• Buradasın

    İbn Haldun'un Dünya Tarihindeki Algılanışı ve Mirası

    youtube.com/watch?v=F20J47CDusA

    Yapay zekadan makale özeti

    • TRT 2'de yayınlanan "Tarih Söyleşileri" programının üçüncü bölümüdür. Programda sunucu ve Cengiz Tomar (Cengiz Hoca) adlı İbn Haldun konusunda uzman bir akademisyen arasında geçen bir röportaj yer almaktadır.
    • Video, İbn Haldun'un Batı, Doğu, İslam dünyası ve Osmanlı'daki algılanışını ve mirasını ele almaktadır. İbn Haldun'un "Mukaddime" eserinin çağlar ötesi bir kitap olduğu, 17. yüzyılın sonunda Avrupa'da keşfedildiği ve 19. ve 20. yüzyıllarda moda bir konu haline geldiği anlatılmaktadır. Ayrıca İbn Haldun'un teorilerinin Osmanlı tarihçileri tarafından nasıl benimsendiği ve revize edildiği de tartışılmaktadır.
    • Söyleşide İbn Haldun'un Arap milliyetçiliği, sosyalizm gibi modern ideolojilerle anakronik olarak ilişkilendirilmesi, talebesi Makrizi'nin tarih yazımındaki rolü, Katip Çelebi'nin dipnot usulünü geliştirmesi ve Cevdet Paşa'nın İbn Haldun'un Mukaddime'sini tercüme etmesi gibi konular da ele alınmaktadır. Program, İbn Haldun'un "konuşulan İbn Haldun" ile "gerçek İbn Haldun" arasındaki farkları değerlendirerek sona ermektedir.
    00:19İbn Haldun'un Algılanışı
    • Tarih söyleşileri programında İbn Haldun'un batıda, doğuda ve Türk toplumunda algılanışı, yorumlanışı ve takipçileri ele alınacak.
    • İbn Haldun, dünyanın farklı kültürlerinin kabul ettiği, bazı alanlardaki öncülüğüne saygı duydukları ve ısrarla altını çizdikleri bir isimdir.
    • İbn Haldun'la ilgili batıda, Arap dünyasında ve Osmanlı tarihi ve günümüz Türkiye'sinde ayrı değerlendirmeler olsa da, hepsi hemen hemen aynı kapıya çıkıyor.
    01:47Batı'da İbn Haldun'un Algılanışı
    • İbn Haldun'un eseri Mukaddime, orta çağ'da hitap ediyor ve bugüne de hitap ediyor, çağlar ötesi bir kitap olarak değerlendiriliyor.
    • İbn Haldun'a ilgi 1697 yılında Bertold Herbod Molvin tarafından biyografisinden bahsedilmesiyle başlamış, ancak daha meşhur hale gelmesi Sylve The Sasi'nin tercümesiyle olmuştur.
    • 19. ve 20. yüzyılda İbn Haldun moda bir konu olmuş, sosyalizmin hakim olduğu dönemlerde sosyalizmin öncesi olarak, Arap milliyetçiliğinin olduğu dönemlerde ise Arap milliyetçiliğinin öncüsü olarak sunulmuştur.
    05:08İbn Haldun'un Anakronik Algılanışı
    • İbn Haldun'un döneminde milliyetçilik dalgası olmadığı halde, günümüzde milliyetçilik veya sosyalizm savunucuları onu bu ideolojilerin öncüsü olarak anmaktadır.
    • Fransızlar İbn Haldun'u dünya kamuoyuna sunan isimler olup, Cezayir'in işgaline karşı Berberi-Arap çatışmasını doğurmak için onu bir araç olarak kullanmışlardır.
    • İbn Haldun sadece bir teorisyen değil, aynı zamanda tatbiki boyutu olan bir alimdir; vezirlik, elçilik, kadılık gibi görevlerde bulunmuş ve Berberi kabilelerle iyi ilişkiler kurmuştur.
    06:49İbn Haldun'un Yaşadığı Dönem
    • İbn Haldun'un yaşadığı dönemde Memlüklerde nispeten istikrarlı bir yönetim varken, gençlik hayatında Endülüs'te ve Kuzey Afrika'da beylikler dönemi yaşanıyordu.
    • Beylikler kendi aralarında savaşıyor, kardeşler arasında iktidar mücadelesi var ve ayrıca Berberi kabilelerle Araplar arasında da mücadele yaşanıyordu.
    • İbn Haldun, bu dönemi hem bir alim olarak hem de bir siyasetçi olarak çok iyi okuyor ve Berberi-Arap çatışmasını "bedevi" (göçebeler) ve "hadari" (yerleşikler) şeklinde teorikleştiriyor.
    08:53Batı'da İbn Haldun'un Algılanışı
    • Batı'da İbn Haldun'un literatürü Doğu'dan daha fazla olup, özellikle 20. yüzyılda sosyolojinin, ekonomi biliminin ve tarih felsefesinin kurucusu olarak kabul ediliyor.
    • İbn Haldun'un asabiye teorisi, tavırlar teorisi ve organizmaya benzetme teorisi gibi teorileri Batı'da çok iyi inceleniyor.
    • Batı'da genellikle eski Yunan ve Roma bilimlerine önem verilirken, Arap, İslam ve Türk bilim tarihi göz ardı edilir, ancak İbn Haldun'un önemi hiçbir zorlama olmadan kabul edilmiş.
    10:45İbn Haldun'un Batı'daki Yeri
    • İbn Haldun, Makyavelli'den önce siyaset bilimi ile ilgili teorileri kabul edilmiş, Maslow'un ihtiyaçlar teorisinden ve Darwin'in evrim teorisinden çok daha önce ilgili konularda bilgiler sunmuş.
    • İbn Haldun kendisinin yeni bir şey bulduğunu ve yeni bir teori ortaya koyduğunu biliyor, bu farkındalık da eserinin sonunda otobiyografi yazmasıyla ortaya çıkıyor.
    • İslam dünyasında modern 19. ve 20. yüzyılda İbn Haldun'u pek çok kişi batılılardan öğrenmiş, sosyolojinin kurucusu ve felsefenin kurucusu şeklinde.
    13:13İbn Haldun'un Tarihçiliği
    • İbn Haldun'un tarihçiliği kendisinden önceki ve sonrakilerden farklı, özellikle Berberileri hakkında yaptığı yorumlar klasik tarihimizde olmayan şeyler.
    • İbn Haldun'un Mukaddime'de söylediği teorilerini kendi tarihine uygulayabilmiş mi diye sorulduğunda, bu konuda çok başarılı olmadığı söylenebilir.
    • İslam dünyasında İbn Haldun'un algılanışı, yorumlanışı ve farkındalığı kendi döneminde ve öğrencileri vasıtasıyla 19. yüzyıla kadar inceleniyor.
    15:10İbn Haldun'un İslam Dünyasındaki Yeri
    • İbn Haldun genellikle "Ortaçağ dünyasının parlayan son yıldızı" olarak nitelendirilir, ancak bu yorum biraz abartılı olabilir.
    • İbn Haldun, Memlüklerin son döneminde (9-10. yüzyıl) ilmi buluş açısından zayıflamış olsa da, parlak bir altyapıya sahip.
    • İbn Haldun'un talebesi Makrizi, İbn Haldun'un Mukaddimesindeki usulleri daha iyi bir şekilde tarihçileri uygulayan kişidir ve anal ekolünün kurucusu olarak bilinir.
    18:57İbn Haldun'un Mirası ve Makrizi
    • İbn Haldun'un 14. yüzyıl düşünür ve müellifi, 15. yüzyılda talebeleri arasında İbn Hacer el-Askalani ve Makrizi bulunmaktadır.
    • İbn Hacer el-Askalani tenkitçi bir kişilik olup, hocasını bile tenkit etmiştir.
    • Makrizi, İbn Haldun'un en önemli talebesidir ve 1442'de vefat etmiştir.
    19:36Makrizi'nin Eserleri ve Önemi
    • Makrizi sadece tarih değil, sosyoloji, depremler, veba hastalıkları, ekonomi gibi alanlarda da eserler yazmıştır.
    • Makrizi'nin "Kıt" adlı eserinde topografi ve tarihi coğrafya bulunmaktadır.
    • Makrizi, İbn Haldun'dan aldığı ilhamla Fransa'da ortaya çıkan modern tarihçilik ekolünün ilham vericisi olabilir.
    21:39Makrizi'nin Talebeleri ve Eleştirileri
    • Makrizi'den sonra en başarılı talebesi İbn Tagriberdi'dir ve Memlük Devleti içerisinde "evladı nas" denilen sistemde alim olmuştur.
    • İbn Hacer ve Sakavi, İbn Haldun'a eleştirel yaklaşıp intihal ve sahte işler yaptığını iddia etmişlerdir.
    • İbn Haldun'un siyasetteki kişiliğiyle ilmi hayattaki kişiliği farklıdır.
    23:39Makrizi'nin Ekonomik Anlayışı
    • Makrizi'nin eserlerinde paranın tahşişinin (enflasyon) bugünkü manada modern iktisada yakın açıklamaları bulunmaktadır.
    • Makrizi, Memlüklerin ekonomik sisteminin neden inkiraza uğradığını ve örfi vergilerin (tekalifi şahika) uygulanmasını anlatmıştır.
    • 15. yüzyıl sonunda Suriyeli Muhammed el-Esedi, iktisatla ilgili modern bir iktisat kitabı yazmış ve İbn Haldun'dan etkilenmiştir.
    25:24İbn Haldun'un Mirasının Osmanlı Dönemi
    • İbn Haldun'un mirası Arap dünyasında 15. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar Osmanlı'ya geçmiştir.
    • Araplar, Osmanlı döneminde Arap tarihçiliğinin zayıfladığını eleştirirler çünkü tarihçilik saraydan beslenir.
    • Osmanlılar Memlükleri ele geçirdikten sonra başkent İstanbul'a geçtiği için tarihçilikle birlikte İbn Haldun'ı Osmanlılara düşmüştür.
    26:25Kahire'nin Tarihsel Önemi
    • Makrizi'nin "Hitat"ında Kahire detaylı anlatılmıştır.
    • 16. yüzyılda Ali Meşhur Gelibolu, 17. yüzyılda Evliya Çelebi Kahire'yi detaylı şekilde anlatmıştır.
    • Evliya Çelebi'nin 10. cildi Kahire'dir ve son 12 yılını orada geçirmiştir.
    27:24Osmanlı Dönemi Arap Dünyasında Tarih Yazımı
    • Arap tarihçiler Osmanlı Türkçesi bilmedikleri için kendi tarihlerini Osmanlı döneminde anlatılmaya başlamamışlardır.
    • Osmanlı dönemi Arap dünyasında tarih yazımı, fıkıh, tefsir, kelam, astronomi, bilim, teknoloji ve mimar gibi alanlarda dil farklılığından dolayı görülmeyen bir dönemdir.
    • Oryantalist tarih yazımı, sömürgeci tarihi anlayışı ve Batılıların tarihi yazım empozesinin Araplar tarafından kabulünün yanı sıra, günümüzde daha reel bir zemine oturulmaktadır.
    28:21Osmanlı Tarih Literatürü ve Arapça Eserler
    • Osmanlı tarih literatürü beş ciltlik bir eser olarak hazırlanıyor ve hem Osmanlı Türkleri hem de Araplar pek çok Arapça eser yazmış.
    • Bu eserlerin çoğu el yazması halinde olduğu için genel bir çalışma bugüne kadar çok fazla yapılamamış.
    • Bu eser yayınlandıktan sonra, hem Arapça hem Osmanlı Türkçesinde çok zengin bir literatürün olduğu ortaya çıkmış olacak.
    29:29İbn Haldun'un Arap Dünyasındaki Algılanışı
    • Arap dünyasında İbn Haldun konuşulmaya 19. yüzyıldan sonra başlıyor ve bu artık Batıdan gelen bir İbn Haldun tanıması.
    • 19. yüzyılda Arap milliyetçiliği ortaya çıkıyor ve bu milliyetçilikler Fransa, İngiltere ve Rusya gibi devletler tarafından destekleniyor.
    • Araplar İbn Haldun'u Batı'dan gelen ve Batılı yorumlarla, özellikle Arap milliyetçiliği boyutunda keşfediyorlar.
    31:00İbn Haldun'un Milliyetçilik Sürecindeki Yeri
    • 19. yüzyıldan 20. yüzyılın ortalarına kadar Arap dünyasında İbn Haldun Arap milliyetçisi olarak anılıyor.
    • 20. yüzyılda Taha Hüseyin Mısırlı ve Sati el-Husari gibi önemli isimler İbn Haldun'u yorumluyor; Sati el-Husari Arap milliyetçisi olarak, Taha Hüseyin ise Berberi milliyetçisi olarak yorumluyor.
    • Bu dönemde seküler Arap milliyetçiliği üzerinden gidiyor ve İbn Haldun ayrıştırma aracı olarak kullanılıyor.
    34:30İbn Haldun'un Günümüzdeki Algılanışı
    • Bugün Arap dünyasında İbn Haldun hala milliyetçi çevrelerde tartışılıyor, özellikle Berberileri tuttuğu ve Arapları aşağıladığı yönünden.
    • İbn Haldun Türkiye'de çok sevilen bir isimken, Arap dünyasında bu sevgi ve popülaritesi yok.
    • Son yirmi yılda özellikle Fas'ta önemli çalışmalar yapıldı ve İbn Haldun'un "Mukaddime" çerçevesinden bakılmaya başlandı.
    37:50İbn Haldun'un Osmanlı'daki Keşfi
    • Osmanlı'da İbn Haldun'un keşfi 16. yüzyılda Ali'de görülüyor ve 17. yüzyılda daha da popüler oluyor.
    • Katip Çelebi, batıyı önemli ölçüde tanımaya gayret eden bir kimse olarak İbn Haldun'un etkisini gösteriyor.
    • Katip Çelebi'nin "Keşfü'n-Nünun" ve "Fezleke" gibi eserleri Arapça ve Farsça olarak yayınlanmış, teknik olarak çok modern bir yapıya sahip.
    40:54İbn Haldun'un Etkisi ve Osmanlı Tarihçileri
    • Konuşmacı, Naima'nın "Tarihi Ebu'l-Feth" mukaddimesi ile İbn Haldun'un "Mukaddime"si arasında benzerlikler olduğunu belirtiyor.
    • 17. yüzyılın ikinci yarısında ve 18. yüzyılda Naima'nın girişi yaklaşık 50 sayfa olup, tavırların nazariyesi üzerine bir hulasası sunuyor.
    • Osmanlı tarihçileri, özellikle 17. yüzyılda Katip Çelebi ve Evliya Çelebi gibi mütebahir insanlarda İbn Haldun etkisi görülebiliyor.
    43:06Osmanlı Tarihçilerinin İbn Haldun Teorisini Revize Etmesi
    • Piri Zade'nin İbn Haldun'un "Mukaddime"sini tercüme etmesi ve Osmanlı tarihçilerinin bu teoriyi devletin çöküşü ile ilgili kurmaları önemli.
    • İbn Haldun'un "devletler 120 sene yaşar, büyür, doğar, ölür" teorisine Osmanlı tarihçileri "adalet tekrar geri gelirse, adaletli bir yönetici olursa ve idare düzgün olursa devlet yaşayabilir" diyerek revize ediyorlar.
    • Osmanlı ulemasında devletler insan değildir; Allah'ın yarattığı insanlar tarafından kurulan, belli bir sistem ve kurallar üzerine yürüyen bir sistemdir.
    45:01İbn Haldun'un Teorisinin Eleştirileri ve Osmanlı Tarihçilerinin Yaklaşımı
    • İbn Haldun'un teorisini kurarken 13-14. yüzyılda yaşadığı dönem çerçevesinde bakması ve Roma-Grek tarihini çok bilmediği eleştiriliyor.
    • Osmanlılar İbn Haldun'un teorisini revize ederek devletin ölüm meselesini uzatılabilir hale getiriyorlar.
    • Osmanlı tarihçileri, İbn Haldun'un teorisini pratikle bağdaştırarak devletin ömrünü uzatma yöntemlerini araştırıyorlar.
    46:40Cevdet Paşa'nın İbn Haldun'a Katkıları
    • Cevdet Paşa, Piri Zade'nin eksik kalan kısmını tamamlıyor ve İsmail Ferruh Efendi'nin tercümesini gözden geçirerek tamamlıyor.
    • Cevdet Paşa'nın 12 ciltlik Osmanlı tarihi eserinde, birinci cildi İbn Haldun'un "Mukaddime"sini kendi anlayışına göre bir dünya tarihi olarak sunuyor.
    • Cevdet Paşa'nın eseri, Fransızlardan, diğer Avrupa ülkelerinden ve Müslümanlardan bahsederek evrensel bir yapıya sahip.
    48:38İbn Haldun'un Tarih Felsefesindeki Yeri
    • İbn Haldun, tarih felsefesinin kurucusu olarak kabul ediliyor ve günümüzde en çok satılan tarih felsefesinde "Devletler Niye Çöker?" gibi kitaplar var.
    • İbn Haldun'un yapısı döngüsel ve pesimist; devletler mutlaka yıkılıyor ama zaman içerisinde dönüyor.
    • İbn Haldun, tarihte bir mekanizma (sünnetullah) olduğunu ve bunu devletler nazarında bir teoriye dönüştürme meselesinde 14. yüzyılda çalışmak çok ileri görüş.
    50:14İbn Haldun'un Batılı Filozoflarla Karşılaştırılması
    • İbn Haldun, birçok Batılı filozofla mukayese ediliyor: Dil Tey, Aristo, Eflatun, Hops ve özellikle Makyavelli.
    • İbn Haldun, hem siyaseti yapan hem de teorisyen olarak tarihçi olarak değerlendiriliyor.
    • İbn Haldun'un görüşleri çok evrensel ve modern dönemde de tartışılacak konular olduğu için 21. yüzyılda da tartışılmaya devam edecek.
    52:20İbn Haldun'un Değerlendirilmesi
    • Konuşmacılar, İbn Haldun'un farklı yorumlanışını ele alıyor; biri onu marksist, diğeri Arap milliyetçisi olarak görüyor.
    • Tarih söyleşilerinde mümkün olduğunca İbn Haldun'u ele almaya ve aktarmaya gayret edildiği belirtiliyor.
    • İslam dünyasının büyük bir tarihçi siması olan İbn Haldun'un Batıda, Arap dünyasında, Osmanlı dünyasında ve günümüz Türkiye Cumhuriyeti'ndeki tanınırlığı üzerine yapılan yorumlar değerlendirilmiş.
    53:17Programın Kapanışı
    • Konuşmacı, İbn Haldun'un ele alınışını ve yorumlanışını anlatırken, İbn Haldun'la ilgili özel değerlendirmeler yaptığını belirtiyor.
    • Memluklar başta olmak üzere bazı dönemlere ve devletlere atıfta bulunulduğu ifade ediliyor.
    • İbn Haldun'u konuşmaya ve tarih söyleşilerine devam edileceği, bir sonraki tarih söyleşilerinde buluşulacağı duyuruluyor.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor