Buradasın

Okul Öncesi Eğitim ve Çocuk Gelişimi Üzerine Bilgilendirici Program

youtube.com/watch?v=gZKpvoaLOjE

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, "Rehber" adlı bir programda yayınlanan, çocuk gelişimi uzmanı Emel Seri Hoca, Türkiye Maarif Vakfı Köln Eğitim Koordinatörü Zehra Nur Aslan ve Belçika Temsilcisi Zeynep Bilgin Eraslan ile yapılan bir röportajdır. Ayrıca Gazi Üniversitesi mezunu bir eğitim uzmanı da konuşmacılar arasında yer almaktadır.
Program, okul öncesi eğitimin önemi, 0-6 yaş arası çocukların gelişimine katkıları ve farklı eğitim sistemleri (Montessori, Reggio, Piaget, Waldorf) hakkında kapsamlı bilgiler sunmaktadır. Video, Almanya ve Belçika'daki kreş sistemleri, kayıt süreçleri, pedagojik yaklaşımlar ve çok dillilik eğitimindeki pratikler üzerine detaylı bilgiler içermektedir.
Programda ayrıca, iyi bir okul öncesi eğitim kurumunda olması gereken özellikler, anne-babaların kreş tercihinde dikkat etmesi gereken kriterler ve çocukların kreşe başlarken yaşadığı uyum sorunları gibi pratik konular ele alınmaktadır. Seyircilerden gelen sorular yanıtlanarak, üç yaşındaki çocukların kreşe gitmek istememesi ve üç buçuk yaşındaki çocukların kreşte durgun olması gibi durumlar hakkında uzman tavsiyeleri paylaşılmaktadır.

00:34Program Tanıtımı: Programda çocuk gelişiminde okul öncesi eğitimin önemine dair bilgiler paylaşılacak.
Çocuk gelişimi uzmanı Emel Seri, Türkiye Maarif Vakfı Köln Eğitim Koordinatörü Zehra Nur Aslan ve Belçika temsilcisi Zeynep ile bağlantı kurulacak.
İzleyicilerin soruları WhatsApp (009550338948) ve e-posta (rehber@et.trt.net.tr) adreslerinden alınacak.
01:49Almanya'daki Kreş Sorunu: Almanya'daki kreşlerde personel eksikliği nedeniyle enfeksiyon dalgasında hastalanan personelin yerinin doldurulamadığı belirtiliyor.
266 bin çocuk kreşlerde yer bulamıyor ve kreşlere devlet tarafından gerekli destek verilmiyor.
Kreşlerin genişletilmesi ve eğitim kalitelerinin artması için kararlı bir siyasi eyleme ihtiyaç olduğu vurgulanıyor.
03:30Kreş Sorununun Nedenleri ve Çözümleri: Almanya'daki temel sorun kreşlerin sayı olarak yetersiz kalması, personel eksikliği ve mevcut öğretmenlerin yeterince kalifiye olmaması.
Almanya'nın ciddi bir istihdam sorunu var; nüfus gittikçe yaşlanıyor ve önümüzdeki 15 yıl içinde milyonlarca çalışan emekli olacak.
2030 yılına kadar nitelikli çalışan eksikliği 3 milyona kadar çıkabileceği konuşuluyor.
04:32Çözüm Önerileri: Maaşların yükseltilmesi, gayretli çalışanların ödüllendirilmesi ve kariyer imkanı sunulması öneriliyor.
Almanya eyaletlere eğitim için para veriyor ancak bu tek başına yeterli olmuyor.
Üniversite çapında anaokul öğretmenliği eğitimi sunulması ve farklı çalışma modelleri düşünülebilir.
06:07Maarif Europ'un Durumu: Maarif Europ oyun grupları ve emekleme kursları sunuyor ve çift dil eğitim imkanı sunduğu için yoğun talebe sahip.
Çift dil eğitimi, Türk ailelerin çocuklarının anaokula başlarken adaptasyon sürecinde zorluk yaşamaması için önemli.
Talep yoğunluğu nedeniyle haftayı ikiye ayırarak grupları farklı günlerde işletiyor ve oyun gruplarını çoğaltmak istiyor.
07:41Velilere Tavsiyeler: Velilere alternatif eğitim imkanlarını aramaları veya kendileri gruplar oluşturarak çocuklarını eğitmeleri tavsiye ediliyor.
Almanya'da birçok sivil toplum kuruluşu, dernek ve cami kursları bulunuyor.
Planlanmış bir vakit geçirilirse, çocukların sosyalleşme imkanı bulması ve daha verimli bir eğitim alması sağlanabilir.
10:28Okul Öncesi Eğitimin Tanımı: Okul öncesi eğitimi 0-6 yaş dönemi sürecini kapsayan bir süreçtir.
Bu dönemde çocuğun dil, sosyal, psikomotor, duygusal ve öz bakım gelişimlerinin desteklenmesi için uygun bir ortam ve eğitim programı sunulur.
Okul öncesi eğitimi, 6 yaş dönemi okul öncesi eğitimi kapsıyor denildiğinde herkese çok erken gibi gelebilir.
11:45Çocukların Okula Başlama Yaşı: 1989'da hocalar 36 aylıktan sonra çocukların okula başlayabileceğini söylüyordu, ancak günümüzde bu süre kısalıyor.
Pandemi sonrasında insanlar birbirinin evine gitmez gelmez oldu, akrabalık ve komşuluk ilişkileri azaldı, bu da çocuklarda evde yalnızlaşma durumunu artırdı.
Dünyada birçok ülkede çocuklara erken okula başlama zamanı var: Estonya'da 1,5 yaşında, Letonya'da 2 yaşında, Bulgaristan'da 1,5 yaşında.
13:11Okul Öncesi Eğitim ve Önemi: Altı yaşın sonuna kadar beyin gelişimi ve zihinsel gelişimin %80'i tamamlanır, bu nedenle 0-6 yaş dönemi hayatın kritik dönemidir.
Bu dönemde uygun çevre ortamıyla ve eğitimle kazanılmayan becerilerin telafisi daha sonraki yıllarda zorlaşır.
Okul öncesi eğitimin zorunlu hale getirilmemiş olması nedeniyle daha çok çalışan anne babaların çocukları bu eğitimden faydalanıyor.
14:18Okul Öncesi Eğitim Kurumlarının Amacı: Okul öncesi eğitim kurumları, farklı kültürlerden ve sosyo-ekonomik düzeye sahip olmayan çocukların dil ve bilişsel gelişimini desteklemek amaçlı açılmıştır.
Bu kurumlar, çocukların sosyal farkındalığını en aza indirmek amacıyla da faaliyet göstermektedir.
Okul öncesi eğitim kurumlarında eğitim alabilen çocuk sayısı arttıkça, geleceğe daha iyi çocuklar yetiştirebiliriz.
15:15Okul Öncesi Eğitimde Bilişsel ve Dil Gelişimi: Okul öncesi eğitim, çocukların bilişsel gelişimine büyük katkı sağlar.
Dil gelişimi ve bilişsel gelişim birbirine paralel ve birbirini destekleyen süreçlerdir.
Okulda yapılan oyunlar (karta eşleştirme, şarkılar öğrenme) ve etkinlikler çocukların zihinsel gelişimini destekler.
16:44Akran Eğitimi ve Dil Gelişimi: Okul öncesi eğitimde akran eğitimi çok kıymetlidir, çocuklar birbirinden öğrenirler.
Çocuklar taklit dönemlerinde arkadaşlarına bakarak şarkı söylerken, oyun oynarken ve dans ederken onların yaptıklarını taklit ederek öğrenirler.
Okul öncesi eğitimin en önemli katkısı dil gelişimidir, özellikle yurt dışındaki Türkler çocuklarını bu nedenle okul öncesi eğitime verirler.
17:49Evde Kalan Çocukların Sorunları: Evde kalan çocuklara ebeveynlerin planladığı etkinliklerin zamanla yeterli olmayacağı, çocukların ve ebeveynlerin birbirinden sıkılacağı belirtiliyor.
Ekrana maruz kalan çocuklar dil gelişiminde ve bilişsel gelişimde gerileme yaşayabiliyor, bazen otizmli zannediliyor.
Okulda çocukların akranlarıyla konuşma fırsatı bulması, öğretmenlerin hikaye okuması ve parmak oyunları sayesinde dil gelişimleri hızlanıyor.
19:27Çocuğun Dil Gelişimi: Çocuğun önce kendi dilini doğru öğrenmesi, sonra ikinci dil öğrenmesi daha uygun, aksi takdirde gecikmiş konuşma sorunlarına neden olabilir.
Çocuk arkadaşlarıyla sohbet ederken, öğretmenin hikayesini dinlerken, oyun oynarken, dans ederken ve şarkı söylerken dil gelişiminde hızlanır.
20:16Sosyal ve Duygusal Gelişimin Önemi: Aşırı koruyucu bir aile yapısında büyüyen çocuklar daha sessiz, az konuşan, kontrollü ve garantici olabiliyor.
Okul öncesi eğitim kurumlarında çocukların akranlarıyla olması, konuşmayı başlatması, oyuna dahil olması ve kazanma-kaybetme öğrenmesi sosyal ve duygusal gelişimler için önemlidir.
22:40Okul Öncesi Eğitim Almayan Çocukların Dezavantajları: Eskiden mahalle kültürü ve komşuluk ilişkileri sayesinde çocuklar daha fazla sosyalleşebiliyordu, günümüzde bu imkanlar azalmış durumda.
Okul öncesi eğitim kurumuna gidemeyen çocuklarda sosyal ve duygusal gelişim geride kalabiliyor.
Okul öncesi eğitim kurumlarında çocuklar sırasını beklemek, arkadaşını dinlemek, öğretmenin anlatısına dikkat vermek gibi becerileri öğreniyor.
25:54Okul Öncesi Eğitimün Önemi: Ekonomik kriz nedeniyle ebeveynler okul öncesi eğitimin önemini anlayamıyor ve bu konuda fedakarlık yapabilmeyi düşünüyor.
Okul öncesi eğitimde akademik bilgi ve becerinin temeli oluşturuluyor, öğrenmeyi istemek, merak etmek ve soru sormak burada başlıyor.
Okul öncesi eğitimde çocuklara okulun onlara ne kadar güzel olduğunu ve gelişimlerini nasıl desteklediğini öğretiyoruz.
27:28Okul Öncesi Eğitim Hakkında Bilgilendirme: Programda Montessori, Waldorf okulları ve Almanya'daki eğitim sistemleri hakkında bilgi verilecek.
Konuşmacılar, izleyicilerin sorularını cevaplayacak ve seyircilerin sorularını hatırlatacaklar.
28:25Belçika'da Okul Öncesi Eğitim Sistemi: Programda Çocuk gelişimi uzmanı Emel Hoca ve Türkiye Maarif Vakfı Belçika Temsilcisi Zeynep Bilgin Eraslan yer alıyor.
Belçika'da çocuklar altı haftalık itibariyle kreşlere başlayabiliyor ve anneler üç aylık hamileyken kreş yeri aramaya başlıyorlar.
Belçika'da kreşler genellikle Eylül ve Şubat aylarında kayıt yapıyor ve en az altı ay öncesinden kayıt yaptırılması gerekiyor.
31:32Kreşlerde Kalış Süreci ve Müfredat: Belçika'daki kreşlerin kapıları genellikle 7:30'da açılıyor ve 18:00'e kadar açık kalıyor.
Kreşler sabah grupları ve bütün gün grupları olarak iki gruba ayrılıyor.
Belçika'daki tüm kreşler kendi pedagojik programlarını uyguluyor, bazıları Montessori, bazıları doğayı, bazıları dili önemsiyor.
33:15Türkiye Maarif Vakfı'nın Eğitim Yaklaşımı: Türkiye Maarif Vakfı'nın en önemli amacı, çocukların güvenli ve sağlıklı bir ortamda bulunması ve ebeveynlerin gönül rahatlığıyla sosyal işlerine devam edebilmesi.
Vakfı'nın programında Montessori, Reggio ve Piaget'in esintileri bulunuyor.
Belçika'da çok dillilik çok önemli bir konu olup, gruplar Türkçe, Fransızca ve Türkçe planlamacı olarak iki çift dilli gidiyor.
35:18Kreş Deneyimleri: Konuşmacı, kız kardeşiyle birlikte üç yaşındayken katolik bir kreşe gittiğini ve orada tam gün (sekiz saat) kaldıklarını anlatıyor.
Kreşte küçük bir mutfağın, yemek yediklerinin, kendilerini yıkadıklarının ve öğle vakti küçük yataklarda yarım saat- bir saat uyuduğunun hatıralarını paylaşıyor.
Yetişkin olduktan sonra kreşi ziyaret ettiğinde, o zaman küçük göründüğü için mobilyaların ve sınıfın kendisine göre büyük olduğunu fark etmiş.
37:14Almanya'daki Okul Öncesi Eğitim Sistemleri: Konuşmacı, Almanya'da farklı okul öncesi eğitim kurumlarına gitme fırsatı bulduğunu belirtiyor.
Waldorf okullarının yaparak, yaşayarak öğrenmeye odaklandığını, çocukların kendi ekmeklerini yapabildiklerini ve bitkileri yetiştirabildiklerini, bahçede uzun süre kalabildiklerini anlatıyor.
Montessori okullarının atölye çalışması odaklı olduğunu, marangoz, kumaş gibi farklı atölyelerin ayrılmış olduğunu ve çocukların istediği atölyede çalışabildiklerini belirtiyor.
39:46Kreş Uyum Sorunu: Bir ebeveyn, dört yaşındaki çocuğun kreşe başlamasından sonra uyum sorunu yaşadığını, evdeki davranışının değiştiğini ve yemek yemeyi ve uyumayı zorlandığını sorguluyor.
Konuşmacı, anne babanın çocuğa sorgulama şeklinde değil, "hangi oyunu öğrendin, hangi arkadaşınla oynadın" gibi açık uçlu sorularla konuşması gerektiğini tavsiye ediyor.
Uyum sürecinin uzun sürmesi durumunda, anne babanın öğretmeniyle iletişime geçip, evdeki durumla okuldaki durum arasındaki farkları ve gerekli değişiklikleri araştırmaları gerektiğini vurguluyor.
42:38Eğitim Kurumu Seçim Kriterleri: Konuşmacı, anne babaların eğitim kurumu seçerken evlerine en yakın olmanın yanı sıra diğer kriterler de dikkate alması gerektiğini belirtiyor.
Eğitim kurumunun açık havanın kolay alınabildiği bir bahçesinin olması gerektiğini vurguluyor.
Eğitimcilerin çocuk gelişimi ve okul öncesi alanında eğitim almış olması gerektiğini, bu konuda seçme hakkı bulunduğunu ifade ediyor.
43:42Okul Öncesi Eğitim Kurumlarında Önemli Kriterler: Çocuğun iyi beslenmesi ve öz bakımla ilgili ihtiyaçlarının karşılanması önemli kriterlerdir.
Okulun kurucusunun eğitimci olması çok önemli bir kriterdir.
Eğitimci olmayan kişilerin okul öncesi eğitimi bakış açısı farklıdır ve bu eğitimi farklılaştırabilir.
44:23Ailelerin Okul Öncesi Eğitim Kurumlarına Beklentileri: Her ailenin okul öncesi eğitim kurumlarına beklentileri farklıdır.
Bazı aileler sadece güvenli bir yer istirken, bazıları dil eğitimi, jimnastik, spor, drama, Orff eğitimi ve sanat etkinlikleri gibi çeşitli faaliyetlerin olmasını ister.
Aileler okulları bahçeye çıkan, dil eğitimi veren veya çocuğun özgüvenini destekleyen gibi farklı nedenlerle tercih edebilirler.
45:30Okul Öncesi Eğitim ve Çocukların Kreşe Gitmesi: Çocukların kreşe gitmesi için en uygun yaş belirli değil, bir, iki veya üç yaşında gitmeleri de olabilir.
Çocuklar dört buçuk, beş yaşından itibaren olumlu davranış geliştirmekte zorlanabilir, bu nedenle ne kadar erken okula giderse o kadar iyi kazanımlarını görebilirsiniz.
Çocuğunuz için yapabileceğiniz en iyi şey onu iyi bir okul öncesi eğitim kurumuna göndermek, çünkü bu kurumlarda çocuk akranlarıyla birlikte oynayarak ve öğrenerek sosyal becerilerini geliştirebilir.
48:39Çocuğun Kreşe Gitmek İstemesi: Uzun süre sadece koruma alanında (evde) yetişmiş bir çocuk, okula kadar sadece evde kalmakta, bu durum sosyal ve duygusal gelişimi için olumsuz olabilir.
Çocuğun kreşe gitmesi için kararlı olmak, net ve tutarlı olmak önemlidir, çocuğun ağlayıp yalvardığı durumlarda bile.
Çocuklar anne-babaları kullanmayı öğrenirler, bu nedenle okula gitme konusunda net ve kararlı olmak gerekir.
49:40Kreşte Sessizleşen Çocuk: Üç buçuk yaşındaki kız çocukları, cinsel gelişiminin olduğu ve benlik kavramının geliştiği bir dönemde olabilir, bu nedenle evde hareketli olup okulda daha sessiz ve sakin olabilir.
Okulda sessizleşen bir çocuğun durumunu anlamak için aile ile okul yönetimi arasında iletişim kurulması gerekir.
Öğretmenden çocuğun özgüveninin gelişmesi için onu öne çıkarması, sohbet etmesi ve görmesi için destek alınabilir.

Okul Öncesi Eğitim ve Çocuk Gelişimi Üzerine Bilgilendirici Program

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir