Buradasın

Türkiye'de Anayasa Değişikliği ve Ekonomik Sorunlar Tartışması

youtube.com/watch?v=H5r5txpU-VA

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, Mehmet Teskan sunucusu ve Nagehan Alçı, İsmet Berkan, Mehmet Özkan gibi konukların yer aldığı bir tartışma programıdır. Ankara'dan Celal Çamur ve Burhan Kuzu gibi konuklar da programda yer almaktadır.
Program, Türkiye'deki anayasa değişikliği süreci, ekonomik sorunlar ve eğitim sistemi gibi üç ana konuyu ele almaktadır. İlk bölümde AK Parti ve MHP arasındaki anayasa değişikliği müzakereleri, cumhurbaşkanının yetkileri ve seçim sistemi tartışılıyor. İkinci bölümde dolar bağımlılığı, ekonomik tedbirler ve yaz saati uygulaması tartışılmakta. Son bölümde ise Türkiye'nin eğitim sistemi, PISA sonuçlarındaki başarısızlık ve geleceğe yönelik öneriler ele alınmaktadır.
Programda ayrıca Türkiye'nin saat dilimini GMT+2'den GMT+3'e değiştirme kararının tartışılması, eğitim sistemindeki sürekli değişikliklerin olumsuz etkileri ve 21. yüzyıl becerilerine uygun olmayan eğitim politikaları gibi konular da detaylı olarak incelenmektedir. Konuşmacılar, Türkiye'nin geleceği için eğitim sisteminin nasıl geliştirilmesi gerektiği konusunda kapsamlı değerlendirmeler sunmaktadır.

00:17Anayasa Değişikliği Konusunda Son Durum: Anayasa değişikliği teklifinin meclise sunulması bu hafta bekleniyordu ve son okumaların yarın yapılması, teklifin yarın ya da öbür gün meclise sunulacağı bilgisi dolaşıyor.
Ekonomi gündeminde doların biraz yukarı kıpırdamasına rağmen, kampanya ve küresel etkilerle düşmesiyle birlikte, hükümet reel sektörün nakit ihtiyacını karşılamak, ihracatı desteklemek ve istihdamı artırmak için tedbirler aldı.
Eğitim alanında Türkiye'nin uluslararası kriterlerde ortaöğretimdeki eğitim kalitesinin gerilediği, PISA sınavında çocuklarımızın başarımının kötüye gittiği ve özellikle kendi dillerini okuyup anlamada alt basamaklara düştükleri belirtiliyor.
02:31Anayasa Değişikliği Tartışmaları: AK Parti ve MHP liderleri arasında uzlaşma olduğu ve herhangi bir pürüz kalmadığı ifade ediliyor, ancak akşam saatlerinde gelen bilgilere göre pürüzün giderildiği söyleniyor.
Başbakan Binali Yıldırım AK Parti genel merkezinde kurmaylarıyla toplantı yaparken, anayasa değişiklik teklifinin yarın ya da cumartesi günü TBMM'ye sunulacağı belirtiliyor.
Pasifik'te 7,7 büyüklüğünde bir deprem yaşandı, Solomon Adaları ve Papua Yeni Gine'de etkileri görüldü, tsunami olasılığı da var.
05:31Anayasa Değişikliği Detayları: Cumhurbaşkanı ile parti ilişkisi konusunda "partisi ile ilişkiyi kesilir" ibaresinin anayasadan kaldırılması ve bununla yetinileceği netlik kazandı.
Cumhurbaşkanının kanun hükmünde kararname yetkisi konusunda uzlaşma sağlandı; Cumhurbaşkanı yalnızca yürütme alanında ve kanuni boşluk varsa kararname çıkarabilecek, meclis bu kararnameyi görüp kanun çıkarırsa o ona baskın gelecek.
Karşılıklı fesih yetkisi konusunda da pürüz görünmüyor, Cumhurbaşkanı meclisi fesih karar verirse kendi de yeniden seçime gitmek zorunda kalacak ve ikisinin de görev süresi yenilmiş olacak.
Yüce Divan meselesi son dakikaya kadar kafaların karışık olduğu bir konu, MHP 367 kişilik onayı istiyor, AK Parti bunun düşürülmesini istiyor.
11:23AK Parti ve MHP Arasındaki Müzakere Durumu: İki parti yaklaşık üç haftadır yakın müzakere yürütüyor, AK Parti'nin MHP'ye teslim ettiği metin üzerinden görüşmeler devam ediyor.
Liderler iki kere görüştüler ve bugün Cumhurbaşkanı ile yapılan görüşmede bu konu da ele alındı.
Hala ortaya bir metin çıkmadığına göre sıkı bir pazarlık ve müzakere yapılıyor.
12:14Müzakere Sürecindeki Bilgi Sorunu: Konuşulduğu gibi bazı başlıklarda uzlaşma olduğu söylense de bilgiler ikinci ve üçüncü elden olduğu için kesin değil.
Heyetlerde kimlerin yer aldığı bilinmiyor ve isimler değişebiliyor.
Konuşmacı, bir an önce gerçek metin açıklanıp, bu metin üzerinden tartışma yapılmasını istiyor.
13:11Kuvvetler Ayrılığı Sorunu: Mehmet Özkan'a göre müzakere konusu kuvvetler ayrılığıdır.
Cumhurbaşkanı olacak kişi partisinin üyesi olacak ve aynı zamanda genel başkanı olacak.
Bu durumla yürütmenin başında olan kişi aynı zamanda meclis çoğunluğunun başında olacak, böylece yürütme ve yasama birleştirilecek.
14:36Kuvvetler Ayrılığının Tehlikeleri: Yasama organının çoğunun başında olan kişi, yürütme organını feshedemez çünkü kendisi de seçime gidecek.
Meclis çoğunluğu yürütme organının başını denetleyecek veya seçime götürecek durumda değil.
Bu sistemle yargı da bir kişi tarafından belirlenecek, HSYK üyeleri ve Anayasa Mahkemesi üyeleri de aynı kişi tarafından seçilecek.
17:27Anayasa Değişikliğinin Önemi: Tam metin henüz açıklanmadığı halde imzalar tamam ve hatıra fotoğrafları çekilerek durum vahim bir hale geliyor.
Çoklu partili bir sistemde milletvekilleri anayasa değişikliği konusunda merak etmeden imza atıyorlar.
Konuşmacı, rejim değişikliği değil sistem değişikliği olduğunu belirtiyor.
19:35Seçim Sistemi Değişikliğinin Önemi: AK Parti, seçim sistemini de değiştireceğini belirtiyor.
İki turlu dar bölge seçim sistemine geçilirse, tabandan gelen ve tabanın oylarıyla orada duran milletvekillerinden oluşan bir meclis oluşacağı söyleniyor.
Seçim sistemini değiştirilirse, lider ne derse onu yapacak bir meclis senaryosu doğru olmayacak.
20:52Anayasa Değişikliği ve Seçim Sistemi: MHP kanadından gelen bilgilere göre rejim değişikliği olmayacak, seçim sisteminde de değişiklik öngörülmüyor, ancak barajın sıfırlanacağı belirtiliyor.
AK Parti'nin ajandasında seçim sisteminin değişmesi ve barajın birler ikilere inmesi hedefleniyor, MHP'nin de dar bölge seçeneği üzerinde durduğu söyleniyor.
Seçim sistemi değişikliğine gidilirse, liderden bağımsız işleyebilen bir meclis ortaya çıkacak ve milletvekilleri kendi kendilerini belirleyecek.
22:22Anayasa Değişikliği Tartışması: Anayasa değişikliği yapılıyor ancak siyasi parti kanunu ve seçim sistemi değişikliği henüz konuşulmamış durumda.
MHP de kendi desteğini bu alanlarda değişiklik yapılırsa bağlamış değil, sadece bir anayasa değişikliği yapılıyor.
Konuşmacılar arasında, cumhurbaşkanının parlamentoda partisi ile çoğunluğa sahip olması veya sahip olmaması hangisinin daha sakıncalı olabileceği konusunda fikir ayrılığı var.
26:08Anayasa Değişikliği Durumu: Devlet Bahçeli (MHP Genel Başkanı) son sözü söyledi ve MHP'nin duruşu açısından ve 13. madde konusu doğru olarak belirlendi.
AK Parti'nin daha önce 12. maddeye inmesini istedi ancak teknik ayrıntılar nedeniyle 13. maddeye dönüldü.
Konu tamamen genel başkanlar arasında devam ediyor.
27:04Dolar ve Ekonomi: Doların son üç haftadaki düşüşü, döviz bozdurma kampanyası ve küresel olarak doların değer kaybetmesi etkileriyle gerçekleşti.
Bankalardaki dolar mevduatında azalmama veya hatta artış eğilimi devam ediyor.
Kampanyanın başarılı olup olmadığını anlamak için bankalardaki dolar mevduatı miktarının azaldıp azalmadığına bakmak gerekiyor.
29:54Dolarizasyon Sorunu: Türkiye'de büyük bir çelişki yaşanıyor: milli para TL varken devlet ihalelerini dolar cinsinden açıyor.
Devlet ihalelerinin TL cinsinden yapılması gerekir, ancak bazı kamu kurumları dolar cinsinden fiyat belirliyor.
TL'nin değeri artsa da düşse de ülkenin milli parası olduğu için tüm işlemlerin TL üstünde yapılması ve kontratların başka para cinsinden olmaması gerektiği vurgulanıyor.
32:10Devletin Dolar Garantisi ve Kur Riski: Devlet, yap-islet-devret yöntemiyle yapılan otoyol ihalesinde müteahhitlere dolar cinsinden garanti veriyor, bu da hazine açısından ciddi bir kur riski oluşturuyor.
Dolar değeri değiştiğinde (örneğin 1,90'dan 3,50'ye çıkınca), bu kur riskini hazine üstlenmek zorunda kalıyor.
Bu tür garantili projelerin vazgeçilmesi gerekiyor.
33:33İthalat Bağımlılığı ve Dolar Bağımlılığı: Türkiye, saman, mercimek gibi temel ihtiyaçları bile ithal eden, ithalata dayalı bir ihracat yapıp tüketime dayalı büyümüş bir ülke.
Türkiye, petrol, doğalgaz gibi zenginliklerin kendi olan bir ülke değil, hayvan yeminden samanına kadar ithal eden bir pozisyonda.
Özel sektörün aldığı kredilerin çoğu dolar cinsinden olduğu için dolar bağımlılığı devam ediyor.
34:30Dolar Kampanyaları ve Psikolojik Etkileri: Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın dolar kampanyaları psikolojik bir fayda sağlayabilir.
Ana şirketler, borçlananlar ve dışarıyla iş yapanlar dolar bağımlılığından kolayca vazgeçemiyor.
Türkiye'de büyüme ve gelişim devam etse de, dolar değeri 1,50'den 3,50'lere çıkınca da devlet projeleri için dolar ödemesi zorunlu.
37:38Dış Ticaret ve Dolar Bağımlılığı: Rusya ile ticarette Rusya'nın ticaret fazlası var, bu da ruble ve TL ile yapılan alışverişlerde bir sorun oluşturuyor.
Doğalgaz ve petrol fiyatları dolar ve petrolün varil fiyatına göre belirleniyor.
Amerika'nın küreselleşme sürecinde Türkiye gibi ülkeleri dolarizasyona odaklaması ve sonra parayı çekmesi Türkiye'nin durumunu etkiliyor.
40:00Dolar Düşüşünün Nedenleri ve Toplumsal Etkileri: Doların düşüşünde TL'ye dönüş ve Türkiye'nin psikolojik toparlanması önemli faktörler.
Erdoğan'ın liderlik etkisi, dolar kampanyaları ve bunun toplumda olumlu bir enerji ürettikleri belirtiliyor.
Türkiye'nin son yıllarda içe kapanma yaşadığı, ancak 2013'e kadar çok başarılı bir ekonomik hikayesi olduğu vurgulanıyor.
42:32Ekonomik Durum ve Dolar Artışı: Türkiye'nin son dönemdeki ekonomik daralması geçici olarak yorumlanabilir ve iyimser bakış açısı faydalı olabilir.
2014'te Türkiye'nin ihracatı 157 milyar dolar iken, bu yıl iyimser tahminlere göre 130 milyar dolar olacak, 27 milyar dolar kayıp yaşanacak.
2014'te turizm geliri 34 milyar dolar iken, bu yıl 19 milyar dolar olacak, 15 milyar dolar kayıp yaşanacak.
43:21Ekonomik Sorunların Çözümü: Toplam satışların %5 düşüşü gibi bir durumda, şirketler gider azaltır veya satışları artırır, ancak Türkiye bunu yapamayacağı için ekonomik zorluklar yaşanacak.
Dolar bazında kazanılamayan para birimi bazında fakirleşme yaşanacak ve bu durum bir süre daha devam edecek.
Türkiye'nin rekabet edebilir bir kur seviyesine ulaşması için bir süre daha ekonomik zorluklar yaşanacak, ancak daha sonra istikrar kazanılacak.
45:04Hükümetin Ekonomik Tedbirleri: Hükümet, piyasanın nakit ihtiyacını karşılamak için 250 milyar liralık kredi hacmi oluşturuyor.
İhracatta kredi teminatı getiriliyor, KOBİ'lerde %90, ticarette %85 oranında.
Yatırımlarda kurumlar vergisi indirimi sadece makineye değil, tüm yatırımlara uygulanıyor ve SSK prim ödemeleri öteleniyor.
46:09Tedbirlerin Etkisi: Bu tedbirler ekonomiyi biraz rahatlatacak ve piyasada para darlığını çözecek, ancak doların değerini etkileyecek kadar güçlü olmayabilir.
Reel sektör için son derece olumlu tedbirler, esnafa yönelik KOBİ kredileri ve vergi ötelemesi piyasayı rahatlatacak.
Kamu alımlarının kısıtlanması gibi tedbirler de önemli, çünkü Türkiye'nin en büyük problemlerinden biri devletin büyük olması.
51:04Ekonomik Durum ve Mali Genişleme: Türkiye ekonomik daralmanın içinde, ekonomi büyümeyi yeniden sağlamak gerekiyor.
Türkiye'nin normalde %6,5-7,5 büyümesi gerekirken, son 3-4 yıldır bu oranın altında büyüyor.
Mali genişleme politikasına geçildiği belirtiliyor, para politikasının yerine mali genişleme politikası uygulanıyor.
53:20Ekonomik Durum ve Sorunlar: Özel sektörde borçlanma ihtiyacı olanlara yönelik bir ara yol bulunmuş olsa da, ekonomik büyümenin canlanması uzun süre alacak ve referandum sürecinde daralan ekonomiyle ilerleyeceğiz.
Türkiye'de tasarruf açığı bulunmakta, devlet ekonomik büyüme için harcamaları teşvik ederken, tasarruf yapmayan vatandaşlar başkalarının tasarruf fazlasıyla kendi tasarruf açığını kapatmak zorunda kalıyor.
Doların fiyatı ve ülke riski arttığında, bu durum daha pahalıya finansman gerektirir ve ekonomik istikrarı sağlama görevi hükümetin üzerine düşer.
55:08Ekonomik Büyüme ve Yabancı Sermaye: Dünyada paranın bol olduğu bir dönemde Türkiye çok hızlı büyüdü, ancak bu büyümeyi neyle elde ettik buna bakmamız gerekiyor.
Türkiye'de satılan emlakın yaklaşık %40'ı yabancılara satılıyordu, ancak doların artmasıyla yabancı yatırımcıların mal değerleri düşmüş ve satış zorluğu yaşanıyor.
Yabancı sermayenin Türkiye'den çıkması ve cari açık finansmanının fiyatının artması, ekonomik büyümenin kalıcı olmamasına neden olabilir.
58:04Yaz Saati Uygulaması ve Etkileri: Türkiye'nin yaz saati uygulamasına geçmemesi kamuoyunda şikayetlerin artmasına neden olmuş, günler kısaldıkça bu şikayetler daha da artmaya başlamış.
Sabah 8-10 geçe hava aydınlanırken, akşam 6 civarında kararıyor, bu da insanların hem sabah hem de akşam aydınlıkta hareket etme imkanını kısıtlıyor.
Çocukların sabah uyanma sorunları derinleşmiş, çocuklar karanlıkta okula giderken enerji tüketimi artmış ve bu durum psikolojik olarak insanlara olumsuz etki ediyor.
1:02:17Saat Uygulamasının Etkileri: Sabahleyin karanlıkta işe ve okula gitmek, fabrikalarda, özel sektörde, kamuda ve okullarda verimin düşmesine neden olabilir.
Türkiye ve Avrupa arasında saat farkı (saat +2) iş dünyasında şikayetler ve problemler yaratıyor.
Yaz saati kış saati uygulamasının enerji tasarrufuyla ilişkisi batıda tartışılmaya başlanmış ve artık enerji tasarrufuyla ilişkisinin olmadığı konusunda uzlaşma sağlanmış.
Türkiye'de en çok enerji tüketilen ay kış ayları değil, temmuz ayı olup, bu tüketim klima kullanımından kaynaklanıyor.
1:03:41Türkiye'nin Saat Dilimindeki Değişim: Türkiye'nin yaz-kış saati uygulamasına son verilmesi yanlış değil, ancak saat dilimini GMT+2'den GMT+3'e değiştirmek yanlış bir tercihtir.
Türkiye'nin nüfusunun %70'ine yakını ve ekonomisinin %80'inden fazlası batısında bulunurken, saat dilimi doğu meridyenine göre ayarlanmıştır.
Enerji Bakanlığı'nın 2012'de öngördüğü uygulama, yaz-kış saati değişikliğinden vazgeçip GMT+2'de sabitlenmeydi, ancak bu yıl aniden bir kararname ile saat dilimi değiştirilmiştir.
1:05:43Saat Değişikliğinin Etkileri: Türkiye'nin batısında sabahları geç aydınlanma meselesi yaşanmaktadır, insanların biyolojik saatleriyle uyum sağlaması zorlaşmıştır.
Kış aylarında alacakaranlıkta değil, zifiri karanlıkta uyanmak ve çocuklarla okula gitmek zorunda kalmak gibi sorunlar yaşanmaktadır.
Saat değişikliği konusunda kamuoyu tartışılmadan aniden bir kararname ile uygulanmıştır.
1:06:59Türkiye'nin Eğitim Kalitesi Sorunu: Türkiye'de her evde en önemli konu çocuklarının eğitim kalitesidir ve PISA gibi uluslararası değerlendirmelerde kötü sonuçlar alınmaktadır.
Son PISA sınavından çıkan sonuçlara göre fen, sosyal bilimler ve özellikle Türkçe okuyup anlama konusunda dokuz basamaklı düşüşler söz konusudur.
Anadilde okuyup anlama konusu sadece eğitimin kalitesi açısından değil, sosyal konular açısından da çok önemlidir.
1:09:15Eğitim Sistemindeki Sorunlar: Milli Eğitim Bakanı, fen liselerinde iyi durumda olmamız ve mesleki teknik anadolu lisesi öğrencilerinin katılmaması nedeniyle puanın düşmesi gerektiğini belirtmiştir.
Eğitimde "bilgi bombardımanı" yapılarak çocuklar çok bilgi alıyor ancak anlamıyorlar, okullarda tartışma ve konuşma yoktur.
PISA sınavı okuyup anlama üzerine kurulduğu için Türkiye çuvallamaktadır ve bu durumun sonuçları ileride çok ağır olacaktır.
1:11:03Eğitim Sorunlarının Toplumsal Etkileri: Eğitimdeki sorunlar, yasaların ne kadar iyi olmasına rağmen, ileride uygulayıcılar olarak karşımıza çıkacak gençlerin kalitesini etkilemektedir.
Savcılar, hakimler, bürokratlar gibi mesleklerde kendilerini iyi ifade edememe sorunu yaşanmaktadır.
Üniversitede de öğrencilerin kendilerini ifade etmede zorlanmaları, bu sorunun geçmişin bir sonucu olduğu ve gelecekte de devam edeceği belirtilmektedir.
1:15:05Türkiye'de Eğitim Sisteminin Sorunları: Türkiye'de milli eğitim konusu en büyük sorunların başında gelmekte ve bu işi doğru dürüst, sağduyulu bir şekilde ele almamız gerekiyor.
Fen bilimlerinde %52, matematikte %49 gibi başarısız bir tablo ile karşı karşıyayız.
PISA sonuçlarının kötü olması için çeşitli açıklamalar getiriliyor: 4+4+4 sistemine geçiş, lisenin mecburi olmasıyla artan katılım ve TEOG'a yönelik eğitim verilmesi gibi.
1:16:29Eğitim Sistemindeki Sorunların Nedenleri: Eğitim konusunda çok fazla değişiklik yapılıyor, hızlı adımlar atılıyor ve zikzak çiziliyor.
Öğrenciler ve veliler, bir dönem başlayınca aynı sistemde biteceklerine dair endişe içinde oluyorlar.
Rotasyon sistemi gibi değişiklikler mantık olarak doğru olabilir ancak acele sindirildiğinde doğru sonuç vermiyor.
1:17:32Eğitim Sisteminde Yapılması Gerekenler: Soğukkanlı ve sakin bir şekilde problemin nerede olduğunu görüp, eğitimde anlamaya yönelik bir yaklaşım gerekiyor.
Daha az bilgi ama bilgilerin derinine inen bir anlayışla eğitim ele alınmalı.
Öğretmen kadrolarında büyük sıkıntılar var ve bu işin zihniyet değişimiyle başlanması gerekiyor.
1:18:25Eğitim Sistemindeki Çözüm Önerileri: Eğitim meselesi siyasi görüşlerden bağımsız, siyaset üstü bir konu olmalı.
Sivil toplum, özellikle öğretmenlerin desteklenmesi ve kalitesinin artırılması konusunda katkı sağlayabilir.
Eğitimde özelleştirmeye gitmek, özel okulların kalitesini yükseltmek ve burs sistemini yenileyerek fırsat eşitliğini sağlamak gerekiyor.
1:19:34Eğitim Sistemindeki Gerçekler: Türkiye'de kendi anadilinde okuduğunu anlayamayan ve kendini ifade edemeyen çocuklar yetiştiriliyor.
PISA sonuçlarına bakmaya gerek kalmadan, üniversite sınavlarına bakarak bu sorunu görebiliriz.
Türkiye'de her üç öğrencimizden biri (%32) okuma yazma bilmez durumda ve dört temel işlemi bile yapamaz.
1:21:21Eğitim Sistemindeki Uzun Dönem Sorunları: Türkiye'de 19-35 yaş nüfusunun %57'si lise mezunu değil.
Bu genç nüfusun en büyüğü 35 yaşında olup, en az 30 yıl daha çalışacak, ailesini geçindirecek ve emekli olamayacak durumda.
Bu durum, gelecek açısından çok endişe verici bir durum olarak değerlendiriliyor.
1:22:18Eğitim Sisteminin Güncel Durumu: Konuşmacı, mesleki ve teknik eğitim konusunda Milli Eğitim Bakanlığı'nın bir toplantısına katıldığını ve hala tornacı, tesviyeci, ayakkabıcı gibi eski mesleklerin yetiştirilmesiyle ilgili konuşulduğunu belirtiyor.
21. yüzyıl becerileri için CNC gibi modern cihazların operatörü yetiştirmek için bilgisayar bilgisi, temel fen bilgisi ve soyutlama yeteneği gerektiği vurgulanıyor.
Meslek lisesi kavramı giderek yok olmakta olup, meslek eğitiminin meslek yüksekokulları ve üniversiteleri yoluyla daha ileriye taşınması gerektiği belirtiliyor.
1:24:0421. Yüzyılın İş Gücü İhtiyaçları: Düşük teknolojili üretim için kol kuvveti yeterliyken, 21. yüzyılın ihtiyacı olan alet edevatı, televizyon, otomobil ve cep telefonu yazılımı gibi alanlarda daha yüksek becerili insanlara ihtiyaç duyuluyor.
Önümüzdeki dönemde "mavi yakalı" tabiri ortadan kalkacak, teknolojide iyi olmamız gerekiyor.
75 milyon nüfuslu bir ülke her konuda iyi olmak zorunda, zayıf olduğumuz alana geliştirme yapmak gerekiyor.
1:25:01Eğitim Sisteminin Geleceği ve Sorunları: Türkiye'de sadece %10'lu bir kesim dünyada kendi yaşıtlarıyla yarışabilir durumda ve bu kesim Türkiye'yi yönetmeye yetiyordu.
En iyi hukuk mezunlarının avukat olmasından, finans mezunlarının şirketlerde çalışmasından dolayı hakim, savcı ve maliye bakanlığı gibi alanlarda kalite düşüşü yaşanıyor.
Eğitim sisteminin kalitesinin düşmesi, gelecekte yönetim, sesçi, kameraman gibi teknik kabiliyet gerektiren alanlarda eleman bulamama sorunlarına yol açacak.
1:26:26Dil ve Eğitim Sorunları: Toplumda birbirimizi anlayamama sorunu var, 75 milyon kişi seyretse bile konuşulanlar önemli bir bölümünü anlamayacak veya yanlış anlayacak.
Sosyal medyada ünlüleri takip edip Türkçe hatalarını ve doğru düzgün anlatıp anlatamadıklarını görebiliriz.
Eğitim konusu Türkiye'de yeterince gündem olmuyor, siyasi gruplar eğitim yerine farklı konuları tartışıyor.
1:27:52Öğretmen Yetiştirme ve Eğitim Sistemi: Eğitimde bir döngü var ve bu döngü öğretmenden başlıyor; öğretmen ne kadar iyiyse öğrencisi de o kadar iyi olabilir.
Öğretmen yetiştiren okullar ilk 300 binden öğrenci alıyor, yeterince kaliteli kaynak alamıyor.
Çocuğa kendini değerli hissettiren bir eğitim sistemine ihtiyaç var ve birey olmaya varmak için ciddi bir seferberlik gerekiyor.

Türkiye'de Anayasa Değişikliği ve Ekonomik Sorunlar Tartışması

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir