Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir haber programı formatında olup, sunucu Zeynel Bey ve dört konuk (Gülizar Biçer Karaca, Kadem Özbay, Saygı Öztürk ve Nurcan Gökdemir) ile gerçekleştirilmektedir. Konuklar arasında Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili, Eğitim-İş Genel Başkanı, gazeteci ve gazete temsilcileri bulunmaktadır.
- Programda dört ana konu ele alınmaktadır: Türkiye'nin büyüyen enerji krizi ve ekonomik etkileri, eğitim sistemindeki gericilik, Ekrem İmamoğlu'nun Mobese meselesi ve Mahmut Yazıcıoğlu'nun öldürülmesi davası. İlk bölümde enerji krizi ve bunun sanayi sektörüne etkileri incelenirken, ikinci bölümde eğitim sistemi, özellikle mesleki eğitim merkezleri ve tarikat yurtları ele alınmaktadır.
- Programda ayrıca Türkiye'nin dışa bağımlı enerji politikası, yenilenebilir enerji kaynaklarının yetersiz kullanımı, Denizli Organize Sanayi Bölgesi'ndeki elektrik kesintileri ve işsizlik riski gibi konular detaylı olarak tartışılmaktadır. Eğitim sistemi bölümünde ise mesleki eğitim merkezlerinin çocuk işçiliğini yasallaştırdığı iddiası, tarikat yurtlarının yaygınlığı ve üniversite öğrencilerinin barınma sorunları ele alınmaktadır.
- 00:12Program Tanıtımı
- Program 16:00'da başlıyor ve ana haberden önce neler olacağını anlatacak.
- Dört konukla program yapılacak: Gülizar Biçer Karaca, Kadem Özbay, Saygı Öztürk ve Nurcan Gökdemir.
- Enerji krizi, eğitim, Mobese meselesi ve Kemal Kılıçdaroğlu ile yapılan söyleşi konuları olarak gündeme gelecek.
- 02:18Enerji Krizi
- Enerji krizi giderek büyüyor ve hem doğalgaz hem elektrik kesintileri yaşanıyor.
- Sektörde çalışanlar, enerji kesintileri nedeniyle kapatılan iş yerlerinde izinli ama ücretsiz izinli duruma düşüyor.
- Ülkenin yönetilememesi, enerji krizinin gerçek nedeni olarak belirtiliyor.
- 03:11Mobese Meselesi
- Ekrem İmamoğlu'nun yemeğe gittiği ve bu Mobese kameralarıyla takip edildiği belirtiliyor.
- İçeriden gönderilen fotoğraflar servis edildi ve troller paylaşmaya başladılar.
- Bu olay artık mahkemeye intikal etti.
- 04:07Havaalanı Olayı
- Ulaştırma Bakanı, yepyeni ve birkaç senelik bir havaalanının çatısının çökeceğini açıkladı.
- Bakan, çatının çökeceğini bildiği halde önlem almadığı belirtiliyor.
- Bakanın "eski bir yapıydı" diyen sözleri eleştiriliyor.
- 04:56Eğitimde Gericilik
- Eğitim-İS Genel Başkanı Kadem Özbay, iktidarın eğitimde gericiliği körüklüyor diyor.
- Barış Pehlivan'ın köşesinde, küçük yaşta okula gitmek yerine çalışmak zorunda kalan çocukların hikayesi anlatılıyor.
- Cem Karaca'nın "İşçisin Sen" şarkısını hatırlatan bir yazı paylaşıldı.
- 06:47Denizli'deki Enerji Kesintileri
- Denizli'deki organize sanayi bölgelerinde elektrik kesintileri nedeniyle fabrikalar üretimi durdurmuş durumda.
- Tekstil organize sanayi bölgesinde 184 firma ve 34.000 emekçi çalışmakta ve bu firmaların büyük çoğunluğu ihracat yapan şirketler.
- Firmalara sadece yüzde 10 elektrik verilebiliyor ve bu da ancak idari birimlerin çalışabileceği bir imkan sağlıyor.
- 10:17Enerji Kısıtlaması ve İşveren-İşçi İlişkileri
- Son dakika iletildiği için termin ve konteyner sorunları yaşanıyor, bu da Denizli sanayicileri ve Türkiye'deki iş insanlarını etkiliyor.
- Denizli Organize Sanayi'nde ve 600 kilovat saati üzerinde elektrik ihtiyacı olan organize sanayi dışındaki firmalarda bütün ocaklar ve makinalar durmuş durumda.
- 34 bin işçiden bahsedilen emekçiler, üç gün ücretsiz izin olarak sayılan sürelerinin, bazılarının hafta tatilini de çalışarak geçirmek kaydıyla izne çıkarıldığı ve birçoğunun yıllık izninden bu sürelerin kesileceği belirtiliyor.
- 12:01Enerji Sorununun Kaynakları
- İran, sorunun kendilerinden kaynaklı olmadığını, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin problem olduğunu belirtmiş.
- Enerji uzmanları, Gazprom'un gerekli miktarda ödeme yapılmadığı için daha düşük miktarda doğalgaz verdiğini ifade ediyorlar.
- Türkiye'nin olağanüstü süreçlerde ve dış politikadaki en derin krizlerde bile böyle bir enerji sorunu yaşamamışken, neden şimdi bu sorun yaşanıyor sorusu iktidarın cevap vermesi gereken bir konu.
- 13:02Yenilenebilir Enerji Kaynakları ve Depolama Alanları
- Türkiye'nin güneş enerji haritasında çok zengin bir yapıya sahip olduğu halde, sanayicilere yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmak için teşvik edilmemesi eleştiriliyor.
- Yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmak isteyen sanayiciler, bürokratik engellerle karşılaşıyor, saat başına teşviklerin düşürüldüğünü ve fosil yakıtlara daha fazla destek verildiğini belirtiyorlar.
- Tuz Gölü'ndeki ve Silivri'deki depolama alanlarının boş bırakılması nedeni açıklanmalı.
- 15:09Enerji Sorununun Ekonomik Etkileri
- Rusya, Azerbaycan ve Nijerya ile yapılan anlaşmaların bitmesi ve yenilenmesi meselesi, enerji sorununun kaynakları arasındadır.
- İran zaman zaman kendi ihtiyacı olduğu zaman kesinti yapmakta, bu durumun ödemeden kaynaklanmadığını belirtiyor.
- Türkiye'nin geçen yıl 61 milyar metreküp gaz tüketmiş, bu yıl da en az o kadar tüketmesi öngörülüyor, ancak doğalgaz ithalat anlaşmalarının toplamı sadece 48 milyar metreküp, bu da tüketilecek gazın %21'ini eksik yapıyor.
- 16:49Doğalgaz Rezervleri ve Gelecek Tahminleri
- Cumhurbaşkanı'nın açıklamasında 2021 yılı rezervlerinin %53 olduğu belirtilmiş, ancak sitelerden rezerv bölümü kapatılmış.
- Salı günü itibariyle %25-27 arasında depolama alanında rezerv olduğu, bugün ise sadece 8 gün civarında rezerv kaldığı ifade ediliyor.
- Cumhurbaşkanı'nın konuşmasında 15 gün sürebilir gibi bir ihtimal belirtilmiş, ancak iş insanları bu kısıtlamanın tekrar edilmesi durumunda mahvolacaklarını belirtiyorlar.
- 18:32Dış Politika ve Enerji Bağımlılığı
- Ülkelerin dış politikaları, ilişkileri ve çıkarları ölçülü olmalı, ancak kriz süreçlerde sorunlar yaşanabilir.
- Türkiye'nin 100 gün süreyle enerji ihtiyacını karşılayacak bir depolama alanı varken, bu alanın neden doldurulmadığı sorusu iktidarın cevap vermesi gereken bir konu.
- Saraydaki tek kişilik hükümet anlayışı, Swap anlaşmaları ve Ukrayna meselesi yüzünden tahtada valiye dönmüş bir dış politika anlayışını oluşturmuş.
- 20:41Enerji Kısıtlamasının Ekonomik Etkileri
- Enerji kısıtlamasının ülkeye ciddi bir maliyeti olduğu belirtiliyor.
- Türkiye'nin ayda ortalama 20 milyar dolarlık bir ihracat yapması halinde, bir hafta boyunca tüm fabrikaların kapatılması 5 milyar dolarlık bir kayba yol açabilir.
- Verilen rakamlara göre otomotiv sektörünün üretim kaybı 1 milyar dolar, tekstil sektöründe 500 milyon dolar, demir çelik sektöründe ise 1 milyar dolar tutacak.
- 21:09Türkiye'deki Enerji Krizi ve Ekonomik Etkileri
- Hükümetin yarattığı enerji krizi nedeniyle Türkiye'deki 50 binin üzerindeki fabrika bir hafta boyunca kapatılmış ve bu durum ülkeye 10 milyar dolarlık (140 milyar TL) maliyet getirmiştir.
- Yönetim beceriksizliği sonucu 84 milyon vatandaş, 10 milyar dolarlık maliyeti sırtlarına yüklemek zorunda kalmıştır.
- Yüksek maliyetlerle üretim yapan Türkiye'deki yatırımcılar ve üreticiler, ekonomik güvenilirlik ve sürdürülebilirlik kaybı yaşayarak dış dünyada itibar kaybına uğramışlardır.
- 22:46Elektrik ve Doğalgaz Faturaları
- Elektrik faturaları %127 zamla artmış, bazı vatandaşların faturaları önceki aylara göre 1-3 bin liraya ulaşmış durumda.
- BOTAŞ'ın giderleri bir yılda 5,5 katına çıkmış, ancak bu zamlarla bile 91 milyar TL zarar çıkmış durumda.
- BOTAŞ'ın 110 milyar TL satış geliri olmasına rağmen 91 milyar TL zararının nedeni açıklanamamış ve "ticari sır" olarak gizlenmiştir.
- 24:51Denizli'deki Sanayicilerin Durumu
- Denizli'deki sanayiciler, elektrik ve doğalgaz maliyetlerinin artması nedeniyle ciddi zararlar yaşamaktadır.
- Sanayiciler, zararlarını telafi etmek için KDV, ÖTV gibi vergilerden muafiyet veya teşvik talep etmektedir.
- Türkiye'de her ay zamlar yapılmış olup, bu zamların kaldırılabilir tarafı yoktur.
- 27:27Eğitim Sistemindeki Sorunlar
- Milli Eğitim Bakanlığı'nın kurduğu kurslarda ve bakanlık dışındaki kreşlerde çocuklara ilişkin verilerin olmaması, eğitim sisteminde ciddi bir tehlike oluşturuyor.
- 18 yaşına kadar tüm bireylerin çocukların olduğu, bu çocukların eğitim sürecinin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından takip edilmesi gerektiği ancak 4-6 yaş grubundaki çocukların nerede eğitim gördükleri bilinmiyor.
- Milli Eğitim Bakanlığı'nın okul öncesi eğitim zorunlu olup olmadığına dair sorgulamalarına rağmen, STK kapsamı adı altında faaliyet gösteren yapıların protokollerini kabul etmesi ve Diyanet'in açacağı kurslara gidebilirlik sunması, bakanlığın yetkilerini bırakmış durumda.
- 31:40Mesleki Eğitim Merkezlerinin Gerçekleri
- Yoksul halk çocukları tarikat yurtlarına mahkum edenler, emekçi sınıfın çocuklarını ise meslek eğitimi adı altında işletmeler patronlarının kucağına atıyor.
- Milli Eğitim Bakanlığı'nın "sadece bir gün okul, dört gün çalışma" propaganda filmleri, lise çağındaki çocukları işletmelere yönlendiriyor.
- Turizm ve Kültür Bakanlığı arasında yapılan protokoller, aslında yasal olarak suç olan çocuk işçiliğini devletin kılıf bulduğu bir politikayı yansıtmaktadır.
- 33:45Mesleki Eğitim Merkezlerinin Sorunları
- Mesleki eğitim merkezlerinin asıl mantığı, okula devam edemeyen çocukları meslek ortamında bağ kurmalarına yardımcı olmasıydı, ancak şu anki proje, Cumhurbaşkanı'nın talimatıyla bir milyon öğrenci hedefine ulaşmak için oluşturuldu.
- Bir ayda 159 bin olan öğrenci sayısı 250 bine çıktı ve bürokratlar okulları ve işletmeleri ziyaret ederek meslek lisesinde eğitim gören çocukları da mesleki eğitim merkezlerine yönlendirmeye başladılar.
- Meslek liselerindeki çocuklar dokuzuncu sınıfta hafta içi tamamen okulda eğitim görürken, mesleki eğitim merkezlerinde sadece bir gün okul, dört gün işletme çalışması gerekiyor ve bu dört gün de sınırlı kalmıyor.
- 35:55Mesleki Eğitim Merkezlerinin Eksiklikleri
- Mesleki eğitim merkezleri meslek okulları değildir; eğer gerçekten meslek okulu olsaydı çocuklar okul ortamında daha fazla zaman geçirir ve mesleki uygulamaları yapacakları alanlara yönlendirilirdi.
- Meslek liselerindeki çocuklar dokuz, on, on bir sınıfta aldıkları kültür derslerinin dörtte birini bile almıyorlar.
- Mesleki eğitim merkezlerinde pedagojik eğitimden yana olan öğretmenler yok, tamamen ustaların ve patronların kontrolünde, çocukların akranlarından koparılarak hangi şartlarda çalışacağını denetlenemeyecek bir ortama mahkum bırakılıyor.
- 38:25Ekonomik ve Sosyal Etkiler
- Mesleki eğitim merkezlerinde dokuz sınıf itibariyle asgari ücretin yüzde otuz'u kadar (1200 lira) ile başlayacaklar diyorlar, bu da yoksul ailelerin çocuklarını bu sistemlere yönlendirmesini sağlıyor.
- Daha önce tarikatlara ve cemaatlere mecbur bırakma politikası güden siyasal anlayış, bugün de yoksul halkı "işçisin, işçi kal, yoksulsun, yoksul kala" mantığıyla mahkum etmeyi amaçlıyor.
- Bu sistem, 14 yaşındaki çocukları 1200 liraya emeğin üzerinden sömürmek, akranlarıyla sosyal ilişkisini kurması gereken çocukları pedagojik eğitimini tamamlamış öğretmenleriyle bir arada değil, tanımadığı kişilerin kontrolü altında bırakmak anlamına geliyor.
- 40:49Tarikatlar ve Eğitim
- Kur'an kurslarının kayıtları tutulmuyor, 4-6 yaş arası çocuk sayıları bilinmiyor ve bazen sadece fotoğraflarla veya istismarlar ortaya çıktığında haber haline gelince görülebiliyor.
- Laiklikle sürekli çatışan bir iktidar, gericiliğin önünü açıyor ve eğitimde gericiliği körüklüyor.
- Tarikatların eline düşen bu sistemde çocuklar kontrol edilemeyen, denetilemeyen bir ortamda bulunuyor ve bu durum çocukları kafalarını bulandıran ve kötü bir ortama sokuyor.
- 42:14Siyasal İktidarın Mecbur Bırakma Politikası
- Siyasal iktidar, çocukların tarikat ve cemaatlerin kollarına geçmesini bilinçli bir politika ile sağlıyor.
- Eğitim ortamında çocukların en büyük sorunu barınma sorunu olup, üniversite öğrencilerinden başlayarak lise öğrencilerinin de barınma ile ilgili ciddi sorunları var.
- 15 Temmuz sonrası Fetö'den boşalan koltukların artık farklı tarikat ve cemaatlerin işgal ettiği görülüyor.
- 43:12Yurt Sayısındaki Artış ve Kontrolsüz Alanlar
- Siyasal iktidarın döneminde yurt sayılarında yüzde yüze yakın bir artış var ve bu yurtların çoğunluğu vakıf veya dernek görünümünde.
- Cumhurbaşkanının oğlu ve başdanışmanı gibi kişilerin bu vakıfların yönetim kurullarında yer aldığı görülüyor.
- Kredi Yurtlar Kurumu bu ülkenin çocuklarının barınma sorununun beşte birini bile çözmüyor.
- 44:02STK ve Denetimsiz Alanlar
- Tarikat ve cemaatlerin adı "STK" (Sözde Toplumsal Kuruluşlar) olarak altı çiziliyor ve bu kurumlara kamu kaynakları destek veriliyor.
- Barınma sorunu çözmeyerek çocuklar STK adı altında faaliyet gösteren dernek ve vakıfların, aslında arkalarında cemaatlerin ve tarikatların olduğunu herkesin bildiği kurumlara mahkum bırakılıyor.
- Yurtların yanında, denetimden uzak evlerde de tarikat ve cemaatlerin tuttuğu çocuklar var ve bu çocuklar gerçek anlamda istismarın kucağına terk edilmiş durumda.
- 46:15Okul Sorunları ve Denetimsizlik
- Ege'de bir mahalle muhtarı, zorunlu eğitim kapsamında okula gitmesi gereken 7-15 yaş arası çocuklardan 61'inin aylardır okula gitmediğini, bazılarının tarikatın medreselerine gittiğini belirtiyor.
- Kur'an kursları veya medreselere giden çocukların kaydı tutulmadığı için bu konuda kesin bilgiye sahip olunamıyor.
- Eğitim-İS Genel Başkanı, bakanlığa defalarca uyarıda bulunup randevu talep ettiğini ancak ulaşmanın ne kadar zor olduğunu belirtiyor.
- 48:02Demokrasi ve Sorumluluk
- Öğretmenlik Meslek Kanunu mecliste tartışılırken, eğitim sendikalarının bile görüşleri alınmadan kanunla ilgili kararlar veriliyor.
- Demokrasiyi sadece sandıkta yönettikleri algılarla bir oy çokluğuna indiren anlayış, çocukların ve öğretmenlerin dile getirdiklerini dikkate almamakta ısrarcı.
- Bu ülkenin tek bir çocuğun başına gelen her şeyden birinci failin cumhurbaşkanı ve bakanlar olduğu vurgulanıyor.