Buradasın

İslam Kültürü, Eğitim ve Dini Tartışmalar Üzerine Bir Röportaj

youtube.com/watch?v=LEQHfrhtclc

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

"Tarafsız Bölge" adlı programda sunucu, Cübbeli Ahmet Hoca, Hakan Bayrakçı ve diğer dini yetkililer ile yapılan bir röportajdır. Programda Mahmut Efendi, Abdullah Ceylan, İbrahim Solmaz gibi İslam dünyasındaki önemli isimler yer almaktadır.
Video, İsmail Ağa cemaatindeki cinayetlerden başlayarak İslam kültürü, eğitim sistemi ve dini tartışmalar üzerine kapsamlı bir tartışma sunmaktadır. İlk bölümde Hızır Ali Muradoğlu ve Bayram Ali Öztürk cinayetleri ele alınırken, sonraki bölümlerde İslam eğitimi, imam hatip okulları, Diyanet'in rolü, deizm ve İslam dünyasındaki farklı akımlar tartışılmaktadır. Ayrıca Afganistan'daki Taliban rejimi ve Türkiye'deki dini hareketler de programda yer almaktadır.
Röportajda İslam'da dini yorum özgürlüğü, Kur'an yorumlamaları, kader konusu, İslam'da evlilik ve dört kadınla evlenme gibi tartışmalı konular ele alınmaktadır. Konuşmacılar, imam hatip okullarında yaşanan deizm sorunları, hocaların televizyonda yaptığı açıklamaların toplumsal güveni sarsabileceği ve bu sorunların çözümü için derneklerin ve vakıfların daha aktif rol oynaması gerektiği görüşlerini paylaşmaktadır.

00:08Tarikatların Sır Cinayet Dosyaları Kitabı: Programda Cübbeli Ahmet Hoca ve Hakan Bayrakçı konuk olarak yer alıyor.
Fethi Yılmaz'ın "Katli Vacip: Tarikatların Sır Cinayet Dosyaları" adlı kitabı son dönemde popüler hale gelmiş.
Kitap, 1960'lardan bugüne kadar Türkiye'deki tarikatların içinde işlenen farklı cinayetleri araştırıyor.
01:11İsmail Ağa Cemaatindeki Cinayetler: Kitapta İsmail Ağa Cemaati'nde işlenen iki önemli cinayet anlatılıyor.
İlk cinayet 17 Mayıs 1998'de İsmail Ağa'nın veliahtı olarak kabul edilen Hızır Ali Muradoğlu'nun camide herkesin önünde kurşunlanarak öldürülmesi.
İkinci cinayet 2016 Eylül'de İsmail Ağa'nın diğer veliahtı olarak görülen Bayram Ali Öztürk'ün cami içinde 3 bin kişinin gözü önünde öldürülmesi.
02:38Cübbeli Ahmet Hoca'nın Görüşleri: Cübbeli Ahmet Hoca, Hızır Ali Muradoğlu'nun Mahmut Efendi'nin damadı olduğunu ve çocukluktan beri evinde büyüdüğünü belirtiyor.
Bayram Ali Öztürk'ün veliaht olarak görülmediğini, sadece "veliaht süsü" verildiğini ve bu durumun uydurma olduğunu söylüyor.
İsmail Ağa Cemaati'nde nakşet terden sır (gizli zikir) olduğunu, sesli zikir olmadığını ve herkesin kendi test alsın çeksin şeklinde olduğunu vurguluyor.
05:19Cinayetlerin Detayları: Hakan Bayrakçı, bu olayların iç hesaplaşma değil, tarikat düşmanları tarafından pompalandığını düşünüyor.
Hızır Ali Muradoğlu'nun cinayeti camide kalabalık içinde değil, vakıfla cami arasında kalan bölgede gerçekleşmiş.
Bayram Ali Öztürk'ün cinayeti ise camide 3 bin kişinin gözü önünde bıçakla gerçekleşmiş.
06:03Hızır Ali Muradoğlu'nun Cinayeti: Hızır Ali Muradoğlu, pazar günü Mahmut Efendi'nin sohbetini yaptıktan sonra odasına çekilmiş.
Camide zikir dersleri öğretme konusunda Hızır Ali Muradoğlu çok ileriydi ve insanlar onun anlatımını, tarzını ve yaklaşımını sevdiklerinden onu beklerlerdi.
Cinayetin gerçekleştiği saat, insanların gece teheccüdde kalktığı ve sabah namazı, işrak namazı, Mahmut Efendi sohbeti nedeniyle en az 5-6 saat uykusuz kaldığı için cami en tenha olduğu bir saatti.
Cinayetin gerçekleştiği sırada camide birkaç kişi kalmış, biri Hızır Ali Muradoğlu'na ders sormuş, Hızır Ali Muradoğlu cevap vermiş ve arkasından ateş edilmiş.
09:20Hızır Efendi'nin Cinayeti: Cinayeti işleyen şahıs, önce Mahmut Efendi'yi ziyarete gelmiş ve o gün Hikmet-i İlahiye'de sohbetten sonra gelen gidenlerle derdini dinleyen Mahmut Efendi'nin kapısında beklemiş.
Mahmut Efendi o gün "bugün benimle kimseyi görüştürmeyin" demiş, ancak cinayet işleyen şahıs kapıda bekleyenlerin arasındaymış.
Hızır Efendi Camii'nin kenarında oturmuş, etrafında grup varken, görüşme olamayınca bekleyenlerin arasına girmiş.
10:45Cinayetin Detayları: Son üç kişi kalınca, Düzce'deki öğretmen "biz üç kişi kaldık" demiş ve tedirgin olmuş.
Hoca Efendi kalkınca, cinayet işleyen şahıs arkadan vurmuş, öldü mü ölmedi mi diye gelmiş ve yattığı yerde sırtına ayağıyla basmış.
Profesyonel katil gibi son bir kurşun daha atarak adamın iyice ölmesini sağlamış.
12:17Cinayetin Sonrası: O dönemde camide güvenlik yoktu, silahlı girmeyen kontrolü bulunmuyordu.
Cinayet işleyen şahıs kaçarken, dükkan sahipleri ve bazıları onu tutmaya çalışmış, ancak hedef şaşırtma olmuş.
İlk sağa Murat Molla Kütüphanesi Sokağı'na girmiş, sonra Patrikhane tarafına doğru gitmiş.
13:56Katilin Yakalanması ve Sonrası: Cinayet işleyen şahıs yakalanamamış, birkaç sene sonra başka bir kişiyi de öldürmüş.
Üçüncü kişiyi öldürdüğünde anahtarı düşürmüş, anahtardan yakalanmış ve Bakırköy'e gönderilmiş.
Akıl sağlığı raporu meselesi gündeme gelmiş, Bakırköy'den çıkmış ve Balat'taki babasının dükkanında durmuş.
15:57Akıl Sağlığı Sorunu: Akıl hastanesinden çıkan katil, caminin önünden geçebiliyor ve kimse ona bir şey demiyor.
Üç cinayet işleyen, akıl sağlığı raporu alan birinin serbest bırakılması Türkiye'nin genel bir sorunu olarak görülüyor.
Akıl sağlığı bozuk kişilerin gözaltında müşahede altında tutulması gerektiği vurgulanıyor.
18:40Ekümenik Proje ve Sonuç: Ekümenik projesi, Suriçi'nin Vatikanlaştırılma ve özelleştirilme projesi olarak tanımlanıyor.
Dünya Bankası'nın herkes açken Balat projesine otuz milyon dolar tahsis etmesi ve oraları Nişantaşı'na çevirmeye devam etmesi eleştiriliyor.
Hızır Ali Muradoğlu'nu öldürerek bu duruma bir son verilemeyeceği belirtiliyor.
19:24Fatih'teki Ekümenik Tehlike: Normal vatandaşlar daha iyi yerlerde geniş ev almak için daha fazla para verirken, Fatih'teki cemaat bu bölgede yoğunlaşmak için bilinçli bir şekilde hareket etmektedir.
Fatih'te padişahlar, şeyhler, hocalar ve ataların türbeleri bulunmakta olup, bu bölgenin kümenileştirilme ve vatikanlaştırılma tehlikesi vardır.
Osmanlı döneminde de benzer bir durum yaşanmış, zayıflayan Osmanlı'da Patrikhane ve Kırmızı Kilise'nin yanında üç tekke kurulmuştur.
21:53Osmanlı'nın Denge Sağlama Stratejisi: Osmanlı, kiliselerin yanında medrese ve mevlevihane kurarak dengeyi sağlamıştır.
Osmanlı hoşgörü toplumu olarak, kilise, mevlevihane, cami ve papaz okulu gibi farklı inançların iç içe olması doğal bir durumdu.
Güçsüzleşen Osmanlı, parselasyona ve işgal yaklaştığında, İslam cemaatlerinin yoğunlaşmasını sağlamıştır.
23:10Ekümenik Projenin Tehlikesi: Son 150-200 yıl boyunca Osmanlı Devleti, ekümenik projeye karşı gayret içindeydi.
Yaşar Nuri gibi kişilerin televizyonda açıkça beyan ettiği gibi, kümelik projesini İsmail Ağa Cübbeli durduruyordu.
En üst düzey bir yetkili, Fatih'ten ve sur içinden ev satmamak gerektiğini, satılırsa kimin alacağı belli olduğunu söylemiştir.
25:52Meclis'teki Tartışma: Bir parti lideri mecliste Hızır Efendi konusunu gündeme getirmiştir.
Meclis'te post kavgası ve cinayetle ilgili konuşulurken, tarikatın iki numarası cinayete kurban gittiğinde bu sözler edilir.
Mahmut Efendi'ye gidilip, parti başkanının da delilli delilsiz olarak hükümeti eleştirmesi büyük bir kışkırtıcılık ve provokasyon olarak değerlendirilmektedir.
27:53Derin Yapıdan Bir Şahit: 1998'de Refah Yol Hükümeti bitmişti.
Konuşmacı, devletin içinden veya dışarıdan gelen derin yapılardan biriyle görüşmüş.
Bu kişi, Polat Otel'de bir gece misafir kalması için para istemiş ve yarım saat-bir saat görüşeceklerini söylemiş.
29:44Derin Yapıdan Şahit'in Uyarısı: Uzun boylu, sağ mı sol mu bilinmeyen bir adam, kendisini "Atatürk milliyetçisi" olarak tanıtmış.
Konuşmacı, 28 Şubat'ta çok hedefteydi çünkü Cumhuriyet gazeteleri ve Yeni Yüzyıl'ın manşetleri Refah'ın oy deposu olarak gösterilmişti.
Derin yapıdan şahit, seri cinayetlerin başlayacağını ve Fethullah'ın on milyon dolar verdiğini söylemiş.
31:55Para İsteği ve Dergi: Derin yapıdan şahit, Türkiye'de büyük bir iş kurumunun sahibinin iki milyon dolar verdiğini söylemiş.
Konuşmacı, bu kişinin kendisine de cinayet tehdidi olduğunu ve para verirse kurtulabileceğini söylemiş.
Bu kişi bir dergi çıkarmış ve konuşmacı, Muhsin Yazıcıoğlu ve Rahmetullah Ali ile bu dergiyle ilgili görüşmüş.
33:55Bayram Hoca ve Fetö İlişkisi: Bayram Hoca, sadece Arapça kitapları değil, ateist ve deist yayınları da okuyan, entelektüel bir zattı.
Bayram Hoca, Fetö'nün aleyhine özelde, genelde ve umumda çok konuşurdu.
Güçlü oldukları dönemde, İslam kimlikli birinin Fethullah hareketiyle ilgili olumsuz görüş ortaya koyması ve bunu ısrarla sürdürmesi o kişinin hedef olması anlamına geliyordu.
35:37Bayram Hoca'nın Etkisi: Bayram Hoca evvelce üç-beş-on-yirmi talebeye okutuyordu, son iki-üç sene hitabeti anlaşılınca kayıtlar başladı ve sohbetleri oldu.
Bayram Hoca, Fethullah Gülen'in hareketine karşı olduğunu çekinmeden özelde ve genelde konuşuyordu.
Mahmut Efendi'nin yaptığı pazar sabahı sohbeti Bayram Hoca'nın direkt kendi sohbetinin yerine geçti ve binlerce insan sokaklara dolmaya başladı.
37:03İslam'da Selamlaşma ve Ezan: İslam'a göre selam önce gelir, misafir geldiği zaman da selamla başlanır ve selam vermeyene cevap verilmemelidir.
İslam nişanı olarak "selamun aleyküm" evrensel bir ifadedir ve tüm Müslümanlar tarafından anlaşılır.
Ezan makamlı okunur, Osmanlı'da musiki enhamıyla nağmeleriyle okunurdu ve sarayın teravihinde her rekatın arasındaki salavatının makamında hepsi vardı.
39:52Ezan Makamları ve Uygulamaları: Ezan makamları olabilir ancak haddi aşmamak gerekir, "Allahu ekber" lafza-i celal çok çekmeye müsait değildir.
"Hayya ale's salah" ve "Hayyalel felah" uzatmaya müsait olup, eşhedülerde de makam kullanılabilir.
Çift ezan uygulaması bid'at olarak değerlendirilmektedir, aynı müezzin çift ezan okuyarak dört kere eşhedü söyler.
41:41Ezan Uygulamaları ve Eleştiriler: Ezan makamları bilinçli olarak kullanılır, sabah ezanı sabah makamında, öğlen segah makamında okunur.
Allah'ın ismini dalgalandırmak ve uzatmak (teganni) teni bozar, manayı bozacak şekilde harfleri çekmek ve yerinden değiştirmek teni'dir.
Konuşmacı, Diyanet İşleri Başkanı'nı eleştirmiş ve çocukların imam hatip yerine düz ortaokul ve liselere gönderilmesini tavsiye etmiştir.
48:01İmam Hatip Okulları Hakkında Değerlendirme: Konuşmacı, imam hatip okullarına ve ilahiyat fakültelerine çocuk göndermemenin gerektiğini belirtiyor.
İmam hatip okullarında müfredata bağlı kalınarak dini yorumlar yapıldığı, ancak normal ortaokul ve lisede itikadi yorumlar yapılmadığı vurgulanıyor.
Bazı imam hatip ve ilahiyat hocalarının dini konularda riskli yorumlar yaptıkları, örneğin "bypass olurken risk yüzde üç, sana denk gelirse yüzde yüz olur" gibi ifadeler kullandıkları belirtiliyor.
49:24Dini Yorumların Çeşitliliği: Konuşmacı, imam hatip okullarında deist (ateist) hocaların da bulunabileceğini, bu durumun imam hatip'in ayrıcalığı olmadığını savunuyor.
Din öğretiminde çeşitlilik, farklı yorumlara açıklık ve farklı düşüncelere özgürlük savunulduğu belirtiliyor.
Devletin resmi kurumları olan Diyanet'te muhalif görüşlere yer verilmediği, sadece Maturidi Hanefi ekolünün işletildiği vurgulanıyor.
52:44Dini Kurumların Sorumluluğu: Konuşmacı, devletin resmi kurumlarında dini konularda farklı bakış açılarına tahammül edilmesi gerektiğini savunuyor.
Fransa'nın Kur'an'daki cihat aletlerinin değiştirilmesi konusunda yaptığı açıklamalara karşı Türkiye'deki tepkilerin eleştiriliyor.
Ankara İlahiyat Fakültesi'nde görevli bir hocanın "Kehf Suresi'nin bazı ayetleri değiştirilmeli" demesi durumunda sorun olabileceği belirtiliyor.
55:22Dini Yorumların Hakemliği: Konuşmacı, Cübbeli Ahmet'in itiraz ettiği ilahiyat hocalarının büyük bir kısmını dinlediğini ve makul şeyler söylediklerini belirtiyor.
İslam'da yorum serbestliği olduğu, tek bir yorumun geçerli olamayacağı, değişik yorumlar yapılabilir olduğu vurgulanıyor.
Dini konularda hakemlik Diyanet'in üst düzey kurullarında olduğu, ilahiyat profesörlerinin Kur'an ayetlerini değiştirmeli diyenleri ders veremeyecekleri belirtiliyor.
59:18İlahiyat Hocalarının İfade Özgürlüğü: Konuşmacı, ilahiyat hocalarının ifade özgürlüğünün önemini vurguluyor ve bir ilahiyat hocasının "Allah bilmez" demesinin bir anlamı olduğunu belirtiyor.
Hocanın bu ifadeyi derste değil, konferans gibi bir yerde açıkça söylediğini ve gizli kayıt olmadığını belirtiyor.
Konuşmacı, Allah'ın ilim sıfatının tartışılabilir olduğunu, ancak bu konuda farklı düşünebilirsiniz diyor.
1:01:35İslam Felsefesi ve Tartışma: İslam tarihinde İbn Rüşd'den İbn-i Sina'ya kadar birçok filozofun Allah'ın ilim sıfatı konusunda tartıştığını belirtiyor.
Allah'ın ilim sıfatı tartışılmaz, ancak kader konusunda tartışma yapılabilir.
Konuşmacı, dini bir tartışma yapmadığını, sadece dini konuların tartışılmaya değer olduğunu savunduğunu ifade ediyor.
1:03:52Kur'an ve Tartışma: Kur'an'da "Ma tenase münazaya girerseniz, feudduh ilallahi ve resul" ayetiyle çekişmelerin Allah'a ve Resulüne havale edilmesi gerektiği belirtiliyor.
İslam'da Kur'an'ın bazı ayetlerinin muhkem (net) olduğu, bazılarının ise müteşabih (ihtilaflı) olduğu vurgulanıyor.
İncil'in daha sathi yazılmış olması nedeniyle 16. yüzyılda reform yapılabildiği, ancak Kur'an'ın muhkem ayetleri nedeniyle bu mümkün olmadığı belirtiliyor.
1:05:34Cübbeli Ahmet Hoca'nın Kitlesi: Cübbeli Ahmet Hoca'nın kitlesinin çoğunun şalvalı değil, mini etekli, açık saçlı, pantollu kişilerden oluştuğu belirtiliyor.
Hoca'nın esprili bir insan olduğu ve insanların ona yaklaşıp dinlediği, hatta kocalarının onu dinlemeden uyuyamadığı söyleniyor.
Konuşmacı, çarşaf ve peçe konularında bir hakem gerektiğini, Elmalılı Hamdi'nin tefsirinin hakem olarak kullanılması gerektiğini savunuyor.
1:07:51Tefsir ve Diyanet: Elmalılı Hamdi'nin tefsirinde Tebbet suresinde Ebu Leheb'e "yuh olsun" diye girdiği, diğer tefsirlerde ise "elleri kurusun" diye girdiği belirtiliyor.
Konuşmacı, Elmalılı Hamdi'nin büyük bir allamedir ve Kur'an'ın özünü tahrif etmediğini, tefsirlerinin fıkıhlarla çatışmadığını savunuyor.
Diyanet'in önemini kabul ediyor, kurumsal olarak yıpratılmaması gerektiğini ve devletin bir kurumu olarak korunması gerektiğini vurguluyor.
1:09:41Sosyal Medya Kullanımı ve İftira Sorunu: Konuşmacı sosyal medyayı kendisi kullanamıyor, arkadaşları tweet atıyor ve konuşmacı okuyup onaylıyor.
Sosyal medyada "Cübbeli Ahmet" olarak bilinen kişinin "dört kadın nasıl helal olabilir diyenler kalbin dört odacıklı olduğunu bilmeyecek kadar cahiller" dediği iddia ediliyor.
Konuşmacı, bu tür iftiraların çok olduğunu ve yeni düzenleme bunların önüne geçeceğini umduğunu belirtiyor.
1:11:18Eşinin Desteği: Konuşmacının eşinin gazeteci ve televizyoncu Kübra Para, "Hocanın böyle bir lafı yok, bu uydurmadır" mesajı göndermiş.
Konuşmacı, eşinin sürekli yanında olduğunu ve stüdyoda da gelip ilgilendiğini, bakış açısı farklı olduğunu belirtiyor.
Eşi kıyafetler, dizaynlar ve renk seçimi konularında yardım ediyor, böylece ileride tartışma çıkmasın diye önceden konuşuyorlar.
1:13:00Eşinin Tavsiyeleri ve Faydaları: Konuşmacı, eşinin bazı konularda kızdığını ve "keşke dinleseydim" dediğini, özellikle maddi konularda pişman olduğunu belirtiyor.
Eşi, "babanın zenginliğine güvenme" gibi tavsiyelerde bulunmuş ve konuşmacı şimdi bunu anlıyor.
Konuşmacı, eşinin tasarruf konusunda tutumlu olduğunu, yurtdışına gittiğinde bile fazla harcamadan geri getirdiğini ve bu durumun onlara fayda sağladığını söylüyor.
1:14:42İnternet Üzerindeki Yanlış Bilgiler: Konuşmacı, kendisine ait olmayan bir ifadenin internet üzerinden yayıldığını ve bunun kendisini rahatsız ettiğini belirtiyor.
Ülkücü gençlerden ve cübbeli hoca'nın yazdığı şiirlerden bahsediliyor, konuşmacı şiirin içeriğini beğendiğini ancak kendisinin böyle bir şiir söylemediğini vurguluyor.
Adnancılar ve Fetö'cülerin birleştiği ve konuşmacının eski sözlerinin tekrar tekrar TT (Twitter Trend) olduğu belirtiliyor.
1:17:17Dört Kadınla Evlenme Konusu: Konuşmacı, dört kadınla evlenme konusunda İslam'da müsaade olduğunu ancak emir olmadığını, bir iki eşin tavsiye edildiğini açıklıyor.
Kur'an'da "ve ledilu beynen nisa velev harastum" ayetiyle, ne kadar istekli olsanız adalete güç yetiremezsiniz deniliyor.
Dört kadınla evlenmenin helalliği, şartları ve bir eşin tavsiye edilmesi Kur'an'la sabit ayrı konular olarak değerlendiriliyor.
1:19:18Dört Kadınla Evlenmenin Ahiret Sonuçları: Müsaade istismar eden, kadınları mağdur eden, çocuk doğurtup bakmayan ve boşayıp sokağa atanların ahirette büyük bir zulüm olarak karşılarına çıkacağı belirtiliyor.
Konuşmacı, dört kadınla evlenme konusunda kendisinin bir şey söylemediğini ve bunu nereden gördüklerini delil getirmelerini istiyor.
İslam'da esas olan tek evlilik olduğu, ancak dört kadınla evlenmenin haram olmadığı vurgulanıyor.
1:23:42Modern Dünyada Evlilik: Doğu'da bile dört hanımla aynı evde yaşayan ve altmış çocuğuyla yaşayan adamların olduğu, bu durumun şehir hayatında daha zorlaştığı belirtiliyor.
Dört kadınla evlenmenin aile içi çatışmaları, sıla-i rahimlerin kesilmesini ve kardeşlerin birbirine görüşmemesini yarattığı vurgulanıyor.
Allah'ın "fe vahideten zalike edna ella teulu" ayetiyle tek evliliğin daha uygun olduğu ve günahtan kurtulmanın daha kolay olduğu ifade ediliyor.
1:25:24Taliban Rejimi Hakkında Değerlendirme: Afganistan'da Taliban rejimi geldi ve daha toleranslı olacaklarını söylese de, kadınların çalışamaması, eğitim kısıtlamaları ve erkeklerden ayrı hastaneler gibi toplumda kadınları ayrıştıran uygulamalar devam ediyor.
Taliban rejimine karşı olan konuşmacı, insanların başörtüsü konusunda tercih yapabilmesine rağmen, polislerin insanların başörtüsü tarzını zorla belirlemeye çalışması zulüm olduğunu belirtiyor.
1:27:03Bayram Hoca Hakkında Tartışma: Konuşmacılar Bayram Hoca'nın atik, sesli konuşan ve kürsüden şiir okuyan biri olduğunu, İsmail Ağa camialarında ise daha az konuşan ve oturaklı kişilerin tercih edildiğini tartışıyorlar.
Konuşmacı, Bayram Hoca'nın cezbesine, muhabbetine ve aşkına hayran olduğunu ancak cemaatin görüşünün sessiz ve oturaklı kişileri tercih ettiğini belirtiyor.
1:29:54Taliban'ın Tarihi ve Yapısı: Konuşmacı, Taliban'ın liderlerinden tanışıklığı olmadığını ancak Mahmut Efendi Hoca'nın elli-elli senede orada bulunma hasebiyle birçok kişiyi tanıdığını belirtiyor.
Taliban'ın "medrese talebeleri" anlamına geldiği ve Diubendi hareketine dayandığı, bu hareketin Hindistan'da İngiliz işgallerine karşı başlayan bir hareket olduğu açıklanıyor.
Diubendi hareketinin Ehl-i Sünnet, Maturidi ve Hanefi mezhepte olduğu, Pakistan'da yüz binlerce talebesi olduğu ve Osmanlı'nın hilafetini savunduğu belirtiliyor.
1:34:57İslam Mezhepleri ve Taliban: Konuşmacı, kendisinin Şirk Hanefi ve Maturidi olduğunu, Eş'ari'nin de Ehl-i Sünnet'in içinde olduğunu ve fıkıhta üç mezhepte Eş'ariye bağlı olduğunu belirtiyor.
Taliban'ın bazı konularda İbni Teymiye sempatisi gösterdiği, ancak tam bir İbni Teymiyecilik olmadığı belirtiliyor.
Mahmut Efendi Hoca'nın otuz-kırk sene önce "Rusya'nın Afganistan'da yenildiyse, inşallah Amerika da Afganistan'da yenilecek ve çıkıp gidecek" sözünü söylediği ve bu sözün tahakkuk ettiği belirtiliyor.
1:36:34Afganistan'da Amerika'nın Mağlubiyeti: Amerika'nın Afganistan'dan çekilmesi, ekonomik ve hammadde ihtiyaçları nedeniyle gerçekleşmiş olabilir.
Afganistan'daki güvenlik eksikliği, Avrupa ve Amerika'nın işlerini bozuyor.
Ulusal parti ve ulusal kanal Taliban'ı destekliyor, bu durum Amerika'nın mağlubiyeti olarak değerlendiriliyor.
1:37:36Taliban ve Diğer Örgütler Arasındaki Farklar: Taliban, El Kaide ve ISIS ile özdeşleştirilemez çünkü medrese talebesinin durumu bu değil.
Afganistan, Amerika, Çin ve diğer ülkelerin ajanlarının yoğun olduğu bir yer.
İdlib'deki şeriata göre zina eden kadının infaz edilmesi gibi olaylar Afganistan'da Taliban'ın yaptığı iddia edilse de, Afganistan'da Urduca konuşulduğu için bu iddialar şüpheli.
1:38:39Horasan Eyaleti ve Taliban'ın İlk Genelgesi: Horasan eyaletindeki durum, havaalanı patlatmaları gibi olaylarla ilgili ve Horasan'dakiler tamamen ISIS'in uzantısı.
Taliban'ın ilk genelgesi Arapça geldi ve selefilerin imam olamayacağı, camide vazife yapamayacağı belirtildi.
Taliban, ISIS ile araları açılmış durumda.
1:39:16Taliban'ın Uyguladığı Politikalar ve Tehlikeler: Taliban'ın sokakta hayata müdahale etmesi, zorla namaz kıldırmak, oruç tutturmak ve kıyafet baskısı yapması endişe yaratıyor.
El Kaide, ISIS ve selefi hücrelerin sızması veya sızmış olması, büyük patlamalar, haksızlıklar ve zulümler riski taşıyor.
Suriye'de selefi örgütlerin kadınların köle pazarında satılması ve iddet beklemeden senede yedi defa evlenme gibi dinsiz uygulamaları hatırlatılıyor.
1:40:36Taliban'ın Kimliği ve İmam Hatipler Derneği'nin Tepkisi: Taliban'ın yönetiminde kim var ve bu kişilerin nereden seçildiği bilinmiyor.
Taliban'ın medrese kökeni olduğu ancak maturidilik veya hanefilik gibi mezhepleri nasıl yorumladıkları ve uyguladıkları belirsiz.
İmam Hatipler Derneği'nin genel başkanı Abdullah Ceylan, Ahmet Mahmut Ünlü'nün imam hatiplerle ilgili genelleyici ve itham edici açıklamalarını üzdüğünü belirterek açıklama talep etti.
1:42:10Önder İmam Hatipler Derneği'nin Açıklaması: Önder İmam Hatipler Derneği, İmam Hatiplerin haksız ithamlara maruz bırakılmasına karşı çıkıyor ve kamuoyuna açıklama yapacaklarını hatırlatıyor.
Dernek, kendisini adalete, hakkaniyete ve insafa davet ediyor.
1:42:41Abdullah Ceylan'ın Açıklaması: Abdullah Ceylan, konuşmasının yanlış anlaşılmaya müsait olduğunu kabul ediyor ve kasıtlı konuşmadığını belirtiyor.
Konuşmasında "yüzde doksan küsur hocaları mutedil" ifadesini kullandığını, ancak "yüzde bir bile olsa inisi çocuklarınızı göndermeyin" dediğini düzeltiyor.
Kendi çocuğunu normal ortaokula göndereceğini, İmam Hatip'e göndermeyeceğini belirtiyor.
1:44:08İmam Hatiplerde Deizm Sorunu: Abdullah Ceylan, bazı grupların ders kitaplarını kötü şekilde kullandığını ve bunun kötü semeresinin toplanmaya başladığını söylüyor.
Araştırmalarda İmam Hatiplerde deist (peygamberi reddeden) oranının arttığı belirtiliyor.
Deist, Allah'a inanıyor ancak peygamberin elçiliğini inkar eden kişilerdir.
1:45:57Diyanet ve Din Eğitimi: Abdullah Ceylan, din konusunda konuşanların Diyanet'ten onay alması gerektiğini söyleyenlere karşı çıkıyor.
Diyanet'in de din konusunda yanlış konuşanlara reddiye yapması gerektiğini belirtiyor.
Atatürk'ün kurduğu Diyanet'in Maturidi Hanefi üzerine oturmuş bir düzeni olduğunu vurguluyor.
1:48:02İmam Hatiplerde Deizmin Nedenleri: İmam Hatiplerde deizmin, adaletsizlik ve hukuksuzluk görülmesinden kaynaklandığı belirtiliyor.
Müslümanların yanlış yaptığını gören gençlerin bu yanlışları dine mal edip dinden soğuduğu söyleniyor.
Eskiden Kur'an-ı Kerim'in Türkçe mealini şimdiki kadar okumayan öğrencilerin, şimdi daha fazla okuyup hocalara soru sorduğu belirtiliyor.
1:50:10Hoca Kifayeti ve Eğitim Sorunları: Hocanın kifayeti yetersiz olduğunda çocuğun inancının sarsıldığı vurgulanıyor.
Din adına şüphe veren kanalların çoğaldığı ve bu soruların gençlerin aklına sokulduğu belirtiliyor.
İmam Hatiplerde eleman açığı olduğu ve yetişen kifayetli hoca bulunamadığı söyleniyor.
1:52:37İmam Hatipler ve İlahiyat Hakkında Tartışma: Önder'in kurucusu ve onursal başkanı İbrahim Solmaz, Ahmet Mahmut Ünlü'nün imam hatipleri tanımadığını ve öğrencileri tedirgin etmeye hakkı olmadığını belirtiyor.
Konuşmacı, imam hatiplerin müfredatlarında sorun olmadığını ancak bazı hocaların zehir kustuğunu ve bunları denetlemek gerektiğini vurguluyor.
Bir AK Parti milletvekili, ilahiyat camiasını bir ilahiyatçının yanlışlığından dolayı töhmet altında bırakmanın uygun olmadığını, suiistimal olsa bile bunu teşhir etmek gerektiğini belirtiyor.
1:57:19Deizm ve İslam Eğitimi Tartışması: Konuşmacı, imam hatiplerde deizmin çoğaldığı iddiasının şehir efsanesi olma ihtimalinin yüksek olduğunu ve elimizde veri olmadığını belirtiyor.
Türkiye'de deizmin yükselişte olduğu iddiasının anketlerde doğrudan tanımlanmadığı, ancak "Allah'a inanırım" diyenlerin oranının arttığı belirtiliyor.
Konuşmacı, İslam adına konuşan insanların ekranlarda sürekli detaylarla boğuşmalarının (yemeği sağ elle yeme, selam verme gibi) insanları dinden uzaklaştırdığını, esas konuların (kul hakkı, haram yememek) ihmal edildiğini vurguluyor.
2:02:57İman ve Peygamberin Örnekleri: İman, Allah'a ve peygambere doğru inanmaktır, ancak bu inanç için peygamberimizin israftan uzak durması, zühtü dünyaya serin durması ve maddi menfaatlere yanaşmaması gibi örnekler önemlidir.
Peygamberimizin kendi ticaret yaptığı, koyununu sağdığı, evini süpürdüğü ve hanımına karşı gösterdiği davranışlar, iman ve zühtün gerçek anlamını göstermektedir.
Konuşmacı, bir ilahiyatçının Kur'an'ı değiştirmek istediğini iddia ettiğini ancak aslında "Hızır ayetlerini aklım almıyor" demiş olduğunu ve özür dilediğini belirtiyor.
2:04:33Milli Eğitim Bakanlığı'nın Açıklaması: Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü, tüm imam hatipleri kapsayan ve diğer okullardaki din derslerini dizayn eden bir müdürlüktür.
Genel Müdürü Dr. Nazif Yılmaz, Ahmet Mahmut Ünlü'nün imam hatip okulları hakkında sahih olmayan nakiller üzerinden zanda bulunmasına sebep olduğunu belirtiyor.
İmam hatip okullarının temel misyonu, fizik, metafizik, madde-mana, dünya-ahiret dengesini gözeterek, varlığa, hayata, bilime ve sanata tevhidi bir anlayışla bakan, erdemleriyle var olan tarihi ve kültürel mirası özümsemiş, ailesine, çevresine, ülkesine ve insanlığa faydalı olma idealine sahip öncü nesillerin yetiştirilmesidir.
2:06:13İmam Hatip Okullarındaki Eğitim Anlayışı: İmam hatip okullarında verilen eğitimde ve ders kitaplarında ayrımcılıkları ve mezhep farklılıklarını öne çıkaran bir anlayış değil, Kur'an ve Sünnet merkezli, temel İslam kaynaklarına dayalı bütünleştirici ve birleştirici bir yaklaşım ortaya konulmaktadır.
Okullarda verilen din eğitiminde İslam dini içinde ortaya çıkan farklı fıkhi yorumlar ve düşünce oluşumları bir zenginlik olarak kabul edilerek öğrencilerin bu bilgileri doğru bir şekilde öğrenmesi hedeflenmektedir.
Ülke insanının dini inanış ve anlayışlarını göz ardı etmeksizin, bidat ve hurafelerden arındırılmış sahih bir din öğretimi devletin denetim ve himayesinde gerçekleştirilmektedir.
2:07:41Konuşmacının Tepkisi: Konuşmacı, 20-25 sene önce İstanbul Recep Tayyip Erdoğan İmam Lisesi'ne davet edildiğini ve orada konuşma yaptığını belirtiyor.
Konuşmacı, müfredatta bize uymayan şeyler olabilir ama müfredatta sorun yok dediğini, ders kitaplarında bir şey yanlış öğretiliyor, mezhepsizlik, deistlik gibi bir şey demediğini vurguluyor.
2:08:19İmam Hatip Eğitiminde Kalite Sorunları: İmam Hatip okulları başlangıçta Ahmet Davutoğlu ve Müslüman Şarihi gibi kaliteli hocalarla kurulmuş, Konya'da ilk kuranlardan Veyiszade gibi mübarek insanlar tarafından temeller atılmıştır.
İş çoğaldıkça ve kemmiyet arttıkça keyfiyette noksanlık olabilir, kalite kontrol edilemez.
Sarıyer İmam Hatip'te bir hocanın talebeye "demediğini" bırakmadığı ve televizyonda "anlatıyorum" dediği belirtiliyor.
2:09:52İmam Hatip Hocalarının Olumsuz Davranışları: Bir İmam Hatip hocasının "bunların dini İslam değil", "bu hukumetin", "bu Diyanet'in", "Diyanet reisi kafir" ve "Recep Tayyip Erdoğan kafir" gibi ifadeler kullandığı belirtiliyor.
Bu hocanın "Mescid-i Aksa yok" gibi ifadeler kullandığı ve on senedir bu tür konuşmalar yaptığı söyleniyor.
Konuşmacı, bu tür hocaların görevden alındığını ancak bunun çok geç olduğunu ve on seneye yakın süredir bu durumun devam ettiğini belirtiyor.
2:10:48Denetim ve Teftiş Sorunu: İmam Hatip hocalarının televizyonda "ilahiyatçı" olarak tanımlanması ve Kur'an'ın değişmesi gerektiği gibi yanlış bilgiler vermesi güven sarsıyor.
Konuşmacı, bu derneklerin ve vakıfların bu hocaları teftiş etmediğini ve bu durumun denetlenmesi gerektiğini vurguluyor.
Konuşmacı, bu hocaların televizyonda konuşmalarının ve videolarının internette paylaşılmasının sorun olduğunu belirtiyor.
2:13:00Eğitim Sisteminin Değiştirilmesi: İnsanların iman ve Allah-Peygamberi sorgulamaya başladığı, medreselerde okutanların da bu duruma dahil olduğu belirtiliyor.
Konuşmacı, sırça köşklerde oturarak, dernek ve vakıf müesseselerinde toplantı yaparak değil, tabana inip, bahçelere gitmeli ve çocuklarınla görüşülmeli olduğunu vurguluyor.
Konuşmacı, bu konuda bir ekip oluşturup, nabız yoklaması yaparak denetim ve teftiş yapılması gerektiğini söylüyor.
2:15:01Z Kuşağı ve Toplumsal İlişkiler: Konuşmacı, Z kuşağına nasıl etkileyeceğini sorguluyor ve en küçük çocuğunun 20 yaşında olduğunu belirtiyor.
Milliyetçi tarafı olduğunu ve HDP, FETÖ ve ADNAN gibi farklı ideolojileri desteklediğini ifade ediyor.
Toplumda karşılaştığı olumsuz tepkilerden ziyade, inandığı şeyleri takiye yapmadan ve millete faydalı olmak için konuştuğunu vurguluyor.
2:16:14Din ve Toplumsal İlişkiler: Laik kesimin de kendisini dinlediğini, kanal reytinglerinden ve çevresindeki insanların tepkilerinden anladığını belirtiyor.
İnançlarını konuşmakta ısrar ettiğini, itikadi konularda sabitlerden oynamadığını ifade ediyor.
Diyanet'in ve Yüksek Din İşleri Kurulu'nun bu konularda müdahale etmesi gerektiğini, aksi takdirde soğuma ve deistlik meselesinin ortaya çıkacağını düşünüyor.
2:18:00Aşı Tavsiyesi: Aşı olduğunu ve Biontech aşısını tavsiye ettiğini, tweet'te "İslamiyet sebepler alemindeyiz, hadis-i şeriflerde tedavi olun buyuruluyor" dediğini belirtiyor.
Yaşar Nuri Öztürk'ün oğlu Mustafa Tahir Öztürk'in, Hakan Bayrakçı'nın "deist olduğu" ifadesinin iftira olduğunu ve hukuki hakkını kullanacağını yazdığını aktarıyor.
Ehl-i Sünnet'e göre son nefese kadar herkesin payı olduğunu, son nefesi bilinmediği için hüküm verilemeyeceğini vurguluyor.
2:20:14Aşı Hakkında Yanlış Bilgiler: Sağlık bakanının entübe olanların %95'inin aşısız olduğunu söylediğini belirtiyor.
Aşı hakkında uydurma bilgilerin yayıldığını, çip takıldığı gibi şehir efsanelerinin milleti etkilediğini ifade ediyor.
Aşı olunmasının mesuliyetli bir iş olduğunu, başkalarına bulaştırmamak için yapılması gerektiğini ve hadis-i şeriflerde tedavi olun buyurulduğu için tavsiye ettiğini vurguluyor.

İslam Kültürü, Eğitim ve Dini Tartışmalar Üzerine Bir Röportaj

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir