Buradasın

Türkiye'deki Eğitim Sisteminde Soyut Kavram Kullanımı Üzerine Bir Değerlendirme

Yapay zekadan makale özeti

Bu video, bir eğitimci tarafından Türkiye'deki eğitim ve öğretim sisteminin küçük bir bölümünü ele alan bir eğitim içeriğidir.
Konuşmacı, Türkiye'deki eğitim sisteminde küçük yaşlardaki çocuklara fazla soyut kavram yüklendiğini ve bunun olumsuz etkilerini anlatmaktadır. Somut işlem döneminde olan çocuklara soyut kavramlar yüklenmesi, çocukların kendilerini başarısız hissetmesine neden olabileceğini örneklerle açıklamaktadır. Özellikle matematik derslerinin erken yaşlardan itibaren gösterilmesi ve bunun sonucunda üniversite sınavlarında matematikten puan çeken öğrencilerin sayısının artması konusunda eleştirel bir bakış açısı sunulmaktadır.

00:11Eğitimde Soyut ve Somut Kavramlar: Türkiye'deki eğitim ve öğretim sisteminde küçük yaşlardaki çocuklara fazla soyut kavram yüklenmektedir.
Somut işlem döneminde olan çocuklara fazlasıyla soyut kavram yüklenirse, bu çocuklar o işi yapamayacakları ile ilgili kendi kendilerine algı oluşturmaya başlarlar.
Örneğin, henüz yürüyebilme çağındaki bir çocuğa erken yürütmeye çalışmak, kemiklerine zarar verip ciddi sorunlara yol açabilir.
01:43Soyut ve Somut Düşünmenin Farkı: Altı, yedi ve sekiz yaşındaki çocuklar somut işlem döneminde olduğu için atasözlerini somut anlamda yorumlarlar.
Aynı atasözüne farklı cevaplar veren çocuklar arasında, somut düşünmeyi tercih edenler ve soyut düşünmeyi başaranlar vardır.
Türkiye'de ilkokul üçüncü sınıfta gösterilen matematik dersleri, Avrupa ülkelerinde (örneğin İsviçre'de) altıncı sınıfta, soyut düşünce gelişikten sonra gösterilmektedir.
03:21Eğitim Sistemindeki Sorunlar: Erken gösterilen matematik dersleri, bazı çocuklarda "bu işi yapamayacağım" algısı oluşturur.
Her yıl Türkiye'de yapılan üniversite sınavlarında yaklaşık 700-750 bin öğrenci matematikten sıfır puan çeker.
Bu sorun yıllardır devam ederken, araştırmalar yapılmaz ve çözüm bulunmaz, her yıl aynı sorun tekrarlanır.