bahsedilir.
- Bilim insanları laboratuvar çalışmalarına ve fon peşinde koşmaya odaklanırlar.
- Tutkuyla çalışan bilim insanları, zaman bulabilir ve başarılı olabilirler.
- 22:58Bilim ve Toplumlar Arasındaki İlişki
- Doğu toplumları bilimde doğrudan benzer bir ilişki kurmuyor, ancak İslam toplumları belirli bir dönemde bu ilişkiyi kurmuştur.
- Her toplumun bir paradigması vardır; Batı 17-18. yüzyıldan beri bilime ve yeniliğe açık bir paradigma yaşıyor ve bunu dünyaya yaymıştır.
- Bilimsel devrim yavaş ve fedakarlıklarla ilerlemiştir, kurumsal yapılar genellikle yenilikçi olmaz ve statik kalır.
- 24:18İslam Biliminin Gelişimi ve Batı Toplumları
- İslam dini, akılcılıkla mistisizm arasında bir farka sahiptir ve özellikle 11-12. yüzyıllardan sonra biraz daha akılcıktan uzaklaşmıştır.
- Ömer Hayyam, İbn Rüşd gibi bilim insanları dönemin şartlarından dolayı rahat yazamamışlardır.
- Batı toplumu da paradigması sonuna gelmiş olabilir ve politik doğruculukla karşı karşıyadır.
- 25:19Yenilik ve Teoriye Kapalılık
- Bir toplum kendini rahatsız edici lafı duymak istemiyorsa gelişemez, ancak yenilik doğrudan sonuç vermezse toplumlar muhafazakar olur.
- Türkiye'nin sadece yeniliğe değil, teoriye de kapalı olduğu ve bu durumun Osmanlı'nın gerilemesiyle ilgisi olduğu belirtiliyor.
- Jön Türkler gibi pratik çözüm üreten bir içtimai tabip vardır, ancak bu toplumlar teorik bir bakış açısıyla ilerlemez.
- 27:06Eğitim Sistemi ve Teoriye Değer Verme
- Türkiye'de felsefesizlik eğitimsel bir sorun olarak görülüyor ve teoriye değer verilmiyor.
- Sınav sistemi nedeniyle öğrenciler metinleri tarihsel bağlam içinde anlamak yerine sadece özetleme yapabiliyorlar.
- Bilim adamlarının bile "böyle olabilir" demek yerine "böyledür" demeleri, gerçekleri kesin olarak sunmaları sorun yaratıyor.
- 28:36Pratik ve Teorik Arasındaki Fark
- Pratikte teorik arasındaki fark, problem çözmek için teorinin gerekliliğidir.
- Mühendislik eğitimi problem çözme becerisini öngörür, ancak Türkiye'de mühendislik eğitimi sıklıkla sadece teknik bilgi verme şeklinde kalıyor.
- Türkiye'de özel okulların çoğu öğrencilere çok az kitap sahipliği sağlarken, bazı özel okulların öğrencileri yüzlerce kitap sahibi olabilir.
- 29:42Akademik ve Eğitim Sistemi Hakkında Tartışma
- Konuşmacı, akademik alanda intihal (yazışma) sorunlarının yaşandığını ve bunun sonucunda bazı kişilerin kariyerlerinin etkilendiğini anlatıyor.
- Türkiye'de 1930'ların sonunda 75-76 üniversite açılmış, sonraki 5 yılda ise 100 üniversite daha açılmış, ancak bu üniversitelerin kalitesinin sorunlu olduğu belirtiliyor.
- Teknik Üniversitesi'ne göre, 1994'te Adana Üniversitesi'nin açılması en büyük felaketlerden biri olarak görülüyor.
- 31:19Fransız Eğitim Sistemi
- Fransa'da "üniversite" adı yerine "école" veya "politeknik" gibi isimler kullanılıyor, Türkiye'de ise yüksek mühendis mektebi olmalıydı.
- Fransa'da "grand école" adı verilen özel okullar var, buraya liseden sonra iki yıl hazırlık okuyarak giriliyor.
- Fransız üniversiteleri, başarısız olan öğrencileri üçüncü sınıfa kabul ediyor, bu da okullara verdiği seviyeyi gösteriyor.
- 32:17Kolejde Fransız ve Eğitim Sistemi
- Kolejde Fransız, Fransa'nın en büyük entelektüellerinden biri tarafından kurulmuş, ancak Sorbonne'den ayrılmış durumda.
- Kolejde Fransız, maliye bakanı tarafından önerilen bir okul olarak kurulmuş, diploma vermiyor ve imtihan yapmıyor.
- Kolejde Fransız'da profesörler, kamuya açık dokuz ders verme ve dokuz seminer organize etme mecburiyeti var, ancak bu dışında hiçbir mesuliyetleri yok.
- 34:50Fransız Akademik Sisteminin Avantajları
- Kolejde Fransız'da profesörler muazzam miktarda bütçeye sahip, bu parayı istediği projelere harcayabiliyorlar.
- Fransa'da aristokrasiden gelen bir katmanlı toplum var, taşradan gelen kişiler en üst seviyeye çıkabiliyor.
- Türkiye'de ise elit tutan bir yapı yok, üç-dört kuşakta çırak çıkıyor ve hukuki dayanağı yok.
- 37:35Kufstein Kontu ve Osmanlı Mirası
- Kufstein kontu ailesi, şatoda oturamıyor çünkü paraları yetmiyor, ancak şatoda iki oda var ve Sultan Murat'ın tabloları da orada.
- Kontes'in odasında kapının üstünde Osmanlıca dünya haritası bulunmuş ve bu harita Viyana'dan fotoğrafçı getirilerek çekilmiş.
- Orta Doğu'da el yazmalarını satın alıp Harvard Üniversitesi'ne götürülmüş, Osmanlı müziği ile ilgili en büyük kaynaklar orada bulunuyor.
- 41:20Eğitim ve Kültür Farklılıkları
- Osmanlı'da matbaa gelmemiş ve okuma yazma bilme oranı farklı coğrafyalarda değişiklik gösteriyor.
- Müslümanlar arasında okuma yazma bilme oranı Bosna'da en yüksek, Suriye'de daha düşük.
- Sanayi devrimi de coğrafyaya göre farklı zamanlarda gerçekleşmiş: İtalya 1900-1910, İspanya 1950-1960, Türkiye 1980.
- 42:32Cihat'ın Kitabı ve Anadolu Hakkında Bilgiler
- Cihat'ın Anadolu hakkındaki ilk derli toplu doğa bilimi kitabı sekiz cilt ve üç atlas halinde yayılmıştır.
- Cihat, Anadolu'yu karış karış gezmiş ve birkaç kere tutuklanmış, Rus casusu olarak zannedilmiştir.
- 1800 yılına geldiğimizde, Fransa'da okuma yazma oranları %47 iken, Osmanlı'da 1927'de bile erkekler arasında %10'u geçmemiştir.
- 44:11Nüfus Bilgileri ve Cihat'ın Teklifi
- 1800 yılında Japonya'da 30 milyon nüfus varken, Osmanlı'nın nüfusu hiçbir zaman 20 milyonu geçmemiştir.
- Cihat, Türkiye'nin gelişmesi için Avrupa'dan köylerin Anadolu'ya nakledilmesini teklif etmiştir.
- Cihat'ın teklifi, Türk halkının Araplar gibi bağnaz olmadığını, dinine bağlı ve cahil olduğunu savunarak Avrupalı nüfusun getirilmesini önermesiydi.
- 45:32Bilim İletişimi ve Temel Temalar
- Türkiye'de bilim iletişimi yaparken karşılaşılan iki büyük tema vardır: birincisi umutsuzluk, ikincisi ciddi bir bilime açlık.
- Bilim insanlarının halkla konuşmaması durumunda, başka kişiler halka yanlış bilgiler anlatmaktadır.
- Bilim iletişimi alanında, bilim adamı kimliği altında hurafe, yalan ve yanlış bilgiler yayanlar da bulunmaktadır.
- 48:54Bilim İletişimcilerinin Rolü
- Akademisyenlerin zaman kaybı olarak gördüğü konuları bilim iletişimcileri halkla ilişkilendirmek için ara bir arayüz olarak kullanıyorlar.
- Bilim iletişimcileri, halkta yanlış bilgileri tespit edip doğru anlatımlar yapmak ve bilimsel bilgileri doğru şekilde aktarmakla görevlidir.
- 49:38Uzay Ajansı ve Kinetik Silahlar
- Uzay ajansı başkanının bahsettiği konu, depremlerle hiçbir alakası yoktur.
- 1967 yılında "Dış Uzay Antlaşması" kapsamında uzayın nükleer silahlara kapatılması ve ateşli, patlayıcı, biyolojik ve kimyasal silahların uzaya yerleştirilmesinin yasaklanması kararlaştırılmıştır.
- Amerikan Hava Kuvvetleri, bu antlaşmayı etrafından dolaşmak için titanyum ve tungsten çubuklardan oluşan kinetik enerjiye dayalı silahlar geliştirmeye çalışmıştır.
- 50:32Kinetik Silahların Teknik Detayları
- Bu silahlar, patlayıcı olmadan yeraltı silolarına penetre edebilme ve intercontinental balistik füzeleri tepesinden vurabilme amaçlarıyla tasarlanmıştır.
- Bu kinetik enerji, birkaç yüz TNT patlayıcıya, hatta küçük bir atom bombasına karşılık gelebilecek güçte olabilir.
- Ancak, bir kilogram yükü uzaya çıkarmanın yüksek maliyeti (2000-5000 dolar) ve bu silahların üretim ve yörüngede tutulması zor bir süreç olduğu belirtilmektedir.
- 51:56Deprem Enerjisinin Anlaşılmaması
- İnsanlar depremlerin saçtığı enerjiyi tahayyül edemiyor ve bir bomba atıldığını düşünüyorlar.
- Richter ölçeği logaritma tabanlı olduğundan, 7,80 büyüklüğündeki bir depremin enerjisini açmak için 4,50 büyüklüğündeki 89.125 tane deprem gerekir.
- Richter ölçeğinde her bir artış, depremin enerjisini 31,6 kat artırmaktadır.
- 53:25Uzaydan Kinetik Silahların Etkisi
- Uzaydan atılan bir kinetik silah, yere ulaşmadan önce parçalanabilir veya yanabilir.
- Tungsten'in erime sıcaklığı, iniş sırasında oluşan sıcaklığın üstünde olsa da kütlesinin bir kısmı kaybedilir.
- Everest büyüklüğünde bir göktaşı düşerse havada patlar, ancak o büyüklükte bir göktaşı düşerse dünyanın mahvolması mümkündür.
- 55:04Bilimsel Bilginin Halka Aktarılması
- Akademi ile bilim iletişim arasında farklı bir ilişki vardır ve bilimsel bilginin halka aktarılması önemlidir.
- Sel felaketlerinde, dereyi daraltıp yanına ev yapmak gibi hatalar, coğrafya bilgisinin eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
- Türkiye'de bilime bakış tarzı, İtalya gibi ülkelerden farklı değildir, ancak İtalya'da Napoli gibi tehlikeli bölgelerde yaşayanlara taşınmaları için destek verilmektedir.
- 56:34Toplumların Taşınma Özünü
- Osmanlılar Otranto'ya çıkmış, İtalyanlar Erçe'de ve Sicilya'da bilim merkezleri kurmuşlardır.
- Güney İtalya'nın bilime bakışı farklıdır ve Napoli'de Roma'dan beri yerleşmiş bir toplum vardır.
- Toplumlar taşınmaz, kökleri olan yerden ayrılmaz; İstanbul gibi yerler beş-altı kere yıkılmış olsa da insanlar geri dönerler.
- 58:01İnsanın Yaşam Alanı
- İnsanlar garip bir hayvan olarak görülür, her yerde yaşayabilmektedir.
- Greenland'da eskimolar ve Vikingler yerleşmiş, iklim değişikliği nedeniyle dayanamamışlardır.
- Akdeniz'de eskiden çöl olan yerlerde ağaçlar vardı ve Marmara Denizi beş yüz yıl önce küçük bir göldü.
- 1:00:03Bilim ve Dil
- Bilim yapmak isteyenler bilimin literatürüne hakim olmalıdır, dil öğrenmek önemlidir.
- Bir dil öğrenince diğer dilleri öğrenmek daha kolaydır, özellikle gençlik döneminde.
- Konuşmak biraz zor olsa da dil öğrenmek önemlidir.
- 1:00:44Türkçe Kaynak Yaratma
- Evrimsel biyoloji odaklı kurulan bir kuruluşun amacı Türkçe kaynak yaratmaktır.
- 2010 yılında kurulduğunda internette evrimle ilgili bilimsel Türkçe bilgiye ulaşmak imkansızdı.
- Evrim teorisi konusunda yüzlerce Harun Yahya sitesi bulunurken bilimsel kaynaklar çok azdır.
- 1:02:14Bilime Erişim ve Dil Sorunu
- Türkiye'de İngilizce bilme oranı %9'dur, ancak bunun çok daha altında olduğuna inanılıyor.
- İngilizce bilmeyen bir toplumun bilime erişebilmesi mümkün değildir.
- İngilizce biliyor olmanın yanında İngilizce kitap okumak da önemlidir.
- 1:03:40Türkçe Kaynak Çeşitliliği
- Doktora öğrencileri, mevcut temel kaynakların hiçbirinin Türkçe olmadığını belirtmişlerdir.
- Geçmişte Teknik Üniversitesi'nin görevlerinden biri Türkçe ders kitabı yazmak ve meşhur ders kitaplarını tercüme etmektir.
- İhsan Kitabı'ndan sonra bir genel jeoloji kitabı yazılmamıştır ve Türkçe kaynakların çoğaltılması gerektiğine inanılmaktadır.
- 1:05:29Türkiye'de Çin Tarihi Uzmanlığının Yetersizliği
- Türkiye'de Çin tarihi konusunda yeterli sayıda kitap olmadığı ve sinolog (Çin tarihi uzmanı) bulunmadığı belirtiliyor.
- Türkiye'de Çin kültürü ve medeniyeti üzerine bir program yapılması gerektiği vurgulanıyor.
- Türkiye'de Çin tarihi konusunda uzman olmanın iki engeli var: birincisi üniversitede Çin tarihi konusunda doçentlik sınavında sadece İslam tarihçileri veya Selçuklu tarihçileri bulunması, ikincisi ise merkezi bir sistem.
- 1:07:16Akademik Sistemin Sorunları
- 1940'tan beri İstanbul Üniversitesi'ndeki dersler statik olarak kalmış durumda.
- Akademik sistemde pratik engeller var; örneğin Akdeniz tarihi kürsüsü açıldığında, master yapacak insanlar için devlet adayları alırken, akademisyenler için bu kürsüye başvuramıyorlar.
- Macar tarihinde otuzbeş sene hiçbir şey üretmeden kürsü açılan bir örneği veriliyor.
- 1:08:31Bilimsel Çalışmalar ve Yanlış Bilgiler
- Brandolini Yasası'na göre, bir iddiayı çürütmek onu ortaya atmaktan çok daha zordur.
- Ekonomide "greşim yasası" olarak bilinen, iyi para kötü parayı greş etme prensibi, bilimde de kolay bilgilerin yaygınlaşmasıyla benzer bir durum yaşanıyor.
- İnsanların kendi hayatını tehlikeye atacak konuları bile bilmedikleri ve öğrenmek istemedikleri belirtiliyor.
- 1:09:15Bilimsel Düşünce Eksikliği
- Toplumda bilimsel düşünce eksikliği nedeniyle insanlar tehlikeli yerlerde ev yapabiliyor veya inşaatlar yarım kalabiliyor.
- Ankara'nın Beypazarı'nda bir inşaat yarım kalmış, on yıl boyunca açıkta duran beton çürümüş ve belediye tarafından inşaatın devamı engellenmiş.
- Bilimsel düşünce eksikliği, insanların maliyetin altında ev satmalarına veya jeolojik bilgileri yetersiz kalmalarına neden oluyor.
- 1:11:08Değişim ve Bilimsel Kültür
- Bilimsel düşünceyi yaymanın en etkili yolu, insanların kendi başlarına düşünmelerine ve kaynaklara erişimlerini sağlamaktır.
- Popüler bilim yaparak insanları ilgilendirmek ve bilimsel kültürün yayılmasına katkıda bulunmak önemlidir.
- Akademik makalelerin yerine popüler bilim programları, insanları ilgilendirmek ve bilimsel düşüncenin yayılmasına katkıda bulunmaktadır.
- 1:13:40Eğitim ve Sosyal Kapital
- Sınıfsız toplum, liyakatsız topluma dönüşebilir çünkü eğitim fırsatları eşit değildir.
- Sosyal kapital, evde öğrenilen ve aileden aktarılan bilgilerdir; bu nedenle birinci kuşakta başarılı olanlar, çocukları da başarılı olma şansına sahiptir.
- Türkiye'de eğitim fırsatlarının sınırlı olması nedeniyle bilimsel düşünce sadece küçük bir kesimde (yüzde üç) yaygınlaşabilmektedir.
- 1:15:03Amerika ve Türkiye Arasındaki Farklar
- Amerika'da ortalama bir vatandaşın kültürel bilgi seviyesi, Türkiye'deki ortalama vatandaşın seviyesinden daha yüksektir.
- Amerika'da bilim kültürünün bir parçası olarak, bilim müzelerine aileler çocuklarıyla sık sık gitmektedir.
- Türkiye'de müzeler sadece sergi alanları olarak görülürken, Amerika'da müzeler araştırma kurumları olarak işlev görmektedir.
- 1:18:35Üniversite Bağışları ve Sorunları
- Türkiye'nin eski köklü üniversitelerine bağış yapılmış, ancak bu üniversitelerde rektör veya yöneticilerin değişmesi bağış yapan kişilerin kontrolünden çıkabilir.
- İTÜ'nün adı benzeyen ve yakın olan bir teknik üniversitede yaşlı ve saygın bir mimarın konuşması sırasında düşüp ağzı burnu kırıldığı anlatılıyor.
- Üniversitede 50 yıl önce mezun olan önemli insanlar varken, bu tür olaylar üniversitenin durumunu gösteriyor.
- 1:19:43Kaliforniya Teknoloji Üniversitesi (Caltech) Hakkında
- Caltech'te 1800 kişi var, bunların 1200'ü doktora ve master, 800'i undergrad öğrencisi.
- Gordon Moore, Intel'in sahibi, Amerikan tarihinin en büyük tek bağışı olan 600 milyon dolar bağış yapmış.
- Konuşmacı, Caltech'te 10.000 dolar maaş alıyor, ev ve araba kullanma imkanı sağlıyor.
- 1:22:04Burs ve Ders Verme Deneyimi
- Burs şartlarının önemli bir maddesi olarak üniversite burs alan kişiden hiçbir şey isteyemiyor.
- Konuşmacı, öğrencilerin rengener jeoloji dersi istediğini duyunca, bölüm başkanına ders verme konusunda izin istemiş.
- Bölüm başkanı ders vermesine izin vermediğini ancak kimse hayır demeyeceğini söylemiş.
- 1:23:02Ders Verme Süreci
- Konuşmacı, Brian'ın ofisinin dışında büyük bir masada haritaları yayarak ders vermiş.
- Ders sırasında öğrencilerden farklı görevler üstlenmeleri istenmiş, örneğin İspanyolca bilen bir kız literatürü toplamış.
- Ders sırasında And dağları ile Rocky Mountains arasında bağlantı olup olmadığı gibi sorular sorulmuş.