• Buradasın

    Orhan Pamuk ile Bilgi Üniversitesi Röportajı

    youtube.com/watch?v=uPCjMObQRZQ

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Bilgi Üniversitesi'nde gerçekleşen, yazar ve düşünür Orhan Pamuk ile yapılan bir röportajdır. Röportajı sunan kişi, Nilay, Ferhat ve Kıvanç adlı kişiler de yer almaktadır.
    • Röportajda Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılım süreci, Kopenhag kriterleri, demokrasi ve insan hakları gibi konular ele alınmaktadır. Ayrıca Orhan Pamuk'un yeni romanı "Kar", Kürtçe'nin anadil öğrenim ve yayın konuları, yazarların siyasete etkisi ve kendisine yöneltilen "oryantalizm" eleştirisi de tartışılmaktadır.
    • Röportajda Pamuk, Türkiye'nin Avrupa'ya katılımının ekonomik ve kültürel avantajlarını vurgularken, Kürtçe'nin serbest olması gerektiğini ve bunun ahlaki bir hak olduğunu belirtmektedir. Ayrıca Edward Said'in oryantalizm kavramını açıklayarak, kendisine yöneltilen eleştirinin ölçüsünün kaçması durumunda sadece Türkiye'deki baskıcı devlete ve dini kurumlara yağ çekme durumunda olunabileceğini vurgulamaktadır.
    Orhan Pamuk'la Karşılaşma
    • Otuziki gün programı Bilgi Üniversitesi'nde Orhan Pamuk'la önemli bir konukla karşılıyor.
    • Orhan Pamuk, alkışlanmak keyifli olmadığını, alkışlanırken ne yapacağını şaşırıp durumların bitmesini istediğini belirtiyor.
    • Mehmet Güleryüz'ün sergisinde bir kişinin kendisine iltifat ettiğinde, Güleryüz'ün verdiği dersi alarak iltifatları kabul etmeye başladığını anlatıyor.
    02:47Kopenhag Kriterleri Hakkında Görüşler
    • Kopenhag kriterleri, Avrupa Birliği'nin kurumsal ilkeleri olup, siyasi, kültürel ve ekonomik alanda Türkiye'nin üzerinde durduğu bir konudur.
    • Orhan Pamuk, Kopenhag kriterlerine tam onaylayanlardan olduğunu ve Türkiye'nin bu kriterlere uyması gerektiğini düşündüğünü belirtiyor.
    • Kopenhag kriterleri, ülkedeki her türlü insana daha fazla eşitlik, özgürlük ve demokrasi sunmayı amaçlıyor ve bunun için yasal altyapıya ihtiyaç var.
    04:42Komplo Teorileri ve Avrupa Birliği
    • Türkiye'de komplo düşüncesi yaygın olup, sorunları çözemediğimiz ve kendimizi eleştiremediğimiz zaman bu sorunları başkalarının çıkardığını söyleriz.
    • Türkiye her zaman batılılaşmak istedi ve Türkiye'de yaşayan insanların yaklaşık %70'i Türkiye'nin Avrupa'nın bir parçası olmasını istiyor.
    • Türkiye'nin sorunu hem Avrupalı olmak istiyor hem de olduğumuz gibi Avrupa'ya girmek istiyor.
    07:36Avrupa Birliği'ne Giriş Süreci
    • "Bizi almayacaklar" görüşü doğru değil, Avrupa'da da çeşitli görüşler var ve her şeye hakim olan bir güç yok.
    • Avrupa'ya girmek, Türkiye'deki kendi içinde çatışan mekanizmaların Avrupa'da kendi için çatışan çıkar gruplarıyla diyaloğa gidip siyasi sonuç almaya çalışması demek.
    • Tarih yapılmadı, tarihin sonucunu kimse bilmiyor ve bir gün Türkiye'yi almayacaklar diyemez, bir gün Türkiye'ye mutlaka girecek de diyemez.
    09:34Yazarların Siyasete Katılımı
    • Yazarlar, ahlaki prestijlerinden dolayı siyasette rol alıyorlar, özellikle Fransa'da Jean Paul Sartre'a kadar bir gelenek yarattı.
    • Konuşmacı, siyasete hevesli olmasa da, Kürt meselesi ve Türkiye'de kitapların yasaklanması gibi konular nedeniyle siyasete bulaşmış.
    • Popülist siyasetçiler, yazarların siyasete karışmasından rahatsız olabilir, ancak popüler yazarlar piyasada dolaşabilir ve insanlar onları düşünür.
    10:51Yaş ve Başarı İlişkisi
    • Konuşmacı 50 yaşında olduğunu ve kendisini genç olarak görmediğini belirtiyor.
    • İlk ünlendiğinde genç olarak ünlüydü ve bunu hoşlanırdı, ancak zamanla "genç yazar" etiketi onu rahatsız etmeye başladı.
    • Yurt dışında hala "genç Türk yazarı" olarak tanımlanıyor, bu da yeterince ünlü olmadığını düşündüğünü gösteriyor.
    11:45Kürtçe Kitap ve Kürt Dili
    • Konuşmacının kitabı Kürtçe'ye çevrildi, ancak Kürtçe okuyacak kişilerin çoğu Türkçe biliyor ve kitabın Türkçe versiyonundan zevk almış.
    • Kürtçe okuyacak kişiler, kendi dillerini geliştirmek ve zenginleştirmek için zor bir kitapla sınamak istiyorlar.
    • Konuşmacı, Kürtçe'nin serbest olmasının ahlaki bir hak olduğunu ve Avrupa Birliği'ne girmek için değil, Kürtlerin kendi dillerini kullanmak istemeleri için gerekli olduğunu vurguluyor.
    14:08Kürt Dili ve Toplumsal Bölünme
    • Konuşmacı, Kürtçe anadil öğrenim ve yayınının toplumu bölmediğini, bunun ahlaki bir hak olduğunu belirtiyor.
    • Kürtçe'nin konuşulup konuşulmaması veya resmi olup olmaması, kitap satış rakamlarıyla bağlanmamalı.
    • Konuşmacı, Kürtçe öğrenmek ve kullanmak için en doğal hakkını kullanmak istediğini ifade ediyor.
    15:33Türkiye'nin AB'ye Giriş Kriterleri
    • AB'nin ülkelerinden ve aday ülkelerden beklediği iki kriter vardır: Masterc kriterleri ve Kopenhag kriterleri.
    • Türkiye ekonomik açıdan Masterc kriterlerin çok uzağında olup, medyada ve sokakta Kopenhag kriterlerine uyum sağlamak gibi bir muhabbet başlamıştır.
    • Kopenhag kriterleri idam, resmi dilin dışında yayın ve eğitim gibi insan hakları çerçevesinde geçmektedir.
    16:24Türkiye'nin AB'ye Girişine Bakış Açısı
    • Konuşmacı, Türkiye'nin AB'ye girmesini pragmatik bir bakış açısıyla desteklemektedir.
    • Türkiye'nin kendi sorunlarını kendi başına çözemez halde olduğu ve ekonomik çıkar nedeniyle AB'ye girmek zorunda olduğu düşünülmektedir.
    • Türkiye devleti sorun çıktığında kumpas teorileri ve dayak bomba bastırmayla sorunlarını çözmeyi dener ve bu ülkeyi kapalı bir topluma, ekonomisini tıkar, yaratıcılığı tıkanan bir ülkeye doğru götürür.
    17:37AB'ye Girişe Karşı Çıkanların Motivasyonu
    • AB'ye girmeyi istemeyenlerin arkasında Fransız Devrimi ve Jakoben sert bir devlet olma fikri vardır.
    • Bu kişiler, kafaya vurabilme özgürlüğü, devletin htsötebilmesi ve altta kalanları ezmesi geleneğinin sürmesini istemektedir.
    • Top gibi gruplar AB'ye karşı çıkan bir bildiri imzaladılar ancak konuşmacı, bu bildirinin önemi olmadığını ve asıl etkili olanların "ben istemiyorum" demeyecek, "ben istiyorum ama" diyerek işi sürüncemede bırakmayı başaracaklarını belirtmektedir.
    19:56Türkiye'nin AB'ye Girişinin Önemi
    • Türkiye'nin ekonomik ve kültürel olarak yaşayan insanların bir numaralı çıkarı AB'ye girmesidir.
    • AB'ye girmeyi erteleyen ve geciktirenler, uzun vadede Türkiye'de yaşayan insanlara haksızlık ediyor ve onların bir nesil sonra daha az yemesine, daha az giyinmesine, daha aptalca düşünmesine ve daha mutsuz olmasına yol açıyorlar.
    • Konuşmacı, Türkiye'nin AB'ye girmesini istemeyenlerin milliyetçiyim diye övündüklerini belirtmektedir.
    20:43Orhan Pamuk'un Yeni Kitabı "Kar"
    • Orhan Pamuk'un yeni kitabı "Kar" ilk furya'da çok sattı ve hala satmaya devam ediyor, yaklaşık 115 bin civarında sattı.
    • Konuşmacı, "Kar" kitabında ilk defa reel siyaset konusunda yazdığını ve romanda 28 Şubat'ın rolünün olduğunu belirtmektedir.
    • 28 Şubat, Türkiye'de askerin siyasete müdahale etmesinin en son örneği olup, arkasında devletin modernleşmek ve batılılaşmak istemesi vardır.
    22:37"Kar" Kitabının İçeriği ve Tuzağı
    • Kitapta Türkiye'nin batılılaşmasını isteyen bir yazarın, devletin veya orduyun bunun için birilerine zarar vermesi durumunda ne yapacağı sorusu ele alınmaktadır.
    • Kahraman, ülkesinin Avrupa'nın bir parçası olmasını istese de, askerlerin siyasal İslamcılar iktidara geldiğinde müdahale etmemesi gerektiğini düşünmektedir.
    • "Kar" kitabında Kars şehrine karşı küçük bir Türkiye örneği kurulmuş, kar yağdırılmış, askeri darbe olmuş ve ahlaki sorunlar ortaya çıkmıştır.
    24:54Türk Romancılığının Dünya Klasiği Olma Durumu
    • Türk romancılığının bir dünya klasiği tırnak içinde çıkarabilecek duruma geleceği sorulmuştur.
    • Dünya klasiklerini bugün tayin eden şey merkez Avrupa'dır ve Avrupa kendisine eklemlenen kültürleri kendisini kıldıkça o kitaplar klasik olmaktadır.
    • Rus romanı Dostoyevski ve Tolstoy ile klasik olarak görüldü ancak Rus kültürü de Avrupa'ya o zaman eklemlendi.
    25:52Orhan Pamuk'un Türkiye Hakkındaki Görüşleri
    • Orhan Pamuk, 70'li ve 80'li yıllarda Türkiye'deki öğrenci olaylarına katılmadığını, bunları uzaktan izleyerek kitaplarını yazdığını belirtiyor.
    • Yaklaşık yirmi yıl sonra ortaya çıkan Pamuk, Türkiye ile ilgili berrak ve demokratik bir fotoğraf verdiğini, Batı basınında Yaşar Kemal gibi değerli bir yer tuttuğunu ifade ediyor.
    • Türkiye'nin bu değerleri koruması ve yaşatması gerektiğini, kendi azınlıklarıyla iç barışının simgesi olması gerektiğini vurguluyor.
    26:44Oryantalizm Eleştirisi
    • Orhan Pamuk'a "oryantalist" olarak nitelendirilen eleştiriye cevap veriyor.
    • Oryantalizm, Edward Said'in attığı bir eleştiri olup, Batılıların doğuya, doğudaki kolonyal iktidarlarını meşrulaştırmak için doğuluları kafasız, fanatik, barbar olarak gösterdiklerini iddia ediyor.
    • Pamuk, kendisine yöneltilen eleştirilerin temelinde kendi devletlerini ve siyasal kurumlarını eleştirmemeleri olduğunu belirtiyor.
    29:28Eleştiri Ölçüsü
    • Pamuk, kendi devletimizi ve siyasal kurumları eleştirmenin önemini vurguluyor.
    • Batı eleştirisinin ölçüsünün kaçması durumunda, sadece Türkiye'deki baskıcı devlete ve dini kurumlara yağ çekme durumuna düşüleceğini söylüyor.
    • Hayatta yapmamız gereken ilk eleştiri, CNN'in İslam'ı yanlış anlattığı mı yoksa Türk devletinin Türkiye'de yaptığı şeyler mi olduğuna karar vermek olduğunu belirtiyor.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor