Buradasın
Türkiye'nin Eğitim Sistemi ve Laiklik Üzerine Eleştirel Bir Konuşma
youtube.com/watch?v=zf2E9ETtPfQYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu videoda, 50 yıllık öğretmenlik tecrübesine sahip ve Haliç Üniversitesi'nde hoca olarak görev yapmış bir konuşmacı, Mustafa Kemal Yıldırım'a hitap ederek Türkiye'nin eğitim sistemi ve laiklik konularında eleştirel bir sohbet gerçekleştiriyor.
- Video iki ana bölümden oluşuyor. İlk bölümde, Irak uyruklu bir kişinin okul müdürünü öldürmesi olayı ele alınıyor ve bu cinayetin Türkiye'deki toplumsal sorunlara işaret ettiği vurgulanıyor. İkinci bölümde ise Milli Eğitim Bakanlığı'nın eğitim-öğretim sistemini çağın dışına atma çabaları eleştiriliyor ve laik ve seküler eğitim programlarının düzenlenmesi gerektiği konusu tartışılıyor.
- Konuşmacı, Milli Eğitim Bakanlığı'nın politikalarına karşı çıkarak eğitim sisteminin ideolojik körlükle yönetildiğini ve müfredatların değiştirilmesinin ülkenin geleceği için tehlikeli olduğunu belirtiyor. Ayrıca Mustafa Kemal Yıldırım'ın gönderdiği, geçmişteki Türk devletlerinin simgelerini içeren ve çok detaylı işlenmiş bir eseri inceliyor ve bu eseri çok beğendiğini ifade ediyor.
- 00:01Milli Eğitimde Yaşanan Sorunlar
- Konuşmacı, Türkiye'de milli eğitimde yapılmaya çalışılan ve ülkeyi uzun yılların bir öğretmeni olarak elli yıl, yüz yıl geriye götürmeye çalışan bir zihniyetle mücadele etmek zorunda olduklarını belirtiyor.
- Milli Eğitim Bakanı'nın Türkiye için büyük bir şanssızlık olduğunu ve bu kişinin Atatürk, Kemalist devrimler ve laik cumhuriyetle problemi olduğunu vurguluyor.
- Konuşmacı, Irak uyruklu birinin okulun müdürünü öldürmesi olayını can yakıcı buluyor ve bu cinayete en şiddetli biçimde tepki gösterilmesi gerektiğini savunuyor.
- 03:38Eğitim Sistemindeki Değişiklikler
- Eğitim alanında akıldan ve bilimden koparılmaya çalışıldığını, matematikte integral ve türev gibi temel kuralların kaldırılmaya çalışıldığını belirtiyor.
- Bu değişikliklerin arkasındaki düşünce ideolojik körlük olduğunu ve eğitim-öğretim sistemini çağ dışı kalmış dünya görüşünün eksenine oturtmak istediklerini söylüyor.
- Konuşmacı, bir ülkenin nasıl yıkıldığını açıklıyor: ekonomik sistemini akıldan ve bilimden uzaklaştırmak, istihdamdan ve üretimden uzaklaştırmak, başka bir ülkeye bağımlı kılmak ve iktisat ekonomi biliminin dışında söylemlerle ifade etmeye çalışmak.
- 06:10Eğitim Sisteminin Çağın Dışına Atılması
- Bir ülkenin çağın dışına atılması eğitim-öğretim sistemiyledir ve müfredatla oynanmasıdır.
- AKP iktidarının ve Cumhur İttifakı'nın kaçıncı Milli Eğitim Bakanı olduğunu ve her bakanın kendi ideolojik görüşüne göre müfredat uygulamaya kalktığını belirtiyor.
- Konuşmacı, bu durumun ülkeyi karanlığa götürdüğünü ve kendisinin hem yaşının hem öğretmenlik yılının bugünkü Milli Eğitim Bakanı'ndan fazla olduğunu vurguluyor.
- 07:27Akademisyenlerin Rolü ve Siyasi Bağlantılar
- Milli Eğitim Bakanlığı'nın kimseye danışmadığını, uzmanlara, deneyimli insanlara ve laik seküler dünya görüşünü savunan insanlara danışmadığını belirtiyor.
- Eğitim fakültelerinin dekanlarına ve bölüm başkanlarına seslenerek, böyle bir dönemde ses çıkarmayacaklarsa yetiştirdikleri öğretmenlerin eğitim öğretim hayatına ne olacağı sorusunu soruyor.
- Konuşmacı, Milli Eğitim Bakanı ve çevresindekilerin meseleye ideolojik körlükle bakıp çağın dışında kalmış dünya görüşlerini dayatmaya çalıştıklarını tekrar vurguluyor.
- 10:02Siyasi İttifaklar ve Gelecek
- Cumhur İttifakı'nın Türkiye'yi karanlık bir yola sokmuş olduğunu ve bu sistemin ortağı Milliyetçi Hareket Partisi'nin Türk milliyetçiliğini savunduğunu belirtiyor.
- Namık Tan'ın Mehmet Uçum'a verdiği "eğitimde akıldan, bilimden, laiklikten uzaklaşma girişimlerine karşı da külhan beyi üsluplu kahvehane filozoflarına asla boyun eğmeyeceğiz" sözünü aktarıyor.
- Konuşmacı, çocuklarının geleceği, ülkenin geleceği ve çağdaş dünyada yer bulmak için eğitim-öğretim alanında ne yapıldığını geri dönüp bakmamız gerektiğini vurguluyor.
- 12:02Eğitim Sistemi Hakkında Görüşler
- Laik ve seküler eğitim-öğretim programlarının ve müfredatların düzenlenmesi gerektiği vurgulanıyor.
- Mustafa Kemal Yıldırım'ın emeği övülüyor ve onun gönderdiği bir eser gösteriliyor.
- Eserde geçmişteki Türk devletlerinin simgeleri işlenmiş ve Mustafa Kemal Yıldırım'ın kucağında güzel bir kız çocuğu olduğu belirtiliyor.