Buradasın
Nurettin Topçu ve Türkiye'nin Eğitim Sistemi Üzerine Akademik Sohbet
youtube.com/watch?v=RqNMnPTVKG8Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Milli Eğitim Bakanlığı temsilcileri, akademisyenler, dekanlar ve çeşitli eğitimcilerin katıldığı akademik bir sohbet formatındadır. Konuşmacılar arasında Dr. Adem Yaman (üniversitenin iç denetçisi), Çanakkale'de bulunan bir bakanlık temsilcisi ve Erzurum'daki okul müdürleri bulunmaktadır.
- Sohbet, Nurettin Topçu'nun eğitim felsefesi, Türkiye'nin eğitim sistemindeki sorunlar ve öğretmen yetiştirme yöntemleri etrafında şekillenmektedir. Konuşmacılar, Topçu'nun "isyanın ahlakı" kavramı, eğitimde tasavvufi yaklaşımı ve öğretmenin kritik rolü gibi konuları ele almaktadır. Ayrıca, Türkiye'nin eğitim sistemindeki yapısal sorunlar, köy enstitüleri, Milli Eğitim Bakanlığı'nın çalışma yapısı ve Türk edebiyatının günümüz gençlerindeki yeri de tartışılmaktadır.
- Videoda ayrıca, Türkiye'nin Batı'dan aldığı eğitim reformlarının esasını ıskalaması, Amerika ile 1947'de yapılan eğitim anlaşması, Fransa'daki okul yöneticiliği uygulaması ile Türkiye'deki sistem arasındaki farklar ve gençlerin okuma alışkanlıkları gibi konular da ele alınmaktadır. Konuşmacılar, Türk edebiyatının önemli yazarlarının eserlerinin günümüz gençlerindeki yeri ve eğitim sistemindeki sorunların çözüm yolları hakkında görüşlerini paylaşmaktadır.
- 00:02Konuşmanın Tanıtımı
- Konuşmanın konusu Nurettin Topçu'nun eğitim felsefesi ve Maarif davası hakkındadır.
- Konuşmayı üniversitenin iç denetçisi Dr. Adem Yaman sunacaktır.
- Konuşmacı, Nurettin Topçu'nun Türk düşünce tarihinde önemli bir yer tuttuğunu ve isyanın ahlakını Türk milletine öğreten bir düşünür olduğunu belirtiyor.
- 01:13Nurettin Topçu'nun Özellikleri
- Nurettin Topçu, Sorbonne Üniversitesi'nde "İsyanın Ahlakı" konusunu birincilikle bitirmiş ve ödül olarak Türk bayrağının üniversite kapısına asılmasını istemiştir.
- Doçent olduğu halde üniversitede bir saat ders verememiş, Hilmi Ziya Ülken'in çağının bir filozofu olarak nitelendirilmiştir.
- Nurettin Topçu, İslam ve doğu ile batı arasındaki sıkıntının sebebini Kur'an merkezli düşünememek ve ahlaklılıktan uzaklaşmamız olarak görmüştür.
- 03:12Konuşmacının Giriş
- Konuşmacı, Nurettin Topçu hakkında konuşmak için kendisini zor bir durumda hissettiğini belirtiyor.
- Konuşma, Nurettin Topçu'nun öncesi, milli sıfatını taşıyan bakanlığın mevcut durumu ve eğitim anlayışı hakkında olacak.
- Konuşmacı, Nurettin Topçu'nun millilik unsuru ve muallim kavramı üzerinden konuştuğunu, eğitim sürecini tasavvufi bir pencereden vermeye çalıştığını ifade ediyor.
- 06:43Eğitim ve Öğretmenin Önemi
- Nurettin Topçu, insan olmanın doğal kazanımlarının içermesi gereken hususları hep tartışan bir düşünür olarak görülüyor.
- Üstad, her şeyin başının eğitime bağlandığını, özellikle muallime bağlı olduğunu vurgulamaktadır.
- Konuşmacı, Milli Eğitim Bakanlığı'nda yaklaşık on beş yıl çalışmış biri olarak, batıdan alınan reformların esasını hep ıskalamış olduğumuzu gözlemlediğini belirtiyor.
- 09:16Milli Eğitim Bakanlığı'nın Sorunları
- Milli Eğitim Bakanlığı'nın siyasi görev ortalaması 2,30 yıl olup, en fazla 5,5 yıl görev yapmış bakanlar vardır.
- 1924'te John Dewey'den bu yana Türkiye'de somut alınan ve yanlış olsa bile uygulanamamış kararlar vardır.
- Türkiye'nin eğitim modeli farklı ülkelerden alınan parçaların bir araya getirilmesi sonucu oluşmuştur, ancak bu parçalar birbiriyle uyumlu değildir.
- 15:01Eğitimde Milli Olma Sorunu
- Türkiye'de "milli" ismi taşıyan önemli kurumlar var: Milli Savunma, Milli Eğitim ve Milli Piyango.
- Modernleşme hevesi, bizi milli olmanın ötesine taşıyan bir yol mudur?
- Türkiye'nin kendine has okul tipi, okul teorisi, öğretim yöntemleri ve öğretmen tanımlaması var mı?
- 20:07Milli Eğitim Şuraları ve Stratejiler
- Türkiye'de yaklaşık 19 Milli Eğitim Şurası yapılmıştır.
- Yapılan şuralarda önemli bir çoğunlukla tekrarlardan gitilmiş, önceki şuralarda konuşulan hususlar yeniden önerilmiştir.
- Nurettin Topçu'ya göre "okulun bir toplumu olmaz, her toplumun bir okulu vardır" şeklinde bir yaklaşım gerekir.
- 21:59Rahmetli Topçu'nun Kişisel Yapısı ve Toplumsal Algısı
- Rahmetli Topçu, kendisinin övüldüğü veya şahsiyetinin ön plana çıkarıldığı yerlerde kaçmayı tercih etmiş bir yapısı vardı.
- Vefatından sonra birçok taslak çalışmaları derlenip bir bütün haline getirilmiş.
- Erzurum'daki bir bilimsel toplantısında, Erzurum'un tüm kurum ve okul müdürlerinin sadece onda biri rahmetli Topçu'yu tanıyormuş.
- 23:05Toplumsal Eleştiri ve Kişisel Yaşam
- Rahmetli Topçu, "öldükten sonra yayınlanmasını istemiyorum" demiş çünkü eleştiriye açık bir toplumda eleştiriler dikkate alınmaz hale gelmiş.
- İstanbul Üniversitesi'nde doçentlik kabulünü almış ancak üniversitelere sokulmamış, çeşitli sebeplerle sıkıntılar yaşamış.
- Tasarrufu bir rahmet kapısı olarak görüyormuş ve bu durum hem kendisine rehabilite sağlıyor hem de ahlak ve isyan çalışmalarını Türkiye'de daha anlaşılır hale getiriyormuş.
- 25:02Sorbonne'daki Anı
- Rahmetli Topçu, Strazburg'da doktorasını tamamladıktan sonra Paris'teki Sorbonne Üniversitesi'nde bulunmuş.
- Üniversitede başarılı öğrencilerin istekleri karşılanıyor, Topçu ise Türk bayrağını kırksekiz saat burçlarda dalgalanmasını istemiş.
- Yönetim kurulu başlangıçta bu isteği kabul etmemiş, ancak uluslararası itibarlarını korumak için sonunda kabul etmiş ve Topçu böylece felsefe doktorası yapan ilk Türk öğrenci olmuş.
- 30:32Eğitim ve Milli Okul Teorisi
- Rahmetli Topçu, "Bir millet okuluyla millettir, medeniyet, kervanla yol gösteren maariftir, kültürdür" demiş.
- Platon'un Akademisi ve Montessori'nin okulunun hala biliniyor olmasının arkasında bir eğitim felsefesi ve ruhu var.
- Türkiye'nin değerler üzerine inşa edilmiş bir milli okul teorisine ihtiyacı var.
- 32:28Eğitim Sisteminde Öğretmenin Önemi
- Eğitim sisteminin odak noktasında öğretmen bulunmalı ve önce yetiştirilmesi gerekiyor.
- Köy enstitüleri milli bir eğitim sistemi olarak değerlendirilebilir miydi?
- Köy enstitüleri, öğretmen okulları ve öğretmen lisesleri zamanla yozlaşmış durumda.
- 33:32Köy Enstitüleri Hakkında Görüşler
- Konuşmacı, üç-dört köy enstitüsü gezdiğini ve bunların çoğu artık okul olarak değil, genel depo veya başka kamu binaları olarak kullanıldığını belirtiyor.
- Köy enstitüleri bulundukları zamanda katma değer sağladıklarına inanılıyor.
- Bu kurumlar siyasi çekişmelere kurban edilmiş ve günümüze taşınamamış.
- 36:52Okul Yöneticiliği Uygulaması
- Fransa'daki okul yöneticiliği uygulamasında, adaylar önce sekiz ay teorik eğitimi alıyor.
- Teorik eğitimde eğitim psikolojisi ve formasyon veriliyor, mevzuat ezberletilmiyor.
- Sonraki sekiz ayda bir okul müdürünün yanında pratik staj yapılıyor ve sonrasında bir sınava giriliyor.
- 38:47Türkiye'de ve Almanya'da Okul Yöneticiliği Karşılaştırması
- Almanya'da okul müdürleri öğretmenlerin performansına göre maaşları üzerinde değişiklik yapabiliyor.
- Türkiye'de öğretmenlerin maaşları terfi durumuna göre değişiyor, Almanya'da ise performansına göre.
- Türkiye'de böyle bir okul müdürü bulunmuyor.
- 39:46Eğitim Sistemindeki Sorunlar ve İrade Eksikliği
- Almanya'da federasyonlar tarafından yönetilen bir sistem varken, Türkiye'de üniter bir yönetim bulunuyor.
- On altı yılda öğretmen yetkileri konusunda bir çalışma çıkaramamış olmanın temel nedeni irade ve siyasal kararlılık eksikliğidir.
- Milli Eğitim Bakanlığı'nda her bakan geldiğinde tüm birimler birer saat fikir verirken, bakan "hiçbir problemimiz yok ama çözüm de yok" diyerek gider.
- 42:03Bakanlık Çalışmaları ve Çıkmaz Durum
- Bakanlıkta her cuma günü saat 16:00'da "A1 A1" toplantısı düzenlenir ve her konu çalışılmış, çözülmüş gibi görünür.
- Bakanlar "şu konuda bir çalışma yapalım" derken, birimler "o konuda bir çalışma yaptık" diye karşılık verir.
- Bakanlar "yapalım" derken, birimler "bu yapıldı, çözülmüyor" der ve çıkmaza girilir.
- 44:09Fulbright Programı ve Türkiye-Amerika İlişkileri
- 1947'de kurulan ve 4+4 formatında olan Fulbright programı, Türkiye'de beş yüz bin dolar yıllık mali bütçeye sahiptir.
- Yönetim kurulunun sekiz kişilik kadrosunda yedi Amerikalı, bir Türk bulunur ve bu kurul alacağı, göndereceği, harcayacağı yerleri kendisi seçer.
- Program kapsamında Türkiye'den seçilen kişiler Amerika'ya gider, master ve doktora yapar, araştırma laboratuvarı kurar ve Türkiye'ye geri döner.
- 47:31Programın Etkileri ve Takip Sistemi
- Programdan yararlanan ünlü kişiler arasında Kemal Derviş, Ali Babacan ve diğer siyasetçiler bulunur.
- Ankara Üniversitesi'nde iki hoca var, biri hukukta, diğeri siyasal bilgilerde çalışıyor ve gelen öğrencileri takip eden bir dernek kurmuştur.
- Programdan yararlanan kişilerin takip edilmesi, aidiyet ve kurumsal kültür inşasını sağlayacaktır.
- 50:12Kitap Endüstrisi ve Kültür
- Ankara'daki ünlü kitapçılarda Türk yazarların kitaplarına rastlanmazken, yabancı ve Batı yazarlarının kitapları bulunur.
- Eğitimde "out standing reading" adı verilen dışarıdan okuma programları var, ancak gençler bu kitaplara erişemiyor.
- Türkiye'yi öven yabancı yazarların kitapları (Roger Karadul, Morris Bukay) kitapçılarda bulunmazken, belirli kişilerin kitapları yaygınlaşır.
- 52:01Gençlerin Klasik Edebiyatı Tanımaması
- Gençlerin Nurettin Topçu, Mardin ve Erol Güngör gibi klasik yazarları tanımadığı belirtiliyor.
- Bu yazarların eserlerinin gençlere daha yakın ve erişilebilir hale getirilmesi gerekiyor.
- Peyami Safa gibi yazarları anlayamayanların, dil olarak onları revize etmek ve belirli bir kıvama getirmek gerekiyor.
- 52:41Milli Eğitim Bakanlığı'nın Kütüphanesi
- Milli Eğitim Bakanlığı'nın bir kütüphanesi yoktu, yer olmadığı gerekçesiyle.
- Beşevler'de Gazi Üniversitesi'nin bazı binalarını müşterek kullanırken, yazma esercar kütüphanesi bulundu.
- Binlerce sayfadan oluşan tozlu ciltler ve kolilerin açıldığı bu kütüphaneye girdiler.
- 55:00Edebiyatın Önemi ve Eğitimde Yerleşme
- Konuşmacı, eğitim fakültesinde belli bölümlerde eğitim yönetim derslerine vermeye çalıştığını belirtiyor.
- Öğrencilere özel okuma öneri listesi hazırlayıp, Twitter ve WhatsApp üzerinden duyurduğunu söylüyor.
- Özellikle öğretmen adayı olan gençlere Peyami Safa, Nurettin Topçu ve Mümtaz Turhan gibi yazarların okunması gerektiğini vurguluyor.
- 57:10Nurettin Topçu'nun Edebiyatı ve Öğretmenlik
- Nurettin Topçu'nun eserlerinin okunduğunda hem milli bilinç hem de otokontrol sağladığını belirtiyor.
- Topçu'ya göre, çocuklar büyüklerden daha kurnaz ve yaşlılar çocuklardan daha ümitsiz olmamalı.
- Günümüzde talebelik ilim yolculuğu değil, diploma avcılığı haline geldi ve okullarda disiplin çok sarsılmış durumda.
- 59:45Kitapların Erişilebilirliği
- 1970'li yıllarda Kültür Bakanlığı, Tarih Kurumu ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın kitapları ucuz kağıt parasına satmış olduğu dönemlerden bahsediliyor.
- Günümüzde de kitapların yakın fiyatlarla emme imkanı sunulmalı.
- İran'da okuma oranı Türkiye'den daha yüksek, otobüs duraklarında sahipsiz kitaplar bulunuyor ve kitaplar vergisiz satılıyor.