Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı ve Bursa Tüketiciler Derneği Başkanı Sıtkı Yılmaz, Türkiye Tüketici Derneği İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Serhat Bey, Adem Japonya (mağdur), Ahmet Çetinka (avukat) ve diğer katılımcıların yer aldığı bir sohbet programıdır.
- Video, 2007-2008 yıllarında yaşanan finansal kriz sırasında dövizzedelerin yaşadığı kredi mağduriyetleri, bankaların düşük gelirli vatandaşlara yüksek ekspertiz değerleriyle kredi vermesi ve bunun sonucunda insanların borçlanarak zor durumda bırakılması konularını ele almaktadır. Konuşmacılar, tüketici hakları ihlalleri, yargı sistemindeki istikrarsızlık ve hukuki mücadele yolları hakkında bilgiler paylaşmaktadır.
- Videoda ayrıca, aynı davada farklı şehirlerde farklı bilirkişi raporları ve avukatlık ücretleri alınması, yargı kararlarının tutarsızlığı gibi sorunlar anlatılmaktadır. Konuşmacılar, tüketici haklarının korunması için örgütlenmenin, siyasilere ulaşmanın ve kamuoyu oluşturmanın önemini vurgularken, Danimarka ve Belçika'daki konut kredisi için vergi indirimleri gibi örnek uygulamalarla video sonlanmaktadır.
- Tüketici Hakları ve Örgütlü Mücadele
- Hukukçu olarak hukuki mücadele ve örgütlü mücadele birlikte önemli olduğu vurgulanıyor.
- Sıtkı Yılmaz, Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Başkanlığı ve Bursa Tüketiciler Derneği Başkanlığı'nı yürütüyor.
- Tüketicilerin haklarını korumak için örgütlü ve kararlı mücadele gerekiyor, çünkü hiçbir zaman tüketicinin kurtarıcısı olmamıştır.
- 02:34Dövizzedelerin Kredi Sorunu
- 2007 sonu ve 2008 yıllarında dövizzedeler bankadan kredi kullanmış, bu kredilerin %90'ı banka çalışanları tarafından yönlendirilmiştir.
- Basın ve emlakçılar üzerinden teknik pazarlama yöntemleri kullanılarak tüketicilerin bu krediye dikkati çekilmiştir.
- Bursa'daki bir tüketicinin konut taksiti 635 liradan 1450 liraya çıkmış, bu durum Türkiye Büyük Millet Meclisi Dilekçe Komisyonu tarafından yasal düzenleme ile çözümlenebileceği belirlenmiştir.
- 05:12Devletin Sorumluluğu ve Tüketici Hukuku
- Tüketicinin korunması devletin sorumluluğundadır, devlet tüketiciyi korumak için var.
- Tüketici hukuku açısından, tüketici ile müzakere edilmeden imzalanmış, iyi niyet kurallarına aykırı ve ekonomik bakımdan tüketici aleyhine dengesizliğe yol açan sözleşme şartları haksız şart olarak kabul edilir.
- Borçlar Kanunu'nda bankaların basiretli bir tacir gibi davranması gerektiği düşünülürse, bu durum hukukun ötesinde yasal bir düzenleme gerektirecek kadar ciddi bir durumdur.
- 08:15Bursa Davası ve Sonuç
- Bursa'daki davada bilirkişi aşamasında euro, dolar, TL ve diğer döviz cinslerinden tüketici ayrı ayrı borçlanmış olsa bugün ne ödeyeceğini hesaplamışlardır.
- Karar sonucunda tüketiciyle yapılan sözleşme işleminin temelden çöktüğü, iflas ettiği ve tüketicinin yeni koşullarla karşı karşıya bulunduğu belirlenmiştir.
- Tüketicinin aylık ödemesi 1453 liradan 1025 lira ile sabitlenmiştir.
- 09:38Gelecek Stratejisi
- Süreç bir taraftan hukuksal mücadeleyle devam ederken, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve siyasi partilerin başkan ve grup vekilleriyle baskı unsuru olarak yasal bir düzenlenmeye giden süreci hızlandırmak gerekir.
- En önemli silah, tüketicilerin yaşadığı mağduriyetlerin kamuoyu tarafından bilinmiyor olmasıdır.
- Türkiye Tüketici Derneği İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve avukatı Serhat Bey, 2008'de Japonya'dan ev aldıklarını ve uyarlama davalarıyla dövizin Türkiye'de riskli olmasının öngörülmesi konusunda emin olduklarını belirtiyor.
- 11:53Finans Sektörünün Riskli Oyunu
- Konuşmacı, finans sektörünün riskli bir oyun oynadığını ve bu oyunun ikinci, üçüncü dünya ülkelerine pompalanan risklerle gerçekleştiğini belirtiyor.
- İnsanların temel isteklerinden biri olan konut sahibi olma isteği kullanılarak, özellikle borçlarla tezgahın içine düşürüldükleri ifade ediliyor.
- Konuşmacı, 2008'de ev alırken bankaların lobicilerinin kendilerine kira öder gibi ev sahibi olabileceklerini söyleyerek ekspertiz değerlerini yüksek gösterip ev bedelinin yüzde yüzünü ve tapu masraflarını kredi olarak verdiklerini anlatıyor.
- 13:41Kredi Sisteminin Patlaması
- Bankalar yıllık on yıla çekildi ve özellikle Japon yeni kredileri kapatıldı.
- Konuşmacı, bir yerden duymuş olduğu bir filmde, Brothers Bankası'nın yüzde sekseni batması ve jet sayısı üçten beşe çıkması gibi olayların anlatıldığını belirtiyor.
- Sermaye piyasa kurullarında büyük yıllık komisyonlar alındığı ve bunların Amerika'nın maliye bakanlığı yapan ve Dünya Bankası'nın başkanlığı yapan insanlar olduğu ifade ediliyor.
- 14:36Finans Sektörünün Stratejisi
- Finans sektörünün döviz kredilerini insanlara pompaladığı, ekspertiz değerlerini yükselttiği ve insanların tek hayalleri konut almak olduğu için evin yüzde yüzünün bedelini ve tapu masraflarını kredi olarak verdikleri anlatılıyor.
- İnsanlar borçlarını ödeyemedikleri için ve borçları namus olarak gördükleri için başka bankalar aracılığıyla kredi ve kredi kartı limitleri üzerinden borçlandırıldıkları belirtiliyor.
- Finans sektörünün 2008'de tam balon haline patlatmak üzere olduğu ve bu oyunun çok güzel bir tezgahta oynandığı ifade ediliyor.
- 15:29Dava Süreci ve Sorunlar
- Konuşmacı, avukatıyla birlikte uyarlama davasında mevcut davaların yargıda bozulmasından herhangi bir şey tutamayacaklarını anladıklarını belirtiyor.
- Ekspertiz değerlerinin neden yüksek gösterildiği ve gelir düzeyi düşük olmasına rağmen kredinin elin yüzde yüzünün bu insanlara verildiği konusunda dava açtıklarını anlatıyor.
- Banka kayıtlarının ve avukat arayışında mahkeme aracılığıyla ekspertiz raporlarını bankadan istediklerini ancak bankanın vermediğini belirtiyor.
- 16:56Sistemdeki Sorunlar
- Konuşmacı, kişinin gelirinin 2000 lirayken mortgage kredisinin 930'dan 2300'e çıktığını ve bankanın bu adama 10 milyar ve 8 milyar kredi verdiğini belirtiyor.
- Bu kişinin gelirini üç katına kadar borçlandırdığını ve bankanın bunu görmediğini iddia ediyor.
- Konuşmacı, ilk üç bankadan borcu kapatmak için borçla borçla kapatma yöntemlerine gittiğini ve bu durumun bireysel olmaktan çıkmış toplumsal bir sorun olduğunu vurguluyor.
- 18:18Toplumsal Çözüm Arayışı
- Konuşmacı, binlerce benzer durumda olan kişinin bir araya gelip yasal bir değişikliğe gidecek bir yolu açması gerektiğini belirtiyor.
- Hükümetin binlerce vatandaşın sorununu görmezden gelemeyeceğini ve doğrudan sorunu çözmek için var olduğunu vurguluyor.
- Sivil toplum kuruluşları, muhalefet partileri ve toplumun bütün kesimleriyle diyalog kurarak bu sorunu aşmaları gerektiğini ifade ediyor.
- 19:55Hukuki Mücadele
- Konuşmacı, dava açmayanların olduğunu ancak hukuksal mücadelein mutlaka olması gerektiğini belirtiyor.
- Ne kadar çok dava açılırsa o kadar çok ses getireceğini ve ortada mağduriyet olmadığını düşünen düşüncenin ortadan kaldırılması gerektiğini vurguluyor.
- Tüketici mahkemelerinde bira yatırılmadığını, sadece masraf avansı yatırıldığını ve örnek dilekçelerin verilebileceğini belirtiyor.
- 20:54Anayasa Mahkemesi ve Dış Yollar
- Karar düzeltmeye gidilebileceğini ve olumsuz geldiği takdirde Anayasa Mahkemesi'ne başvurulabileceğini belirtiyor.
- İç hukuk yolları tüketilmeden dış Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidilemeyeceğini, ancak Anayasa Mahkemesi'nden sonra AIME gitme şansı olduğunu ifade ediyor.
- Konuşmacı, yaklaşık on gün boyunca kredi veremeyeceklerini ve bu süre sonunda kredi veremeyeceklerini belirtiyor.
- 22:31Tüketici Hakları Davalarında Farklı Sonuçlar
- Konuşmacı, 26 Aralık'taki davasının gerekçeli kararı beklediğini belirtiyor.
- Aynı taksit oranında ve aynı ülkede yaşayan iki kişi için farklı bilirkişi raporları ve sonuçlar elde edilmiş: İstanbul'da 3.600 TL, Samsun'da 2.850 TL.
- Konuşmacı, aynı matematiksel işlemler ve faiz oranları olmasına rağmen farklı sonuçlar elde edilmesinin ilginç olduğunu düşünüyor.
- 24:36Avukatlık Ücretleri ve Yargı İstikrarı
- Konuşmacı, 2011'de açtığı tüketici davasında 12.000 TL avukatlık ücreti ödediğini ve davasının reddedildiğini anlatıyor.
- Anayasa Mahkemesi'ne kişisel başvuru hakkı kullandığını ve Şubat 7'sinde cevap vermesi gerektiğini belirtiyor.
- Yargıda istikrar beklemek hayalcilik olduğunu, tetkik hakimlerinin değerlendirmelerinin değişebildiğini ve hukukun bir istikrarı olmadığını vurguluyor.
- 27:13Tüketici Hakları ve Toplumsal Sorumluluk
- Konuşmacı, ev sahibi olmanın evrensel tüketici hakları arasında barınma hakkı olduğunu ve bunun devlet tarafından ucuz ve ulaşılabilir şekilde sağlanması gerektiğini hatırlatıyor.
- Toplumun neme lazımcı bir yapıya sahip olduğunu ve bu durumun devam ettiği sürece sorunların çözülemeyeceğini belirtiyor.
- Örgütlenmek ve siyasilere ulaşarak sorunun çözümü için mücadele etmenin en önemli şey olduğunu vurguluyor.
- 29:28Uluslararası Uygulamalar
- Danimarka ve Belçika'daki uygulamaları paylaşıyor.
- Belçika'da ve Danimarka'da tüketici konut için kredi almışsa, devlet vatandaşın iyi bir yere yatırım yaptığı için maaşındaki vergileri sıfıra veya asgari düzeye indiriyor.