• Buradasın

    Ramazan Sohbetleri: Dayp ve Nübüvvet İlişkisi Bağlamında Sünnetin Ontolojik Statüsü

    youtube.com/watch?v=YDMf4jiVjiQ

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Blem TV tarafından hazırlanan Ramazan Sohbetleri programının bir bölümüdür. Programda Bursa Uludağ Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kasım Küçükalp konuk olarak yer almaktadır.
    • Program, "Dayp ve Nübüvvet İlişkisi Bağlamında Sünnetin Ontolojik Statüsü" konusunu ele almaktadır. Video, fenomenolojinin teori öncesi bir refleksiyon arayışı olarak tanımlanmasıyla başlayıp, dinin ne olduğu sorusuna felsefi bir bakış açısıyla yaklaşmaktadır. Son bölümde ise peygamberin ontolojik statüsü bağlamında "din sünnettir" ifadesinin anlamı üzerinde durulmaktadır.
    • Programda felsefe-din ilişkisi, sekülerlik, postmodern söylemler ve teori kavramı gibi konular tartışılmakta, İslam'ın ontolojik unsurları (Allah, kitap ve peygamber) detaylı şekilde ele alınmaktadır. Ayrıca, sünnetin yol ve usul anlamına geldiği, müminlerin Allah'la doğrudan vahiy ilişkisi kuramadıkları için peygamberin pratiklerine tabi olmaları gerektiği vurgulanmaktadır.
    00:12Program Tanıtımı
    • Blem TV tarafından hazırlanan Ramazan Sohbetleri programında Bursa Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kasım Küçükalp konuk olarak yer alıyor.
    • Programda "Dayp ve Nübüvvet İlişkisi Bağlamında Sünnetin Ontolojik Statüsü" başlıklı konu ele alınacak.
    • Program soru-cevap formatında olacak.
    01:23Felsefe ve Din İlişkisi
    • Felsefe-din ilişkisi, iki ayrı varlık olan anlam-değer-hakikat iddiasının karşılaşmasıyla alakalı bir meseledir.
    • Hakim felsefi gelenek açısından felsefe, insanın düşünce ufkunca meselesini ele alıp değerlendirme cihetine gider ve büyük sorulara insan idrakini referans almak suretiyle yanıt vermeye çalışır.
    • Felsefi düşünce, Aristoteles'ten günümüze gelen hakim anlayışa vücut veren düşünme tarzıdır ve temel sorusu "bu nedir?" sorusunu sorar.
    03:37Felsefenin Din Hakkındaki Yaklaşımı
    • Felsefe, düşünce konusu kıldığı her şeyi (Tanrı, insan, ahlak, din, nübüvvet) "bu nedir?" sorusu çerçevesinde rasyonel bir temellendirme cihetine gitmesi nedeniyle, düşünce konusu kıldığı şeyin kendisinden ziyade düşünülürlük düzleminde ortaya çıkan soyut resmiyle alakadar olmak durumunda kalır.
    • Bu durum, kendisini ifade edemeyen ya da doğası çarpıtılmış bir din, bir Tanrı, bir nübüvvet meselesini gündeme getirmek durumunda kalır.
    • Felsefe tarihi boyunca felsefenin hakikat iddiasıyla dinin hakikat iddiasının gerilimi ortaya çıkmıştır.
    05:17Modern Düşünce ve Din İlişkisi
    • Modern seküler hümanizmle birlikte insan merkezli dünya görüşünün tesisi, seküler parametreler ve doğalcı açıklama biçimleriyle felsefe ve din ilişkisi ilişkisizliğe dönüştü.
    • Modern düşüncedeki hakim tutum, dinin tamamıyla hayatın dışına itilmesi şeklinde kendini göstermiştir (natüralizm, materyalizm, ateizm, sekülarizm).
    • Aydınlanma düşüncesi açısından din, insanlığın çocukluk döneminde kalması gereken bir artık olarak düşünülür ve artık aklını kullanma cesaretini gösteren aydınlanmacı modern insan için din herhangi bir referans sisteminin parçası olamaz.
    07:08Postmodern Dünyada Din
    • Postmodern dünyada aydınlanmacı rasyonalizm, mekanizm ve her şeyi düşünce yoluyla temellendirme cihetine giden insan yerine oluşum, yaşamın, bilinçdışının, arzuların, tutkuların iş başına geçtiği bir varlık anlayışı ortaya çıktı.
    • Bazı teologlar bu durumu "Tanrıların geri dönüşü" şeklinde alkışlamaya başladılar ve dine bir kapı açıldığını düşündüler.
    • Bu söylemlerin temel varlık iddiası açısından bakıldığında, dinin kendine özgü varlığı gölgelenmiş, karartılmış ve duası çarpıtılmıştır.
    09:14Din ve Teori İlişkisi
    • Teori kavramındaki dönüşüm çok önemlidir; kadim dünyadaki teori bağlamında düşünüldüğünde (Greklerdeki teori anlamında) bu teorinin din için herhangi bir zararı söz konusu değildir.
    • Klasik dünyada teoriye temaşa etmek anlamına geliyordu ve ruhsal bir inkişaf sürecine karşılık geliyordu.
    • Hümanistik düşünce ile beraber teori kavramı, düşünsel veya gözlem ufkunda beliren gerçekliğin zihinsel düşünsel bir resmine dönüşmeye başladı ve insan idraki içerisine hapsedilmiş bir varlık hakikat anlayışına vücut verdi.
    10:11Teorik Bakış Açısının Sorunları
    • Teorik bakış açısı, düşünce konusu kılınan şeyi insan idrakinin dolayımından geçirerek nesneleştirmesi ve insani epistemik amaçlara hizmet eden bir nesneleştirme pratiğine tabi tutması nedeniyle saklı durulması gereken bir mevzu.
    • Teorik bakış açısı kaçınılmaz olarak düşünce konusu kılınan şeyi, insani mantığın, insani düşüncenin sınırlılıkları içerisinde bir şiddete tabi tutar.
    • Teorik bakış açısının en temel sıkıntısı, düşünce konusu kıldığı şeyi bir özdeşlik mantığı içerisinde ele alıp başka türlü olma imkanını kapı dışarı etmesidir, bu da farka yönelik şiddetten başka bir şey değildir.
    12:34Fenomenoloji ve Din
    • Fenomenoloji, teori öncesi bir refleksiyon arayışı olarak kendini gösterir ve nesnel öncesi bir arayış içerisindedir.
    • Teorik bakış açısı sınırlandırıcı olduğu ölçüde, düşünce konusu kırılan şeyin kendisini değil, insan zihni tarafından inşa edilen imgelemini nesneleştirmiş olur.
    • Fenomenoloji, şeylerin kendilerini oldukları haliyle bilme ve anlamanın imkanlarını aramaya koyulur.
    14:51Din ve Felsefenin Ayrımı
    • Dinin ne olduğu meselesi aslında dinin ontolojik statüsünü düşünmeyi gerektirir.
    • Fizik, metafizik ve gayb arasında bir ayrım yapmak gereklidir; fizik bilimin alanı olarak gözlem ufkumuzda beliren gerçekliğin zihindeki yansımasına karşılık gelir.
    • Felsefe (metafizik), değişmenin ardında değişmeyen şeyi, özü, hakikati insan idrakine referansla arama çabası olarak düşünülebilir.
    17:27Gayb ve Din
    • Din, insanın epistemik evrenini aşan bir alanla alakalıdır; gayb, fizik ve metafiziğin ötesine işaret eder.
    • Gaybı epistemik olarak nesneleştirme çabalarımız felsefi teorileştirme çabalarından başka bir şey olmayacaktır.
    • Din, gaybdan gelen haber yoluyla peygamberin şahsında ete kemiğe bürünüp, pratikleri, uygulamaları ve yargı mantığı içerisinde serpilip gelişen bir varoluş bütününe karşılık gelmektedir.
    19:34Dinin Ontolojik Unsurları
    • Dinin ontolojik unsurları: Allah, kitap ve peygamberdir.
    • Bu üç unsurdan herhangi birinin olmaması, dini din olmaktan çıkarıp öğreti durumuna düşürmek durumundadır.
    • Peygamberin ontolojik statüsü, vahye muhatap olan kişi olmasından kaynaklanır ve bu durum felsefede gereği gibi takdir edilememiştir.
    22:19Peygamberin Önemi
    • Peygamber insanın Allah'ı bir tasavvur nesnesine, kitabı da metne dönüştürülmesine mani olur.
    • Peygamber olmadan insan kendi epistemik imkanları içerisinde Tanrı üzerine konuşmak durumunda kalır ve Tanrı'yı düşüncenin soyut bir nesnesi haline getirir.
    • Peygamber sayesinde Allah'ı soyut bir epistemik nesne kılmaktan varlığımızı kurtarırız ve Allah'la hakiki bir irtibat kurma imkanına açılırız.
    24:44Dinin Varlığı Anlamlandırma
    • Gaybtan gelen haber, metafiziği ve fiziği yararak, anlamlandıramadığımız dünyayı anlamla dolduruyor.
    • Dinin hayati önemini ortaya çıkarıyor; nihilistik boşluktan insanı kurtararak bütün bir varlığı ayete dönüştürüyor.
    • İyi bir Müslüman veya İslam dini açısından inanan herhangi birisi, hakikati sahiplenmek ya da onu tüketmek niyetiyle değil, hakikate işaret eden ayetlerle yol bulmakla mükellef hisseder kendisini.
    25:49Dinin Sünnet Olması
    • Dinin sünnet oluşu, peygamberin ontolojik statüsünün kaçınılmaz sonucudur.
    • Sünnet yol ve usul demektir, bu sayede müminler Allah'la doğrudan vahiy ilişkisi kuramadıkları için peygamberin pratiklerine tabi olarak dinle irtibat kurabilirler.
    • Kur'an-ı Kerim'in infak ayetleri insanı dehşete düşürecek kadar vurguludur, ancak din varoluşu bütününde düzenlediği için sünnet yoluyla tek başına infak üzerinden dini inşa edemeyiz.
    27:37Sünnetin Önemi
    • İnfakla nasıl bir ilişki kuracağımızı kendi epistemik imkanlarımız değil, peygamberin pratikleri belirlemek durumundadır.
    • Peygamberden Kur'an'ı daha iyi anladığım iddasi ile ortaya çıkarsak, peygamberi gereksizleştirerek Kur'an'ı nesneleştirme cihetine gidebiliriz.
    • Bireysel olarak kişi dinde derinleşirken sünneti tercih ederek daha derin hakikatlere vasıl olabilir, ancak bu derinlik ancak şeriat üzerinden gerçekleşebilir.
    29:16Usul Kavramı
    • Dinin sünnet oluşunun önemli boyutu usul kavramında kendini gösterir.
    • Usul, sünnetin mantığıdır ve sünnetin mantığını anlama çabasıdır.
    • Usul sayesinde peygamberin eşyayla, insanla, varlıkla, Allah'la, kitapla nasıl bir ilişki kurduysa, onun mantığını kavrayıp gelmekte olana o mantıkla mukabelede bulunma çabasını ifade eder.
    30:26Modern Örnek
    • Modern bir örnek olarak 16. yüzyılda protestanlığın ortaya çıkmasıyla beraber Hıristiyanlığın sünnetinin son kırıntılarını dahi ortadan kaldıran bir özneleşme pratiğine kurban edildiği söylenebilir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor