Buradasın
Türkiye'deki Üniversite Sistemi ve Akademik Özgürlük Üzerine Bir Röportaj
youtube.com/watch?v=ajp3bAxBTTUYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir televizyon programı formatında olup, konuşmacılar arasında İstanbul Üniversitesi mezunu ve akademisyen, İstanbul Teknik Üniversitesi'nden bir hoca, Fatih Hilmioğlu ve diğer akademisyenler bulunmaktadır.
- Program, Türkiye'nin üniversite geleneğinin Darülfünun'dan başlayarak Atatürk dönemindeki eğitim reformlarına kadar olan sürecini ele alıyor. Türkiye'deki üniversitelerin (Boğaziçi, ODTÜ, İTÜ) durumu, akademik özgürlük, onursal doktora meselesi, üniversitelerin piyasalaşması ve Bologna süreci gibi konular tartışılmaktadır. Ayrıca, Türkiye'deki demokrasi sorunları, üniversite yönetimlerinin durumu ve Balyoz gibi davaların temellendirilmesi hakkındaki görüşler de paylaşılıyor.
- Programın son bölümünde, üniversitelerde yaşanan dincileştirme süreci, Balyoz davası gibi "kumpas ürünü" olarak tanımlanan davalardan dolayı tutuklu bulunanlara özgürlük çağrısı yapılıyor ve Fatih Hilmioğlu'nun Malatya'da kurduğu bilim yuvasının önemi vurgulanıyor. Program, İlker Başbuğ'un "Suçlamalara Karşı Gerçekler" adlı kitabının armağan edilmesiyle sona eriyor.
- Türkiye'nin Üniversite Geleneği
- Konuşmacı, Türkiye'de akademik başarı için atıf sayısının önemini vurguluyor.
- Türkiye'nin üniversite ve bilim geleneğinin temelleri Darülfünun'da atılmış.
- İstanbul Üniversitesi'nin kuruluş tarihi 1900 olarak belirtilse de, konuşmacı bu tarihin 1453'e kadar gidebileceğini söylüyor.
- 01:12Darülfünun'un Tarihi
- Darülfünun 1870'lerde açılmış, ancak bir ders sırasında "nübüvvet sanattır" ifadesi üzerine medrese ayaklanarak ertesi gün kapatılmış.
- Darülfünun 1900'e kadar açılmış, 1933'e kadar devam etmiş.
- Atatürk, Darülfünun'un 10 yıl boyunca hiçbir şey yapmadığını fark etmiş.
- 02:04Atatürk'ün Üniversite Reformu
- Atatürk, Darülfünun'un durumunu anlamak için profesörlerden yardım istemiş.
- Profesör Marş, Darülfünun'un hiçbir üniversiteye benzemediğini ve kapatılması gerektiğini söylemiş.
- Köprülü, Atatürk'ün yeni üniversite yapımına itiraz etmiş, ancak politik atamalar yapmamasını önermiş.
- 03:37Atatürk'ün Alman Akademisyenleri Türkiye'ye Getirme Çabası
- Profesör Schward ve Einstein, Atatürk'e Nazi Almanyası'ndan kovulan kıymetli Alman akademisyenleri Türkiye'ye davet etmesini önermişler.
- Atatürk, Kantaroviç adlı sosyal demokrat diş hekimini Almanya'dan getirmek için diplomatik çabalar göstermiş.
- Almanya'dan cevap gelmemesi üzerine Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras'a nota çekmesini söylemiş, 48 saat sonra Kantaroviç Türkiye'ye gelmiş.
- 06:27Türkiye'deki Üniversite Durumu
- Konuşmacı, Türkiye'de üniversiteyi kurum olarak kabul etmediğini belirtiyor.
- Türkiye'deki üniversite kurumunun akademik başarı açısından yetersiz olduğunu vurguluyor.
- 06:38Üniversite Sıralamalarının Değerlendirilmesi
- Konuşmacı, üniversite sıralamalarının ciddiye alınmaması gerektiğini vurguluyor.
- Harvard gibi en iyi üniversitelerin bile şeref doktoralarını satışa çıkardığı belirtiliyor.
- Üniversitelerin sıralamalarında kütüphanedeki kitap sayısı ve lise mezunlarının en üst grubunun ne kadarının üniversiteden mezun olduğu gibi kriterler kullanılıyor.
- 08:04Üniversite Değerlendirme Kriterlerinin Sorunları
- Hocaların kalitesi yayın sayısı ve atıf sayısı kriterleriyle değerlendiriliyor, ancak Fermat teoremini ispatlayan bir matematikçinin yayın sayısı sıfır olabilir.
- Türkiye'de akademide yer alan hocaların sayısı, Amerika Birleşik Devletleri'nde National Galle'de yer alan hocaların maaşlarına yansıması gibi bir durum yok.
- Türkiye Bilimler Akademisi gibi kurumlar bir gecede yok olabiliyor.
- 09:44İstanbul Teknik Üniversitesi'nin Tarihi
- Doğan Kuba, İstanbul Teknik Üniversitesi'ne 1943 yılında girmiş ve imtihanla alan tek yüksek okul olan Teknik Üniversitesi'nde 60. sırada yer almış.
- Teknik Üniversitesi'nde iki gruba ayrılan hocalar var: iyi mühendisler (bilim adamı değil) ve araştırma yapan hocalar.
- Teknik Üniversitesi'nde iki sene okuyanlar, bir dersten çaktıysa tüm derslerini silip başa dönüyor, ikinci kez de çaktıysa atılıyor.
- 12:23Teknik Üniversitesi'nden Çıkan Başarılı Bilim Adamları
- Teknik Üniversitesi'nden Doğan Kuba, Erdoğan Şube, Cengiz Dökmeci ve Mithat Demem gibi büyük bilim adamları çıkmış.
- Kemal Kafalı, Cengiz Dökmeci'nin desteğiyle araştırma odaklı bir üniversite modeli denemiş ancak bu program kısa sürede sona ermiş.
- Üniversitelerin politikaları genellikle ülkeyi yöneten politikalarla paralel gidiyor.
- 13:39Sayısal Demokrasi ve Eğitim Sistemi
- Doğan Kuba'nın "sayısal demokrasi halkın cehaleti ile ters orantılı bir rejimdir" sözü aktarılıyor.
- AKP ve bir tarikatın yoğun örgütlenmesi sadece halk içinde değil, hukuk ve üniversiteler içinde de söz konusu.
- Üniversitelerde paralel yönetimler var ve birçok rektörün ne iş yaptığını bilmediğimiz, nereden geldiğini bilmediğimiz kişileri var.
- 16:30Yönetim ve Demokrasi
- Türkiye'deki yönetici grubu son derece bilgisiz ve az görgülü olduğu için akademinin başına "adamımı koyayım" hikayesi kaçınılmaz.
- Türkiye toplumunun ortalama kültürü 1930'lardan çok daha yüksek olsa da, cahil toplum yönetime pek karışamıyordu.
- Yönetime gelenin nitelikli olması gerekir, ancak daha önemli olan "yönetime geleni nasıl uzaklaştıracağız" sorusunun sorulmasıdır.
- 18:02Demokrasi ve Kontrol Mekanizmaları
- Demokrasinin sorunu kimin yönetmesi değil, yönetemediği tespit edildiğinde oradan gitmesi için bir müdahale mekanizması olmasıdır.
- Kuvvetler dengesi, anayasaya aykırı işler yapan Büyük Millet Meclisi'ni kontrol etmek için icat edilmiş bir mekanizmadır.
- Meclis'te oturan hukukçu olmayan kişilerin hata yapabileceği için, hukuk grubu tarafından kontrol edilmesi gerekir.
- 19:19Cumhurbaşkanı ve İktidar Oluşumu
- Cumhurbaşkanının tarafsız olması çok önemlidir çünkü halkın doğrudan temsilcisi olarak, iktidarın yaptığı yanlışları söyleyebilir.
- Türkiye'nin sıkıntısında sistem sıkıntısı değil, belirli mevkileri işgal eden insanlar ve bunları kontrol edemeyen halktır.
- Türkiye'nin ortalama kültür düzeyi Afganistan seviyesindedir ve bu kadar kalitesiz bir toplumun kendi kendini yönetmesi felaketle sonuçlanır.
- 21:23Üniversiteler ve Davalar
- Balyoz, Ergenekon gibi davaların temellendirilmesine ilişkin iktidar partisinden itiraflar gelmeye başlamıştır.
- Üniversiteler bu süreçte mide bulandıracak şekilde sessiz kalmıştır.
- Konuşmacı, Balyoz davasında yakın tanıdığı hava kuvvetleri mensuplarının tamamen günah olmadığını, ancak 2003-2004'ten itibaren internette bu adamlar hakkında yazılar yayınlanmaya başladığını belirtmiştir.
- 24:15Halet Çambel'in Vefatı
- 98 yaşında hayatını kaybeden Halet Çambel, Türk bilim dünyasının başı olarak anılmaktadır.
- Halet Çambel, Karatepe'deki Hitit kalıntılarını ortaya çıkartmış ve orayı açık hava müzesi haline getirmiştir.
- Konuşmacı, Halet Çambel'in bilim kaygısı olan bir kadın olduğunu ve Türkiye'de jeoloji okurken Yalova'nın güneyindeki genç sedimanları haritalamış olduğunu anlatmıştır.
- 26:18Türk Arkeologları
- Konuşmacı, Halet Çambel, Ekrem Akurgal ve Sedat Alp gibi inanılmaz arkeologları tanıdığını belirtmiştir.
- Ekrem Akurgal ve Sedat Alp, Atatürk'ün elinden tutup Almanya'ya gönderdiği adamlardır.
- Ekrem Akurgal hem bilimsel düzeyde hem de popüler düzeyde başarılı bir arkeologdur, Sedat Alp ise ömrünün sonuna doğru küçük kitaplar yazmıştır.
- 27:19Onursal Doktora Meselesi
- Konuşmacı, iktidarın laiklik karşıtı eylemlerin odağı olarak mahkum edilmesine rağmen, bir üniversite tarafından liderine onursal doktora ünvanı verildiğini ve bunun Türkiye'de çok sayıda fahri doktora verilmesine neden olduğunu belirtiyor.
- Konuşmacı, Chicago Üniversitesi'nden fahri doktora aldığını ve bu ünvanın bilimdeki maharetine verildiğini, Amerika'nın eski Cumhurbaşkanı Clinton'ın da Chicago'dan fahri doktora istediğini ancak bilimsel marifeti olmadığı için verilmediğini anlatıyor.
- Eskiden şeref doktoralarının verilmesi sadece bilime tabiydi, ancak günümüzde üniversiteler piyasalaşmış durumda ve politikacılar bu ünvanı almak için talep ediyorlar.
- 30:32Üniversitelerin Durumu
- Üniversiteler eskiden toplum içinde ayrı bir yere koyan onurlu bir şeydi, ancak şimdi ticaret hali haline gelmiş durumda.
- Eskiden profesörlerin dersleri çok az öğrenciyle yapılıyorken, şimdi kaynaklar bu kadar çok adamı bilim adamı olarak eğitmeye yetmiyor.
- Türkiye'de coğrafya gibi alanlarda uluslararası yayınlar çok az, bu durumda politikacılar ve rektörler paraya muhtaç veya başka çıkarları varsa, doktora vermek için karşılarına duramıyorlar.
- 32:19Üniversite Kalitesi ve Çözüm Önerileri
- Üniversite bitti ve bütün dünyada bunun sıkıntısı çekiliyor, ancak medeni yerlerde buna ciddi çareler aranıyor.
- Almanya Bologna sürecine dahil olmuş ancak sıkıntısını çekmeye başlayınca eski haline döndürmeye başlamış.
- Konuşmacı, akreditasyon sürecinin (ABET) jeolojiyi batırdığını, jeolojinin temel doğa bilimi olduğunu ve mühendislik kalıplarına uymadığını belirtiyor.
- 34:48Üniversitenin Bütçesi ve Halkın Düşüncesi
- İktidarın üniversiteye bakışlarından biri üniversitenin bütçesi ile ilgili, üniversiteler bir kaynak olarak görülüyor.
- Üniversite yönetiminin ne ürettiği, bilim üretmediği umurunda değil.
- Konuşmacı, Türkiye'nin 1946'dan beri cehalet felaket getirdiğini ve bu cehaletin pompalanmasının Türkiye'nin bodoslamadan felakete gitmesinin tek sebebi olduğunu belirtiyor.
- 36:34Üniversitelerdeki Dincileştirme Süreci
- Üniversitelerde dincileştirme süreci başlamış ve cehalet artmış durumda.
- Bilim dışında dedikodu yaygınlaşmış ve kürsülerde birbirleriyle geçinemeyen gruplar oluşmuş.
- Kürsülerde kimse birbiriyle konuşmuyor, korkunç bir durum yaşanıyor.
- 36:53İlker Başbuğ'un Kitabı ve Darbe Planları
- Programın sonunda İlker Başbuğ'un "Suçlamalara Karşı Gerçekler" isimli kitabı armağan ediliyor.
- Başbuğ Generali, darbe planlamayı ve yapmayı kanunsuz olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'nden insanlar tutuklanmaya başlamış.
- Kozmik odaya girilince askeri hukukçular Başbuğ'a hukuk yolsuzluğu olduğunu söylemiş, ancak Başbuğ "Çocuklar hır çıkar millete yazık olur" demiş.
- 38:09Balyoz Davası ve Tutukluların Özgürlüğü
- Balyoz davasının içindekileri bir gün dahi gecikmeden serbest bırakılmalı.
- Tüm kumpas ürünü davalardan dolayı içeride tutuklu bulunanlara selamlar gönderiliyor.
- Özellikle Fatih Hilmioğlu'nun tutulmaması gerektiği vurgulanıyor.
- 38:54Fatih Hilmioğlu'nun Önemi
- Fatih Hilmioğlu'nun en büyük kabahati memleket için yırtılmış olması.
- Malatya gibi uzakta bir ilde bir bilim yuvası yaratmış.
- Bu bilim yuvası teknik üniversitenin yapamadığı analizleri yapıyordu.