Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "Bana Dinden Bahset" programının bir bölümü olan bu video, bir konuşmacının Nisa Suresi'nin son beş ayetini (171-176) yorumladığı dini bir sohbet programıdır. KT Stüdyolarında yayınlanan programda Hakan Çelik'in hazırladığı Kur'an Türkçe meal tefsirinden okumalar yapılmaktadır.
- Video, Nisa Suresi'nin son bölümünün tefsiri ile başlayıp, "dinde aşırılık" konusuna odaklanmaktadır. Konuşmacı, İslam'ın modern dünyayı başlatan üç temel alanını (dini, siyasi ve iktisadi hayat) ele alırken, İsa'nın Kur'an'daki konumunu, iman kavramını ve Allah kavramını açıklamaktadır. Ayrıca, Kur'an'daki miras bölüşümü, şahitlik ve zina kavramları gibi hukuki konular da yorumlanmaktadır.
- Programda İslam'ın köle serbest bırakma, toplumsal adalet, demokrasi ve eşitlik gibi değerleri savunduğu vurgulanırken, "Allah'a iman" ifadesinin gerçek anlamı, kadere iman kavramının Kur'an'da yer almadığı ve şahitlik konusundaki cinsiyetçilik iddialarına cevap verilmesi gibi tartışmalı konular da ele alınmaktadır. Video, Nisa Suresi'nin açıklanmasının sona ermesiyle ve bir sonraki bölümde Haşr Suresi'nin ele alınacağı bilgisiyle sona ermektedir.
- 00:14Nisa Suresinin Son Bölümü
- "Bir Bana Dinden Bahset" programında Nisa suresinin son bölümünü inceleyecekler.
- Nisa suresinin 171 ila 176. ayetleri üzerinde durulacak ve bu programla Nisa suresi tamamlanacak.
- Nisa suresinin ilk kırk ayeti kadınlarla ilgili Kur'an'ın getirdiği reformları ele alırken, son bölüm Yahudiler ve Hıristiyanlarla ilgili tartışmalara değinmektedir.
- 04:08Nisa Suresinin Son Ayetleri
- Nisa suresinin son ayetlerinde önceki çağlarda kitap verilenlere (Ehl-i Kitap) "dininizde aşırılığa gitmeyin" denilmektedir.
- İsa'nın Allah'ın peygamberi, Allah'ın ruhu ve kelimesi olduğu, ancak Allah'ın oğlu olmadığı vurgulanmaktadır.
- Son ayette babası ve çocuğu olmayan birinin mirasının nasıl bölüştürüleceği açıklanmaktadır.
- 08:37Aşırılık Kavramı
- "Ehl-i Kitap" ifadesi, kendilerine kitap verilenler demektir ve ayette onlara dinde aşırılığa gitmeleri söylenmektedir.
- Aşırılık hayatın her alanında geçerlidir; yemek yerken, konuşurken, mal biriktirmede, ilişkilerde ve yönetimde aşırılığa kaçılmamalıdır.
- Kur'an-ı Kerim'de Allah yerleri ve gökleri bir mizan ile yaratmıştır denilerek, her şeyin bir denge içerisinde olması gerektiği vurgulanmaktadır.
- 12:03Renklerin Denge Bilimi
- Renk bilimciler (koloristler) filmlerde renklendirme yaparak renklerin dengesini korumaktadır.
- Evrende üç temel renk vardır: mavi, yeşil ve kırmızı; yukarı doğru kaldırıldığında her şey beyaz, aşağı doğru indirildiğinde her şey siyah olur.
- Her renk kendini göstermek için dengede tutulmalıdır; bir renk egomonyasını sağlarsa (hegemonyası oluşursa) diğer renkler hiçe sayılır ve aşırılık ortaya çıkar.
- 15:11Kur'an'ın Renk ve Dil Anlayışı
- Rum suresinin yirmi ayetinde "elvani ve el-sinum" (renkleriniz ve dilleriniz) ifadesiyle insanlığın farklı renk ve dil çeşitliliğinin Allah'ın ayetlerindendiği belirtiliyor.
- Kur'an doğadaki renklerin ve insanların dillerinin korunmasını istiyor, birini esas alıp diğerlerinin üzerinde hegemonya kurmayı engelliyor.
- Doğal hayat ve uyum, evrendeki bir uyumdur ve bu uyum aile, iş ve ticari ilişkilerde uygulanmalı.
- 17:16Doğallık ve Aşırılık
- Doğallık, birini esas alıp diğerlerine hakim kıldığı zaman bozulur.
- Din işlerindeki aşırılık, Allah'ı gerçek şekliyle ele almayıp, onun hakkında aslı astarı olmayan sözler söyleyerek oluşur.
- İsa'nın "Meryem oğlu Mesih" olarak anılması doğaldır; Meryem annesinin adı, Mesih lakabı, İsa ise kendi ismidir.
- 19:24İsa'nın Doğal Anlamı
- "Meryem üzerinden insanlığa ulaştırdığı sesi" ifadesi, İsa'nın Meryem'den doğduğu ve Allah'ın kelimesi olduğu anlamına gelir.
- "Kelime ve ruh" ifadeleri doğallık içindeyken, bunların sadece İsa'ya mahsus olduğu şeklinde yorumlanması doğallıktan çıkışı ve aşırılığı oluşturur.
- Doğallık, insanların bir annesi ve babası olması ve kavim içinde lakabı veya ismi olmasıdır; İsa da bu doğallığı takip etmiştir.
- 20:57İsa'nın Kur'an'daki Durumu
- Kur'an'a göre İsa, Allah'ın kelimesi ve ruhudur, Meryem'den olmuştur.
- Allah'ın kelimesi ve ruhu ifadeleri, insanların isimlerindeki gibi sembolik anlamlara sahiptir.
- Abdullah (Allah'ın kulu), Seyfullah (Allah'ın kılıcı) gibi isimlerde olduğu gibi, İsa da Allah'ın sesi ve mesajıdır.
- 23:04Allah'ın Kelimesi ve Ruhu Anlamı
- Allah'ın sesi, Allah'ın mesajını yeryüzünde duyuran kişidir; bu mesajlar birlikte yaşamayı, emeğine geçinmeyi, yoksullara dağıtmayı içerir.
- Allah'ın ruhu ise, ölü ruhları ve kalpleri diriltmeyi ifade eder; İsa ölmüş kalpleri diriltirdi.
- Kur'an'daki sembolik ifadeleri aşırı yorumlamak yerine doğal hallerinde anlamak gerekir.
- 25:27İsa'nın Davası
- İsa ölü ruhları, bilinçsiz insanlara bilinç vererek diriltmiştir.
- Özgürlük, bağımsızlık, hürriyet, adalet ve eşitlik İsa'nın davasıdır.
- Allah'ın sesi, bu değerleri ayağa kaldırıp insanlığı canlandıran kişidir.
- 26:05Denge ve Adalet
- Adalet, eşitlik ve özgürlüğün var olduğu yerlerde doğallık ve denge kurulur.
- Adalet ve eşitliğin olmadığı yerlerde denge bozulur, bir renk diğerlerini bastırır.
- Zenginlik-fakirlik uçurumu da dengeyi bozar; herkesin yemeli, içmeli ve kendi ayakları üzerinde yaşaması gerekir.
- 28:02Kur'an'ın Eleştirileri
- Kur'an, Allah'ın peygamberi İsa'nın başka bir şey olmadığını, Allah'ın üç olduğunu söylemeyi eleştirir.
- Kur'an fukaraların üzerine fazla gitmez, eleştiri yapar.
- Kur'an, siyasal amaçlı teoriler, teolojiler ve hegemonik güçlere karşı harekete geçer.
- 30:21Eski Dünya ve Yeni Çağ
- Eski dünyada firavunlar, krallar ve imparatorlar kendilerini tanrı oğlu olarak iddia ederlerdi.
- Bazı güç peşindeki Hristiyanlar da İsa'yı o konuma oturtarak güç devşirmeye çalışırlar.
- İslam, Allah'ın bir tek tanrı olduğunu, oğlu olmadığını söyleyerek eski dünyanın defterini dürer ve yeni bir çağ başlatır.
- 32:05İslam'ın Modern Dünyayı Başlatması
- Aydınlanma devrimi, 1789'da özgürlük, eşitlik ve kardeşlik sloganıyla Fransa'da başlamış olsa da, ilk kıvılcımları İslam'ın ortaya çıkışıyla çöllerde başlatılmıştır.
- Modern dünyaya geçiş, İslam'in ortaya çıkmasıyla gerçekleşmiştir.
- İslam'ın modern dünyayı başlatması üç konuda gerçekleşmiştir: dini, siyasi ve iktisadi hayat.
- 33:56İslam'ın Dini Reformu
- İslam'ın dünyaya getirdiği dini reform, "hatemül enbiya" (peygamberliğin sonuncusu) fikridir.
- Peygamberliğin kurumsal olarak kendisinde yok edilmesi, Allah'ın sesinin artık herkeste ortaya çıkabileceği anlamına gelir.
- Herkes Allah'ın elçisidir, bu nedenle kimse kendisini özel bir konuma koyma veya paraları isteme hakkına sahip değildir.
- 37:06Peygamberliğin Sonu ve İnsanlığın Yeni Çağı
- Peygamberliğin sonlanması, insanların kendi başlarına bakmaları ve kendi çaresine bulunmaları anlamına gelir.
- Allah'ın renkleri, yerler, gökler ve bilim her yere saçılmış durumda, insanlara kitabı bırakılmıştır.
- Modern hayat, artık kurtarıcılar olmayacağını, halk kendi kendini kurtaracağını ifade eder.
- 38:04İslam'ın Siyasi Reformu
- Kur'an'a göre Tanrı'nın oğlu yoktur, yeryüzünde Tanrı'nın gölgesi veya kurtarıcı olmayacaktır.
- İnsanlar kendi aklıyla, vicdanıyla, örgütlenmesiyle ve birleşmesiyle kendi kendini kurtaracaktır.
- Yeryüzünde yöneticiler Tanrı'nın oğlu olmayacaktır, halk seçtiği kişi yöneticilik yapacaktır.
- 39:34İslam'ın Devrimci Hamlesi
- İslam'ın bu devrimci hamlesi tarih boyunca bastırılmıştır.
- Kur'an'ın devrimci hamlesi Müslümanlar tarafından, Müslüman mezhepler, tarikatlar ve Araplar, İranlılar, Türkler gibi Müslüman olan milletlerin cehaleti yüzünden ilerletilememiştir.
- Bu hamle Kerbela'da doğduğu topraklara gömülmüştür.
- 40:01Kölelik ve Özgürlük
- Kitapta iktisadi fetku rakabe olarak adlandırılan kölelere özgürlük, efendi ve kölenin olmadığı bir dünya anlatılmaktadır.
- Bele Suresi 13. ayette "fekku rakabe" (boyundurukları parçalayın) ifadesi kullanılmış, fakat "fek" kelimesi Arapça'da şiddetli bir kelimedir.
- Mekke döneminde kölelikle ilgili ayetlerde "fek" (parçalamak) kelimesi, Medine döneminde ise "tahrir" (hürriyet, özgürlük) kelimesi kullanılmıştır.
- 40:54Efendisiz ve Kölesiz Bir Dünya
- Herkesin kendi eliyle, alın teriyle Allah'ın doğadaki nimetlerini işleyerek rızkını kazanması gerektiği vurgulanmaktadır.
- Efendisiz ve kölesiz bir dünya, kimse kimseye muhtaç olmayan bir düzeni ifade etmektedir.
- İstanbul'daki taksicilik sistemi, efendi ve köle düzenini örneklemektedir; plaka sahipleri evde yatarken, emekçi şoförler çalışıp kazancın bir kısmını alırlar.
- 43:35Toprak Reformu ve İşçi Hakları
- Toprak reformu yapılması gerektiği, ağların elinden toprakların alınması ve işçilerin çalıştıkları fabrikaya ortak olması gerektiği belirtilmektedir.
- Kur'an-ı Kerim, efendisiz ve kölesiz bir dünya istemektedir.
- Günümüzde her yerde efendilik ve kölelik devam etmektedir; toprak ağları, plaka baronları ve emekçiler arasında bir ayrım vardır.
- 45:17Nisa Suresi'nin Son Beş Ayeti
- Nisa Suresi'nin son beş ayetinde "Tanrı üçtür demeyin" ve "Allah ancak bir ilahtır" ifadeleri yer almaktadır.
- "Göklerde ve yerde ne varsa onundur" ve "Allah'tan başka vekil yoktur" ifadeleri, Kur'an'ın sloganları olarak nitelendirilmektedir.
- Allah'la kul arasına kimsenin girmemesi gerektiği, doğallığı bozanlara karşı vekil kavramının eleştirildiği belirtilmektedir.
- 47:20Vekil Kavramı ve Demokrasi
- Vekalet sistemi geçici bir sistemdir; cumhuriyet ve demokrasi de vekalet sistemleridir.
- "Allah'tan başka vekil yoktur" ifadesi, sosyal içerikli yorumlanarak "halktan başka vekil yoktur" anlamına gelebilir.
- Halk kendi kendini idare edebilirse, vekil veya yöneticiye ihtiyaç kalmaz; bu, cumhuriyetin ve demokrasinin mantıki sonucudur.
- 49:52Demokrasiye Doğru Yol
- Cumhuriyetin ve demokrasinin mantıki sonucu sınırsız, sınıfsız, sömürüsüz, devletsiz ve ulussuz bir dünyadır.
- Gerçek bir düşünce adamı, düşüncenin ve aklın hakkını vermelidir.
- Bir gerçek düşünce adamı menfaatinden vazgeçebilir, hayalleri öne koyabilir ve onların peşinden gidebilir.
- 52:40İbadet ve Kibir
- İsa Allah'a ibadet etmekten asla çekinmezdi ve en yakın melekler de öyleydi.
- Her kim Allah'a ibadetten çekinirse ve büyüklük taslarsa, yakında onların hepsini huzurunda toplayacaktır.
- İbadet kelimesi sadece namaz kılmaktan, oruç tutmaktan veya secde etmekten çekinmemek anlamına gelmez, daha geniş bir anlama sahiptir.
- 54:47Aşırılık ve Doğal Hayat
- Her kim doğal olanı terk edip aşırılığa kaçarsa, Allah'a ibadetten uzaklaşmış olur.
- İsa'nın Allah'ın kuludur ve elçisidir, bunu bırakıp "ben Allah'tan bir parçayım" demek kirlenmek demektir.
- Herkes doğal hayat içerisindeki yerini benimsemeli ve kabullenmelidir, bunun dışına çıkarak kibirlenmek Allah'a ibadetten kaçınıp doğalı terk etmek demektir.
- 56:18İslam'da Aşırılık ve Takdir
- İslam'da aşırı gitmek yoktur, teşekkür etmek vardır; herkes yaptıklarıyla takdir edilir.
- Hıristiyanların Isa'ya yaptığı gibi tanrı muamelesi yapmamalı, biricik ve tektir dememeli.
- Geleceğe inanılmalı, herkes de yaptıklarıyla takdirini kazanır ve saygıyla anılır.
- 57:36Mucize ve İnsanlık
- Mucize aciz bırakan demektir, kimsenin yapmadığını örgütlenerek, stratejik kararlar alarak başarabilmek demektir.
- Mucize herkes için mümkündür, geçmişten gelip dirilip kurtaracak kimse yoktur.
- Herkes Isa'nın, Muhammed'in, Mustafa Kemal'in yaptığını yapabilir, onların üstün veya ayrıcalıklı değildir.
- 58:12Kur'an'da İsa'nın Anlatımı
- Kur'an-ı Kerim İsa peygamberden bahsederken annesinin ismiyle zikrediyor çünkü etrafında bir mitoloji üretilmişti.
- İsa'nın durumu Adem'in durumudur, annesi de vardı, babası da vardı, herkesin doğduğu gibi.
- Kur'an, muhatabın muayilesine göre konuşma üslubunu kullanır; muayilesinin içinden konuşur ama onun inandıklarını onaylamaz.
- 1:03:14Hz. Ali'nin Cenkleri ve Ali Dağı Hikayesi
- Konuşmacının babası, Hz. Ali'nin cenklerini okuyan, namaz kılan, cumaya giden, ezan okuyan, oruç tutan bir Sünni'di.
- Hz. Ali'nin cenklerinde "Hz. Ali elinde rüskarıyla Ali Dağı'na vurmuş ve o dağı ikiye ayrılmış" deniliyor.
- Konuşmacı, çocukluğunda Kayseri'nin Tomarza ilçesinde Ali Dağı'nın ortasında iki tepe ortası yarılmış gibi durduğunu görmüş ve "Ali Dağı" adının nereden geldiğini sormuş.
- 1:05:17Kur'an'ın Hz. Ali Hakkındaki Sözleri
- Kur'an'da Hz. Ali'nin Allah'ın aslanı, nefesi, kuluyu ve elçisini, Zülfikar'la zalimlere savaşarak vurduğu şeyi ikiye ayırarak daldığını anlatan ayetler var.
- Kur'an, insanlara Hz. Ali'nin kahramanlığını örnek göstererek "siz de onun gibi olun" diyor.
- Kur'an'da Hz. Ali'nin Ali Dağı'na vurduğunu ve orayı ikiye ayırdığını onaylayan ayetler de var.
- 1:07:01Peygamberlerin Hikayelerinin Mitolojik Yapısı
- Tüm peygamber kıssaları mitolojik yapıda: İsa ölüleri diriltti, İbrahim ateşte yanmadı, Musa denizleri yıktı, Salih kayanın içinden deve çıkardı, Yunus balığın karnında yaşadı.
- Kur'an, halkları seslenir, onların inanç dünyasına girer ve kahramanlarını örnek gösterir, ancak onların inanç formatını darmadağın edip yıkmaz.
- Daha sonra gelen mollalar ve müfessirler, bu mitolojik hikayeleri gerçek olaylar sanarak "norafi öğreti" olarak aktarmışlar.
- 1:08:15İman Kavramının Gerçek Anlamı
- İman, Allah diye bir kelimeye inanmak değil, Allah'ı inkar etmek de Allah diye bir kelimeyi inkar etmek değildir.
- İman, birtakım anlamlara, değerlere ve kurallara inanmak ve onların gereğini yerine getirmektir.
- Allah'a inananlar, alın teri dökerek geçimini sağlayandır, köleleri serbest bırakandır, tarlaları emekçilere verendir.
- 1:12:02İman ve İnkarın Sosyolojik Anlamı
- Allah'a iman etmek, kız çocuklarının diri diri gömülmesine karşı çıkmak, köleleri serbest bırakmak demektir.
- Allah'ı inkar edenler, insanlara sömürenler, yattığı yerden kazanç sağlayanlardır, köle sahipleridir.
- Allah'a iman etmek, emek döküyorsa emek döktüğü şeyin sahibi olmak demektir, Allah'ı inkar edenler ise emek vermediği halde mallara sahip olanlardır.
- 1:13:18Peygamberler ve Muhafazakarlar
- Muhafazakarlar (Ebu Cehil, Ebu Leheb, Ebu Sufyan) "atalarımız, tarihimiz, geleneklerimiz böyle gördük" diye savunur.
- Peygamberler devrimcidir, muhafazakar değildir.
- Peygamberler, tarlaları emekçilere verme, ihtiyactan fazlasını dağıtım gibi devrimci fikirler savunurken, muhafazakarlar "atalarımız böyle görmedi" diye karşı çıkar.
- 1:14:29İman ve Kadere İman
- Allah'ın bize indirdiklerine uyarız, atalarımızdan gelen geleneklere değil.
- İmanın şartları diye sıralanan şeylerin aslı Kur'an-ı Kerim'de yok, kadere iman da Kur'an'da bir kavram değil.
- Ölçü takdir kavramı var ve bu evrene ve doğaya konulmuş olan mizan demektir, her şey bir ölçüye göredir.
- 1:16:09Kadere İman Anlayışı
- Kadere iman yani gelecekte başımıza ne geleceğinin önceden bilinmesi diye bir şey yok, bu bir Emevi doktrinidir.
- Mekke'nin müşrikleri de takdir ve kader kavramını kullanarak Allah'ın takdirinde olduğu iddia ediyorlardı.
- İmanın altı şartı diye beş tanesini slime altının içinde yerleştirmişler, yok böyle bir şey.
- 1:17:33Eşitlik ve Allah'ın Varlığı
- Evrene konulan ölçü doğal hayat demektir, doğal hayatta da eşitlik vardır, temsil ve nekil yoktur.
- Yeryüzünde kutsal bölgeler, kişiler, aileler, oğullar, kızlar yoktur, herkes eşittir.
- Allah nerede sorusuyla ilgili "nerede ararsan orada" veya "nerede anarsan orada" ifadeleri kullanılır.
- 1:19:04Allah'ın Varlığı ve İnanç
- Eğer Allah'ı anmazsak, aramazsak, ona ihtiyaç hissetmezsek o bizim için yoktur ama kendisi kendinde vardır.
- Allah'a inanmamanın cezası yok, Allah'a inanmamak suç değildir.
- İnançlar ve inançsızlıklar diğerlerine dayatılamaz, devletin ve toplumsal hayatın temeli yapılamaz.
- 1:24:57Allah'ın Zaman ve Mevki Anlayışı
- Kur'an-ı Kerim'de Allah evveldir, ahirdir, zahirdir, batındır, yani geçmiştedir, gelecektedir, görünendir ve görünmeyendir.
- Allah hem içimizde, hem dışımızda, hem gördüğümüzde, hem görmediğimizde, hem geçmişte, hem gelecekte var.
- Allah'ı zaman içerisinde konumlandırıp ona sorular soramazsınız, dün, bugün, yarın bizim için geçerlidir.
- 1:27:11Kur'an'da Miras ve Şahitlik Kuralları
- Kur'an-ı Kerim'de miras bölüşümünde ve şahitlikte ikiye bir oranında (iki kadın, bir erkek) bir düzenlemeye yer verilmiştir.
- Eğer bir kişi çocuğu olmayıp sadece kız kardeşi varsa, kız kardeşine mirasın yarısı kalır; iki kız kardeşi varsa ise üçte ikisi onlara verilir.
- Kur'an'da cinsiyete göre bir taksim yapılmadığı, kadını aşağı görme olmadığı belirtilmektedir.
- 1:29:02Şahitlik Kurallarının Değerlendirilmesi
- Kur'an'da şahitlik meselesi yedi yerde geçmektedir, bunların altı'sında kadın-erkek ayrımı yapılmamıştır.
- Zina davalarında dört şahit olması gerektiği, iftira edenin de cezası olduğu belirtilmiştir.
- Kur'an'da altı yerde kadın-erkek ayrımı yapılmadığına rağmen, bir yerde iki kadın bir erkek şahitlik yapması gerektiği iddia edilerek kadınları aşağı görme şeklinde yorumlanmaktadır.
- 1:31:43Cinsiyetçilik ve Pozitif Ayrımcılık
- Kur'an-ı Kerim'de cinsiyetçilik yoktur, ayetlerin amacı sınıfsaldır ve o günkü ihtiyaçlara göredir.
- Günümüzde ihtiyaçlar değişince miras taksimleri de değişebilir, kimin ihtiyacı varsa ona daha fazla verilebilir.
- İki kadın bir erkek şahitlik yapması gerektiği durumunda, bu pozitif ayrımcılık olabilir; zayıf durumdaki kadınların iki kişiyle birlikte daha iyi savunmasını sağlaması için bu düzenlemeye yer verilmiştir.
- 1:35:15Kanıtlanma ve Şahit Gerekliliği
- O zamanki kanıtlanma yöntemleri itiraf, dört şahit tanıklığı veya suçüstü yakalama şeklinde gerçekleşiyordu.
- Günümüzde kriminoloji ve teknolojinin gelişmesiyle sperm testi, gen testi, parmak izi gibi modern kanıtlanma yöntemleri kullanılmaktadır.
- Mollaların din işlerini yorumlamasının sorunları, çünkü dinin tefsiri kriminoloji, hukuk, sosyoloji ve çağdaş dünyadan haberdar olanların üzerine konuşması gerektiği konusundadır.
- 1:37:14Kanıtsız Suç İsnadı ve Hukukun Temeli
- Kanıtsız suç isnadı zulümdür ve kitaptan getirilen kanıtlama yöntemleri diğer modern kanıtlama yöntemlerini reddediyorsa, kitap zulme dönüşmektedir.
- Evrensel hukukun temel ilkesi "beraat-ı zimmet"tir, yani kanıtlanıncaya kadar herkes suçsuzdur.
- Kanıtlamadan kimseye suç isnat edilemez, suçlu gibi görünmesi veya hissedilmesi yeterli değildir.
- 1:40:19Zina ve Tecavüz Hakkında Yorum
- Avrupalılar zinanın cezalandırma sebebi olamayacağını, ancak çiftler arasında boşanma sebebi olabileceğini, tecavüzün ise cezalandırılması gerektiğini söylüyorlar.
- Tecavüz suçtur ve cezalandırılmalıdır; evliler arasında bile bir koca karısına istemeden tecavüz etmek bir suçtur.
- Zina etmek ise evli çiftleri bağlar ve mahkemede boşanma sebebidir.
- 1:42:21Nur Suresi ve Zina Ayeti
- Nur suresindeki zina ayeti, tecavüz eden erkek ve tecavüz ettiren kadın anlamında da yorumlanabilir.
- Nur suresinde iftira, yalan ve aldatma olayları detaylı bir şekilde anlatılmaktadır.
- Kur'an'da anlatılan zina, aldatma ve paralı fuhuşla ilgilidir; yalan söylemeyen ve paralı fuhuşa zorlamayan kişilerde zina olmamaktadır.