Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Yalın Alpay ve İpek adlı iki konuşmacının yer aldığı bir röportaj formatındadır. Yalın Alpay, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu, Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü yüksek lisansı ve İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünde doktora yapmış bir akademisyendir. Ayrıca "Yalanın Siyaseti" adlı kitabının yazarıdır.
- Röportajda hakikat ve gerçeklik kavramları arasındaki farklar ele alınmaktadır. Yalın Alpay, modernite döneminde gerçekliğin nasıl ortaya çıktığını, postmodernite döneminde ise anlam boşluğunun nasıl oluştuğunu açıklamaktadır. Sanat dünyasındaki değişimler, teknolojinin gelişimi ve algı yönetiminin önemi gibi konular da tartışılmaktadır. Video, günümüzde hakikat kavramının nasıl kaybedildiğini ve bunun nedenlerini anlamak isteyenler için faydalı bilgiler içermektedir.
- Yalın Alpay'ın Akademik ve Yazarlık Kariyeri
- Yalın Alpay, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nden mezun olup Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü'nde yüksek lisansını, İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde doktora çalışmasını sürdürmüştür.
- 2011'de "Genç Mustafa" adlı çizgi romanıyla ödül almış ve birçok kitap yazmıştır.
- "Yalanın Siyaseti" kitabı Necip Hablemitoğlu Toplumsal Duyarlılık Ödülü'nü kazanmıştır.
- 01:29Hakikat ve Gerçeklik Kavramları
- Hakikat ve gerçeklik iki farklı kavramdır; gerçeklik dışımızda gerçekleşen, var olan ve zihnimize gereksinim duymayan şeydir.
- Hakikat ise gerçekliği zihni olarak yargılamak ve bu yargının gerçeklikle uyumlu olmasıdır.
- Bu iki kavram modernite dışında çalışmaz; modernite yaklaşık 500 yıl sürmüş ve 1960'larda sona ermiştir.
- 02:42Modernitenin Hakikat Anlayışına Etkisi
- Modernite öncesi gerçeklik tanrısal bir algı olarak görülürdü ve tanrı'nın iradesine bağlı olarak her an değişirdi.
- Modernite, tanrı'nın varlığını bilemeyeceğimizi ve onun gidişata müdahale etmediğini savunarak, kendi kendine bizi yanıltmayacak şekilde işleyen bir mekanizma olduğunu iddia etmiştir.
- Modernite, gerçeklikle uyumlu yargı üretebileceğimizi düşünmüştür.
- 04:10Hakikatin Düşüşü ve Sanatın Değişimi
- 1900'lerin başında sanatta bir farklılık meydana gelmiştir; o ana kadar kendisini var olanın temsiline adamış olan sanat, fotoğrafın bulunmasıyla gerçeğin birebir illüzyonunun kağıda geçmesi önemini yitirmiştir.
- Sanat artık önemli olanı, kişinin özne olarak yaşadığı zaman, kültür ve sosyal konumun içinde gördüğü şeyi, iç bunalımlarıyla, algılayışıyla ve kullandığı dille birleştirmesidir.
- Her insan dünyanın başka bir yerinde doğup büyüdüğü, farklı bir dil konuştuğu ve farklı bir sosyal sınıfa sahip olduğu için herkes birbirinden farklıdır ve herkesin üzerindeki izdüşümü farklıdır.
- 06:38Varlıkların Bağlam İçinde Ortaya Çıkması
- Her varlık diğer varlıklarla girdiği tepkime bağlamında, bir bağlam içinde ortaya çıkar.
- Sözcüklerin önüne ve arkasına koyduğumuz şeyler, o sözcükle tepkimeye girerek sözcüğün kendinde olan anlamını bozar ve yargıları değiştirebilir.
- Parçaların basitçe toplamının bir bütün etmediğini, parçaların kendi aralarında kurdukları öznel ilişki bağlamında ortaya çıkan şeye bütün denildiğini vurgulamaktadır.
- 09:31Modernitenin Sonuçları
- Günümüz dünyası imajlar ve görünüşler dünyasıdır çünkü cisimlerin arkasında ne olduğunu bilmiyoruz.
- Modernite, cisimlere, varlıklara ve dünyaya atadığımız ilahi anlamların bir şey ifade etmediğini söylemiştir.
- Bu ifadesizlik iki büyük kol oluşturmuştur: hızlı teknoloji ve bilim gelişmesi ile insanın rasyonelleşmesi, ve anlam boşluğu.