Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Diyanet TV'de yayınlanan "Şiir Vakti" programında, 22. dönem Şanlıurfa milletvekili ve 65 yaşındaki şair Mehmet Atilla Maraş ile yapılan bir röportaj sunulmaktadır.
- Röportajda şiirin özellikleri, ahenk, anlam derinliği ve kelime seçimi gibi konular ele alınmaktadır. Maraş, şiir yolculuğunu, ilk şiirlerini, Cahit Sıtkı Tarancı'nın şiirlerinden etkilendiğini ve 15 yaşında ilk şiirini yazdığını anlatmaktadır. Ayrıca Urfa'nın eski ve günümüzdeki durumu, şehrin İslami yaşamı ve Balıklıgöl'ün etrafındaki atmosferi hakkında detaylı bilgiler paylaşılmaktadır.
- Röportajda Maraş, "Asel" adlı şiir kitabını tanıtıyor ve edebiyat tarihindeki kuşaklar hakkında görüşlerini aktarıyor. Programın sonunda Rasim Özdenören'in vefatından sonra yazdığı "Güzel Ev" adlı şiiri okuyor ve program bu şiirle sona eriyor.
- 01:05Şiir ve Şair Mehmet Atilla Maraş
- Mehmet Atilla Maraş, 22. dönem Urfa milletvekili ve şair olarak tanıtılıyor.
- Maraş, şiirini okurken "sana döndüm" ifadesini tekrarlıyor ve şiirin derin düşüncelerini ve güzellik, aşk, sevda temalarını anlatıyor.
- 02:44Yaş ve Şiir Hakkında Sohbet
- Mehmet Atilla Maraş'ın 65 yaşında olduğu belirtiliyor.
- Şiirin içeriğinde şairin kastettiği anlamın dışında başka anlamlar da olabileceği, şiirin gizeminde olduğu vurgulanıyor.
- Gerçek bir şiirin anlam derinliği, ahenk ve ses unsurlarına sahip olması gerektiği, gençlerin anlamsız şiirler yazdığı belirtiliyor.
- 05:57Şiirin Özellikleri
- Şiirin kelimelerin arkasında derin anlamlar çıkarmak gerektiği, kelime seçiminin çok önemli olduğu vurgulanıyor.
- Şiirde kelimelerin birbirleriyle intizaç etmiş olması, birbirlerini sevmeleri ve kol kola girmeleri gerektiği belirtiliyor.
- Mükemmel şiirin hem mısralar arası hem de şiirin bütününde bir anlam bütünlüğü oluşturması gerektiği, ustaların şiirlerinde bu unsurların kullanıldığı anlatılıyor.
- 08:27Mehmet Atilla Maraş'ın Şiiri
- Mehmet Atilla Maraş, şiir gibi bir şehirde (Urfa) büyüdüğünü ve bu şehrin şair olmasına neden olduğunu belirtiyor.
- Şiirini "Atilla Maraş Gider" başlıklı, göçebe dünyadan gerçek dünyaya girişi anlatan bir şiir olarak tanımlıyor.
- Şiirde ölüm, zamanın akışı, her şeyin geçiciliği ve herkesin sonunda gideceği vurgulanıyor.
- 11:38Ölüm ve Şiir
- Gerçeklerden kaçmak ahmaklıktır ve insan sonunu düşünmek zorundadır.
- Şiirde ölüm teması, varlık problemini, fiziği, metafiziği ve ölüm ötesi konuları işlemektedir.
- Şiirde en önemli tema aşktır, ancak ölüm insanın bu dünyadaki varlığının yalan olduğunu, ölümün ise hakikat olduğunu göstermektedir.
- 12:56Cahit Sıtkı Tarancı'nın Etkisi
- Şiir yazarı, şiire başlarken ilk tanıştığı şairin Cahit Sıtkı Tarancı olduğunu ve onun ölüm temalı şiirlerini kapsayan bir risaleyi okuduğunu anlatmaktadır.
- Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Gün Eksilmesin Penceremden" şiirini seslendirmektedir.
- Cahit Sıtkı Tarancı, Diyarbakır'da kendi babasından kalma evinde (şu anda müze) bu şiirin kaleme alındığı atmosferi soluyarak mısralara göz atmıştır.
- 16:33Cahit Sıtkı Tarancı'nın Hayatı
- Cahit Sıtkı Tarancı, 46 yaşında vefat etmiş, 56'da kanser teşhisi konulmuş ve Ankara'da yakalanıp Paris'e götürülmüştür.
- Şiir yazarının ilk yayınlanan şiiri, doğduğu ve büyüdüğü memleketiyle ilgili "Eski Kent" şiiridir.
- Şiir yazarı, 17 yaşında lise son sınıfta iken doğduğu şehirde yeni kurulan Şafak gazetesinde ilk şiirini yayınlamıştır.
- 18:42Urfa'nın Eski Hayatı
- Şiir yazarı, Urfa'yı "Rüya Şehir" olarak tanımlamaktadır ve şehrin eski binaları, taş evleri, suların ve selamın bol olduğu bir yer olduğunu belirtmektedir.
- Gençliğinde Urfa'nın 25 bin nüfusu vardı ve şehir halkı birbirini tanır, bir aile gibiydi.
- Şehirde sabahleyin Selahattin Camisi'nde ezanlar okunur, herkes kalkar camiye koşar ve iş hayatı başlardı.
- 19:38Urfa'nın İslami Hayatı
- Dükkanlar eski çarşılarda dualarla açılırdı, ahilikten kalan bir gelenekle esnaf kepenkleri kaldırıp "Bismillah" diyerek işlerine başlardı.
- Şiir yazarı, çocukluğunda Balıklıgöl'ün, Anzlhan'ın, Hz. İbrahim'in doğduğu ve ateşe atıldığı mekanlara yakın yaşadığını anlatmaktadır.
- Her sabah sabah namazına gider, dergahta bir saat süren Kadir-i Zikri ve Cehri Zikri'ne katılırdı.
- 21:19Urfa'nın Doğal Güzellikleri
- Balıklıgölün yanından geçerken reyhan ve gül kokuları arasından yürür, suyun içerisinde onlarca balık sizi takip ederdi.
- İnsanın doğduğu, büyüdüğü, havasını soluduğu, suyunun suyunu içtiği, beldenin, kentin, mahallenin, ortamın ve hanenin kendi üzerinde ciddi bir etkisi vardır.
- Şiir yazarı, Hz. Muhammed Mustafa'nın veladetini anlatan Mehmet Akif Ersoy'un "Bir Gece" şiirini seslendirmektedir.
- 25:24Urfa ve Suriye'nin Geceleri
- Konuşmacı, Urfa'daki evlerinin damda yattıklarını ve geceleri sarardığını anlatıyor.
- Suriye'de savaştan sonraki dönemde yardım çalışmaları için gittiğinde damda ve açık alanda yattıklarını belirtiyor.
- Urfa ve Suriye'nin coğrafyasının birbirine çok yakın olduğunu, sadece ortada bir suni sınırı olduğunu vurguluyor.
- 26:19Urfa'nın Geceleri ve Folkloru
- Konuşmacı çocukluğunda yaz geceleri damda uyuduğunda gökyüzündeki yıldızları pırıl pırıl seyrettiğini anlatıyor.
- Harran ve Urfa akşamlarının dünyanın hiçbir yerinde öyle olmadığını, yıldızların avucuna dökülecek gibi olduğunu belirtiyor.
- Babaannesi, Leyla ve Mecnun yıldızlarının birbirine kavuştuğunda tutulan dileğin gerçekleşeceğini söylemiş, bu masallarla uykuya hazırlanıldığını anlatıyor.
- 27:42Urfa'nın Folkloru ve Şiirler
- Urfa'nın çok zengin bir folklor malzemesi olduğunu, bilmeceler, bulmacalar, atasözleri, deyimler, masallar ve hikayelerin çok olduğunu belirtiyor.
- İki konuşmacı birbirlerine gece şiirleri okuyor.
- Konuşmacı, son çıkan kitabının "Asel" (Bal ırmağı) adlı yedi şiir kitabı olduğunu ve bundan sonra şiir kitabı çıkarmayacağını söylüyor.
- 31:06Şiir Kitapları ve Söyleşiler
- Konuşmacı, Mehmet Atilla Maraş'la söyleşiler adlı kitabını gösteriyor ve içinde Mehmet Akif İnan'la yaptığı röportajı paylaşıyor.
- Söyleşi yapmanın ve soru sormanın büyük bir maharet olduğunu vurguluyor.
- Konuşmacı, bir gece şiiri seslendirmeye çalışıyor.
- 34:57Şiir Kuşakları ve Edebiyat
- Şairlerin kendilerinden önceki şairlerin yazdıklarını dikkatle okuduğunu, kendi dönemlerinde de takip etmeye çalıştıklarını belirtiyor.
- Konuşmacı, 68 kuşağı olduklarını ve 80 kuşağı sonrası edebiyatta bir kuşak oluşturmadığını söylüyor.
- Edebiyat tarihçilerinin ve eleştirmenlerinin 80 kuşağı için bir kuşak olma özelliğini gösterdikleri, ancak 80'den sonra bir şiir kuşağı oluşturulmadığı noktasında hemfikir olduklarını belirtiyor.
- 37:12Yedi Güzel Adam
- Konuşmacı, Rasim Özdenören'in evini ve o evdeki Erdem Bayazıt'ı anlatan bir şiir yazdığını söylüyor.
- Yedi güzel adamın çoğu Maraşlı olduğunu, kendisinin de Maraşlı bir tarafı olduğunu belirtiyor.
- Rasim Bey'in bugün yaşayan en büyük öykücülerden ve düşünce adamlarından biri olduğunu, Erdem Bey'in 2008 yılında vefat ettiğini anlatıyor.
- 38:42Maraş Büyüğünün Evinden Anılar
- Konuşmacı, İstanbul'da cenazesine geldiğini ve Ağustos ayında yazdığı bir şiiri anlatacağını belirtiyor.
- Rasim Bey'in evinin çok güzel olduğunu ve annesinin sağken bol Maraş yemekleri yaptığını anlatıyor.
- Her akşam misafir gelmesi için üç, beş kişilik, on kişilik sofralar için lezzetli yemekler hazırlandığını ve akşam namazından sonra sohbetlerin başladığını söylüyor.
- 39:26Şiirin Anlatımı
- Konuşmacı, Allah'ın ahirete irtihal etmiş olanların mekanını cennet eylemesini diliyor ve Nuri, Rasim ve Sezai Hoca'nın yaşamasını istiyor.
- Diyanet TV'de Şiir Vakti programında Şanlıurfa milletvekili şair Mehmet Atilla Maraş'ı misafir ettiğini belirtiyor.
- Programın sonunda "Güzel Ev" adlı şiiri okuyarak programı nihayetlendiriyor.
- 40:38Şiirin İçeriği
- Şiirde bir zamanlar eve Erdem, Cihat, Said, Akif gibi isimlerin gelip neşe getirdiği anlatılıyor.
- Yedi güzel adamın yüreklerinin dağa kadar olduğu ve soylu atlarla koştukları belirtiliyor.
- Şiirde deprem sonrası evin sarsıldığı ve Erdem'in artık gelmediği, ancak her dem her dem geldiği ifade ediliyor.