Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Ankara Üniversitesi'nde düzenlenen bir akademik platformda ilahiyat alanında uzman bir akademisyen tarafından sunulan bir konuşmadır. Konuşmacı, Ankara Merkez İmam Hatip Lisesi'nde eğitim almış ve İslam ilimlerine ilgi duyan bir akademisyendir.
- Konuşma, akademiye ve üniversitenin tarihsel gelişiminden başlayarak, İslam dünyasında ihtisaslaşma ve uzmanlaşma konusundaki eksiklikleri ele almaktadır. Konuşmacı, İslam dünyasının geçmişteki büyük alimlerinin başarılarını örnek göstererek, günümüz eğitim sisteminin bu konudaki eksikliklerini vurgulamakta ve Batı'nın bu konudaki gelişimini karşılaştırmaktadır.
- Konuşmacı, İslam dünyasının ve Türkiye'nin en büyük sorununun eğitim, üniversite ve akademi olduğunu belirterek, öğrencilere ve yetkililere yönelik somut teklifler sunmaktadır. Özellikle dil öğrenmenin (özellikle Arapça ve İngilizce) ve akademik heyecanın sağlanması gerektiğini vurgulamaktadır.
- 00:08Akademik Heyecanın Önemi ve Akademik Tarih
- Konuşmacı, akademik heyecanın önemi başlıklı bir konuyu müzakere etmek için akademiye ve üniversiteye dair bir tarihçe sunacağını belirtiyor.
- Akademiye ve üniversitenin geçmişine baktığımızda, milattan önce dördüncü asırda Platon tarafından kurulan ve felsefe, sanat, bilim ve edebiyat alanında tartışmaları yapmak üzere adlandırılan bir kurumla karşılaşıyoruz.
- Bu kurum yaklaşık dokuz asır boyunca faaliyetlerini sürdürmüş, ancak miladi beşinci asırda Hıristiyanlık gücü eline aldığında Bizans kralının maharetiyle kapatılmıştır.
- 03:11İslam Dünyasında Akademik Faaliyetler
- Akademia'nın kapatılmasından sonra üç asır boyunca üretilenler ve tartışılanlar gizli kalmış, ancak Abbasiler döneminde Müslümanlar bu kültürü ve birikimi keşfetmiş ve tercüme faaliyetleriyle Arapça'ya kazandırmışlardır.
- Abbasiler dönemindeki tercüme faaliyetleri ve Endülüs Emevilerinin çabalarıyla bu bilgiler Batı'ya aktarılmış, böylece Batı'da asırlardır devam eden doğmatik eğitim süreci yerini üniversitelere bırakmıştır.
- İslam dünyası, Batı'ya aktardığı bu kültürü değerlendirebilecek faaliyetlerinde ihtisaslaşma ve uzmanlaşma meselesini başaramamıştır.
- 06:08İslam Dünyasında İhtisaslaşmanın Eksikliği
- İslam dünyasındaki üniversite faaliyetlerinde genel olarak bilim mantığını, ansiklopedik bilimsel verileri öğrencilere aktarma ve ansiklopedik alim yetiştirebilme amacıyla devam edilmiştir.
- Batıdaki üniversitelerde akademik faaliyetlerde ihtisası önceleme görülebildiği için, İslam dünyasındaki üniversite faaliyetlerinde bir fark açılmıştır.
- İslam dünyası ortaçağdaki eğitim düzenini, tasavvurunu ortaçağ sonrası olması gerektiği şekliyle değiştirememiş, temelde ihtisaslaşmanın önemini kavrayamamıştır.
- 07:39İslam Dünyasında Akademik Merakın Eksikliği
- İslam dünyası eğitim hayatında en küçük ayrıntılarda yoğunlaşan uzman ve meraklılar yaratamamıştır.
- İslam dünyasında hala ansiklopedik alim yetiştirebileceğimiz vehmiyle hareket edilmektedir, bu da "neden bugün Buhari'yi yetiştiremiyoruz?" gibi sorulara yol açmaktadır.
- İslam dünyası imkansızın peşinde koşarken, doğru soru "Ebu Hanife bugün yaşasaydı, Buhari bugün yaşasaydı, Taberi bugün yaşasaydı ansiklopedik alim olabilirler miydi?" şeklinde olmalıdır.
- 09:48Geçmiş Ulemaların Yaklaşımı
- Geçmiş ulemalar kendi dönemlerinde ne zaman ne iş gerekmişse cesaretle onu tespit edip akıl, mantık ölçüleri içerisinde gidermeye çalışmış ve ümmetin ihtiyacını karşılamışlardır.
- Hicri üç-dört asır boyunca irili ufaklı Kur'an yorumuna ilişkin tefsire ilişkin sayısız çalışma oluşturulmuş ve üçyüz civarına gelindiğinde, bütün bu risalelerin bir araya getirilip ansiklopedi oluşturulması ihtiyacı hissedildiği anda, Taberi, İbn-i Münzir, İbn-i Hib gibi ulemalar ansiklopedi derlemişlerdir.
- Bir asır, bir buçuk asır sonra İbn Nedim'in Firisti ile karşılaşıyoruz, bu da hadis alanında Buhari'ye, fıkıh alanında Şeybani'ye kıyas edilebilir.
- 12:28Akademik Merakın Eksikliğinin Sonuçları
- İslam dünyasında akademik merak yaratamayan bir kültürle karşılaşıyoruz.
- Afrika'ya giderek bütün bir ömrünü bir hayvan türüne adayan veya bir tıp laboratuvarına girerek bir hastalık türüne bütün bir ömrünü veren bilim adamlarından mahrum oluyoruz.
- İnsan doğası ayrıntı konusunda dünyada söz sahibi olabileceğine ikna olabiliyor ve o konuda herkesin kendisine muhtaç olabileceği bir bilim yaratabileceğini düşünüyor, bu da insanları küçücük alanlarda ömür tüketmeye sevk edebiliyor.
- 14:41İhtisaslaşma ve Uzmanlaşmanın Önemi
- İhtisaslaşma ve uzmanlaşmanın Batı'da yüzyıllar önce başlamış olması, günümüzde getirdiği sonuçları gösteriyor.
- İslam dünyasında ve Türkiye'de ilk beşyüz'e ilk bine giren üniversiteler bulunmaması büyük bir sorun olarak değerlendiriliyor.
- İslam dünyasının Batılı akademik dünyayı ve gelişmiş ülkeleri ne zaman yakalayacağı sorusu, eğitim ve bilimin bugünün gerektirdiği biçimde öncelendirilmediği sürece cevaplanamayacak bir soru olarak görülüyor.
- 17:33Türkiye'de Bilim ve İhtisaslaşma Sorunu
- Aziz Sancar, Fuat Sezgin, Halil İnalcık, Uğur Şahin ve Özlem Türeci gibi isimlerin Türkiye'de değil Batı'da başarılı olmaları, kabiliyet sorununun olmadığını gösteriyor.
- İslam dünyasının ansiklopedisini Müslümanlar yazamadığı, bunun yerine Batı'nın bu alanda başarılı olduğu belirtiliyor.
- Konkordans gibi İslam ilimlerinin ansiklopedilerini Müslümanlar planlayamadığı, düzenleyemediği, bunun yerine Batılı oryantalistlerin bu alanda başarılı olduğu vurgulanıyor.
- 22:31İhtisas Alanının İhmal Edilmesi
- İslam dünyasında ihtisas alanının ihmal edilmesi, uzmanlık alanının öneminin ihmal edilmesiyle karşılaşılan sorunlar arasında yer alıyor.
- Bir Türk akademisyenin İngiltere'de doktora yaptığı üniversitenin kütüphanesindeki ihtisas uzmanıyla temasa geçerek, İslam ilimlerine ait eserlerin modern dönemlerdeki basılma yayınlanma serüvenine ulaşabildiği örneği veriliyor.
- Bu farkın, Batı'nın ihtisaslaşma ve uzmanlaşmayı öncelikli olarak hedeflemesinden kaynaklandığı belirtiliyor.
- 25:29İhtisaslaşma Bilinci
- Fuat Sezgin'in İstanbul'a geldiği bir gün, Beyazıt Kütüphanesi'nde çalışırken bir lise öğrencisinin el yazması bir eseri okuyabildiğini sorguladığı anlatılıyor.
- Fuat Sezgin'in, Almanya'da hiçbir lise öğrencisinin bir kitabın önünde onu çözmekle uğraşan birisine "okunabiliyor mu?" sorusu sormayacağını, çünkü lise eğitimi sırasında dünyada hangi alanda olursa olsun literatüre girmiş her şeyin bir uzmanı olduğunu öğretildiğini belirttiği aktarılıyor.
- Bu durumun, Türkiye'de ihtisaslaşma ve uzmanlaşma bilincinin verilmediği için İstanbul'daki bir lisede bile böyle bir sorunun sorulabildiği vurgulanıyor.
- 29:23Hadis Kitabı Hikayesi
- Konuşmacı, Ankara Merkez İmam Hatip Lisesi'nde okurken hadis literatürüne merak saldığını ve babasından intikal eden Abdülhamid nüshası Buhari kitabını çözmeye çalıştığını anlatıyor.
- Arkadaşları yeni Buhari nüshaları satın alırken, konuşmacı eski nüshasını Hacı Bayram'da satmak istemiş ancak bir imam hatip mezunu abisi tarafından "faiz parası bulaşmamışken yayınlanan bir kitap" gerekçesiyle reddedilmiştir.
- Konuşmacı, bu durumun bilimsel bir gerekçe olmadığını ve Türkiye'nin baş şehrindeki en önemli İmam Hatip Lisesi'nde bile eskinin kıymetli olduğu konusunda hiçbir şey öğretilmediğini belirtiyor.
- 34:02Akademik Alanın Durumu
- Konuşmacı, Türkiye'de ve Arap ülkelerindeki ilahiyat fakültelerinde yazılan makalelerin ve tezlerin Batı dünyasındaki İslam ilimlerine göre çok daha genel konu başlıklarıyla ilgilendiğini belirtiyor.
- İhtisas dergilerinde ayrıntıları konu eden makalelerin yer almadığını ve bu durumun Türkiye'nin ilk 500'e, ilk 1000'e girebilen üniversiteler oluşturamamasına neden olduğunu söylüyor.
- Akademisyenlik ve araştırma mantığının gelişmiş ülkelerdeki mantıktan uzak bir biçimde orta yere çıktığını, bu durumun acı ve vahim bir tablo oluşturduğunu vurguluyor.
- 36:18Öneriler ve Tavsiyeler
- İslam dünyasına ve Türkiye'ye yönelik önerisi, önceliği üniversitelere ve akademiye verip en zekileri ve kabiliyetlileri bu alanda istihdam etmek için düzenlemeler yapmaktır.
- Öğrencilere somut teklifi, sistem akademik heyecanı sağlamıyorsa bireysel çabalarla bunu yapmaya çalışmak ve bilimi tahrik etmesi için kullanmaktır.
- Önceliklerin belirlenmesinin önemini vurgulayarak, Arapça ve İngilizce öğrenmenin bambaşka bir dünyayı aralayacağını ve gerçeklerle doğrudan temas etme imkanı sağlayacağını belirtiyor.
- 41:41Eğitim ve Kalite
- Üniversitelerin kemiyet ve keyfiyet çoğunlukla birbirinin rakibi olduğunu, sayıya önem verilirse kaliteyi düşürdüğünü söylüyor.
- Bir üniversitenin açılması ve bilimsel altyapısının hazırlanması kolay olmadığını, bu nedenle keyfiyetle ilgilenmenin öncelikli olduğunu vurguluyor.
- Türkiye'nin ve İslam dünyasının birinci sorununun eğitim, üniversite ve akademi olduğunu, bunları çözmeden diğer sorunları çözmek yolunda mesafe alamayacağımızı belirtiyor.