Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "Derin Bakış" adlı programda Güleç, Hüseyin Çelik, Hilmi Özkök, Ahmet Gün, Erhan Başört, Ersan Şen ve Kazım Güneş gibi konuklar yer almaktadır.
- Video, Türkiye'de 1960 darbesinden bu yana devam eden fişlemeler ve 28 Şubat darbesinden sonra başlayan fişlemelerin devlet kademelerindeki etkileri üzerine odaklanmaktadır. Ayrıca, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin yasal ve anayasal dayanaklarının açıklanmadığı, Jandarma Genel Komutanlığı'nın 2012 yılında hazırladığı bilgisayar programı ve 28 Şubat dönemindeki hukuk uygulamaları ele alınmaktadır.
- Programda, Türkiye'de hukukun ideolojik yorumlarla nasıl kullanıldığı, 28 Şubat dönemindeki yargılamaların mağduriyetlere yol açtığı ve bu mağduriyetlerin hala telafi edilemediği tartışılmaktadır. Hukuk fakültelerinde yargı bağımsızlığı ve objektiflik prensiplerini vurgulayan bir eğitim anlayışının geliştirilmesi gerektiği vurgulanmakta ve Resulullah'ın "adaleti çiğneyen, devlet adamlarını cezalandırmayan milletler çökmeye mahkumdur" sözüyle sonlanmaktadır.
- 00:31Fişlemelerin Devamı ve Demokrasi Sorunu
- 1960 darbesinden bu yana hukuksuz takip ve tarassutlar, fişlemeler devam etmektedir.
- Fişlemeler devlet kademelerine, istihdamda, terfi ve tayin tecziyesinde, kamu görevlilerinin insan seçmede kullanılmaktadır.
- 28 Şubat sonrası, Balyoz ve Ergenekon davalarında da fişlemelerin tam gaz devam ettiği görülmüştür.
- 01:25Türkiye'nin Ara Rejim Anlayışı
- Aydın Menderes, Türkiye'nin 27 Mayıs anayasasıyla bir ara rejime girdiğini ve o rejimden hala çıkabilmiş olmadığını söylemiştir.
- Bu anayasanın kurduğu düzen demokratik unsurlar içerse de özde bir ara rejim niteliğine sahiptir.
- Gizli anayasa olarak isimlendirilen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin yasal ve anayasal dayanağı açıklığa kavuşturulmalıdır.
- 02:26Milli Güvenlik Siyaset Belgesi Değişiklikleri
- 2005'te bu hükümet döneminde bir defa değiştirildiği söylendi, ancak esasa ilişkin bir değişiklik olmadığı anlaşıldı.
- 2010'da tekrar bir beş yılda bir yapıldığı biliniyor ve medyada "irticayı tehdit olmaktan çıkardık" açıklamaları yapıldı.
- 2010 Nisan'ında Akit gazetesinde "MIT Güvenlik İstihbarat Başkanlığı Yıkıcı Dini Faaliyetler Daire Başkanlığı'nın 2010 yılı takip listesi" haberi çıktı.
- 04:31Fişlemelerin Değerlendirmesi
- Hakan Fidan'ın teşkilatın başında olmadığı dönemde yapılan fişlemelerin, Hakan Fidan'dan sonra durumun değiştiğini ifade eden açıklamalar yapıldı.
- Hüseyin Çelik, fişlemelerin alt kademelerdeki kadroların ham bilgi olarak medyaya sızdırdığı şeyler olduğunu, resmi resmiyet kazanmış şeyler olmadığını belirtti.
- Bazı istihbaratçılar ve emniyetçiler, fişlemelerin "bilgi fişi" olarak nitelendirildiğini, fişleme olarak nitelendirilemeyeceğini ifade ettiler.
- 06:05Jandarma'nın Değerlendirmesi
- 2012 yılında Milli Gazete'nin haberine göre, Jandarma Genel Komutanlığı'nın Aselsan'a yaptırdığı bilgisayar programında Türkiye'de işlenen suçlar altı bölüme ayrılıyor.
- Bu programda Nur Cemaati, Yeni Asya Grubu, Süleyman Hilmi Tuna'nın talebeleri, tarikatlar, Fethullah Gülen Grubu gibi birçok cemaat ve tarikat terör örgütü olarak nitelendiriliyor.
- Bu fişlemelerin hayata geçirilmesi için siyasi konjonktür ve imkanlar bulunması gerekiyor.
- 08:10Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin Önemi
- Bazı devlet kademelerinde 28 Şubat anlayışı, kendi halkını iç tehdit unsuru olarak gören ve özellikle irtica eksenli bir değerlendirmeyle dindar insanları, cemaatleri, tarikatları tehdidin en öncelikli unsurları olarak gören bir anlayış söz konusu.
- Milli Güvenlik Siyaset Belgesi kamuoyuna yansıtılmayan, mecliste tartışılmayan, kağıt üzerinde bir prosedür neticesinde uygulamaya konulan bir döküman.
- Bu belgenin temel hukuk kuralları çerçevesinde, evrensel hukuk kuralları çerçevesinde bir masaya yatırılıp incelenmesi gerekiyor.
- 09:31İrtica Anlayışı ve Toplumsal Etkileri
- 2010 yılında irtica tehdit olmaktan çıkardık denilen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi değişikliği ile ilgili haberler çıktı.
- Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, "Milli Güvenlik Siyaset Belgesi değişse de değişmese de irtica tehdittir" dedi.
- İrtica kavramının kılık kıyafet, sakal, şalvar, çarşaf gibi kriterlerle değerlendirilmesi, halkın büyük bir ekseriyetini tehdit olarak gören bir anlayışı yansıtıyor ve Türkiye'deki rahatsızlığın en önemli sebeplerinden biri.
- 11:50Türkiye'de Hukukun Durumu
- Türkiye'de hukuk ideolojik ve konjonktürel yorumlarla kanun maddelerinin farklı şekillerde kullanılabildiği bir ortamda bulunmaktadır.
- Said Nursi'nin "lastikli kanun" olarak tanımladığı 163. madde yerine 312. madde getirilmiş ve bu maddeden "deprem ilahi ikazdır" diyenler yargılanmıştır.
- Hukukun maksada, evrensel kriterlere, mantığa ve gerçeklere uygun bir anlayışla uygulanabilmesi için hukuk mentalitesinin geliştirilmesi ve hukuk fakültelerinde bu yönde eğitim verilmesi gerekmektedir.
- 13:0128 Şubat Dönemi ve Hukuk
- Ali İhsan Tombuş, 28 Şubat döneminde hukukun tahrip edildiği bir dönem hatırladığını belirtmiştir.
- Yeni Asya yazarları, "deprem ilahi kazdır" dedikleri için hapis yattıkları ve devlet güvenlik mahkemelerine gittikleri anlatılmıştır.
- 28 Şubat dönemindeki yargılamalar ciddi mağduriyetlere sebebiyet vermiş ve bu mağduriyetlerin tam olarak telafi edilemediği vurgulanmıştır.
- 15:24Yargı Bağımsızlığı ve Adalet
- Said Nursi'nin "hasmın dahi olsa adaletsizlik etme" prensibi, adaletin hiçbir cereyanın tesiri altında kalmaması gerektiğini göstermektedir.
- Yargı bağımsızlığı, objektifliği ve tarafsızlığı hiçbir tesir altında kalmadan karar vermesi hassasiyetinin hakim olması gerekmektedir.
- Geçmiş dönemde asker tarafından, şimdi ise siyasi irade tarafından yargı üzerinde baskı yapıldığında, yargıya güveni sarsılacak ve geçmiş dönemdeki şikayetler başka bir şekilde devam edecektir.
- 16:48Hukuk Eğitimi ve Adalet
- Hukuk fakültelerinde sadece teknik kanun maddelerini öğretmek ve tuğla kalınlığında kitaplar okutmak meseleyi çözmüyor.
- Esas mesele, hukukun bağımsızlığı, yargının bağımsızlığı ve objektifliği ölçülerini vicdani bir temele bina edecek tarzda bir eğitim anlayışının hakim kılınmasıdır.
- Siyasetçilerin, kanun yapıcıların, meclis üyelerinin, yüksek hakimlerin ve hukuk camiasının bu konuda son derece hassas olması gerekmektedir.
- 17:33Adaletin Önemi
- Yargıyla, adaletle ve hukukla oynamak devletin temelini çökertir.
- Resulullah'ın "adaleti çiğneyen, devlet adamlarını cezalandırmayan milletler çökmeye mahkumdur" sözüyle program sonlandırılmıştır.