Buradasın
Türk Eğitim Sisteminde Yabancı Dil Öğretimi ve Ölçme Değerlendirme
youtube.com/watch?v=8zwAXO_rpvsYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yabancı Dil Bölümü'nde öğretim görevlisi olan ve İngilizce öğretmenliği alanında uzmanlaşmış bir akademisyen ile yapılan bir sohbet formatındadır.
- Sohbetin ana konusu, Türkiye'deki yabancı dil öğretiminin mevcut durumu, karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileridir. Video, önce Türkiye'deki İngilizce öğretiminin sorunlarını tespit ederek başlayıp, ardından beceri odaklı öğretim ve değerlendirme yöntemlerinin önemine geçmektedir. Konuşmacı, dört beceri (dinleme, okuma, yazma, konuşma) öğretiminin nasıl yapıldığını, farklı dil seviyelerinde (A1, A2, B1, B2) öğrencilere uygun tasklar sunmanın ve sınavlarda bu becerilerin nasıl ölçülebileceğinin önemini vurgulamaktadır.
- Ayrıca videoda, öğrencilere motivasyon verme, hataları üzerinde çok durmama, teknolojinin öğretimde nasıl kullanılabileceği ve iletişim odaklı öğretimin önemi gibi pratik öneriler de yer almaktadır. Konuşmacı, sadece kelime tekrarı yapmanın yetersiz olduğunu ve öğrencilere üretim becerilerini geliştirmeleri gerektiğini özellikle belirtmektedir.
- 00:02Akademisyenin Kariyeri
- Akademisyen iki yılda Niğde'nin Çamardı ilçesinde İngilizce öğretmenliği yaptıktan sonra Adana Çukurova Üniversitesi'nde görev yaptı.
- 1986-2002 yılları arasında Çukurova Üniversitesi'nde, 2002-2004 yılları arasında Muğla Üniversitesi'nde çalışıp, 2004 yılında Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yabancılar Eğitim Bölümünü kurdu ve 2007 yılına kadar bölüm başkanı olarak görev yaptı.
- Çalışma alanı İngilizce öğretmen eğitimi, dilbilim, yabancı dilde ölçme ve değerlendirme ve özerk öğrenme alanlarında çeşitli çalışmalar yapmaktadır.
- 02:16Yabancı Dil Öğretimi Sorunları
- Türkiye'de İngilizce eğitimi okul ve yükseköğretim dahil yaklaşık 700-800 saat civarında verilmekte, ancak istenilen geri dönüş alınamamaktadır.
- Öğrenciler İngilizce öğreniminde A1 düzeyinde başlıyor ve ortaokul bitiminde A2 düzeyinde olmaları beklenirken, çoğu öğrenci sadece A1 düzeyinde kalıyor.
- Liseye gelen öğrencilerin bir kısmı hiçbir şey bilmiyor, bir kısmı ise ortaokulda farklı koşullarda eğitim almış olabilir.
- 04:57Eğitim Sistemindeki Denklem Hatası
- En önemli sorun "denklem hatası" olarak adlandırılan, dilbilgisi odaklı öğretim sayesinde iletişimsel üretimler beklenmesidir.
- Sınıfta izole cümleler yapma (örneğin simple present veya simple past tense) gibi aktiviteler yapılsa da, bunun sonunda gerçek bir iletişim oluşmamaktadır.
- İletişim paylaşım demektir, bilgi, düşünce ve duygu paylaşımıdır, ancak bu paylaşım ortamı sınıfta yaratılmamaktadır.
- 06:05Sınav Sistemi ve Öğrenci Psikolojisi
- Beceri ve iletişim odaklı öğrenme süreci, beceri ve iletişim odaklı sınavlarla ölçülmemesi durumunda öğrencilerin psikolojik sorunları oluşmaktadır.
- Öğrenciler sınıfta katılıyor, ediyor, tutuyor ancak dilbilgisi odaklı sınavlarda büyük bir şok yaşıyorlar.
- Bu durumun öğrenciye dönüşü özgüvenin tamamen yıkılması, İngilizce öğreniminin işkenceye dönüşmesi ve İngilizceye karşı kötü duygulara sahip olmaya başlamasıdır.
- 08:28Mevcut Eğitim Yöntemleri ve Çözüm Önerileri
- Mevcut dersler öğretmen merkezli, dil bilgisi odaklı ve mekanik alıştırmalara dayalı olarak işlenmektedir.
- Sistemden çıkan ürün, sağır-dilsiz ama dilbilgisini iyi kötü bilen, duyduğunu anlamayan, okuduğunu biraz anlayan ama tam da net olmayan öğrencilerdir.
- Bağlam odaklı öğretim ve bağlam odaklı sınav yapmaya alışmak, öğrencilerin özgüvenini oluşturmak için gerekli olan süreçtir.
- 10:39Dil Öğretimi ve Sınavlara Yaklaşım
- Dil öğretimi sadece gramer değil, öğrencilere beceriler kazandırmak için çeşitli etkinliklerle ilgilidir.
- Yabancı dil sınıfları gürültülü olabilir, ancak öğretim etkinlikleri ve sınavlar arasında uyum sağlanmalıdır.
- TOEFL ve IELTS gibi sınavlarda dört beceri (dinleme, konuşma, okuma, yazma) ölçülmekte olup, sınavlarda bu becerilerin geçerli bir şekilde değerlendirilmesi önemlidir.
- 11:41Sınav Geçerliliği ve Beceriler
- Kapsam geçerliliği, öğretimde dört becerinin (dinleme, konuşma, okuma, yazma) öğretildiği ve ölçüldüğü anlamına gelir.
- Milli Eğitim'de çoktan seçmeli testler tercih edilirken, dinleme becerisine %10, okuma becerisine %40, yazma becerisine %40 değer verilir.
- Öğrencilerin becerilerini ölçmeden, konuşmada hataları veya telaffuz problemleri göz ardı edilmemelidir.
- 12:54Sınav Tasarımı ve Düzeylere Göre Yaklaşım
- Sınav tasarımlarında öğrencilerin kafasına göre uygun tasklar hazırlanmalıdır.
- A2 düzeyinde sınavlarda tahmin yapma, yazma gibi beceriler test edilmelidir.
- İleri düzeylerde öğrencilerin dinledikleri, izledikleri ve okudukları metinleri yorumlayabilmesi beklenir.
- 14:17Yazma Becerisi ve Öğrenci Üretimi
- Yazmalarda öğrenciler kelime deneyerek deneme-yanlım yöntemiyle üretmelidir, hatalar üzerinde çok durulmamalıdır.
- Öğretmenlerin teşvik ve motivasyon sağlama yeteneği, öğrencilerin yazma becerisini geliştirmek için önemlidir.
- Öğrencilerin özgüveninin oluşması için aklına geldiği gibi ifade etmelerine izin verilmelidir.
- 16:32Öğrenci Katılımı ve Teknoloji Kullanımı
- Öğrencilerin sınavlara dahil edilmesi ve onlara seviyesine uygun sorular sorulması önemlidir.
- Kitaplarda bulunan task'lar öğrencilere sunulmalı ve geliştirilmelidir.
- Teknolojinin derslerde kullanılması öğretmenlerin işini kolaylaştırır ve dersler eğlenceli hale getirilir.