Buradasın
Osmanlı Tarihi, Türk Kimliği ve İslami Değerler Üzerine Bir Sohbet
youtube.com/watch?v=rEXTqLhP7boYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir hoca tarafından sunulan dini ve tarihsel bir sohbet formatındadır. Konuşmacı, Osmanlı tarihi, Türk kimliği ve İslami değerler hakkında bilgiler paylaşmaktadır.
- Video, Osmanlı dönemindeki vergi politikaları ve Türk asarının önemi ile başlayıp, İstanbul'daki camilerin tarihi ve kültürel değeri üzerine düşünceler sunmaktadır. Ardından Hz. Musa ve Firavun hikayesi anlatılmakta, İslami dini ve İslam'ın bedava geldiği konusunda görüşler paylaşılmaktadır. Son bölümde ise 12 Eylül sonrası yaşanan değişimler, Türk ve Müslüman kimliğinin önemi ve Türkiye'nin geleceği ele alınmaktadır.
- Konuşmacı, Türk asarının günümüzde "turist cel" olarak adlandırıldığını, camilere çıkma zorluklarını ve toplumsal bölünmeyi anlatırken, din, diyanet, vatan ve millet değerlerine sahip olmanın önemini vurgulamaktadır. Ayrıca İspanya'nın tarihi, Türklerin Mısır ve Cezayir gibi bölgelerdeki rolü ve Araplarla ilişkiler hakkında da bilgiler vermektedir.
- Sultan Mehmet Han ve Fazıl Paşa Arasındaki Diyalog
- Sultan Mehmet Han, Fazıl Paşa'ya Ramazan için para göndermesini istemiş ve Kabeullah, Medine ve fukara-i musliye yardım etmek istediğini belirtmiş.
- Fazıl Paşa, Sultan'ın çok zengin olduğunu ve devletin hazinesinin tam olduğunu söyleyerek vergi toplayarak hazineyi doldurmasını tavsiye etmiş.
- Sultan, askerinin gazi olduğunu, madenlerden aldığı vergi, kafirden aldığı harac ve mali kanayıyla yeterli olduğunu, haram para ile askerinin düşmanın karşısında sabit kadem olamayacağını söyleyerek Fazıl Paşa'yı reddetmiş.
- 02:13Sultan Osman'ın Arazi Kiralama Teklifi
- Sultan Osman'a bir adam çıkmış ve araziyi kiralayıp vergi ödeyeceğini, halka pazar kuracağını söylemiş.
- Sultan Osman, kamçıyı kaldırıp adamı kovmuş ve "Benim milletimin alın teriyle döktüğü kan ile aldığı toprağı kendi milletime kiraya vericem" demiş.
- 03:22İstanbul'daki Camilerin Tarihi
- İstanbul'daki camiler genellikle kiliselerin üzerine yapılmış, kiliseler harab olmuş ve üzerine camiler inşa edilmiş.
- Fatih Camii'nin olduğu yer Havariyyun Kilisesi, Süleymaniye Camii'nin yeri Teodora Hipodrom, Sultan Ahmet Camii'nin yeri Yuan'nin Meydanı.
- İstanbul'un iki sefer düşman tarafından işgal edildiği, İngilizlerin, Fransızların, İtalyanların ve Rumların şehirde dolaştığı belirtilmiş.
- 05:00Camilerin İstanbul'un Kurtuluşu
- İstanbul'un tapusu camiler, tekkeler, medreseler, sebiller ve Türk asarı olarak tanımlanmış.
- Bir şehir alındığında sadece insanlar değil, sokaklar, evler, haneler ve çarşılar da müslümanlaştırılır.
- Günümüzde Türk asarının yıkılması ve turist celbinin bir perde olduğu, hainlerin bilerek ve cahillerin alet olarak bu işi yaptıkları belirtilmiş.
- 06:06Hıristiyan İsimleri ve Ayazmalar
- Anadolu'da her sene hesap beş sene yapıldığı, Trabzon, Konya ve Malatya metropolidleri gibi yerlerde Hıristiyan olmadığı ancak hesaba oturulduğunda Hıristiyan nüfuzu olduğunu ispat etmek için bu isimler kullanıldığı belirtilmiş.
- Efes'te Hz. Meryem'in bulunduğu yer olarak bir yapı yapıldığı, ancak Meryem Ana'ya cami yapılmadığı, sadece İsa Bey Camisi olduğu belirtilmiş.
- Rumların ayazmalarını ihya ettikleri, kafir girdiği vakit teoriye evvele bir daha çıkmaması için bu asarların varlığı önemli olduğu vurgulanmış.
- 08:34İstanbul ve Ayasofya Hakkında Düşünceler
- Konuşmacı, İstanbul'a kafir girmesinin imkansız olduğunu, ancak İstanbul'daki hükümetin kafirleri çıkarabileceğini belirtiyor.
- Ayasofya'nın Müslümanlar için mukaddes bir yer olduğunu, ancak Avrupalılar için de mukaddes bir yer olduğunu vurguluyor.
- Avrupalıların Ayasofya'ya kanını içinden çıkarma yoluna vermeye razı olduğunu, ancak Türklerin oturduğu yerde bu imkanın imkansız olduğunu söylüyor.
- 09:38Camiler ve Namaz Hakkında Görüşler
- Müslümanların namaz kılsalar bile camilerin yeterli olmadığını, özellikle Cuma günleri camilerin dolduğunu belirtiyor.
- Bazı insanların kalpleri temiz olduğundan dolayı namaz kılmadıklarını, oruç tutmadıklarını ve camide vakit geçirdiklerini anlatıyor.
- Konuşmacı, bir Ermeni'nin ölürken Müslüman olmak istediğini, ancak Bektaşi'nin onu engellediğini ve "içti şarabı yedi, domuz etini her boku yedi" dediğini aktarıyor.
- 13:48Ayva Reçeli ve Peygamber Hikayesi
- Konuşmacı, ayva reçelinin iftarda mide için iyi olduğunu, kabz olmadığını ve ayvada bir hassasiyet olduğunu belirtiyor.
- Peygamber'in bir koku gördüğünü ve Cebrail'in bu kokunun Firavun'un hizmetçisi Marş'ın kabirinden geldiğini söylediğini anlatıyor.
- Marş'ın Firavun'un kızını yıkadığını ve Firavun'un Asiye Valide'nin şekline girdiğini, ancak Asiye Valide'nin Firavun'un koyuna girdiğini ve Firavun'un Asiye ile yattığını iddia ettiğini aktarıyor.
- 16:37Firavun'un Kızı Kerime ve Musa'nın İlahı
- Firavun'un kızı Kerime, hizmetçi kadının elinden düşen tarakı "Bismillahirrahmanirrahim" diyerek almış, o devirde besmele çekmedikleri için "İzzet-i Firavun" diye alıyorlardı.
- Kerime, hizmetçi kadına "Rabbil alemin" isminin babasından başka rab olmadığını, kainati yoktan var edenin Allah olduğunu söylemiş.
- Kerime, babasının ilah olduğunu iddia etmiş, hizmetçi kadın ise Firavun'a bu meseleyi anlatmış.
- 17:45Kerime'nin İnançları ve Firavun'un Tepkisi
- Firavun, Kerime'nin cesur olduğunu ve kavin içerisinde fitneye sebep olabileceğini düşünmüş.
- Kerime, Firavun'a "Benden başka ilah var mı?" diye sormuş, Firavun ise "Sen ilah değilsin, evvelin meni ahirin cif'e bir adamsın" demiş.
- Kerime, Firavun'un mucizeden dönmesini istemiş, Firavun ise "La ilahe illallah Musa Kerimullah" demiş.
- 18:47Kerime'nin Çocukları ve İnançları
- Kerime, Firavun'un yapacağı şeylerden korkmadığını, Allah'tan korktuğunu söylemiş.
- Firavun, Kerime'nin büyük oğlunu kazana atıp ilahlarını söylemesini istemiş, Kerime "La ilahe illallah Musa" demiş ve çocuk darmadağın olmuş.
- Kerime'nin kocası, Firavun'un teklifini kabul etmiş, ortanca oğlu da dinden dönmemiş ve kaynayan suya atılmış.
- 20:05Kerime'nin Son Anları
- Kerime'nin küçük oğlu, kaynayan suya atılmış ve annesinin memesine elini sokmuş.
- Kerime, Allah'ın infa ettiğini düşünmüş, elini kaldırmış ve "Durun" demiş.
- Kerime, Firavun'a "Benim sana bu kadar hizmetim var, bizim hepimiz bir toprağa gömdü, bir kabire gömdü" demiş.
- 21:24İslam'ın Bedeli ve Geçmiş Zulümler
- Konuşmacı, İslam'ın bedava gelmediğini ve zamanımızda kıymetini bilmediğimizi belirtmiş.
- Peygamber zamanında namaz kılmak yasak olduğu, sonradan serbest bırakıldığı anlatılmış.
- Osmanlı döneminde Müslümanlara yapılan zulümler anlatılmış: Rumeli'de camilerin yakılması, Bulgaristan'da Müslüman kadınlara yapılan şiddet.
- 24:33Müslümanların Birliği ve İstanbul'un Kilidi
- Konuşmacı, Müslümanların birliği ve tevhidi bıraktıklarını, bu yüzden böyle zulümlerin yaşandığını söylemiş.
- İstanbul'un kilidinin Selanik olduğunu, Rumeli'nin kilidinin Belgrad olduğunu belirtmiş.
- Belgrad'ın alınmasıyla Rumeli'nin, Selanik'in alınmasıyla İstanbul'un ele geçirildiği anlatılmış.
- 25:2812 Eylül Sonrası Türkiye
- Konuşmacı, 12 Eylül sonrası Türkiye'de yaşanan değişimleri anlatıyor ve camiye çıkamadığını, kahveye oturduğunu belirtiyor.
- Memleketin içerisinin bir anda zehirlendiğini, tüm Müslümanların birbirine düşürüldüğünü ve Allah, Peygamber, cami ve klise iki tarafın birbirine girdiğini söylüyor.
- Beşyüz-beş bin küsur hane söndüğünü, bu hanelerin Türk evlatları olduğunu ve vaktiyle "La ilahe illallah Muhammed resulullah" için hudutlara giden gazi zurlar olduğunu vurguluyor.
- 27:21İspanya Örneği
- Vaktiyle sekizyüz sene İspanya'nın Müslümanların elinde olduğunu, ancak Müslümanların birbirine düşürüldüğünü anlatıyor.
- İspanya'daki beylerin birbirine düşürüldüğünü, Yahudilerin ve Müslümanların öldürüldüğünü, camilerin ve İbret Yarımadası'nın yok edildiğini belirtiyor.
- Günümüzde İspanya'da yeni yeni Müslümanlar olduğunu, ancak onların empiye bir günlük bir saatlik bir saat öldürürler şeklinde ifade ediyor.
- 28:33Kafirlerin Tutumu
- Memleketin bekasının bundan kaim olduğunu, kafirin zerre kadar merhameti olmadığını söylüyor.
- Kafirlerin Müslüman olmanın kabahat olduğunu, Türk ve Müslüman olmanın kabahat olduğunu belirtiyor.
- Müfessirlerin "ve len terda, ankel yehudu ve lenesara hatta tettebia milleteh" tefsirini yaparak, katiller ve Yahudilerin onların dinine tabi oluncaya dek sizden razi olmazlar diye açıklıyor.
- 29:31Türk-Arap İlişkileri
- Fransa, Mısır ve İsrail meselelerinde Türklerin farklı tutumlarını anlatıyor.
- Kıbrıs meselesinde gavurun gavuru sana tercih ettiğini, gizli ehl-i salib ve Kur'an muharebe ettiğini söylüyor.
- Cezayir'de Fransa'nın lehine karar verildiğini, Mısır'da İbrahim Şeh'in tevva cezası verildiğini ve Arapların kendilerini istismar ettiklerini iddia ettiğini anlatıyor.
- 30:52Türklerin Tarihi Rolü
- Türklerin Mısır'ı Arap'dan değil, Çerkezlerden, Grammerlerden, Yemen'den ve Acem'den aldıklarını belirtiyor.
- Türklerin Arapları kurtardığını, bir Arap'ın sadrazam olabileceğini ancak padişah olamayacağını söylüyor.
- Rumeli'de Arnavutların Türklerin havuzu öttürdüğünü ve Müslümanların kıldırttırdığını iddia ettiğini anlatıyor.
- 32:06Din ve Diyanet
- Din, diyanet, vatan ve millete iyi bakılması gerektiğini, başıbozuk olunamayacağını vurguluyor.
- Allah'ın "İntensullahe bitti" sözünü hatırlatıyor ve Allah'ın dinine yardım edenlere yardım edeceğini belirtiyor.
- Allah'a karşı isyanda, inkarda Allah'tan yardım bekleyenlerin durumunu eleştiriyor.