Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "Gündem Ötesi" adlı programın 10. sezon son programı formatında gerçekleşen bu video, sunucu Pelin Çiftle ve konuk akademisyenler Profesör Dr. Salim Gökçen, Profesör Dr. Ahmet Çiçek ve Profesör Dr. İsmail Demircioğlu'nun katıldığı bir panel sohbetidir.
- Program, "Karadeniz'de İsyan, Mübadele ve Propaganda" kitabından yola çıkarak Pontus Rum soykırımı iddialarını, Megali Idea kavramını ve Türk-Yunan ilişkilerini tarihsel bağlamda ele almaktadır. Konuşmacılar, Pontus ve Rum kavramlarının tarihsel kökenlerini, 1914-1923 yılları arasındaki Karadeniz bölgesi olaylarını, 1918 sonrası Yunanistan ve İtilaf Devletleri'nin rolünü ve bu iddiaların uluslararası alanda nasıl kabul edildiğini tartışmaktadır.
- Programda ayrıca, Yunan tarih eğitiminin Türk karşıtlığı, Fener Rum Patrikhanesi'nin Osmanlı dönemindeki durumu, 1940'lardan itibaren Amerikan misyonerler aracılığıyla ortaya çıkan iddiaların asılsızlığı ve bu iddiaların küresel stratejik boyutları da incelenmektedir. Konuşmacılar, Türk akademisyenlerinin bu konuda daha fazla araştırma yapması ve tarihsel gerçekleri bilimsel bir şekilde ortaya koyması gerektiğini vurgulamaktadır.
- 00:37Program Tanıtımı ve Konu Giriş
- Gündem Ötesi programının 10. sezonunun son programında "Karadeniz'de İsyan, Mübadele ve Propaganda" adlı kitaptan bahsedilecek.
- Programda Pontus Rum soykırımı iddiaları ele alınacak ve Ermeni soykırımı iddiaları gibi önümüzdeki günlerde sıkıntılar yaratabilecek tartışmaların kökeni incelenecek.
- Konuklar arasında Profesör Dr. Salim Gökçen, Profesör Dr. Ahmet Çiçek ve Profesör Dr. İsmail Demircioğlu bulunuyor.
- 03:01Pontus Kavramı
- Pontus kavramı, MÖ 302 yılında Karadeniz bölgesinde kurulan ve İran hanedanı tarafından yönetilen bir devleti ifade ediyor.
- Pontus kavramı, eski Yunanca'da deniz anlamında kullanılmaya M.Ö. 1. yüzyıldan itibaren başlanmış, ancak aslında Helen kökenine bağlı değil.
- Pontus kavramı, 19. yüzyıldan itibaren Yunanlıların devlet kurması ve Megali Idea çerçevesinde söylemler oluşturmasıyla anlam değişimi yaşamış.
- 04:45Rum Kavramı
- Rum kelimesi, Roma kelimesinin bozulmuş şekli olup, Roma'nın egemenliği altındaki tüm toplumları ifade ediyor.
- Rum kelimesi etnik köken veya dini işaret değil, Roma'nın mirası olan yapıyı ifade ediyor.
- 19. yüzyıldan itibaren Rum kavramının içi önemli ölçüde Hristiyan ve Helene bağlılıkla ifade edilmeye başlandı ve Yunanistan'la irtibat kuruldu.
- 05:43Trabzon Rum İmparatorluğu
- M.Ö. 1204 yılında Trabzon'da Komenlerin kurduğu imparatorluk, daha sonra Pontus Devleti veya Rum Devleti olarak isimlendirildi.
- Bu devlet 1461 yılında Osmanlı Devleti tarafından ortadan kaldırıldı.
- 19. yüzyıldan itibaren Yunan parmağı, özellikle Karadeniz bölgesindeki eğitim kurumlarında belirgin hale geldi ve buradan bir bağlılık oluşmaya başladı.
- 08:46Megali Idea
- Günümüzde Yunanistan ve Rum diasporası Megali Idea hayallerinin peşinden gidiyor ve bunu gerçekleştirmeye çalışıyor.
- Bu süreçte birtakım soykırım iddiaları ortaya atılıyor ve bazı yerlerde resmiyette kabul ediliyor.
- Megali Idea, Yunanistan'ın genişlemeye yönelik bir ideolojik hedef olarak tanımlanıyor.
- 09:22Megali Idea ve Büyük Yunanistan Hedefi
- Megali Idea, Yunanlıların kızılelması olarak tanımlanır ve Büyük Yunanistan'ı ifade eder.
- Yunanistan kurulduğunda küçük bir toprak parçası iken, tarihsel düşünceleri Roma, Bizans ve Helenler'e dayanarak Anadolu topraklarını içine alan geniş bir coğrafya hedeflemektedir.
- Propaganda afişlerinde Yunanistan'ın hedefleri Doğu Trakya, İstanbul, Batı Anadolu, Girit ve Kıbrıs'ı içine alan geniş bir bölgeyi kapsamaktadır.
- 10:33Tarih Eğitimi Karşılaştırması
- Yunanistan'da ilköğretim düzeyinde güçlü bir tarih eğitimi bulunurken, Türkiye'de sosyal bilgiler dersi bağlamında az sayıda tarih ünitesiyle kimlik inşası çalışılmaktadır.
- Yunanistan'da 3. sınıftan itibaren tarih dersleri verilirken, Türkiye'de tarih derslerinin seçmeli hale getirilmesi gündeme gelmiştir.
- Türkiye'de tarih bilinci olmayan bireylerin coğrafyanın ağırlığını kaldıramayacağı vurgulanmaktadır.
- 12:43Yunanistan'da Türk İmajı ve Tarih Eğitimi
- Yunan ders kitaplarında Türk kimliği, Yunan kimliğinin şekillenmesinde önemli bir rol oynamaktadır.
- Ders kitaplarında Türk ve Müslüman paralel kullanılarak İslamofobiye yol açmaktadır.
- İlkokul 1. sınıf çocuklarının öğrendiği ilk cümle "İstanbul elbet bir gün bizim olacaktır" şeklinde olup, yayılmacı ve iğredentist politika üzerine oturmuştur.
- 15:50Fener Rum Patrikhanesi ve Osmanlı Sistemi
- Fener Rum Patrikhanesi İstanbul'un fethiyle Osmanlı hakimiyetine girmiş ve Fatih Sultan Mehmet tarafından hem dini hem dünyevi özerklik kazanmıştır.
- Osmanlı sisteminde gayrimüslimlerin durumunu anlamak için Osmanlı sistemini anlamak gerekir, tek bir gayrimüslim hukuku yoktur.
- Fenerli Rumlar Osmanlı İmparatorluğu'nda en imtiyazlı gruplardan biri olup, Eflak-Boğdan'da görev yapabilmekte ve Bizans dönemi entelektüel takımını oluşturmakta iken, 19. yüzyıla gelindiğinde bu yapı yeniden düzenlenmeye başlamıştır.
- 18:59Kiliselerin Milliye Dönüşümü
- 19. yüzyılda Batı'da milli kiliseler oluşmuş, Fransız, İngiliz ve İspanyol milli kiliseleri kurulmuş durumda.
- 1833 yılında Yunanistan da milli kiliseye dönüşmüş, bu da Ortodoksluk yapısının Yunan milli kilisesi'nin güdümüne girmesine neden olmuştur.
- Karadeniz Rumlarına hem kilise hem de eğitim kurumları vasıtasıyla nüfuz edilmeye başlanmış, Trabzon'da ilkokullaşma teşebbüsleri Bükreş ve Romanya'dan gelmiştir.
- 20:16Pontus Meselesinin Doğuşu
- Pontus meselesi, kilise dışı okullaşma hareketiyle doğmuş ve bu hareket Fener Rumları'nın idareci ve entelektüel olması nedeniyle başlamıştır.
- Pontus meselesi, Bizans'ın mirasçısı olmak ve İstanbul'u başkent olarak sürdürmek isteyen bir idealin genişlemesiyle ortaya çıkmıştır.
- Pontus soykırımı iddiaları 1940'lara dayanan Amerikan Bordun çalışmalarından başlamış, 1904 yılında Samsun'da Merzifon Amerikan Koleji ile bir dernek kurulmuştur.
- 22:05Pontus Soykırımı İddialarının Gelişimi
- Pontus soykırımı meselesi, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sonrası 1980'li yıllarda Yunanistan'da gündeme gelmiştir.
- Yunanistan, Ermeni meselesini takip ederek Pontus soykırımı konusunu işlemeye başlamıştır.
- Ermeni soykırımı iddialarının Hitler'in sözüne dayandığı iddia edilse de, Nürnberg mahkemelerinde bu sözün uydurma olduğu belirlenmiştir.
- 26:23Pontus Soykırımı İddialarının Altını
- Pontus soykırımı iddiaları 1914-1923 yılları arasında yaşanan olaylar üzerinden doldurulmaya çalışılmıştır.
- Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti tüm unsurları silah altına almaya çalışırken, Rumlar ve Ermeniler silah altına girmek istememişlerdir.
- Ruslar, Doğu Anadolu'da Ermeni unsuru, Karadeniz bölgesinde ise Rum unsuru kullanarak coğrafyayı işgal etmiştir.
- 28:45Rumların Isyanı ve Sonuçları
- 1916-1918 sürecinde Rum çeteleri güçlenmiş, köylerde Türkler ve Ermeniler karşılaştıkları şiddet olayları yaşanmıştır.
- Pontus örgütünün tüzüğüne göre 20 yaşından itibaren her Rum silah taşımaya layık görülüyordu ve kendi ihtilal ordularının birer askeri sayılıyordu.
- Türkler kendilerini korumak için bu isyana tepki vermiş, bu durumda soykırım değil bir iç savaş yaşanmıştır.
- 30:101918 Sonrası Karadeniz Bölgesi
- 1918 yılında Ruslar bölgeden çekildi ve onlarla işbirliği yapan Rumların bir kısmı da çekildi, Rumlar için umutsuzluk dönemi başladı.
- Mondros Ateşkes Antlaşması'na göre Rumlar tekrar umut bağladılar, ancak Osmanlı Devleti bölgede kontrolünü tamamen kaybetmişti.
- Fener Patrikhanesi, bölgedeki Rumlara bilgi verip Türklerin kendilerine karşı çeteleştiklerini anlatan telgraflar çekmelerini ve Itilaf Devletleri'nde bölgede huzursuzluk yaratmak için küçük olayları büyütme çabaları gösterdi.
- 31:25Mustafa Kemal'in Görevlendirilmesi
- 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal Samsun'a görevlendirildi, görev gerekçesi olarak Itilaf Devletleri'nin bölgede Türk çetelerinin Rumlara karşı yaptıkları mezalimleri önleme ihtiyacı belirtilmişti.
- Mondros Ateşkes Antlaşması'nda askerin sayısının azaltılması hükmü vardı ve bölgedeki silahların toplanması isteniyordu.
- 1918 sonrasında bölgede sistematik olarak Rusya ve Kafkaslardan gelen yaklaşık 20 bin Rum göçmen bulunuyordu ve bunlar Karadeniz kıyısına İngiliz ve Yunan donanması tarafından taşınmıştı.
- 33:03Mustafa Kemal'in Raporları
- Mustafa Kemal'in ilk raporlarında Rum çetelerinin yaklaşık 40 tanesinin, her biri 200-250 adamdan oluşan ve Müslüman köyleri bastıran, yağmalayan ve yakıp yıkayan silahlı çeteler olduğunu belirtti.
- Mustafa Kemal'in raporlarında yaklaşık 1300 Müslümanın ölümünden söz ediliyordu.
- 19 Mayıs tarihi kasıtlı olarak seçilmiş, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş tarihi olarak bu süreçte bir soykırım olduğu iddia edilerek 19 Mayıs'ı itibarsızlaştırmaya çalışılıyor.
- 34:09Soykırım Kavramı ve İddiaların Siyasi Boyutu
- Soykırım kavramı 1944 sonrası gündeme gelmiş, Polonyalı Yahudi avukat Rafael Lemkin tarafından 1948 yılında Birleşmiş Milletler'e kabul ettirilmiş ve kavramın içeriği "kendisini savunamayacak insanların biyolojik ve toplumsal olarak ortadan kaldırılması" olarak tanımlanmıştır.
- Rumların bölgede oynadığı rol soykırım kavramıyla örtüşmüyor, iddiaların tamamen siyasi olduğu belirtiliyor.
- Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıktığı tarih (19 Mayıs) ve devletin kurucusu olarak soykırımcı olarak lanse edilmek isteniyor.
- 36:45Yunanistan'ın 19 Mayıs İddiaları
- Yunanistan, 19 Mayıs gününü Pontus Rumlarının soykırımına uğratıldığı anı günü olarak anılmasını ve törenlerin yapılmasını istiyor.
- 11 Mart 1994 tarihli Yunan resmi gazetesinde ve 23 Şubat 1994'te Yunan Parlamentosu'nda oy birliğiyle kabul edilen yasada 19 Mayıs'ın Pontuslu Rumların soykırıma uğratıldığı anı günü olarak yapılmasını içeren bir yasa metni bulunuyor.
- 1998'de Yunan Parlamentosu, Batı Anadolu'da 14 Eylül tarihinin Küçük Asya'daki Rumların soykırıma uğratıldığı gün olarak anılmasını kabul etti, bu tarih Sakarya Savaşı'nın son gününün bir sonraki günüdür.
- 39:35Ermeni Soykırım İddiaları ve Pontus Rumları
- Konuşmacı, Ermeni soykırım iddialarının yanı sıra Pontus Rumları, Yunan Rumları ve diğer Osmanlı'ya/Türkiye'ye atfedilen soykırım iddialarının da birlikte hareket ettiği konusunda vurgu yapıyor.
- İsveç Parlamentosu'nun Türkiye'de Rumlara, Ermenilere, Pontuslu Rumlara ve Süryanilere soykırım yapıldığına dair bir anı toplantısının yapılmasına karar vermesi ve bunu hükümetin kabul etmemesi belirtiliyor.
- İsveç hükümeti, bu konunun tarihin süzgecinden geçmiş ve hukuki sonuca varmış bir konu olmadığı gerekçesiyle parlamentonun kararı onaylamamış.
- 41:45Pontus Meselesinin Stratejik Önemi
- 14 Eylül, Hz. İsa'nın çarmıha gerildiği gün olarak kabul edilir ve Yunan tarih bilincinin kilise üzerindeki etkisini gösterir.
- Konuşmacı, Pontus meselesinin sistematik ve planlı bir strateji içinde çalışıldığını, derin bir strateji ve taktiksel hareket etmeden işin gidebileceğini vurguluyor.
- Türk akademisyenlerin bu konuyla ilgili farklı kitap çalışmaları yapması, bildirileri ve makalelerini uluslararası kamuoyuna taşması gerektiği belirtiliyor.
- 43:30Diaspora ve Küresel Strateji
- Konuşmacı, diaspora bakanlığı kurulması gerektiğini ve bu konuların haksızca ve adaletten uzak bir şekilde getirildiğini belirtiyor.
- 14 Eylül tarihinin Hz. İsa ile ilişkilendirilmesiyle bütün Hıristiyan toplumunun bir araya getirileceği ve monoblok halde hareket edileceği öngörülüyor.
- Bu durumun sadece Türk düşmanlığını değil, aynı zamanda İslam düşmanlığını da körüklendiği belirtiliyor.
- 45:04Küresel Güçler ve Pontus Meselesi
- Avustralya ve Yeni Zelanda'da yaşanan olaylar, Pontuslu Rumlar, Ermeniler, Süryaniler ve Keldaniler gibi gruplar için soykırım iddialarının yoğun yaşandığı bölgeler olarak belirtiliyor.
- Güney Avustralya Parlamentosu'nun aldığı kararda Ermeniler, Süryaniler, Pontus Rumları ve Batı Anadolu Küçük Asya gelenleri için soykırım ifadesi açıkça yer alıyor.
- Yeni Zelanda'daki olayın arkasında küresel güçler ve gizli servisler olduğu, Hıristiyanlar blok halde Müslümanlara ve Türkler'e yönelik hareketin içerisine sokulmaya çalışıldığı iddia ediliyor.
- 47:29Akademik Çalışmalar ve Kamuoyu Paylaşımı
- Akademisyenlere daha çok araştırmalar yapmaları, kitaplar basmaları ve bunları insanların anlayabileceği dillerde (İngilizce, Fransızca, Almanca vb.) paylaşmaları çağrısı yapılıyor.
- 1990'lı yıllarda Yunanistan Parlamentosu tarafından 19 Mayıs soykırım ilan edildikten sonra Türkiye'de akademik dünya bölgeye çalışmaya başlamış.
- Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde 2008 yılında bir enstitü kurulmuş ve yaklaşık 60 akademisyen Pontus meselesini çalışmakta, ancak bu bilgi birikiminin kamuoyuyla ve dünya kamuoyuyla paylaşımı sorun olarak belirtiliyor.
- 49:35Pontus Soykırımı İddiaları ve Semboller
- İnsanlar, Pontus'ta 353 bin kişinin öldürüldüğü iddiasını ezberleyerek Yunanistan'da yaygın bir şekilde tekrarlıyorlar.
- Selanik'te Mustafa Kemal Atatürk'ün evinin karşısına soykırım anıtı dikilmiş ve Ayasofya Meydanı adı verilmiş.
- Her 19 Mayıs'ta Yunan okullarında iki saat boyunca Pontus soykırımı hakkında bilgi veriliyor ve gençlerin beyni bu iddialarla yıkanıyor.
- 50:52Nüfus İddialarının Kökeni
- 353 bin nüfus iddiası ilk olarak 1919 yılında Paris Barış Konferansı'nda Rum Metropoli Trabzon tarafından dile getirildi.
- Trabzon, Karadeniz bölgesinde 600 bin civarında Rum nüfusu olduğunu ve 1830-1914 yılları arasında yaklaşık 250 bin Rum'un Türk zulmünden kaçarak Rusya'ya sığındığını iddia etti.
- Bu iddialar İtalyan, Fransız, İngiliz ve Amerikan delegeleri tarafından desteklendi ve kara propagandayla desteklendi.
- 52:34Gerçek Nüfus Verileri
- Trabzon Vilayeti'nin nüfusu 1.200.000 civarındayken, bunun 900.000 civarında Türk ve Müslümanlardan oluşuyordu.
- Yaklaşık 175-178 bin Rum nüfusu ve küçük bir Ermeni nüfusu vardı.
- Rum Metropoli Trabzon'un iddiasına göre 850 bin Rum nüfusu ve 836 bin Müslüman nüfusu vardı.
- 53:48Pontuslu Kavramı ve Yalan Kurgusu
- "Pontuslu" kavramı bilerek kullanılıyor ve bu kavramın içinde sadece Hristiyanlar değil, Müslümanlar da var.
- Bu iddia, Osmanlı'nın zorla din değiştirdiğini ima etmeyi amaçlıyor.
- Bölgede yaşayan ve kendisini Müslüman olarak nitelendiren unsurların bir kısmı aslında Helen kökenliydi diye iddia ediliyor.
- 55:29Pontus Soykırımı İddialarının Küresel Yaygınlaşması
- Pontus soykırımı iddiaları ilk olarak Amerika'da yerel idareler, parlamentolar ve belediye meclisleri tarafından kabul edildi.
- Florida, New Jersey ve Colorado'da yerel kararlar alındı, Güney Avustralya Parlamentosu ve son olarak İsveç Parlamentosu tarafından kabul edildi.
- Dünya üzerinde 200'den fazla ülkede 400 farklı Pontus derneği var ve bu dernekler buldukları ülkelerde düzenli etkinlikler yapıyor.
- 57:13Pontus Derneklerinin Faaliyetleri ve Türklerin Rolü
- Pontus dernekleri sadece 19 Mayıs'ta değil, 365 gün içinde konferanslar, şölenler ve anı günleri gibi etkinlikler düzenliyor.
- Derneklerin ilk hedefi, iddiaların parlamentolar yoluyla kabul edilmesi ve parlamentolara yansıtılması.
- Avrupa'da Türk soydaşları 5 milyon civarında olmasına rağmen, Türkler neden bu tür hemşehri derneklerini kurmuyor ve bu konuları savunmuyor?
- 1:00:53Osmanlı Döneminde Karadeniz'deki Göçler
- Rus işgal bölgesinden Müslümanlar, özellikle Ermeni ve Rum çetelerinin baskısıyla göçe uğramıştır.
- Doğu Karadeniz bölgesinde (Giresun, Ordu, Samsun, İstanbul'a kadar uzanan çizgi) insanlar Rus işgali ve çetelerin baskısı nedeniyle göç etmek zorunda kalmıştır.
- 1918 sonrasında bazı göçmenler geri dönmüş, ancak bu olaylar Türkiye'de hikayeleştirilip romanlaştırılmamıştır.
- 1:02:09Tarih Çalışmaları ve Sosyolojik Araştırmalar
- 1930'lardan itibaren Yunanistan'a göç eden Rumlar, yaşadıkları olayları abartarak anlatmış ve sözlü tarih çalışması haline getirmişlerdir.
- Türkiye'de göçmen dernekleri ve sivil toplum örgütleri bu konuda durmamış, bu süreçte acı yaşamış parçalanmış ailelerin izlerini takip edecek sosyolojik ve tarihsel araştırmalar yapılması gerekmektedir.
- Türkiye'nin tarih yazımı ağırlıklı olarak belgeye dayalı olup, sosyal tarih çalışmalarına ağırlık vermemektedir.
- 1:04:14Sözlü Kanıtlar ve Tarih Yazımı
- Tarihte belge yanı sıra sözlü kanıtlar da vardır, ancak sözlü kanıtlar soy yazısıyla desteklendiği takdirde değerlidir.
- Tanıkların vermiş olduğu o döneme ait mesajlar, gazete röportajları ve hatıratlar sözlü kanıtlar olarak değerlendirilebilir.
- Üniversitelerin görevi sadece eğitim-öğretim değil, aynı zamanda bulunduğu bölgenin sorunlarına çözüm üretmeli ve ülkenin problemleriyle ilgilenmeli, yayın yapmalı ve çözüm önerileri sunmalıdır.
- 1:06:06Pontus Meselesi ve Yunanistan'ın Hedefleri
- Karadeniz'de bir Pontus devleti kurma hayali vardır ve bu devletin Yunanistan'a bağlanması meselesi gündeme gelmektedir.
- Pontus konusu, Yunanistan'ın önce bağımsızlık hedefi, sonra Kıbrıs'a da aynı yöntemi uyguladığı bir strateji olarak değerlendirilmektedir.
- Pontus diye adlandırılan harita içerisinde 13 tane vilayet bulunmakta olup, sadece Karadeniz sahili değil, Tokat, Erzincan, Sivas'ın bir kısmı da bu haritada yer almaktadır.
- 1:08:11Yunanistan'ın Amacı ve Türkiye'nin Yaklaşımı
- Yunanistan'ın asıl amacı Türkiye'ye karşı 1919-1922 arasındaki işgalin haklılığını ortaya koymak ve intikam almaktır.
- Türkiye, soykırım iddialarına karşı soykırım iddiasıyla cevap vermek yerine, tarihsel gerçekleri ortaya koymaya çalışmalıdır.
- Türkiye, İmparatorluk varisi bir ülkenin 38 devletin iddialarına teker teker cevap hazırlamak veya kanun çıkarmak zorunda kalmamalıdır.
- 1:10:50Pontus Meselesinin Gerçekleri
- Yunanlılar Karadeniz bölgesindeki Rumların kendileriyle ilgili olmadığını biliyorlar ve bu nedenle "Pontuslu" kavramını kullanmakta, "Helen" kavramını kullanamamaktadır.
- Bölgede kullanılan Rumca'nın bazı lehçeleri Yunanistan'la bir bağı olmadığını göstermektedir.
- 1:11:22Pontus Bölgesi ve Yunanistan İlişkileri
- Paris Barış Konferansı'nda Hris Santos'un Pontus bölgesinde bir cumhuriyet kurulmasını gündeme getirdiğinde, Venizelos bu işin bir tarafında olmayacağını belirtti.
- Geçmişte de olduğu gibi bugün de Yunanistan, Pontus bölgesinde sorun çıkarmakla Türkiye'nin başını ağrıtmayı amaçlıyor.
- Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkmasıyla başlayan Milli Mücadele hareketi, Ankara'da hükümet kurulması ve Yunanistan ile savaş başlamasıyla sonuçlandı.
- 1:12:21Milli Mücadele Dönemi Stratejileri
- İtilaf Devletleri, Yunanistan ile Ankara hükümeti arasındaki savaşa sekte vurmak için iki yöntem kullanmış: bir cephede daha az asker bulundurmak ve Yunan ileri harekatını kolaylaştırmak.
- Ankara hükümeti cephane ihtiyacını Rusya ve Karadeniz üzerinden sağlarken, İtilaf Devletleri Karadeniz'deki limanlarda rahatsızlık yaratarak cephane sevkini önlemeye çalışmış.
- Yunanistan, Pontus bölgesinde bir devlet kurulamaz olsa da Türkiye'nin başını ağrıtmak için sorun çıkarmayı amaçlıyor.
- 1:13:27Yunanistan'da Pontus Tartışmaları
- Yunanistan'da eğitim bakanı ve kültür bakanlığı yetkilileri "Pontus soykırım" olmamıştır şeklindeki açıklamalarla kamuoyunda linçe tabi tutuluyor.
- Papandro hükümeti döneminde Türkiye ile yapılan anlaşmalarda ders kitaplarındaki nefret söylemlerinin sonlandırılması sağlanmış ancak Yunanistan bir yıl sonra eskiye dönmüş.
- 1:15:54Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Duyurusu
- Konuşmacı, İçişleri Bakanlığı'na bağlı Ankara'daki Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi'nin dekanlığını yaptığını belirtiyor.
- Akademide beş yıllık eğitim veriliyor, ilk yıl İngilizce hazırlık tamamen yatılı ve dört yıllık lisans programı bulunuyor.
- Başarılı öğrenciler İngiltere'ye gönderiliyor ve üniversite sınavında başarılı gençler için eğitim fırsatı sunuluyor.
- 1:17:14Program Kapanışı
- Konuşmacılar konuyu anlatma fırsatı için teşekkür ediyor ve Yeditepe Yayınları'ndan çıkan kitabın ilgililerin edinmesini istiyorlar.
- Program sonunda bayramlar için iyi dilekler sunuluyor ve izleyicilerden sosyal medyadan haberleşmeleri isteniyor.